tatil-sepeti

Ocak-temmuz döneminde 15 sektör ihracatını artırırken, fındık ve mamulleri sektörü yüzde 43.05'lik artışla bu alanda başı çekti.


 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı yılın 7 ayında 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 4,1 artarak 148 milyar 789 milyon dolara yükseldi.

 

Yılın 7 aylık döneminde 26 sektörden 15’inde ihracat artarken, 11’inde geriledi. İhracat, 6 sektörde çift haneli artarken, 3 sektördeki düşüş çift hanelere ulaştı.

 

Ocak-temmuz döneminde yıllık bazda ihracatını en çok artıran sektör yüzde 43,05 ile fındık ve mamulleri oldu. Sektörün ihracatı 968,3 milyon dolardan 1 milyar 385 milyon dolara yükseldi. Almanya, 367,6 milyon dolarla sektörün ihracatında başı çekerken, onu 237,6 milyon dolarla İtalya, 104,9 milyon dolarla Fransa izledi.

 

Söz konusu dönemde ihracatını en çok artıran ikinci sektör yüzde 20,3 ile meyve sebze mamulleri oldu. Sektörün 1,5 milyar doları aşan ihracatında başı 242,2 milyon dolarla ABD çekerken, onu 201,4 milyon dolarla Almanya, 105,5 milyon dolarla Birleşik Krallık takip etti.

 

İhracatını en çok artıran üçüncü sektör ise yüzde 18,7 ile gemi, yat ve hizmetleri oldu. Sektör, ocak-temmuz döneminde 1 milyar 42 milyon dolarlık ihracat yaptı. Norveç’e 147,6 milyon dolarlık, Marshall Adaları’na 136,5 milyon dolarlık, Yunanistan’a 80,3 milyon dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirildi.

 

SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYİSİNDE İHRACAT ARTIŞI YÜZDE 10’A YAKLAŞTI

 

Ocak-temmuz döneminde kuru meyve ve mamulleri sektörünün ihracatı yüzde 13 artışla 933 milyon dolara, çelik sektörünün dış satımı yüzde 12 yükselişle 9,3 milyar dolara, kimyevi maddeler ve mamullerinin ihracatı yüzde 10 artışla 18,4 milyar dolara ulaştı.

 

İhracat artışı halı sektöründe yüzde 9,4 (1,6 milyar dolar), savunma ve havacılık sanayisinde yüzde 9,2 (3,3 milyar dolar), su ürünleri ve hayvansal mamullerinde yüzde 7,1 (2,1 milyar dolar), mücevherde yüzde 6 (3,8 milyar dolar), madencilik ürünlerinde yüzde 4,1 (3,4 milyar dolar) oldu.

 

Artış yaşanan diğer sektörler yüzde 3,8 ile otomotiv, yüzde 1,6 ile yaş meyve ve sebze, yüzde 0,7 ile elektrik ve elektronik, yüzde 0,4 ile makine ve aksamları oldu.

 

EN YÜKSEK DÜŞÜŞ DERİ VE MAMULLERİ İLE ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞINDA

 

Bu yılın ocak-temmuz döneminde 11 sektörde ihracat geriledi. Bu alanda başı yüzde 23,5 düşüşle deri ve deri mamulleri çekti. Sektörün ihracatı 1,16 milyar dolardan 888 milyon dolara düştü.

 

Zeytin ve zeytinyağı ihracatı yüzde 23'lük düşüşle 497,4 milyon dolara, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yüzde 10,2 gerileyerek 10,4 milyar dolara indi. Düşüş oranı üç sektörde çift haneli gerçekleşti.

 

Düşüş oranı çimento, cam, seramik ve toprak ürünlerinde yüzde 7,7, demir ve demir dışı metallerde yüzde 4,3, iklimlendirme sanayisinde yüzde 2,8, mobilya, kağıt ve orman ürünlerinde yüzde 1,85, tekstil ve hammaddelerinde yüzde 1,65, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerimde yüzde 1,3 oldu.

 

Tütün ihracatı yüzde 0,6, süs bitkileri ve mamulleri yüzde 0,2 düştü.

09 Ağustos 2024 Cuma

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı