Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), 2023 sonunda 2.6 trilyon lira olan yurt içi yerleşiklerin pay senedi varlıklarının, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 23.4 artarak 3 trilyon 210 milyar liraya çıktığını bildirdi.


 

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklarından derleyerek hazırladığı mart ayına ilişkin "Finansal Piyasa Özet" verileri açıklandı.

 

Buna göre, 2023 sonunda 2,6 trilyon lira olan yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 23,4 artarak 3 trilyon 210 milyar liraya çıktı.

 

Mart sonu itibarıyla yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarının 1 trilyon 802 milyar lirasının bireysel, 1 trilyon 408 milyar lirasının ise kurumsal yatırımcılar ve tüzel kişilere ait olduğu belirlendi.

 

Söz konusu varlıklarının son bir yıldaki büyüme oranı yüzde 95,1 oldu. Yabancı yatırımcıların pay senedi varlıklarında hem yıllık hem de üç aylık bazda hızlı bir büyüme yaşandı.

 

YERLİ YATIRIMCI SAYISI 8,2 MİLYONA ULAŞTI

 

Yatırımcıların sermaye piyasalarına olan ilgisi şubat ve mart ayında yeniden artışa geçti.

 

Geçen yılın ekim sonu itibarıyla 8 milyon 556 bine ulaşarak rekor kıran pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı, sonrasında düşüşe geçerek bu yılın ocak ayı sonunda 7 milyon 267 bine geriledi. Halka arzların da etkisiyle son iki ayda pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı yaklaşık 950 bin artarak mart sonunda 8 milyon 216 bine çıktı.

 

İlk çeyrekte halka arz olan şirketlere 18,4 milyar liralık fon sağlanırken sermaye artırımları ve ikincil halka arzlarla sermaye piyasalarından 10,7 milyar lira kaynak elde edildi.

 

Yerli yatırımcıların finansal varlıkları, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın sonuna kıyasla yüzde 8,4 artışla 24 trilyon 510 milyar liraya ulaştı.

 

2023 sonunda 8,5 trilyon lira olan yerli yatırımcıların TL mevduatları ocak-mart döneminde yüzde 3,4 azalarak 8 trilyon 220 milyar liraya geriledi.

 

Yerli yatırımcıların döviz tevdiat hesabı (DTH) varlıkları ise yıl sonu rakamı olan 5 trilyon 179 milyar liradan mart sonunda yüzde 14,4 artışla 5 trilyon 924 milyar liraya ulaştı.

 

Yerli yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi varlıkları da yılın ilk çeyreğinde 2023 sonuna göre yaklaşık yüzde 11 artarak 4 trilyon 535 milyar liraya çıktı.

 

Yerli yatırımcıların finansal varlıklarında en yüksek artış, özel sektör eurobond tarafında görüldü.

 

Bu yılın ilk üç ayında yerli yatırımcıların özel eurobond varlıkları yüzde 38,3 artışla 604 milyar liraya, kamu eurobond varlıkları ise yüzde 13,1 yükselişle 1 trilyon 663 milyar liraya çıktı.

 

YABANCI YATIRIMCILARIN PAY SENEDİ VARLIKLARI SON BİR YILDA YÜZDE 194,6 ARTTI

 

Yurt dışı yerleşiklerin (yabancı yatırımcı) finansal varlıkları 2023 yılı sonu rakamı olan 2 trilyon 574 milyar liradan mart sonu itibarıyla 465 milyar liralık artışla 3 trilyon 39 milyar liraya yükseldi. Yabancı yatırımcıların finansal varlıkları yıllık bazda (Mart 2023-Mart 2024) yüzde 135,8 büyüme gösterdi.

 

Yabancı yatırımcının pay senedi varlıklarına bakıldığında, ilk üç ayda yüzde 23,1 artışla 2023 yıl sonu rakamı olan 1 trilyon 557 milyar liradan 1 trilyon 917 milyar liraya ulaştı. Yabancı yatırımcıların pay senedi varlıklarındaki son bir yıllık büyüme yüzde 194,6 oldu.

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 289,2 milyar lira olan yabancı yatırımcıların TL mevduatları, ilk çeyrekte yüzde 17,5 artışla yaklaşık 340 milyar liraya çıktı.

 

Söz konusu dönemde döviz tevdiat hesapları ise yüzde 7,5 yükselişle 672,3 milyar liraya ulaştı. Yabancı yatırımcıların kıymetli maden depo hesapları varlıkları yüzde 24,5 artarken, devlet iç borçlanma senedi varlıkları ise 0,7 azalış kaydetti.

18 Nisan 2024 Perşembe

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor." dedi.


Bakan Bayraktar ile beraberindekiler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programı kapsamında Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'ndeki işçileri ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı.

 

Tesis gezisinin ardından Bayraktar, gazetecilere, doğal gaz merkezi veya ticaret merkezi olmanın en önemli şartlardan birinin güçlü bir altyapı olduğunu söyledi.

 


Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz piyasasına sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

 

"Yani kendi iç pazarınızın çok kuvvetli olması lazım. Bizim doğal gaz tüketimimiz 860 yerleşim yerinde, 200'ün üzerinde organize sanayi bölgesinde var. Dolayısıyla sizin güçlü bir talep ve tüketim tarafınızın olması lazım. Dolayısıyla bütün bu altyapıyı kurguladığınız zaman ve tabii ki bir de civar ülkelerle bölgede bağlantılarınızın olması lazım. Bizim hem Bulgaristan hem de Yunanistan üzerinden Avrupa tüketim noktasına erişimimiz söz konusu. Biz bu anlamda bu çalışmaları yürütüyoruz. Yani kendi gazımızı artık üretiyoruz ve bunu daha da artıracağız. Bütün bu artan gaz kaynaklarıyla tedarik noktalarıyla biz artık Avrupa'nın da bir gaz sağlayıcısı ülkesi durumuna gelmiş durumdayız. Romanya'yla, Macaristan'la, Bulgaristan'la çok yakın bir zamanda Sırbistan'la da yani kendimizi artık komşu sınırdaş olmadığımız ülkelerle de doğal gaz ticaret anlaşmalarını yapıyoruz, hayata geçiriyoruz."

 

Bayraktar, Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi'nin 1,2 milyar metreküplük mevcut kapasitesi olduğunu hatırlattı.

 

Bu kapasiteyi ilk etapta 3,5 milyar metreküpe çıkartacaklarını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

 

"Hemen akabinde de 1,9 milyar metreküplük ilaveyle 5,4 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz, önümüzdeki 4 yılda yapacağımız yatırımlarla. Silivri'yi de 6 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla onu da ilave ettiğimizde Türkiye'nin 2028'de yaklaşık 12 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesi olacak. Bu da tüketimimizin yüzde 20'sini açıkçası depolayabileceğimiz anlamına geliyor. Buradaki deponun sadece mevcut kapasitesi değil, günlük gaz besleme kapasitesi de önemli Tuz Gölü, şu anda 40 milyon metreküp. Kapasite artırımıyla birlikte 80 milyon metreküpe ulaşacak. Silivri'de de 80'leri bulacağız yani 160 milyon metreküp günlük kapasiteden bahsediyorum. Buna Karadeniz gazının ilk etapta 10 milyon metreküpünü de ilave ettiğinizde 170 milyon metreküpü bulursunuz. En soğuk kış gününde bizim evlerde kullandığımız gazı sadece depolarımızdan ve kendi ürettiğimiz Karadeniz'deki gazdan sağlayabilecek altyapıya Türkiye sahip olacak."

 

TÜRKİYE'Yİ BİR DOĞAL GAZ MERKEZİ HALİNE GETİRECEĞİZ

 

Bayraktar, Türkiye'nin doğal gaz arz güvenliği için Tuz Gölü'ndeki bu tesisin çok önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin artan üretimi, ihracatı ve büyüyen ekonomisi kapsamında doğal gaz talebinin artmaya devam ettiğini belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Türkiye yaklaşık 51 milyar metreküplük yıllık tüketimiyle Avrupa'nın en büyük dördüncü doğal gaz ülkesi. Doğal gaz tedariki noktasında Türkiye çok uzun yıllar neredeyse kullandığı doğal gazın tamamını ithalat yoluyla karşılıyordu. Hem boru hatları hem sıvı enerjiyi alabilecek altyapı yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Bunun ötesinde depolama yatırımları yaptık. İşte en önemli projelerimizden bir tanesi şu anda içinde olduğumuz yer altı doğal gaz depolama projesi. Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, ve üçüncü faz projeleri var. Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Bir de şimdi kendi doğal gazımızı üretir hale geldik. Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 metreküpü buldu, 1,8 milyon hanenin doğal gazını biz kendimiz karşılar hale geldik. Bunu da inşallah artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta 2025 yılının ilk çeyreğinde inşallah 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız."

 

Bayraktar, bugün itibarıyla Türkiye'nin yaklaşık 5,8 milyar metreküp gazını depoladığını, 2028'e geldiğinde kullandığı doğal gazın yüzde 20'sini depolar hale geleceğini kaydetti.

 

Tuz Gölü'nde, çok büyük bir depolama potansiyelinin olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının yüzde 50'sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları yapmayı da hedefliyoruz. Bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye'yi bir doğal gaz merkezi haline getireceğiz." diye konuştu.

 

01 Mayıs 2024 Çarşamba

İstanbul'da nisanda önceki aya göre perakende fiyatlar yüzde 4.89, toptan fiyatlar yüzde 4.87 artış gösterdi.


 

İstanbul Ticaret Odasının (İTO) 1995 bazlı verilerine göre, İstanbul'da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi nisanda yüzde 4,89, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 4,87 arttı.

 

Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde artış oranının perakendede yüzde 78,81, toptan fiyatlarda yüzde 65,94 olduğu görüldü.

 

SEKTÖREL BAZDA DEĞİŞİM ORANLARI

 

Nisanda perakende fiyatlarda önceki aya göre, giyim harcamaları grubunda yüzde 23,85, ev eşyası harcamalarında yüzde 5,30, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,88, gıda harcamalarında yüzde 4,84, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 2,22, konut harcamalarında yüzde 1,45, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 0,88 ve diğer harcamalarda yüzde 0,03 artış izlendi.

 

Toptan fiyatlarda ise mensucat grubunda yüzde 17,93, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 13,36, madenler grubunda yüzde 7,27, kimyevi maddeler grubunda yüzde 5,40, gıda maddeleri grubunda yüzde 3,03, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,73, yakacak ve enerji maddeleri grubunda ise yüzde 0,27 artış görüldü.

01 Mayıs 2024 Çarşamba