tatil-sepeti

Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A, 8 Temmuz’da uzaya gönderilecek. Türksat 6A’nın fırlatma sonrası yörüngeye yerleşme aşamasını da ilk kez Türk ekip gerçekleştirecek. Bu da Türkiye’nin Ay Projesi için yeni bir deneyim daha kazanması anlamına geliyor.


HABER: OSMAN KUVVET

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türksat ve Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) işbirliğiyle ülkeye kazandırılan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde (USET) Türksat 6A uydusunun son durumuna ilişkin basın açıklaması yaptı. Kacır, 2014 yılında projesine başlanan Türkiye’nin yerli ve milli uydusu Türksat 6A ile ilgili, “Uydumuzu 8 Temmuz haftasında uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Bu andan itibaren nakliye faaliyetleri gerçekleştirilecek” dedi. Haberleşme uyduları kategorisinde Türkiye bugüne dek sekiz uydu fırlattı. Bu uydulardan beşi aktif durumda.  

 

ÜRETİM SÜRECİ TAMAM 

 

Bakan Kacır, ilk milli haberleşme uydusunun Türksat 6A projesi olduğunun altını çizerek, bu projenin de tamamlandığını ve uçuş modelinin nakliye öncesi halini görebildiklerini aktardı. Uzun süren çalışmalar boyunca uydunun bütün kritik alt sistemlerinin yerli ve milli olarak geliştirildiğini bildiren Kacır, “Uçuş bilgisayarları, güç dağıtım düzenleme birimleri yerli ve milli olarak üretildi ve yüzde 81.4 yerlilik oranıyla Türksat 6A’nın üretim süreçleri tamamlanmış oldu. Bu süreçte 24 çeşit ekipman yerlileştirildi ve halihazırda gördüğümüz uçuş modelinde 84 farklı yerli ekipman var” dedi.  

 

396 TEST YAPILDI 

 

Geliştirme ve test süreçlerinin tümüyle TUSAŞ bünyesinde, USET yerleşkesinde gerçekleştirildiğini belirten Kacır, “Proje boyunca 396 çevresel ve fonksiyonel test tamamlandı. İnşallah uydumuzu 8 Temmuz haftasında uzaya göndermeye hazırlanıyoruz” diye konuştu.

 

Üretimi ve testleri tamamlanan uydunun nakliye faaliyetleri gerçekleştirilecek. Daha sonra fırlatma öncesi fırlatma kampanyası diye ifade edilen dört haftalık periyotta, fırlatmayı gerçekleştirecek SpaceX ekipleriyle Türk ekip, birlikte çalışmaları tamamlayacak. Bu fırlatmada bir ilk daha yaşanacak. Fırlatma sonrası yörüngeye yerleşme aşamasını ilk kez Türk ekip yürütecek. 

 

Bu da Türkiye’nin, Ay Projesi için yeni bir deneyim daha kazanmasına vesile olacak. Önümüzdeki dönemde GÖKTÜRK uydusunu yenileme, İMECE 2 ve İMECE 3 projelerinin de gerçekleştirileceğini kaydeden Kacır, ekiplerin Ay Projesi için çalışmalarını sürdürdüklerine işaret etti.

 

400 KİŞİLİK EKİP

 

Kacır, Türkiye’nin uzay bilim ve teknolojisi alanında, tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi süreç boyunca millileşme ve yerlileşme hamlesine devam edeceğini dile getirdi. Kacır, “Bu projede TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN, CTech ekipleri bir arada çalıştı. Dönem dönem 400’e yakın arkadaşımızın ortak çalışma yürüttüğü bir proje oldu. Böylece müesseselerimiz, şirketler bu alanda küresel bir deneyim kazanmış oldu. Elde ettiğimiz kabiliyet, bizi dünyada haberleşme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirebilen ülkelerden biri haline getirdi. İddiamızı yeni projelerle sürdüreceğiz. Hem beşeri sermayemizin Türkiye’nin milli stratejisine katkı vermesini sağlayacağız hem de Türkiye’yi stratejik alanlarda yeni kabiliyetlerle ve yetkinliklerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

 

4.5 MİLYAR İNSANA ULAŞACAK

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türksat 6A’nın, 4 tonun üzerinde ağırlığıyla, daha önce yerli olarak geliştirilen 600 kilogramlık görüntüleme uydularıyla mukayese edildiğinde çok daha büyük ve sofistike bir ürün olduğunu kaydetti. Gelecek dönemde Türkiye’nin yerli uydu geliştirme faaliyetlerine devam edeceğini dile getiren Kacır, Türksat’ın haberleşme uydularında bugüne dek 118 ülkede 3 milyarlık bir nüfusa erişme imkanının olduğunu vurguladı. Kacır; Endonezya, Malezya ve Hindistan’ı kapsayan haberleşme imkanını da Türksat 6A ile elde edeceklerini belirterek, “Böylelikle 3 milyarlık dünya nüfusuna 1.5 milyar daha ilave edilecek ve Türkiye’nin haberleşme uyduları dünya nüfusunun yarıdan fazlasının yani 4.5 milyarlık nüfusun kullanımına erişmiş olacak” dedi.

