tatil-sepeti

HABER: AYŞE BAŞAK

Kıyasıya bir rekabet içinde olan dev ülkelerin, maliyeti daha yüksek olan yenilenebilir temiz enerjiye geçiş için ayak​sürümeleri, sorunun temelini teşkil ediyor. Elbette özellikle Çin gibi ‘dünyanın fabrikası’ olan bir ülke için tamamen temiz enerjiye geçme planı oldukça zorlu bir dönüşümü içeriyor.

GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ

Ucuz maliyet ile kendilerine dünya pazarlarında yer bulmak isteyen dev şirketler ise küresel ısınma ile ilgili bilgileri yalanla​maktan hatta aksine bir propagandayı desteklemekten bile geri durmuyorlar. Bunlar olurken yenilenebilir enerji hızla yükseliyor ve geleceğin kaçınılmaz bir gerçeği olmayı sürdürüyor. Ciddi bir hava kirliliği problemi yaşayan Hindistan, dev bir güneş enerjisi santralini devreye soktu.

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ

Dünyanın en büyük güneş enerjisi santrali, Güney Hindistan’da hizmete girdi. 648 megavat enerji üreten santral iki buçuk milyon modülün on kilometre karelik alana yayıldığı dev bir tesis. Hindistan hükümetinin yenilenebilir, temiz enerji hedeflerini yakalaması açısından kararlılığını da ifade ediyor. Kamuthi’de inşa edilen bu tesis 662 milyon dolara mâl olmuş. ABD’de bulunan 550 megavatlık santrali geçerek dünyanın en büyük güneşten elektrik elde edilen tesisi ünvanını kazandı.

DENİZ ARAÇLARI DA ARTIK SÜRÜCÜSÜZ OLACAK

Deniz araçları da artık sürücüsüz olmaya başladı. Amsterdam’ın kanallarında Roboats isimli sürücüsüz tekneler dolaşıyor. İngiltere Deniz Kuvvetleri’nin sürücüsüz tekneleri ise Thames nehrinde test ediliyor. İngiltere’de kurulmuş Automated Ships Ltd ve Norveçli firma Kongsberg Maritime dünyanın ilk sürücüsüz gemisi projesini tanıttılar.

Hrönn isimli deniz aracı araştırma, açıkta yapılan tamir işlemleri için kargo ulaştırma, uzaktan kumandalı küçük araçların ulaştırılması, çalıştırılması gibi işlerde kullanılacak. Ayrıca karadan açıkta bulunan enerji sektörü, balık çiftlikleri, bilimsel çalışmalar, hidrografik alanında da faydalı olacağı düşünülüyor.

22 Şubat 2017 Çarşamba

Etiketler : Teknoloji

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, her gün Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından 440 civarında büyük saldırıyı engellediklerini belirterek, "Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Dolayısıyla biz siber güvenlik noktasında dünyadaki en güvenli ülkelerden bir tanesiyiz" dedi.


 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sürdürülebilir Ulaştırma ve Akıllı Altyapı Sistemleri Zirvesi'nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.

 

Gelişen teknolojiyle, gelişen dünyada risklerin neler olduğu ve neler olabileceğiyle ilgili birçok olayın ardı arkasına yaşandığını belirten Uraloğlu, "Biz birçok riski zaten öngörebiliyoruz. Bu risklere göre de bütün ülkemizin kurumları, gerek özel sektör olsun gerek kamu olsun hepsinin işbirliği ile beraber ülkemizin daha güvenilebilir olma noktasında birçok gayretimiz var." diye konuştu.

 

Uraloğlu, Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadıklarını ifade ederek, "Yani muhatabının kim olduğundan bağımsız olarak çoluk çocuğa kadar etkileyen bir saldırıyı çok net bir şekilde kınıyoruz. Ama siber güvenlik noktasında da nerelere geldiğimiz, bu globalleşen dünyada neler yapılabileceğini bir anlamda da bu vesileyle görmüş oluyoruz." açıklamasını yaptı.

 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde USOM olarak bilinen Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin olduğunu kaydeden Uraloğlu, "7 gün 24 saat hizmet ediyor. 7 binin üzerinde, 7 bin 300, 7 bin 400, 7 bin 500 civarında bu konuda ülkemizdeki ve dünyadaki uzmanlarla iş birliği yapıyoruz." diye konuştu.

 

Uraloğlu, 2 bin 400 civarında SOME ile iş birliği yapıldığına işaret ederek, "SOME nedir? Siber Olaylara Müdahale Ekibidir. Kimlerdir bunlar? Gerek kamu kuruluşlarıdır gerekse özel sektördeki şirketlerdir, kurumlardır. Bunların kurmuş oldukları siber olaylara müdahale ekipleriyle 7 gün 24 iş birliği yapıyoruz." dedi.

