Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, bu yılın ilk 4 ayında 4 milyar dolarlık ihracat yaptı.


 

Türkiye Gıda İhracatçıları'ndan yapılan açıklamaya göre, ilk çeyrek boyunca ihracatı her ay 1 milyar doları aşan sektör, Ramazan Bayramı dolayısıyla eksik iş günüyle hesaplanan nisanda 884 milyon dolarlık dış satıma imza attı.

 

Bu dönemde en fazla ihracatın yapıldığı Irak pazarından sağlanan gelir yüzde 15,6 arttı, yüzde 15,2 gerilemeye rağmen ABD ikinci sırada yer aldı.

 

Bisküvi-pasta, buğday unu ile şeker ve şeker mamulleri en fazla ihraç edilen ürünler oldu.

 

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, jeopolitik riskler ve iklim felaketleri gibi pek çok faktörün emtia fiyatlarında istikrarı olumsuz etkilediği son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların küresel gıda tedarikçileri için sıkıntı oluşturduğuna işaret etti.

 

Tiryakioğlu, şu ifadeleri kullandı: "Örneğin, küresel piyasalarda bir süre çok yüksek fiyattan kakao buluyoruz, biz bunun maliyetlerini satış fiyatlarımıza yansıtmamışken buradaki fiyat artışlarının durulduğu haberlerini alıyoruz. Gıda imalatı ürün tazeliği gereği sonsuz ham madde stoklayabileceğiniz bir alan olmadığından üretimde sürdürülebilirliği sağlayabilmek için bu tip dönemsel maliyetlere katlanmak durumundayız. Bizim için öncelikli bir başka konu da yurt içinde arz güvenliğini sağlamak ve fiyat dalgalanmalarını engellemek. İştigal alanımızdaki hububat ve bakliyat ürünleri içinde küresel fiyatları son dönemde en çok artan ürün yeşil mercimek olmasına rağmen bu alanda Bakanlığımızın ihracat kısıtlamasını uyguluyoruz. Tüm bu etkenlerle son dönemde kar marjlarımız daraldı fakat hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki gelişmelere bağlı olarak yılın ikinci yarısına daha iyimser bakıyoruz."

 

Hububatta verimliliğin bu hasat döneminde de sürmesini beklediklerini belirten Tiryakioğlu, "Bu yıl Türkiye'de buğday ekim alanının 7,2 milyon hektarın üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl baharda yaşanan olağanüstü yağışlar tekrar etmemiş olsa da artan ekim alanlarının etkisiyle buğday üretimi 20 milyon tonu bulacaktır. Türkiye, tarımı destekleyici politikaların meyvesini topluyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

Tiryakioğlu, gıda alanında en büyük işletmelerin de yer aldığı 13 bine yakın üye firmayı temsil eden 6 ihracatçı birliğinin oluşturduğu "Türkiye Gıda İhracatçıları" markasıyla yılın ilk 3 ayında 4 bölgede tanıtım çalışmaları yaptıklarını ifade etti.

 

Tiryakioğlu, şunları kaydetti: "İhracatçı birliklerimiz, ilk çeyrekte Almanya'dan Japonya'ya, Dubai'den Rusya'ya kadar dünyanın farklı noktalarındaki fuarlarda Türk ürünlerini tanıttılar. Türkiye Gıda İhracatçıları çatı markasıyla Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Asya ve Uzak Doğu bölgelerinin önde gelen firma temsilcilerini stantlarımızda ağırladılar. Ticaret Bakanlığı'mız ile işbirliği içinde uluslararası çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

10 Mayıs 2024 Cuma

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk 4 ayında Türkiye'nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 8.9 milyar dolar oldu.


 

Makine İhracatçıları Birliği’nden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, geçen yılın son çeyreğinde yataya dönen ve bu yılın ilk 4 aylık döneminde yüzde 3,6 gerileyen makine ihracatı, son 12 aylık dönemde yüzde 5,4 artarak 28,1 milyar dolara ulaştı.

 

Yine 12 aylık karşılaştırmada makine ithalatındaki artış oranı yüzde 12,9 seviyesine gerileyerek 45,5 milyar dolar oldu.

 

Yaptırımların etkisiyle Rusya’ya makine ihracatındaki düşüş yüzde 20’ye yaklaşırken, ilk 4 ayda Suudi Arabistan’da yüzde 30,7, Özbekistan’da yüzde 29,7, Mısır ve Cezayir’de yüzde 15 kadar ihracat artışı sağlandı.

 

Toplamda 2,5 milyar dolara yaklaşan ihracat tutarıyla Almanya, Rusya ve ABD, bu dönemde ilk 3 pazar olma özelliklerini korudu.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Avrupa’da yılın geri kalan bölümünde ekonomik anlamda bir daralma öngörülmese de imalat ve inşaat sektörlerindeki durgunluğun, özellikle Almanya’da çabuk geçeceğe benzemediğini belirtti.

 

Son 10 yılda makine ihracatının yılda ortalama yüzde 6’ya yakın arttığı Almanya’da, yüzde 3,6 gibi sınırlı bir seviyede olsa da uzun yıllardan sonra ilk defa negatif seyrettiğini vurgulayan Karavelioğlu, "Geçen sene yüzde 0,3 kadar küçülen Alman ekonomisinin bu yıl da 2022 rakamlarının gerisinde kalması bekleniyor. Bölgedeki bu eğilim, küresel ölçekte de geçerli ve güncel dünya PMI istatistiklerine bakıldığında, tüketim ve ara mallarına dair verilerin 50’nin üstünde, yatırım malları için ise 50’nin altında kaldığı görünüyor." ifadelerini kullandı.

