HABER: MÜGE BİBER

Çağdaşlaşma yolunda ilk adımları atan Osmanlı Padişahı 3. Sultan Selim, 1787 yılında ticari, zirai ve sınai sahalarda devlete bir istişare uzvu olacak müesseseleri toplamak adına Meclis-i Meşveret namıyla bir kongre düzenledi. Bu kongre ile toplanan meclis, 136 yıldır faaliyet gösteren İstanbul Ticaret Odası’na giden yolu açıyordu.

DEFTERDAR ÇARE ARADI

Nizam-ı Cedit adıyla orduyu modernleştiren, yurtdışında ilk büyükelçiliğin Londra’da açılmasını sağlayan Sultan 3. Selim’in bir amacı da idari ve mali sistemde reform yapmaktı. Bu nedenle oluşturulan meclis, idari ve mali düzensizliğe çare bulmanın yollarını araştırdı. Sultan Selim, kuruluşuna öncülük ettiği bu meclisin tüm sorumluluğunu, işleri daha iyi yürütmesi için işin ehli olan Defterdar Efendi’ye bıraktı. Defterdar Efendi, toplumun muhtelif zümrelerine mensup esnaf ile zanaatkar ve tüccarı davet edip, istişarelerde bulundu.

TANZİMAT PAŞASI

Defterdar Efendi’nin nezaretinde yapılan Meclis-i Ticaret işleri, Sultan Abdülmecid’in tahta çıkışına kadar devam etti. Sonrasında Meclis-i Ticaret, Tanzimat Fermanı’nın da öncüsü olan Reşit Paşa’nın çabasıyla kurumsal bir kimlik kazandı. 1866 yılında kurulan Islah-ı Sanayi ve Ticaret Encümeni’nin almış olduğu kararlarla bu kurumsal altyapı desteklendi.

DERSAADET TİCARET ODASI

1880 yılında 2. Abdülhamid’in Meclis-i Ticaret ve Ziraat’i lağvetmesiyle bugünkü Oda’nın kuruluşuna bir kilometre taşı daha eklendi. 2. Abdülhamid’in yayınladığı ferman ile Dersaadet Ticaret Odası kuruldu. Böylece Oda’nın Ticaret Müdüriyeti tarafından hazırlanan 11 maddelik kuruluş nizamnamesi de onaylanmış oldu.

TİCARET VE ZİRAAT AYRILDI

Haziran 1910’da yayınlanan nizamnameyle ise Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ziraat Odaları birbirinden ayrıldı. Böylece Oda, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası olarak çalışmaya başladı.

TÜRK ANSİKLOPEDİSİ

1956 tarihli basımıyla o günleri anlatan Türk Ansiklopedisi, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası’ndan şu şekilde bahsediyor: “Türkiye’de ilk defa İstanbul’da kurulmuş olması hasebiyle İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası en eski ve o nisbette mütekamil, en geniş iş sahasına malik bir teşekküldür.”

ODA’NIN 1956’DAKİ İDARİ YAPISI

  • Umumi Katiplik
  • Umumi Katip Muavinliği
  • Meslek Heyetleri Raportörlüğü
  • Umumi Katiplik Bürosu
  • Ticari ve Sınai Siciller Şubesi
  • Muhasebe ve Levazım Şubesi
  • Ticari ve Tetkikler Şubesi
  • Sınai Tetkikler ve Sergiler Şubesi
  • Muamelat Şubesi
  • Neşriyat Şubesi
  • Evrak ve Dosya Şefliği
  • İthalat Bürosu
  • Müşavirler

ORGANİZASYON ŞEMASI

  • Meslek Heyetleri (Muhtelif ticari ve sınai zümrelere mensup 30 meslek heyetini ihtiva eder)
  • Oda Meclisi (Her meslek heyetinden seçilen ikişer zattan mürekkep 60 azadan müteşekkildir)
  • İdare Heyeti (Meclis azaları arasından seçilen 7 kişiden mürekkeptir)

Sağdan ikinci Nesib Bey Ziraat ve Meadin (Nezaret-i) Celilesi müsteşarı

Oda Meclis seçiminden...

Oda Meclis seçimi, 28 Aralık 1937

Beynelmilel Ticaret Odaları Heyeti’nin gelişi, Sirkeci, Haziran 1937

09 Ocak 2018 Salı

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, yılsonu enflasyon beklentisinde gerileme devam ederken, 12 ay sonrası beklentinin ekim ayına kıyasla 12.1 puan azalarak yüzde 33.2 olduğunu ifade etti.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından TCMB'nin Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına ilişkin paylaşım yaptı.

 

Programın olumlu sonuçlarının enflasyon beklentilerine de yansıdığına dikkati çeken Şimşek, "Yıl sonu enflasyon beklentisinde gerileme devam ederken, 12 ay sonrası beklenti ekim ayına kıyasla 12,1 puan azalarak yüzde 33,2 oldu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Şimşek, enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin önemine işaret ettiği paylaşımında, şunları kaydetti: "Beklentilerdeki iyileşme, enflasyon ataletinin kırılmasında ve kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasında çok önemli. Mayıs ayında yıllık enflasyonun en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yılın kalan döneminde hızla gerilemesini bekliyoruz. Enflasyon gerçekleşmeleri de beklentileri etkiliyor, dezenflasyon sürecinin başlamasıyla beklentiler hedefimize daha hızlı yakınsayacaktır. Hedefimize ulaşmakta kararlıyız."

17 Mayıs 2024 Cuma

Güven endekslerinde yılın başından bu yana görülen artış eğilimi, ekonomide gelecek döneme ilişkin olumlu beklentileri artırdı.


 

Tüketici ve reel sektör gibi kesimlerin genel ekonomik duruma ilişkin beklentisini ortaya koyan güven endeksleri, nisanda pozitif seyir izledi.

 

Merkez Bankası tarafından açıklanan reel kesim güven endeksi nisanda bir önceki aya göre 1,7 puan artarak 106,1'e çıktı. Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de 1 puan yükselerek 105,1 oldu. Endeks, ocak, şubat ve mart aylarında da artış eğilimini sürdürmüştü.

 

Finansal hizmetler güven endeksi de nisanda bir önceki aya göre 3,8 puan artışla 157,4 seviyesine çıktı. Endeks, martta da bir önceki aya göre 2,4 puan artışla 153,6 seviyesine yükselmişti. Endeks, şubatta da artış göstermişti.

 

"ÇARKLAR GÜÇLÜ DÖNMEYE BAŞLADI"

 

OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ekonomik göstergelerde olumlu gelişmelerin yaşanmaya başladığını belirtti.

 

Reel kesim güven endeksinin, hizmet ve finans kesimi dışı şirketlerin ekonomik gidişatı hakkındaki beklentilerini gösterdiğini anımsatan Yülek, "Verilere baktığımızda önemli sayılabilecek bir yükseliş söz konusu. Dolayısıyla ekonomi seçim rehavetinden çıkmaya başladı diyebiliriz." ifadelerini kullandı.

 

Yülek, finansal hizmetler güven endeksinin hem hizmet hem de finans kesiminin moralini gösteren bir barometre olduğuna dikkati çekerek, verilerin çarkların güçlü bir şekilde dönmeye başladığının göstergesi olarak nitelendirilebileceğini söyledi.

 

Türk ekonomisinin şu sıra en önemli problemi enflasyonun da gelecek dönemde baz etkisiyle aşağı yönlü hareket etmesinin muhtemel olduğuna işaret eden Yülek, "Ülkenin iç dinamikleri enflasyonun düşme sürecinin ikinci yarıda başlayacağını gösteriyor." dedi.

 

Açıklanan makro ekonomik verilerden alınan sinyallerin umut verdiğinin altını çizen Yülek, bütçenin de ekonomik açından önemli olduğuna işaret etti.

 

Yülek, şunları kaydetti: "Bütçede çok fazla açık olması ileride enflasyona sebebiyet verebiliyor. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in açıklamış olduğu kamuda tasarruf paketi bu açıdan çok büyük bir önem arz ediyor. Türk ekonomi yönetimi, 'Depreme rağmen gerekli politikaları uygulayarak bütçe açığını daha da azaltacağım.' demiş oluyor. Dolayısıyla bütün bu gelişmeleri birleştirdiğimizde ikinci yarıda ekonomide yumuşak iniş olacağını görüyoruz."

17 Mayıs 2024 Cuma