 


KİMLER NE YAPTI?

 

TUSAŞ

 

Uydu panelleri

Kablaj

Mekanik yer destek ekipmanları

 

ASELSAN

 

Ku-Bant Türkiye anteni

Ku-Bant almaç

Ku-Bant INET

Ku-Bant ONET

Ku-Bant faydalı yük arayüz birimi 

 

C2TECH

 

Telemetri/işaret sinyali verici

Telekomut alıcı

TTM yönsüz alıcı anten

TTM yönsüz verici anten

TTM alıcı verici boynuz anten

TTM alıcı test bağdaştırıcı

TTM verici test bağdaştırıcı

TTM birleştirici

TTM alıcı hibrid dalga kılavuzu bağdaştırıcı

TTM verici hibrid dalga kılavuzu bağdaştırıcı

TTM çiftleyici

 

TÜBİTAK UZAY

 

Uçuş bilgisayarı

Güç dağıtım birimi

Güç düzenleme birimi

Güneş algılayıcı

Yıldızizler

Elektrikli itici

EİS güç işleme ve kontrol birimi

EİS yakıt tankı

EİS yakıt besleme birimi

Tepki tekeri kontrol birimi

KİS arayüz birimi

IKS arayuz birimi

Uydu simülatörü (karada kullanılacak)

Uzay kesimi yazılımları

Yer istasyonu yazılımları

YEDE-MM ve UM

Yer istasyonu taban bant haberleşme birimi 

 

HAYALLERİ BİRER BİRER GERÇEKLEŞİYOR 

 

Türkiye’nin uzay teknolojilerinde 40 yıllık rüyası gerçekleşmeye devam ediyor. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, 1984 yılında bir yandan Türkiye’nin uzaydaki yörünge haklarını muhafaza altına almaya çalışırken, diğer yandan ODTÜ’de TÜBİTAK UZAY’ı kurdu. Özal, enstitüyle Türkiye’nin uydularını geliştirmesini hedefledi. 2000’lerden bu yana Türkiye, uydu geliştirme çalışmalarında çok önemli bir deneyim elde etti. Görüntüleme uydularında orta üretim projesi BİLSAT ve RASAT, daha sonra GÖKTÜRK ve nihayetinde İMECE uydularıyla Türkiye, yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydularını kendi imkanlarıyla geliştirip üretebilen ülkelerden biri oldu.

01 Nisan 2024 Pazartesi

Türkiye Bankalar Birliği, (TBB) dijital kanallarda güvenli işlem için sıkça karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerine ve bu yöntemlerden korunma yollarına dair açıklama yatı. Dikkatli olunmazsa kişisel bilgiler ele geçirilebilir, cihaza zarar verilebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açılabilir.


 

Son dönemde, internet ve mobil kanallarda yaşanan dolandırıcılık vakalarının artması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğuna değinilen açıklamada, sıklıkla karşılaşılan dolandırıcılık türleri sıralandı.

 

Bunlar arasında; sahte internet siteleri ve güvensiz alışveriş platformları üzerinden yapılan dolandırıcılık, kişisel bilgilerin manipülasyon yoluyla ele geçirilmesi, sosyal medya platformlarında sahte hesaplar aracılığıyla yapılan dolandırıcılık, sahte e-posta adreslerinden gelen mesajlar ile kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, sahte SMS ve e-postalar yoluyla kişisel bilgilerin çalınması, cihazlara uzaktan erişim sağlayarak bilgi ve para çalma girişimleri, bilgisayarlara veya mobil cihazlara zararlı yazılımlar yükleyerek veri hırsızlığı yapılması yer aldı.

 

KAYNAĞINDAN EMİN OLMADAN TIKLAMAYIN

 

Bilgilendirmede, SMS, e-posta veya sosyal medya yoluyla gelen bildirimlerdeki bağlantılara veya linklere kaynağından emin olunmadan tıklanmamasının altı çizildi.

 

Hizmet alınan kuruluşun resmi iletişim kanallarını kullanarak doğrulama yapılması gerektiği ve tek tıkın, kişiyi sahte sitelere veya virüslere yönlendirebileceğine dikkat çekildi.

 

ŞİFRELERİNİZİ KİMSEYLE PAYLAŞMAYIN

 

Kullanıcıların banka hesaplarının hiç kimseye kullandırılmaması gerektiği vurgulanan bilgilendirmede, "Şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın. Kendini savcı, polis, asker, banka çalışanı, avukat olarak tanıtan veya bir ödül, prim iadesi, kart aidatı iadesi için sizden şifrenizi, kart bilgilerinizi ve kişisel verilerinizi talep eden kişilere itibar etmeyin, bu amaçla gelen linklere tıklamayın. Güvenliğinizden emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin. Güvenlik açığı bulunan veya korsan uygulamalar, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir, cihazınıza zarar verebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açabilir" denildi.

