tatil-sepeti

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, salgının tüm sektörleri derinden etkilediğini ama hizmetler sektörünün çok daha fazla etkilendiğini belirterek, “Çok açık söylüyoruz, hizmetler sektöründeki firmalara pozitif ayrımcılık yapılmalı” dedi.

Avdagiç, “Servis taşımacılığı, turizm-otelcilik, sağlık hizmetleri ve tıbbi malzemeler, fuarcılık, kültür-sanat, yeme-içme bu sektörlerimizden birkaçı. Bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler için daha etkin tedbir ve teşvikler alınmalı” diye konuştu.

Kısa Çalışma Ödeneği için yeni başvuru imkanı getirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avdagiç, “Kredi Garanti Fonu’ndan KOBİ’lere 7.5 milyar TL yeni kredi sağlanması da finansman sıkıntısı çeken tüccara önemli bir açılım oldu” dedi.

HABER: ADEM ORHUN / ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Salgın tüm sektörleri derinden etkiledi ama hizmetler sektörünü çok daha fazla etkiledi.

Çok açık söylüyoruz, hizmetler sektöründeki firmalara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğine inanıyoruz. Pandeminin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesi, bu sektörlerdeki işletmelerin ve çalışanların hayatlarına devam edebilmeleri ancak buna bağlı” dedi.

Avdagiç, İTO’nun video konferans yöntemiyle yapılan aralık ayı Meclis Toplantısı’nda, Oda’nın 440 binden fazla üyesini temsil eden 261 Meclis Üyesine hitap etti. Avdagiç, hizmetler sektörüne ‘pozitif ayrımcılık’ yapılması önerisinde bulunarak, “Salgın tüm sektörleri derinden etkiledi ama hizmetler sektörünü çok daha fazla etkiledi. Çok açık söylüyoruz, hizmetler sektöründeki firmalara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğine inanıyoruz. Pandeminin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesi, bu sektörlerdeki işletmelerin ve çalışanların hayatlarına devam edebilmeleri ancak buna bağlı. Servis taşımacılığı, turizm-otelcilik, sağlık hizmetleri ve tıbbi malzemeler, fuarcılık, kültür-sanat, yeme-içme bu sektörlerimizden birkaçı. Bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ve ilişkide olduğu sektörlerin ayakta durması için daha etkin tedbir ve teşvikler alınması gerekiyor” diye konuştu.

OLAĞANÜSTÜ ŞARTLAR

Olağanüstü şartların, olağanüstü yollara başvurmayı gerektirdiğini belirten Avdagiç, “Hükümetin bu süreçte aldığı önlemler ekonominin ve üretimin durmamasını sağladı. Şimdi, yeni yol ve yöntemler geliştirerek, devam etmekte olan koronavirüs tehdidine karşı mücadelemizi, hem sağlık hem de ekonomi alanında sürdürmeliyiz” ifadesini kullandı.

Başkan Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Kasım’da verdiği net mesajlarla, ekonomi ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıldığını vurguladı. Avdagiç, “Cumhurbaşkanımızın verdiği mesajlar, hem yurt dışında hem yurt içinde Türkiye ekonomisine bakışın, ‘kısa vadeden orta vadeye kaymasını’ sağladı. Ardından yeni dönemi sırtlayacak isimler iş başına getirildi. Atamalarda teknik bilgi, devlet tecrübesi, liyakat öne çıktı. Başta Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan ve Merkez Bankası Başkanımız Naci Ağbal olmak üzere yeni görev alan ekonomi yönetimini bir kez daha tebrik ediyor, başarılar diliyoruz” dedi.

GSYH ARTIŞI UMUT VERİCİ

2020 yılının üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına değinen Avdagiç, şöyle konuştu: “Türkiye üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 büyüme ile tüm dünyada büyüme şampiyonu oldu. Büyük bir salgın döneminde, salgının yaşanmadığı geçen yılın aynı dönemine göre sağlanan bu GSYH artışı, umut vericidir. Çünkü, OECD verilerine göre, dünya ekonomisi bu süreçte yüzde 4.5 küçüldü. Hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkeler yüksek oranda milli gelir kayıpları yaşadı. GSYH bakımından İngiltere yüzde 9.6, Almanya yüzde 4, ABD yüzde 2.9 küçüldü. Japonya’da küçülme yüzde 5.9 oldu. Böyle bir ortamda Türkiye büyüme oranı ile üçüncü çeyrekte yüzde 4.9 büyüyen Çin’i bile geride bıraktı. Beklentilerin üzerinde gelen üçüncü çeyrek büyümesinin yüksek maliyetlere neden olduğu ileri sürülebilir. Ancak unutmayalım ki, koronavirüs salgını nedeniyle gelişmiş zengin ülkeler başta olmak üzere hemen her ülkede yaşanan büyük gelir kayıplarını durdurmak ve toparlanmayı sağlamak için ‘bütçe açıkları’ veriliyor. Birçok ülkede ‘gevşek para politikası’ izlendi ve izlenmeye devam ediliyor.”

İSTANBUL TİCARET ODASI’NIN HARCI VAR

İstanbul Ticaret Odası olarak işletmelerin pandemi sürecini en az kayıpla atlatmaları için birçok farklı platformda çalıştıklarını ifade eden Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi sürecinde, biz iki şeye önem verdik. Birincisi, sektörlerimizle dinamik bir iletişim içinde olmaya özen gösterdik. İkinci olarak da Bakanlıklarımızla, TOBB ile verimli bir çalışma mekanizmasına sahip olmayı önemsedik. Bu iki kollu iletişim, pandemi döneminde bizim ‘olmazsa olmazımız’ oldu. Bir kanaldan sizlerin görüş ve önerilerinizi alırken; diğer kanaldan bunları gruplayıp, sistematik halde çözüm mercilerine ilettik. Bu mekanizmayı, Meclis Üyelerimizin, Yönetim Kurulu Üyelerimizin ve İdaremizin fedakâr çalışmaları sayesinde başarıyla yürüttük. Memnuniyetle söylemeliyim ki, geçtiğimiz 11 ay içinde hükümetin açıkladığı pek çok düzenleme ile aldığı tedbirlerin temelinde, İstanbul Ticaret Odası’nın harcı vardır.”

ÜRETİM VE İHRACATTA ANTİ-COVİD 2021 ÖNLEMLERİ

Avdagiç, 18 Kasım’da Türkiye Ekonomi Şurası’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile video konferans yöntemiyle bir araya geldiklerini ve İstanbul iş dünyasının görüşünü paylaştıklarını kaydetti. Avdagiç, İTO olarak iş dünyasının düşüncelerini yetkililerle yaptıkları ikili görüşmelerde ya da Bakanlıklarla yapılan heyet toplantılarında da naklettik-lerinin altını çizdi. Avdagiç, “Bununla da yetinmedik, kamuoyuyla da paylaşıp gerekli etkiyi oluşturmaya özen gösterdik. Böylece iletişimin tüm yöntemlerini, sizlerin ve üyelerimizin dertlerine derman bulmak için kullandık, kullanmaya devam ediyoruz” dedi.

Bunun yakın zamanda gerçekleşen iki örneğini aktaran Avdagiç, şöyle devam etti: “İTO olarak 2021 yılında reel sektörün güçlendirilmesi için alınması gereken 8 önemli tedbiri, ‘Üretim ve İhracatta Anti-Covid 2021 Önlemleri’ adı altında kamuoyuyla paylaştık. Çünkü biz Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ekonomide yeni dönemin, bu tedbirlerin uygulanması için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu tedbirler, özel sektörümüzün dayanıklılığını artırarak, yeni yıla dirayetli bir başlangıç yapmasını da sağlayacaktır. 8 başlıktan oluşan önerilerimiz şöyleydi:

1. Sosyal izolasyon kuralları gereği kamunun kararı ile kapalı olmasına karar verilen ve İstanbul’da 20 bin civarında bulunan işletmenin kapalı kaldıkları dönem için beyanname verme, bildirim ve ödeme gibi vergisel yükümlülüklerinin askıya alınması.

2. Ayrıca bu işletmelere bir evvelki vergi döneminde beyan edilen kâr tutarında faizsiz kredi desteği verilmesi… Bu destek, adeta bir ‘yokuş kalkış desteği’ vazifesi görecektir.

3. Kapanan ya da önemli bir ciro kaybına uğrayan işletmelerimizin kredi borçlarının yeniden yapılandırılarak faizsiz olarak ertelenmesi.

4. Genelge ile faaliyetleri durdurulan veya faaliyetleri kısıtlanan işletmeler başta olmak üzere kiracı durumunda olan tüm işletmelerimize kira bedelleri tutarında faizsiz veya düşük maliyetli kredi desteği sunulması.

5. Kısa Çalışma Ödeneği için yeni başvuru imkânı sağlanması… Biz bu konuyu, hükümete, uzun süredir yoğun bir şekilde aktardık. Daha önceki meclis konuşmalarımda bu konuda sizlere bilgi vermiştim. Basına her beyanatta da dile getirmiştim. Ayrıca konuya ilişkin hükümet ve TOBB ile sürekli istişare halindeydik. Nihayet, yeni başvuru imkanı getirildi. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanlarımız Sayın Lütfi Elvan ve Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’a teşekkür ediyorum.

6. Salgın hastalık sebebiyle oluşan iş kaybını telafi etmek üzere ilave olarak işe alınan çalışanların ‘deneme süresi’ ile sınırlı olmak üzere işten çıkarma yasağı kapsamına dahil edilmemesi… Bu, özellikle sanayi sektöründe yeni istihdamın önünü açacaktır.

7. Ayrıca vergi yapılandırmasına ek olarak, matrah artırımı ile stok, kasa ve sicil affı, iş dünyamızın can kulağıyla beklediği düzenlemeler kapsamındadır.

8. Son olarak, iş dünyamızın birikmiş kamu alacaklarının var olan kamu borçlarından mahsup edilmesi ve bu alacakların teminat olarak değerlendirilmesini istedik. Çünkü bu, özel sektörün finansman talebini ciddi ölçüde azaltacaktır.”

TÜRKİYE VE AB, ORTAK ÇIKARLAR PAYLAŞIYOR

Avrupa Birliği’nin liderler zirvesine ilişkin görüşlerini de açıklayan Avdagiç, “Önce şunun altını çizelim: Biz de iş dünyası olarak, ‘Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz.’ Ancak, bu ülküye sahip olmamız, milli çıkarlarımızdan ve şahsiyetimizden vazgeçeceğimiz anlamına gelmez. İbni Haldun’un dediği gibi ‘Coğrafya kaderdir.’ Türkiye’nin kaderi bu coğrafya ile bütünleşmiştir. Öyle olmaya da devam edecek. AB ülkeleri de bu gerçeğin farkında olmalı. Bu sebepten doğru hareket noktası, bize göre şudur: Türkiye ve AB, ortak çıkarlar paylaşıyor. Daha iyi bir komşuluk ve ortaklık sergilemek, iki tarafın da lehine olacaktır.”

MERHUM BAŞKANIMIZ İBRAHİM ÇAĞLAR’I HER ZAMAN HAYIRLA YÂD EDECEĞİZ

Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası 19. Dönem Başkanı İbrahim Çağlar’ı, 11 Aralık 2017’de kaybettiğimizi hatırlatarak, “Kıymetli Başkanımızı ölümünün 3. yıldönümünde rahmetle anıyorum. İTO olarak İbrahim Başkan’ın adını, Arnavutköy’de yaptırdığımız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne verdik. Buradan yetişen öğrenciler ve biz, onun adını her zaman hayırla yâd edeceğiz” dedi. Avdagiç, İTO’da Meclis Üyeliği, Yönetim Kurulu Üyeliği ve son olarak da Disiplin Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Muhammet Yenel’in ve İTO Meclis Üyesi Nuri Özelmacıklı’nın da vefat ettiğini belirterek, İstanbul iş camiasına başsağlığı dileklerini iletti.

***

MECLİS’TEN YANSIMALAR

Sürecin kazananı Türkiye olacak

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, 9. kez online gerçekleştirilen Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, “Dünyadaki belirsiz konjonktüre rağmen Türkiye ekonomisi, pande-midönemi boyunca çarkları döndürdü, istihdamı sürdürdü, ticaretin peşini bırakmadı” dedi. Hükümetin attığı adımlar, özel sektörün çabası ve halkın ümitvâr duruşu ile olumlu bir trend yakalandığını vurgulayan Oran, “Hem enflasyonda hem de kurlarda kısa sürede mesafe kat edeceğimize inancımız tam” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin süreçten kazanarak çıkacağına dikkat çeken Oran, şöyle devam etti: “Büyüme yolunda atılan her adım, Türkiye’nin uluslararası alanda sesinin çok daha gür çıkmasını da sağlıyor. Biliyoruz ki, ekonomik büyüme demek; diplomatik, askeri ve siyasi noktada giderek daha etkili olmak, bölgesel ve küresel ölçekte ülkemizin hak ettiği yerlere gelmesi demektir.”
Oran, AB yatırım süreciyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Doğu Akdeniz’deki haklı ve meşru taleplerimiz ile bu ülkelerin haksız ve gayrimeşru istekleri karşı karşıya. Dünya ekonomisi, zaten küresel salgın nedeniyle bir sıkıntı içinde. Diğer yandan masada Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya hâlihazırda insani ve siyasi ölçekli acil çözüme muhtaç sorunlar var. Bu şartlar altında Türkiye’nin, AB üzerinden tehdit edilmeye çalışılması bir akıl tutulmasıdır.”

Oran, İTO eski Başkanı İbrahim Çağlar’ın da vefatının üçüncü yıldönümü olduğunu hatırlatarak, “Rahmetle, özlemle yâd ediyoruz” dedi.

Taşeron yasası olumsuz etkiledi

Mehmet Salih Şadoğlu- Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi: Taşeron yasasıyla ilgili söz aldım. Yasa, bilhassa bizim mesleği çok etkilemiştir. Komitemizdeki en az 400-500 firma etkilendi. Taşeron yasası çıktığından beri adeta bizim sektörün Covid’i başlamış oldu. Taşeron yasası ve işçi-işveren konulu yasalar çıkarken bizler niye hiçbir tarafında yokuz? Taşeron yasası işçilere çıkacağına hizmet verenler üzerine çıkmış. Avrupa’da böyle bir şey yok. Bütün işler yüklenici veya çözüm ortağı olarak işlem yapmaktadır. Şimdi bu durumdan devlet de zarar etmektedir. Bu yasayı çıkarırken niye bize de sormadılar? Şu anda devlete yapılan işin hizmet kalitesi ve hızı düşüyor, fiyatı iki katına çıkıyor. Bu yasadan, idareciler ve hatta işçiler bile şikayetçi. Bununla ilgili bir komite kararı ve rapor hazırlayıp başkanlığa sunacağız.

Güç birliğiyapmalıyız

Şenol Aras-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Bazı vergi yükümlülüklerinin vadesi geldi. Bunların 2021 sonuna veya 2022’ye ertelenmesi talebi var. Zira ödemelerde güçlükler olacak. İşletmelerimiz beklenen ciroları yapamadı. Özellikle kapanan işletmelerde kira ve personel giderleri de önemli sorun. Bu arada İTO ve TOBB Başkanlarının yaptığı çalışmaları memnuniyetle izliyoruz. Tüm çabamız ülkemizin bu süreçten az yarayla çıkmasıdır. Noksanlarımızın yanında avantajlarımız da var, genç ve dinamik nüfusumuz gibi. Son zamanlarda hukuk ve ekonomi alanında çalışmalar yapılıyor, bunları çok kıymetli buluyorum. Umarım yakın zamanda uygulamalarını görürüz. Ülke olarak güç birliği yapma dönemindeyiz, buna çok ihtiyacımız var. Burada gösterilecek kararlılık, Türkiye ekonomisini yeniden büyüme yoluna sokacaktır.