 

Her gün USOM tarafından 400'ün üzerinde 440 civarında büyük saldırıyı engellediklerini aktaran Uraloğlu, "Yine 17 milyonun üzerindeki IP adresini yerli ve milli yazılımlarımızla her gün sürekli olarak tarıyoruz ve onlara karşı zararlı girişimleri sürekli engelliyoruz. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Dolayısıyla biz siber güvenlik noktasında dünyadaki en güvenli ülkelerden bir tanesiyiz. Mutlaka daha iyisini yapma noktasında belli çalışmalarımız, belli bir sürecimiz var." ifadelerini kullandı.

 

Uraloğlu, kamuoyunun gündemine gelen Siber Güvenlik Başkanlığı kurulması ile ilgili sürecin devam ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Sadece kamuyu değil bütün ülkeyi daha profesyonel, daha etkili ve daha güçlü bir şekilde koruma ve dünyadaki gelişmelere ayak uydurma ve ülkemizi koruma refleksiyle başlatılmış olan bir çalışmadır. Bu çalışma içinde gerekli istişareler yürütülüyor.

Yani zannediyorum ki çok uzamadan kısa vadede devreye girecektir. Halihazırda ciddi bir altyapımız var. Bu altyapıyı biz korumaya devam edeceğiz ve geliştirmeye devam edeceğiz. Yani bizim bakanlığımızdaki USOM görevine kendi yetki alanında devam edecek ama bir üst çatı altında muhtemelen böyle bir daha güçlü bir yapıyı kurmuş olacağız."

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : SiberSaldırı güvenlik

Kentlerin sürdürülebilir bir ekonomik yapı kazanmasına ve akıllı şehirlere dönüşmesine katkı sağlayacak yeni projeler, TÜBİTAK koordinesinde Ufuk Avrupa Programı ile desteklenecek. İlk aşama uluslararası proje başvuruları, 14 Kasım’a kadar alınacak.


 

Şehirlerin daha sürdürülebilir bir ekonomiye ve işlevselliğe geçişlerine yardımcı olmak amacıyla Avrupa’da ve Türkiye’de birçok çalışma gerçekleştiriliyor. Özellikle kentsel zorlukların aşılmasını ele alan araştırma ve yenilik projelerine destek veriliyor. Bu kapsamda, TÜBİTAK koordinesinde, Ufuk Avrupa Programı kapsamında projelendirilen ‘Kentsel Geçişleri Sürdürülebilir Bir Geleceğe Yönlendirme Ortaklığı (DUT) 2024 Yılı Çağrısı’ açıldı. İlk aşama uluslararası proje başvuruları, 14 Kasım’a kadar alınacak. 

 

DESTEK ORANLARI

 

TÜBİTAK, programa katılan ülkeler, ortak bulma platformu, uluslararası bilgi günleri, çağrı takvimi, iletişim bilgileri gibi detaylar için TÜBİTAK Ufuk Avrupa Programı internet sayfasında bilgilendirme bölümü oluşturdu.

 

Buna göre, ortaklık çağrıları ‘Geçiş Yolları’ temasında gruplandırıldı. 15 dakikalık şehirler, pozitif enerji bölgeleri ve döngüsel kent ekonomileri öncelikli proje alanları olarak belirlendi. Proje süresi en fazla 36 ayla sınırlandırıldı. Projeler, 230 bin Euro’yu aşamayacak. Destek oranları projeyi sunan kurumlara göre yüzde 60 ila yüzde 100 arasında olacak. Kuruluşların personelden seyahate, danışmanlıktan makina ve teçhizat alımlarına kadar çeşitli gider kalemleri desteklenecek.

 

UFUK AVRUPA PROGRAMI NEDİR?

 

AB 9. Çerçeve Programı olan Ufuk Avrupa ile bilim ve yenilik faaliyetleri destekleniyor. AB’yi bilimsel ve teknolojik yönden güçlendirmek, Avrupa’nın yenilik kapasitesini, rekabetçiliğini ve istihdamını yükseltmek, sosyoekonomik model ve değerleri güçlendirmek, programın ana hedefleri arasında yer alıyor. Programın Türkiye’deki koordinasyonunu TÜBİTAK yürütüyor.

 

TÜRK ARAŞTIRMACILAR DA KATILABİLİYOR

 

Türk araştırmacılar da bu çağrı kapsamında ‘Uluslararası Araştırma Fonlarından Yararlanma Kapasitesinin ve Uluslararası Ar-Ge İşbirliklerine Katılımın Artırılmasına Yönelik Destek Programı’ kapsamında desteklenecek. Türkiye’den yükseköğretim kurumları, eğitim ve araştırma hastaneleri, kamu kurum ve kuruluşları, sermaye şirketleri programa katılabiliyor. TÜBİTAK, çağrı kapsamında bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriyor. Bu kapsamda, 17 Eylül’de çevrimiçi Ulusal Bilgilendirme Günü düzenlenecek. 

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : ekonomi şehir proje destek