 

Bankalarca yapılan güvenlik duyurularının takip edilmesi yönünde uyarıda bulunulan açıklamada, kişisel bilgilerin güncel kalması için bu duyurularda iletilen uyarıların da dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi.

 

GÜVENİLİR OLMAYAN KAYNAKLARDAN UYGULAMA İNDİRMEYİN

 

Açıklamada, kişisel cep telefonuna, bilgisayara ve tablete yüklenen uygulamanın istediği izinlerin dikkatlice kontrol edilmesinin önem taşıdığı ifade edilerek şu uyarılarda bulunuldu: "Bankacılık uygulamalarınızı resmi uygulama mağazalarından indirin. Bilinmeyen veya güvenilir olmayan kaynaklardan uygulama indirmeyin. Bankacılık uygulamalarında kullandığınız şifrelerinizi, başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın. Daha az güvenlikli sitelerde şifreleriniz ele geçirilebilir, bankacılık uygulamalarınıza bu şifreler denenerek giriş yapılabilir. Güvenliğinden emin olmadığınız internet sitelerinden alışveriş yapmayın. Dolandırıcılık amaçlı açılmış sahte bir site üzerinden dolandırılabilirsiniz. Banka hesap özetlerinizi ve işlemlerinizi düzenli olarak kontrol edin, şüpheli bir durumda vakit kaybetmeden bankanızla iletişime geçin. Bu kapsamda; dolandırıcılık vakalarına ilişkin olarak resmi kurumlar ve hizmet alınan kuruluşlar tarafından yapılan tüm uyarılar ve bilgilendirmeler dikkate alınmalıdır."

11 Ekim 2024 Cuma

Sydney Üniversitesi ve Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı dahil olmak üzere birçok enstitüden araştırmacılar yapay zeka teknolojisi kullanarak genetik materyali RNA (ribonükleik asit) olan 161 bin 979 yeni virüs türü keşfetti.


 

Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda büyük tepkilere neden olan gelişmeler sonrasında sosyal medya platformu Discord'a erişim engeli getirilmesi başta ebeveynler olmak üzere yürekle su serpti. Yine de söz konusu yaşanan travmatik olaylar hâlâ sıcaklığını korurken, en küçükten en büyüğe teknolojik ürün kullanan herkesi tedirgin eden virüslerle ilgili Sydney Üniversitesi bir keşif duyurdu.

 

161 BİN 979 YENİ VİRÜS TÜRÜ KEŞFEDİLDİ

 

Sydney Üniversitesi’nin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Sydney Üniversitesi ve Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı dahil olmak üzere birçok enstitüden araştırmacılar yapay zeka teknolojisi kullanarak genetik materyali RNA (ribonükleik asit) olan 161 bin 979 yeni virüs türü keşfetti.

 

Bilim insanları, yapay zekayla bir derin öğrenim algoritması oluşturulan araştırmada, virüsleri keşfetmek için 47 bin 250 nükleotide kadar uzanan virüs genomları gibi genetik dizi verilerini hesaplamak için LucaProt adlı bir derin öğrenme algoritması oluşturdu.

 

Araştırmacılar, keşfedilen virüslerin çoğunun bilgilerinin mevcut veri tabanlarında olduğu belirtirken, yapay zeka teknolojisi kullanılarak bu verilerin organize edilerek kategoriler altına alındığı kaydedildi.

 

YAŞAMIN TÜRLÜ GİZLİ KALMIŞ BİR BÖLÜMÜNE AÇILAN PENCERE

 

Çalışmanın yazarlarından Edwards Holmes, çalışmayı "Dünya üzerindeki yaşamın türlü gizli kalmış bir bölümüne açılan bir pencere", olarak tanımlarken, bu çalışmanın tek bir araştırmada keşfedilen en fazla sayıda yeni virüs türü olduğunu vurguladı.

 

Keşfedilmesi gereken milyonlarca daha virüs türü olduğunu belirten Holmes, aynı uygulamanın bakteri ve parazitlerin keşfi için de kullanılabileceğini kaydetti.

 

Araştırmanın bir diğer yazarı Mang Shi, yapay zeka teknolojisi kullanılmadan önce biyoinformatik boru hatlarının kullanıldığını ancak bunun keşfedebilecek çeşitliliği sınırladığını aktardı.

 

Oluşturulan yapay zeka modelinin viral çeşitliliği çok daha derinlemesine incelenmesine olanak tanıdığını kaydeden Mang, bu modeli çeşitli uygulamalarda kullanmayı planladıklarını ifade etti.

11 Ekim 2024 Cuma