Türkiye ve Hindistan arasındaki ticaret hacminin 2025 yılı sonunda 20 milyar dolara ulaşması hedefleniyor.

Bu hedefe yönelik olarak 10 yıl aradan sonra yeniden Karma Ekonomi Komisyonları toplantısı düzenlenecek. Bürokratlar, bölgenin yeni Çin’i olma yolunda ilerleyen Hindistan’la ticareti artırmak için eyalet ve sektörel odaklı ticaret, B2B görüşmeler yapılması gerektiğini söyledi.

HABER:BARIŞ CABACI

Hindistan, 1.5 milyar nüfusuyla Çin’den sonra en kalabalık ülke. Yani dünyada her 6 kişiden biri Hintli. Türkiye ve Hindistan arasındaki ticari ilişkiler, hızla büyümeye devam ediyor.

2023 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 10 milyar doları aşarken, ekonomik işbirliği de giderek derinleşiyor.

HEDEF 2 KAT ARTTI

Türkiye ve Hindistan arasındaki ticaret hacminin 2023 yılındaki 10 milyar dolar seviyesinden 2025 sonuna kadar 20 milyar dolara çıkması hedefleniyor. 

Her iki ülke, karşılıklı yatırımların ve ticari projelerin artmasıyla bu hedefe ulaşmayı planlıyor. 

Bu kapsamda İstanbul Ticaret Odası, üyelerinin Asya’daki işbirliklerini artırması için ‘Hindistan’a Yönelik Ticaret ve 

Yatırım Fırsatları Webinarı’ düzenledi.

TİCARETİMİZİ DENGELEYELİM

Webinarın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, Türkiye ve Hindistan arasındaki ilişkilerin son yıllarda gösterdiği gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirdi.

Üstün, bu süreçte hem ticari hem de diplomatik ilişkilerin hızla geliştiğini belirterek, Türkiye ve Hindistan’ın farklı coğrafyalarda yer almalarına rağmen ortak değerlere sahip olduklarını ve her iki ülkenin de tarih boyunca medeniyetler arası köprü görevi üstlendiğini söyledi. 

Üstün, “Bu ortak zemin, ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi için de güçlü bir temel oluşturuyor. Artan ticaret hacmimizi önce dengeleyelim. Ardından da iki katı hedefine ulaşalım. Bunu yaparken hedef sektörler belirleyelim” dedi. 

SADECE TURİZME GELMİYORLAR

Türkiye’nin Yeni Delhi Büyükelçisi Fırat Sunel ise iki ülke ilişkilerinde yeni fırsatların ve işbirliklerinin doğabileceğini vurgulayarak, Türk iş dünyasının Hindistan’ı yeterince tanımadığına dikkat çekti.

Sunel, Hindistan’ın 1.5 milyarlık nüfusuna rağmen ülkede yalnızca 500 Türk vatandaşının yaşadığını belirterek, “Bu durum bile Hindistan’a karşı bir önyargının var olduğunun göstergesi” dedi. 

Sunel, Hindistan’ın Güney Asya’daki en büyük ticaret ortağı olduğunu belirterek, Hindistan’da daha fazla Türk ürününün pazara girmesi gerektiğini söyledi. 

Sunel, “Türk iş insanlarının Hindistan’a daha fazla ürün satması gerekiyor. Bu devasa pazarda, Türkiye’nin sunduğu ürün ve hizmetler için büyük bir potansiyel var” şeklinde konuştu. 

Büyükelçi Sunel, Hindistan ile Türkiye arasındaki halklar arası ilişkilerin gelişmeye açık olduğunu ve iki ülke arasında tarihsel ve kültürel benzerliklerin bulunduğunu dile getirdi. Sunel, “Mahatma Gandi’nin dediği gibi, Türkler ve Hintliler bir ananın iki çocuğu gibidir. 

İki ülke arasındaki ilişkiler çok eskiye dayanıyor ve kültürel benzerlikler her iki halkın da daha yakın ilişkiler kurmasına zemin hazırlıyor” dedi. 

Sunel, bu yakınlığın turizm ve işbirlikleri için büyük fırsatlar sunduğunu ifade etti. Hindistan’dan Türkiye’ye gelen varlıklı turistlerin sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Sunel, “Bu turistler sadece gezmeye gelmiyor, aynı zamanda Türkiye’de işbirliği yapıyorlar. 

Hintlilerle işbirliğinin anahtarı yüz yüze görüşme. Ayrıca Hindistan’da 28 eyalet var ve burada eyaletlerin ihtiyaçlarına göre pazara girebilirsiniz” dedi.

ŞİMDİDEN YERİNİZİ AYIRIN

İki ülke arasında günlük dört uçuş yapıldığını, bu sayının artmasının beklendiğini kaydeden Büyükelçi Fırat Sunel, iki ülke arasındaki ticari ve turistik hareketliliğin daha da artacağını söyledi. 

“Kişi başına bir iğne satılsa bile bu, 1.5 milyar ürün eder” diyen Sunel, Hindistan’ın devasa nüfusunun sunduğu ticari fırsatlara dikkat çekti. Hindistan’ın gelecek yıllarda küresel ekonomide daha büyük bir rol oynayacağını vurgulayan Sunel, “Göstergeler, 2030’a kadar Hindistan’ın dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olacağı yönünde” dedi.

Hindistan’ın, Çin’in şu anda bulunduğu konuma geleceğini öngördüğünü belirten Sunel, “Çin’in geldiği durumu yıllar önce tahmin edemiyorduk.

Benzer bir gelişme Hindistan’da da yaşanacak. Bugünden atılacak adımlar, ilerleyen dönemde büyük geri dönüşler sağlayacaktır” diyerek, Türk iş dünyasını Hindistan pazarına yönelik stratejik adımlar atmaya çağırdı.

10 yıl sonra KEK düzenlenecek

Türkiye’nin Yeni Delhi Büyükelçisi Fırat Sunel, Türkiye ile Hindistan arasındaki Karma Ekonomi Komisyonu (KEK) toplantılarının 10 yıldır düzenlenmediğini vurgulayarak, bu yıl ya da en geç yeni yılın ilk aylarında toplantının gerçekleştirilmesinin planlandığını belirtti. 

Sunel, “Her iki taraf da bu toplantının yapılması konusunda oldukça istekli. 

Hindistan ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin derinleşmesi ve daha geniş kapsamlı işbirliği için bu toplantı büyük fırsat sunuyor” dedi.

KEK toplantılarının ticari ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra iki ülke arasındaki teknik işbirliğinin de gelişmesi için önemli bir platform olduğunu belirten Sunel, “Şimdi bu toplantıların yeniden düzenlenmesiyle Türkiye ve Hindistan arasındaki ekonomik bağlar daha da güçlenecek” dedi. 

Potansiyeli yüksek sektörler

Yenilenebilir enerji

Uzay

Mineral ürünler

İleri teknoloji ürünler

Elektrikli ürünler

Rakamlarla Hindistan ekonomisi

3.55 trilyon dolar: Ekonomik büyüklük

%7.6: Büyüme

971 milyar dolar: Yabancı yatırım (son 23 yıl)

63. sıra: İş yapma kolaylığı

16 Ekim 2024 Çarşamba

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.

UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı