tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Oda’nın ekim ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Gazze’de yaşanan katliama ve İsrail yönetiminin normları hiçe saymasına dikkat çekti.

 

Filistin’de 7 Ekim 2023 olaylarıyla başlayan 1 yıllık süreçte çok ağır bir bilanço oluştuğunu belirten Dr. Erken, “Yaklaşık 2.3 milyon kişiye ev sahipliği yapan Gazze’de 41 bin kişi vatanları için şehit olmuş durumda. Ve bunların 17 binden fazlası çocuk. İsrail saldırılarının altında harabeye dönmüş bir Gazze var artık” dedi. 

 

Uluslararası ilişkilerde bazı normlardan bahsedildiğine dikkat çeken Erken, şöyle devam etti: “Uluslararası ilişkiler alanında teorik olarak en fazla sözü söyleyenler, yazanlar, kitaplar hazırlayanlar, bunları koca koca üniversitelerde devasa kürsülerde inceleyen Batılılar, konu reel alana gelince maalesef tam tersi bir noktaya savruluyorlar. ‘Adil savaş’ kuramı, uluslararası literatürde yüzyıllar boyu baş tacı edilmişken ki ben bunun hâlâ önemli olduğunu düşünüyorum ama reel hayatta bunu ne kadar uyguladılar?


Hatırlayınız, Japonya’nın iki şehrine atom bombası atıp yüzbinlerce sivili katlettiler. Son bir yıldır İsrail; çoluk çocuk, kadın, hasta demeden binlerce kişiyi bombaladı, öldürdü, yaraladı, adeta soykırım uyguladı. Hadi İsrail bunu yaptı ve yapıyor. Ya bu koca koca ülkeler ‘Jus ad bellum’, savaşma hakkını belirleyen ahlaki kriterler ile ‘Jus in bello’ yani savaş sırasında doğru şekilde davranışlarda bulunma konusunda ne yaptılar? İsrail’e neredeyse toz kondurmadılar. Şimdi İsrail yavaş yavaş pergeldeki diğer ayağı daha geniş bir alana yaymaya başladı.” 

 

NE YAPMALIYIZ?

 

Hukuk ve ahlaki değerlere önem verdiklerini, ancak bu işin en hayati noktasının ‘güç’ olduğunu belirten Erken, şunları söyledi: “Türkiye olarak biz her alanda güçlü olmalıyız. Burada askeri, ekonomik ve sosyal güçten bahsediyorum. Ülke olarak gelirin giderinden çok olacak. İnsanın eğitilmiş olacak. Toprağını iyi işleyeceksin, dostunu düşmanını iyi bileceksin, sanayini geliştirmeye çalışacaksın, tasarruf edip yatırım yapacaksın ve özellikle de katma değerli yatırım yapacaksın. Savunma sanayin güçlü olacak, enerjide ne yapıp edip başkasına muhtaç olmayacaksın. Bunları yapamazsan sadece eleştirirsin, sokaklarda yürürsün, konuşursun. 

Sosyal medyada paylaşım yaparsın, en kabadayısından BM Genel Kurulu’nda adaletsizliklere karşı diğer ülkeleri örgütleyip muhalif karar aldırmaya muvaffak olabilirsin. Bunlar hiç yoktan bir kıymet ifade eder ama zulmü kökünden engelleyemez, mazlumu koruyamaz.Güçlü olursan yeni oluşacak bir dünya sisteminde ana karar vericiler arasında yer alabilirsin. Eskilerin güzel bir sözü vardır, o bunu çok iyi anlatır: ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulhu salâh.’ Bizler de bu ateş çemberinde yaşayanlar olarak her alanda güçlü olmayı becerdiğimiz takdirde barış ve huzur içinde yaşayabileceğimizin farkında olmalıyız.”

 

MECLİS’TEN YANSIMALAR

 

DÜNYA SAATÇİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN

 

Dr. M. Çağrı Gündoğdu-Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi: Biz saatçiler için 10 Ekim tarihinin yani 10.10’un özel bir anlamı var. Tarihi ve kültürel mirastan hareketle sektörümüzün sesine cevap vererek farkındalık oluşturmak ve ahde vefa için 10 Ekim tarihini çeşitli etkinliklerle Dünya Saatçiler Günü olarak kutlama kararı aldık. Saatçilik, biz saatçiler açısından aynı zamanda yaşam yolculuğu. Tarihi M.Ö. 4 binlere uzanan Hz. Yusuf zamanında kullanılmaya başlayan köklü bir geçmişi var. 10 Ekim Dünya Saatçiler Günü kutlu olsun. Bir sene sonra Hünkar Kasrı’nda saatçilikle ilgili bir sergi ve bir prestij yayını talebimiz var. Bursa’da saatçilik alanında 4 yıllık bir okulumuz var. Geçtiğimiz aylarda Mikromekanik ve Saat Teknolojileri Eğitim ve Araştırma Vakfı’nı, ardından okulumuzu ziyaret ettik. Saatçiliğin ilerleyebilmesi için bu okula sahip çıkalım. 

 

KİMİN NEREDEN ARAÇ KİRALADIĞI GÖRÜLEBİLECEK

 

Fahrettin Ertemel-Taşıt Kiralama ve İlgili Hizmetler Meslek Komitesi: Yıllardır sektörümüzün kangren olmuş bir yarası vardı. Kiralık Araç Bildirim Sistemi’nde (KABİS) meslektaşlarımız bir kişinin aynı gün içinde nereden hangi aracı kiraladığını görmek istiyordu. Çünkü illegal durumlar ve suça karışma olayları oluyor ve bizler mağdur oluyorduk. Ancak bu veriyi alabilmek Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) aykırı olduğu gerekçesiyle mümkün olmuyordu. Bu konu üzerine bizden önce de çalışmalar oldu. Biz de bu çalışmaların üzerine eklemeler yaparak Yönetim Kurulu Üyemiz Salih Sami Atılgan başkanlığında KABİS platformunu kurduk. Çeşitli çalışmalar neticesinde İçişleri Bakanlığı’ndan artık KABİS üzerinden bir kişinin kimden kaç kere araç kiraladığı bilgisine ulaşabileceğimiz müjdesini aldık.  

