TUĞÇE ÖZKUŞ
BTM girişimlerinden Agripoli, atıkları verimli kullanarak çevre dostu malzemelere dönüştürüyor. Tarım ve çay atıklarından biyoplastik üreten girişim, geleneksel plastiklere de alternatif sunuyor. Agripoli’nin Kurucu Ortağı ve CEO’su Ebru Baripoğlu, girişimle ilgili detayları, İstanbul Ticaret okurlarıyla paylaştı.
* Agripoli’den kısaca bahseder misiniz?
Agripoli, tarım ve çay atıklarını ileri dönüştürerek çevre dostu biyoplastik üretiyor. Bu süreçte organik atıklar, biyoteknolojik yöntemlerle işleniyor ve doğada çözünebilen, sürdürülebilir biyoplastik malzemelere dönüştürülüyor. Üretim sürecimiz, atıkların verimli kullanımını sağlayarak karbon ayak izini azaltırken, geleneksel plastiğe alternatif olan yüksek kaliteli, dayanıklı ve çevre dostu bir malzeme sunuyoruz. Ayrıca ürünlerimizin biyolojik olarak parçalanabilir yapısı, çevre kirliliğini önlemeye yardımcı oluyor.
ÇEVRE DOSTU İŞLETMELER
* Hedef kitleniz kimler?
Agripoli’nin hedef kitlesi, çevre dostu ve sürdürülebilir çözümler arayan işletmelerden ve tüketicilerden oluşuyor. Özellikle ambalaj, tarım, gıda, moda ve kozmetik sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar, çevre dostu ambalaj çözümleri ve sürdürülebilir malzemelere ihtiyaç duyan markalar, sürdürülebilirlik konusunda duyarlı olan tüketiciler ve büyük ölçekte plastik kullanımını azaltmak isteyen şirketler, temel hedef kitlemiz. Ayrıca çevresel etkilerini azaltmayı hedefleyen girişimler ve hükümetler de bu kitleye dahil.
ZORLUKLARA RAĞMEN
* Girişiminizi hayata geçirirken ne gibi zorluklar yaşadınız?
Biyoplastik üretiminde yenilikçi bir teknoloji kullanmak istedik, ancak bu süreçte en uygun yöntemleri bulmak, üretim verimliliğini artırmak ve malzeme kalitesini optimize etmek zaman aldı. Ar-Ge aşamaları uzun ve maliyetli oldu. Sürdürülebilir bir girişimi başlatmak için gerekli finansmanı bulmak zorluydu. Yatırımcıları, çevre dostu çözümlerin uzun vadede getireceği faydalara ikna etmek için çok çaba sarf ettik. Ayrıca sürdürülebilir malzemeler ve biyoplastik konusunda henüz yeterince bilinç oluşmamış bazı sektörlerde pazarı eğitmek ve müşterileri bu çözümlerin değerine ikna etmek için ciddi bir efor harcadık. Biyoplastik üretimi farklı ülkelerde çeşitli çevre yasalarına ve regülasyonlara tabidir. Bu yasaların karmaşıklığı ve sertifikasyon süreçleri, operasyonları genişletirken dikkatle yönetilmesi gereken bir alandı. Bu zorluklara rağmen güçlü bir ekip, kararlı vizyon ve yenilikçi çözümlerle büyümemizi sürdürdük.
ÇOKLU ATIK KULLANIMI
* Türkiye’de ve dünyada benzer girişimler var mı? Varsa hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz?
Türkiye’de tek atık çeşitliliğinden doğan startup’lar mevcut. Agripoli olarak tek atıktan ziyade çoklu atık kullanarak normal plastiklerin dominasyonunu düşürmeyi hedefliyoruz. Bunu yaparken birçok atığı değerlendirip hem firmalara hem de B2B satış yapacağımız işbirliklerimize karbon sertifikası ve sürdürülebilir hedefler doğrultusunda yol çizmiş oluyoruz.
BTM’DEN NETWORK DESTEĞİ
* BTM’yle yollarınız nasıl kesişti? BTM projenize ne gibi katkılar sağladı?
BTM ile yollarımız, her girişimci gibi yardım ve network noktasında işbirliği arayışındayken kesişti. Projemize network, mentor, yatırımcı buluşturmaları gibi olanaklar sağladı. Destekleri halen devam ediyor.
AVRUPA ODAK NOKTAMIZ
* Küresel pazarda kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz? Bu kapsamda hedefleriniz neler?
Türkiye’de çevre dostu ve sürdürülebilir biyoplastik üretiminde öncü olmayı hedefliyoruz. Tarım ve çay atıklarından ürettiğimiz biyoplastiklerle plastik kullanımını azaltmaya ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamaya odaklandık. Ayrıca hükümetin ve endüstrilerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olarak, biyoplastik ürünlerimizi hem kamu hem de özel sektör projelerine entegre etmeyi planlıyoruz. Bunun dışında başta gıda ambalajı, tarım, tekstil ve kozmetik olmak üzere pek çok sektörde biyoplastik kullanımını artırarak çevre dostu malzemelere olan talebi güçlendirmeyi ve Agripoli’yi küresel biyoplastik piyasasında güçlü bir oyuncu olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya pazarlarına açılarak çevre dostu çözümlerimizi dünya çapında yaygınlaştırmak istiyoruz. Avrupa’nın sürdürülebilirlik ve yeşil inovasyona verdiği önem nedeniyle bu bölge önemli bir odak noktamız olacak.
4 FARKLI GELİR MODELİMİZ VAR
“Gelir modelimiz, ürettiğimiz çevre dostu biyoplastik malzemeleri çeşitli sektörlere tedarik etmeye dayanıyor. Gelirimizi şu yollardan elde ediyoruz:
* B2B satışlar: Biyoplastik ürünlerimizi başta ambalaj, tarım, gıda, moda ve kozmetik gibi sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere satıyoruz. Şirketlerin çevre dostu ambalaj ve malzeme taleplerine cevap veriyoruz.
* Lisanslama: Biyoplastik üretim teknolojimizi lisanslayarak başka firmalara üretim hakkı veriyoruz. Bu da sürdürülebilir gelir akışımızı destekliyor.
* Özel projeler ve işbirlikleri: Şirketlerle veya hükümetlerle işbirliği yaparak özel projelerde yer alıyor ve çevre dostu çözümler sunarak ek gelir kaynakları yaratıyoruz.
* Araştırma ve geliştirme fonları: Sürdürülebilirlik ve biyoteknoloji alanında inovasyon geliştirmek için çeşitli fonlardan ve destek programlarından yararlanıyoruz. Bu çok yönlü gelir modeliyle hem Türkiye’de hem de yurt dışında büyümeyi hedefliyoruz.”