Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, çoklu şoklara ve sıkı mali koşullara rağmen büyümenin pozitif bölgede kaldığını ancak yine de "endişelenecek çok şey olduğunu" ifade etti.


Georgieva, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Son yıllarda dünya ekonomisinde çok fazla "türbülans" yaşandığını belirten Georgieva, çoklu şoklara ve sıkı mali koşullara rağmen büyümenin pozitif bölgede kaldığını söyledi.

 

Georgieva, yine de endişelenecek çok şey olduğuna işaret ederek, "Enflasyon düştü ama gitmedi." dedi.

 

ABD'DE GÖÇMENLERİN İŞ GÜCÜ REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ SAĞLIYOR

 

Üretkenlikteki yavaşlamanın nedenlerine ilişkin soru üzerine Georgieva, üretkenlik ve büyümenin yavaşlamasının birçok nedeni olduğunu, büyümenin yavaşlamasının tek nedeninin üretkenlikteki yavaşlama olmadığını kaydetti.

 

Georgieva, ABD’nin ekonomik performansının Avrupa’dan iyi olmasına ilişkin ise ABD’de inovasyonun iş geliştirmeye dönüşmesinin ve daha sonra büyümesinin ne kadar kolay olduğunu anlattı.

 

Georgieva, “Avrupa’da inovasyonun gücünü açığa çıkarmak için hala yapılması gereken işler olduğunu biliyoruz.” Değerlendirmesinde bulundu.

 

ABD’nin, göçmenlerin iş gücünden de yararlandığına dikkati çeken Georgieva, bunun iç politikada bir sorun oluşturmasına ve sınırı geçen her kişinin ekonomik katkısı olmasa da iş gücü arzının ABD’ye rekabet üstünlüğü sağladığını vurguladı.

 

Georgieva, aynı zamanda ABD’de enerji fiyatları açısından daha uygun koşullar olduğunu, enerji fiyatlarının Avrupa için oldukça ciddi bir faktör olduğunu dile getirdi.

 

ÇİN’E İÇ TALEBİ ARTIRMA TAVSİYESİ

 

Çin ekonomisine dair bir soruyu da yanıtlayan Georgieva, Çin'in geleceğe yönelik büyüme stratejilerini belirlemesi gerektiğini söyledi.

 

Ülkenin son 10 yılda ihracata dayalı bir büyüme yolunda bir dizi politikadan faydalandığını belirten Georgieva, Çin'in artık büyüme için yerel kaynaklara bakmasının zamanın geldiğini kaydetti.

 

Georgieva, Çin için üç önemli fırsat olduğuna işaret ederek, bunlardan ilkinin ekonominin daha çok iç tüketime kaydırılması olduğunu bildirdi.

 

Çin'deki reformların ülkeye iyi hizmet ettiğini ve ihtiyaç duyulmaya devam edildiğini anlatan Georgieva, ülkede emlak sektöründeki sorunların da çözülmesi gerektiğini, bunun da tüketici güveninin yeniden tesisine yardımcı olacağını ifade etti.

 

UKRAYNA'NIN BU YIL 42 MİLYAR DOLARLIK BÜTÇE DESTEĞİNE İHTİYACI VAR

 

Savaşın devam ettiği Ukrayna'da mevcut ekonomik ve bütçe risklerine ilişkin bir soru üzerine Georgieva, savaşın her şeyden önce bir insanlık trajedisi olduğunu, aynı zamanda dünya ekonomisinin iyiliği için de bu savaşın bitmesi gerektiğini vurguladı.

 

Georgieva, Ukrayna'ya sağlanan küresel desteğin sağlam olduğunu belirterek, ülkenin bu yıl 42 milyar dolarlık bütçe desteğine ihtiyacı olduğunu bildirdi.

 

GAZZE EKONOMİSİNİN YÜZDE 80'DEN FAZLASI YOK OLDU

 

Gazze'deki savaşın etkilerine de değinen Georgieva, bölgedeki belirsizliğin bir sonucu olarak Orta Doğu ekonomisinin büyüme tahminini düşürdüklerini kaydetti.

 

Georgieva, "Gazze ekonomisinin yüzde 80'den fazlası yok oldu, aynı zamanda Batı Şeria da ciddi şekilde etkilendi." ifadesini kullandı.

 

IMF Başkanı Georgieva, savaşın Lübnan gibi ülkeleri de etkilediğini dile getirdi.

 

FED'İN BU YIL FAİZ İNDİRİMİNE GİDEBİLECEĞİ KONUSUNDA HALA İYİMSERİZ

 

Öte yandan Georgieva, bugün verdiği bir röportajda, faiz oranları konusunda ABD Merkez Bankasının (Fed) doğru olanı yaptığını ifade etti.

 

Georgieva, "ABD'deki koşulların bu yıl içinde Fed'in faiz indirimine başlamasına izin vereceği konusunda hala iyimseriz." dedi.

18 Nisan 2024 Perşembe

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu.


Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının sabit tutulması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.

 

Açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğine işaret ettiği kaydedildi.

 

İstihdam kazanımlarının güçlü ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, enflasyonun ise geçen yıl boyunca düştüğü ancak yüksek kalmayı sürdürdüğü anlatıldı.

 

Açıklamaya, son aylarda Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik ilerlemenin sağlanamadığı eklendi.

 

Komitenin istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşmaya yönelik risklerin geçen yıl daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini düşündüğü belirtilen açıklamada, ekonomik görünümün belirsiz olduğu ve FOMC'nin enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olmaya devam ettiği vurgulandı.

 

Açıklamada, federal fon oranı hedef aralığının yüzde 5,25-5,50 aralığında tutulmasına karar verildiği belirtilerek, faiz oranına yönelik herhangi bir ayarlama yapılırken, gelen verilerin, gelişen görünümün ve risk dengesinin değerlendirileceği ifade edildi.

 

HAZİRAN İTİBARIYLA BİLANÇO KÜÇÜLTME HIZI DÜŞÜRÜLECEK

 

Fed’in elindeki hazine tahvilleri ile menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği belirtilen açıklamada, haziran ayından itibaren hazine tahvillerinde aylık sınırın 60 milyar dolardan 25 milyar dolara düşürülerek bilanço küçültme hızının yavaşlatılacağı aktarıldı.

 

Açıklamada, ipoteğe dayalı menkul kıymet portföyünü küçültme tavanının ise aylık 35 milyar dolar olarak korunduğu ve bu tavanı aşan anapara ödemelerinin hazine tahvillerine yeniden yatırılacağı kaydedildi.

 

ART ARDA 6 TOPLANTIDA FAİZ ORANINDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMEDİ

 

ABD'de yüksek enflasyon karşısında 2022'de varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022'den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirmiş ve faiz oranını toplam 525 baz puan artırmıştı.

 

Bankanın politika faizi, söz konusu artışlarla 2001'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkmıştı.

 

Son kararıyla Fed, politika faizini art arda 6 toplantıda değiştirmeyerek mevcut aralıkta sabit bıraktı. Banka, politika faizinde en son Temmuz 2023'te 25 baz puanlık artışa gitmişti.

 

ABD'de enflasyon, Haziran 2022'de yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyeyi görmesinin ardından son olarak mart ayında yıllık bazda yüzde 3,5 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşmişti.

01 Mayıs 2024 Çarşamba

Kanadalı araştırmacılar, dünyada en çok plastik kirliliğine sebep olan dünyaca ünlü markaların Coca Cola ve PepsiCo olduğu sonucuna vardı.


Kanada'daki Dalhousie Üniversitesinden araştırmacılar, dünyada en çok plastik kirliliğine sebep olan markaları inceledi.


Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, 84 ülkenin 2018-2022 arasındaki plastik kirliliği denetimleri ve verileri kullanılarak hazırlandı.


Araştırmada, incelenen atıkların neredeyse yarısının "hangi şirket tarafından üretildiğinin" belli olmadığı ifade edilirken, kaynağı belirlenen atıklarda ise Coca Cola yüzde 11 ve PepsiCo da yüzde 5'lik değerde plastik kirliliğine sebep olan dünyaca ünlü markalar olarak kayıtlara geçti.


Plastik kirliliğine sebep olan dünya markalarını sırayla yüzde 3'le Nestle ile Danone ve yüzde 2'yle Altria takip etti.


Söz konusu şirketler belirlenen atıkların neredeyse 25'ini oluşturuyor.


Araştırmacı Tony Walker, "Bu firmalar dünyanın en büyük şirketlerinden bazıları ve dünyadaki tüm ülkelere erişimleri var." ifadesini kullandı.

01 Mayıs 2024 Çarşamba