Çiçekçiler açık olsun

Kadir Gümüş-Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi: Şekib Avdagiç Başkanımız bütün sektörleri ilgilendiren sorunlar hakkında girişimde bulunduklarını dile getirdi. Salgından biz de olumsuz etkileniyoruz. Otellerde süslemeler ve toplantılar oluyordu, kapalı olunca biz oralara çiçek satışı yapamıyoruz. Sokağa çıkma yasağında çiçekçilerimizin adreslere teslim yapmak üzere dükkanlarını açabilmesini talep ediyoruz. Bu sene kurumsal firmaların çoğunun uzaktan çalışması sebebiyle yeni yıl organizasyonları yok. Kısıtlamalardan kaybı olan firmalarımızın burada da evlere çiçek servisi yapması en büyük isteğimizdir. Yılbaşı için, sevgililer günü için çiçekçiler mutlaka açık olmalı. Bu durum perakende ve toptancı için can suyu olacaktır. Anneler günü için yapılanın bu dönem de yapılmasını rica ediyoruz.

Kiralarda indirim talebi

Mehmet Yıldırım- Baklava Pasta ve Şekerli Mamüller Meslek Komitesi: Sektördeki sorunlarımız genelde yiyecek-içecek sektöründekiyle aynı. Baklavacılar tam kapanmadı. Bizim baklava salonları da yarı iş yapıyor. Sadece paket servis. O da belli saatlerde, akşam 8’de satışlar bitiyor. 8’den sonra kurye devam ediyor. Özellikle internetten veya telefon üzerinden satış yapanların hazırlığı, altyapısı yok. Burada en büyük sıkıntı insanların işsiz kalması. Kısa Çalışma Ödeneği veriliyor, fakat tabii o paralar onlara yetmiyor. Kapanan firmaların veya yarı zamanlı çalışan firmaların en büyük sıkıntısı vergiler ve kira. Kira meselesine çözüm getirilmesi lazım. Şu anda mücbir sebepten dolayı dükkanlar kapanmış veya iş hacmi düşmüş. Vergisini maaşları ödeyemiyor, ama mal sahibi diyor ki kirayı tam ver. Bu ahlaki de değil, vicdani de değil. Devletin buna bir kanun çıkartması lazım. Tam kapatan kirasını yüzde 50 ödeyecek, yarı zamanlı kapatan yüzde 70 ödeyecek gibi rakamlar belirlemeli.

Hibe destek verilmeli

Recep Tufan-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Ocak’ta ödemesi yaklaşan KGF ödemeleri var. Bunun ek faiz alınmadan 2021’in altıncı ayından başlaması gerektiğini düşünüyoruz. İşyerleri zorunlu kapanan esnafın SGK, elektrik, su, doğalgaz borçlarının yapılandırılması veya silinmesi konusunda taleplerimiz devam ediyor. Stopajın bir kısmı telafi edildi fakat tamamen sıfırlanmasını talep ediyoruz. Devlete, belediyeye, vakıflara ait yerlerde kiracı olan ve kapanan esnaftan bu süreçte kiralar alınmamalı. Özel mülklerde bulunan kiracılardan ise en azından yarı ücret kira alınmalı ve bu devlet tarafından zorunlu yapılmalı. Salgından direkt etkilenen esnafımıza hibe kredinin tekrar verilmesini talep ediyoruz. Kısa çalışma ödeneklerinin nisan ayından sonra işe başlayan işçilere de ödenmesini talep ediyoruz. Vatandaşımız devletinden ister, devlet de gücü nispetinde vatandaşı gözetir. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Bir felaket yaşanmadan organize sanayi bölgesi konusu tekrar gündeme alınmalı.

Yemek kartları için teşekkür ediyoruz

Fatih Güner-Restoran ve Yiyecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Pandemi döneminde 9 meclis toplantımız oldu. Ayrıca bir yılda 25’e yakın çeşitli toplantıya katıldık. Şekib Avdagiç Başkanımıza yemek kartları konusundaki çıkışı için teşekkür ediyoruz. Pandemiyle ilgili ortak bir rapor çalışmamız var. Sektörümüzle ilgili çıkan yönetmeliklerle ilgili malesef görüş alınmadı. Mesela, saat 8’den sonra paket siparişlerinde sorun var. Turistlere hizmet vermekte de kısıtlamalar nedeniyle sıkıntı yaşanıyor. Pandemiden mücbir sebeple en çok etkilenen 6 sektör var. Sektörler ciddi anlamda borçlanmış durumda. Gerekli destekler olmadan çözüm mümkün değil. Vergi, SGK borçlarının silinmesi talebi-miz var. KGF ve diğer kredi borçları pandemi boyunca faizsiz olarak ertelenmeli. Sektörlerimize mücbir sebep hali ilan edilmesi için de bir talebimiz var.