 

"TÜRKİYE’DEKİ İMALAT PMI VERİSİ DE 50 PUANIN ALTINDA"

 

Türkiye’deki imalat PMI verisinin de 50 puanın altında olduğuna işaret eden Karavelioğlu, imalat sanayisinde üretim artışının yüzde 5,6 olduğu yılın ilk çeyreğinde makine ve teçhizat üretiminde yüzde 4 küçülme olduğunu belirtti. Karavelioğlu, finansman olanaklarındaki daralmaya ve pahalanmaya bağlı olarak, yatırım ve faaliyet ortamında bir zayıflamanın olmasının ve üretim maliyet endekslerine bu durumun yansımasının, doğal bir durum olduğunu kaydetti.

 

Karavelioğlu, "Makine ve ekipmanları sanayisinde yıllık üretici fiyat artışı, yüzde 55,6 seviyesindeki yurt içi üretici fiyat artışının 10 puan üzerinde ve yüzde 65,5 olarak seyrediyor. Bu veriler, öz kaynakla ilerlemeyi tercih edegelmiş sektörümüzün üretim ölçeklerindeki tedrici bozulmaya ve aynı zamanda personel maliyetlerinde diğer sektörlerden daha yüksek artışlarla karşı karşıya kaldığına işaret ediyor." açıklamasında bulundu.

 

Düşük kura bağlı ithalat avantajı sürerken makine sektörünün yerli katma değer oranı en yüksek sektör olduğu için yurt içi maliyetlerden daha fazla etkilendiğini belirten Karavelioğlu, "Buna, dünyada doların değer kazanmasına bağlı olarak, dolar/avro paritesinde açılan makas da dahil edildiğinde finansal etkenlerin rekabetçiliğimiz üzerindeki baskısı giderek daha fazla hissedilir hale geliyor." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye’nin dış ticaret açığında önemli kalemler arasında yer alan altın ithalatına yönelik kota uygulamalarının 4 aylık süreçte 6,5 milyar dolarlık bir etki yarattığına dikkati çeken Karavelioğlu, elektrikli ve elektriksiz makine ithalatına ilişkin, şu değerlenmelerde bulundu: "Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat, aylık dış ticaret açıklamalarında, elektrikli ve elektriksiz makineler toplam ihracatının ilk 4 ayda yüzde 0,4 artarak 13,1 milyar dolara ulaştığını, ithalatının ise yüzde 2 azalarak 21,6 milyar dolara indiğini belirtmekle cari açığın en büyük ikinci kalemine dikkati çekmiş oldular. Enerjinin hemen ardından Türkiye’nin en büyük ithalat kalemi durumundaki makinelerden verdiğimiz açık, kota ile sınırladığımız altın ithalatından çok daha önemli ve acil tedbirler geliştirilmeye muhtaçtır.

 

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bizde de en büyük alıcı ve kullanıcı durumundaki kamu, alımlarında yerli makineleri mutlak surette tercih ederek Hazine ve Maliye Bakanlığımızın tasarruf tedbirlerine uyum sağlamalıdır. İthal makinelerin satın alma maliyetlerinin ötesinde servis, bakım, yedek parça gibi ömür boyu hizmet ihtiyaçlarıyla da kalıcı bir gider kalemine dönüştüğünü, rakiplerimizin teknoloji geliştirmesine kaynak oluşturduğunu gözden kaçıramayız. Çin’den makine ithalatının yılın ilk 3 ayında yüzde 8,7 kadar düşmesini, genel bir farkındalığın oluşmaya başladığına dair ilk işaretler olarak okuyoruz. Bu konuyu yakından takip eden Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz."

 

Karavelioğlu, Türkiye’de imalat sanayisinin güncel sorunlarının tespiti ve bu konuda sorumlu kuruluşlara çözüm önerileri için düzenli olarak yaptıkları araştırmalara bir yenisini eklediklerini de belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Makine ve Alt Sektörleri için Kayıt Dışı Ekonominin Ölçülmesi başlıklı son çalışmamızda sektörümüz genelinde kayıt dışılık oranını yüzde 23,68 olarak belirledik. Bu oran 2015 yılında yaptığımız araştırmalarda yüzde 24,93 seviyesindeydi. İşletme ve göçmen sayılarındaki hızlı artışa ve pandeminin kayıt dışı oranlarını artırıcı etkisine rağmen son 7 yılda ortalama yüzde 5 kadar iyileşme göze çarpıyor."

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 2 milyon 518 bin liraya yükseldi.




 


Altın piyasasında en düşük 2 milyon 518 bin lirayı, en yüksek 2 milyon 530 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 1,3 artışla 2 milyon 518 bin lira oldu. Dün, standart altının kilogram fiyatı günü 2 milyon 485 bin liradan tamamlamıştı.


KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 1 milyar 522 milyon 383 bin 221,02 lira, işlem miktarı ise 605,95 kilogram oldu.


Tüm metallerde toplam işlem hacmi de 1 milyar 686 milyon 46 bin 319,77 lira düzeyinde gerçekleşti.


Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Zirve Değerli Madenler, NMGlobal Kıymetli Madenler, Rona Döviz ve Kıymetli Maden Ticareti, Gülkay Döviz ve Kıymetli Maden Ticareti ile Nil Kıymetli Madenler olarak sıralandı.


Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

STANDART TL/KGDOLAR/ONSÖnceki Kapanış2.485.000,002.405,00En Düşük2.518.000,002.400,00En Yüksek2.530.000,002.449,00Kapanış2.518.000,002.400,00Ağırlıklı Ortalama2.522.272,922.426,45Toplam İşlem Hacmi (TL)1.522.383.221,02Toplam İşlem Miktarı (Kg)605,95Toplam İşlem Adedi32

20 Mayıs 2024 Pazartesi