Sanayi sektörüne özel destek olmalı

Murat Özpehlivan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Kredi ödemeleri 2021 yılında başlayacak. Bankaların bu süreçte kolaylıklar yapması gerekiyor. Firmalar finansmanda zorlanıyor. Vergi ötelemeleri hibeye dönüşmeli ya da daha uzun yıllara ötelenmeli. KOBİ’ler için yeni bir destek paketine ihtiyaç var ve özellikle sanayi sektörü de içinde olmalı. Firmalar global kriz sebebiyle yatırım yapmaktan geri duruyorlar. Önümüzdeki dönemde firmaların çek senet ödemelerinde de sorun yaşaması muhtemel. Bankalar kolaylık sağlayıp firmaları rahatlatmalı. Döviz kuru farkından dolayı zarar eden işletmeler de özel kredilerle desteklenmeli. Enerji faturalarına da kamu destek vermeli.

Hukuk reformunda müdahil olmalıyız

Halim Özdemir- Mekanik Tesisat ve Doğalgaz Tesisatı Meslek Komitesi: Hukuk reformu konusunda hazırlıklar yapılıyor. İTO olarak biz de bu sürece müdahil olmalıyız. Ticari alanla ilgili olan suçların cezaları da ticari argümanlarla yapılmalı.
Aşı sürecinde gelişmeler var fakat altı ay daha lazım.

Bu zaman zarfında işyeri kiralarının KDV’si yüzde 1 olmalı. Devlet kira gelirinden pay almamalı. Mülk sahipleri de kiracıların sıkıntısını paylaşmalı. Devlet altıncı aya kadar gelir vergisi de almamalı. İşletme ruhsatları verilirken büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi’nden yangın onayı almak gerekiyor. Ancak bu durum süreci uzatıyor. O yüzden bu işlem ilçe belediyeleri tarafından yapılmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu tekel piyasa şartnamesi var. Bununla ilgili sürece müdahil olmamız gerekiyor.

Mikro tedbirler de alınmalı

Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olan andır. Bizim bu son virajı da kat etmemiz gerekiyor. Reel sektörün desteklenmesi için hem makro hem mikro uygulamalara ihtiyaç var. Son kısıtlamalarla İstanbul’da 20 bin civarında firma etkilendi. Bu işyerleri aynı zamanda ekmek teknesi, sosyal dayanışma ağının parçaları. Milletçe her başarıyı siyasi irade öncülüğünde sağladık. Bu zor dönemi de atlatacağız. Yılın üçüncü çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6.7 büyüdü. Yurt içindeki talep artışı bu büyüme oranında etkili oldu.

Vergi yükü, enerji maliyeti, insan kaynağı ve hammadde ile ilgili konularda tekstil sektörünün de talepleri var. Vergi maliyeti düşmeli. Elektrik maliyeti Avrupa Birliği’nin üzerinde ve düşmeli. Hammadde konusunda pamuk üretiminde daha ileri teknolojinin kullanılması ve üreticilerin desteklenmesi gerekiyor. Yani hammadde konusunda da destek olmalı.

Gümrük müşavirleri yasaktan istisna olmalı

Serdar Keskin-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Borçların Yapılandırılması Kanunu süreci anladığımız kadarıyla sadece Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılmış. Amaç devletin para toplamasıysa ticaret de sorunsuz yürümeli. Bir örnek vereyim; gümrük cezaları konusunda, uzlaşma sürecindekiler istifade ediyor. Ancak yargıya başvurarak itiraz edenler yararlanamıyor. Yargıya başvurmuş olanlar da bundan faydalanmalı. Sokağa çıkma yasağında gümrükler çalışacak deniliyor, fakat gümrük müşavirleri gümrüğe girmezse nasıl çalışacak? Gümrük müşavirleri ve yanında çalışan personel de istisna kapsamına alınmalı. Cuma akşamları gümrüklerin en yoğun olduğu gün. Geçtiğimiz cuma günü sorunlar yaşandı. Ardından cumartesi ve pazar günü Vali Bey’in direktifiyle sıkıntı yaşamadık. Ancak bu konuda haftalık izin değil, genel istisna içine alarak çözüm sağlanmalı. İçişleri Bakanlığı’nın ilgili genelgeye bu yönde bir çözümü eklemesi gerekiyor.

TAZİYELERE TEŞEKKÜR

Mustafa Hakan Özelmacıklı-Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi: Meclis Üyesiyken kaybettiğimiz babam Nuri Özelmacıklı’nın vefatı sebebiyle bizleri yalnız bırakmayan, cenazeye iştirak eden, acımızı paylaşan, taziye mesajlarını ileten veya sosyal medya üzerinden taziyelerini dile getiren herkese, meclis ve komite üyelerimize teşekkür ederim. Babam, İTO’daki bütün çalışmaları yakından takip eder, görüş ve önerileriyle sektörümüze, ülkemize faydalı şeyler yapmaya gayret ederdi. Ben de benzer katkıları komitede ve Meclisimizde elimden geldiğince yapmaya çalışacağım.

Kazım Eryaşar-İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi: Ben de geçtiğimiz hafta annemi ahirete yolcu ettim. Allah rahmet eylesin. Mesaj gönderen Meclis Başkanıma, Yönetim Kurulu Başkanıma ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Meclis üyelerine geçmiş dönem meclis ve komite üyelerine, Genel Sekreterimize, Oda personelinden arayan dostlarımıza can-ı gönülden teşekkür ederim.

17 Aralık 2020 Perşembe

Etiketler : Gündem

TCMB’nin blog sayfası Merkezin Güncesi'nde yer alan "Konkordato Gelişmelerine Yakından Bir Bakış" başlıklı analizde, yıl içindeki konkordato taleplerinin parasal sıkılaştırma öncesinde de riskli kategoride sayılabilecek ve ekonomideki ağırlığı düşük firmalarda yoğunlaştığının görüldüğü belirtildi.


 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) internet sitesinde Başdanışman Halil İbrahim Aydın, Uzman Yardımcısı Kadir Gürci ve Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Ünal Seven tarafından hazırlanan "Konkordato Gelişmelerine Yakından Bir Bakış" başlıklı bir analiz yayımlandı.

 

Finansal stres altındaki firmaların faaliyetlerine devam ederken ödeme kolaylığı elde etmek amacıyla konkordato talebinde bulunabildiği belirtilen analizde, "İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan konkordato hükümleri ile borçlunun borcunun uzatılması, borcundan indirim yapılması veya muhtemel bir iflastan kurtulması amaçlanıyor. Bu yazıda, son dönemde gerçekleşen konkordato taleplerinin finansal koşullarla ilişkisi inceleniyor." ifadeleri kullanıldı.

 

Analizde, firmaların borçluluğu, borç ödeme kapasiteleri ve likidite durumlarının konkordato süreçlerinde belirleyici olduğu aktarıldı.

 

Konkordato firmalarının genel borçluluk seviyesinin diğer firmalara kıyasla daha yüksek, likidite seviyelerinin ise belirgin şekilde daha düşük olduğunun görüldüğü aktarılan analizde, "Bu firmaların ticari borçlarının toplam varlıklara oranı yüzde 36 iken, bu oranın diğer firmalarda yüzde 11 seviyesinde olduğu görülüyor. Benzer şekilde konkordato firmalarının hazır değer olarak adlandırılan kasa ve banka hesaplarının kısa vadeli yükümlülüklerine oranının medyanı yaklaşık yüzde 2 iken bu oran diğer firmalar için yüzde 8 civarında." ifadelerine yer verildi.

 

Analizde, şu değerlendirmelere yer verildi: "Konkordato talebinde bulunan firmaların konkordato talebinde bulunmadan önceki dönemde yüksek borçluluğa ve düşük likiditeye sahip olması finansal koşulların sıkılaştığı dönemlerde dikkatleri bu firmalara çekiyor. Likidite şoklarıyla karşılaşan firmaların, özellikle beklenmedik şoklarla karşılaştığında ve borçlanma kapasitelerine yakın olduklarında, ticari kredilerde temerrüde düşme olasılıklarının daha yüksek olduğu biliniyor. Firmaların konkordato sürecine girmeden önce temerrüde yakınlığını anlamak amacıyla 2024 yılında konkordato talebinde bulunan firmaların 2023 yılının ilk altı ayına ilişkin çeşitli risk göstergeleri inceleniyor. Bulgular, son dönemde konkordato talebinde bulunan firmaların parasal sıkılaştırma öncesinde de finansal sorunlarının olduğuna işaret ediyor. 2024 yılında konkordato ilan eden firmaların parasal sıkılaştırmanın başladığı 2023 yılı haziran ayı itibarıyla yüzde 41’inin temerrüt halinde, yüzde 61’inin yüksek borçlu, yüzde 26’sının da düşük likiditeye sahip olduğu görülüyor."

 

Konkordato sürecinin firmaların tedarikçilerine olan ödemelerini erteleme imkanı tanıdığı için bu firmaların doğrudan ve dolaylı olarak ekonomik büyüklüklerdeki paylarının önem taşıdığı belirtilen analizde, şu bilgilere yer verildi: "TCMB, reel sektör firmalarının temerrüt gelişmelerini iktisadi faaliyet, finansal istikrar ve arz zincirinin devamlılığı açısından yakından takip ediyor. Buna göre, 2024 yılında konkordato talep eden ve geçici mühlet verilen firmalar toplam nakdi ticari kredi bakiyesinin yüzde 0,38’ini, toplam istihdamın yüzde 0,07’sini, toplam satışların yüzde 0,16’sını ve toplam yurt dışı satışların yüzde 0,18’ini oluşturuyor. Konkordato firmalarının tedarikçileri ise toplam nakdi ticari kredi bakiyesinin yüzde 0,23’ünü, toplam istihdamın yüzde 0,12’sini, toplam satışların yüzde 0,21’ini ve toplam yurt dışı satışların yüzde 0,14’ünü oluşturuyor."

 

Analizde, konkordato sürecinin önemli bir sonucunun da firmalar arası ticaretin etkilenmesi olduğu vurgulandı.

 

Konkordato öncesinde firmaların müşteri ve tedarikçi sayısının azaldığı, konkordato sonrasında ise yatay seyrettiğinin görüldüğü bildirilen analizde, şu ifadelere yer verildi: "Konkordato öncesinde tedarikçi sayısındaki azalış nakit akışı ve borç yönetiminde yaşanan sorunların diğer firmalar tarafından da hissedildiğini gösteriyor. Bu durum, konkordato firmalarının ticari ilişkilerinin süreç öncesinde zayıfladığını ancak ilgili kanunda da öngörüldüğü gibi konkordato sonrasında firmaların faaliyetlerine devam edebildiğini gösteriyor."

 

Analizde, özetle, yüksek borç ve düşük likidite ile çalışan finansal stres altındaki firmaların konkordato taleplerinin dönemsel olarak yükselebildiği belirtilerek, "2024 yılı içinde gerçekleşen konkordato taleplerinin parasal sıkılaştırma öncesinde de riskli kategoride sayılabilecek ve ekonomideki ağırlığı görece düşük firmalarda yoğunlaştığı görülüyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Merkez Bankası konkordato

30 Eylül 2024 Tarihli ve 32678 Sayılı Resmî Gazete


YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

 

YÖNETMELİKLER

 

–– Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği

 

–– Beykoz Üniversitesi Lisans ve Önlisans Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Beykoz Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Çağ Üniversitesi Yabancı Dil Eğitim-Öğretim ve Yabancı Diller Hazırlık Eğitimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Sağlık İşleri ve Sağlık Raporları Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Gebze Teknik Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– İstanbul Galata Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Lisans ve Ön Lisans Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sağlık Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

İLÂN BÖLÜMÜ

 

a - Yargı İlânları

 

b - Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları

 

c - Çeşitli İlânlar

 

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Resmi Gazete ilan yönetmelik kanun hukuk