 

GÜMRÜK CEZALARI ÖDENEMEZ HALE GELDİ

 

Serdar Keskin-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Biz ilaçtan tekstile ve kimyevi maddelere kadar her sektörde işimizin gereğini yapıyoruz. Avukat gibi dolaylı temsilde sizin işlerinizi yapıyoruz. Tabii bunun çok ağır sonuçları da var. Bir firma iflas ettiğinde veya global bir firma ‘Türkiye’deki yerini kapat’ dediği an o firmaya gelen bütün cezalar bize geliyor. Çünkü AB’nin bize dikte ettiği ve 2003’te yürürlüğe giren Gümrük Kanunu’nda müteselsil sorumluluk getirdiler. Seçiciyiz. Her firmayı almıyoruz. Örneğin bir dünya markası, Türkiye’den çıktı gitti. Onlara gelen bütün gümrük cezaları onların işini yapan meslektaşlarımıza geldi. Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne diyoruz ki; kestiğimiz komisyon faturası kadar sorumlu olalım. Milyonlarca ceza geliyor. Bunları ödememiz mümkün değil. 

 

KALKINMANIN ANAHTARI MAKİNA 

 

Adil Nalbant-Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi: Yıllık 22 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşan küresel mal ticaretinde, makina sanayi yüzde 30 paya sahip. Makina sanayi, ülkelerin kalkınmasının ve zenginliğinin de anahtarı. Ülkemizin refahı ve kalkınması için makina sanayine sahip çıkmak ve ileriye taşımak hepimizin önemli bir sorumluluğu. Türkiye’nin makina ve teçhizat yatırımları son çeyrek hariç 16 çeyrek boyunca büyüme gösterdi. Makina sanayimizin Avrupa için cazibesini artırması da önemli. Pandemi döneminde Avrupa’ya ihracat arttı. Ancak pandemi sonrasında Çin’in agresif politikası var. Oradaki sübvansiyon politikaları son dört yılda makina ithalatının yüzde 85 artışla 45.6 milyar dolara ulaşmasına sebep oldu. İhracat ise 28.5 milyar dolar seviyesindeydi. Sektörde yaklaşık 55 bin işletme var. İmalat sanayinin yüzde 12’sini oluşturuyor. Makina sektörü, ülkemizin Ar-Ge gelişiminde de öncü. 2023 yılında 4 milyar lira Ar-Ge harcaması yaptı. Sektörde döviz bazında artan maliyetleri finanse etme sorunu var. Şirketler yüksek faize uzun süre dayanma gücüne sahip değil. Makina sanayi için üzerimize düşenleri yerine getirmeliyiz.  

 

MİLLİ ENERJİ HAMLESİ TÜRKİYE’NİN ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR

 

Ömer Ayberk Cengiz–Enerji Meslek Komitesi: Somali’ye gönderilen Oruç Reis Gemisi, Türkiye’nin 2017 yılında başlattığı milli enerji ve maden politikası hamlesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu politika; üç ayak üzerinde ulusal güvenliği tehdit eden enerji krizlerinin Türkiye’ye ödeteceği bedellerin önüne geçmeyi ve bu vesileyle enerji alanında çeşitliliği artırmayı hedefliyordu. Avrupa enerji krizine girmeden önce Türkiye ilk yüzer enerji depolama merkezini devreye aldı. Milli enerji ve maden hamlesi ile bugünler öngörülerek Türkiye milli gazını aramaya başladı.Bugün Somali açıklarında gaz aranıyor. Milli enerji ve maden politikası hamlesi Türkiye’yi yalnızca enerji projelerinin üzerinden geçtiği bir ülke konumundan kendi gazını kendi üretebilen bir ülke vizyonuna taşıdı. Bu hamle, yerli ve milli kaynakların ön plana çıkması için bir dönüm noktası oldu.  

 

 

HER AYIN SON SALI GÜNÜNDE PROGRAM YAPALIM

 

Ahmet Gediz Tatar-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: İki yıldır üzerinde çalıştığımız 5 büyük projemiz var. Ancak kaplumbağa hızıyla ilerliyoruz. Sürekli bir engelle karşılaşıyoruz. Bazen sisteme veya iç tüzüğe uygun olarak yavaş ilerliyor. Bazen de zamana bırakıyor. Amacım bireysel eleştiriden çok kurumsal gelişim için ortak çözüm üretmek. Her ayın son Salı günü meclis salonunda herkesin ilgisini çekecek bir program yapılsa nasıl olur? Mesela saat 10.00-12.00 arası ihracat, 13.00-15.00 arası teşvikler, 15.30-17.00 arası e-ticaret modeli ele alınsa, bu konuda her ayın aynı zaman diliminde uzmanlar eşliğinde detaylıca işlense ne olur? İlgi azalmaz, aksine ilgi artar ve başkalarına da tavsiye ederler.

 

 

NEHİRDEN DENİZE ÖZGÜR FİLİSTİN DİYORUZ

 

Şevket Aydın-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Tam bir yıldır İsrail terör örgütü kadın, çocuk ağırlıklı 40 bini aşkın insanı katletti ve halen sürüyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Danimarka 6 saat, Lüksemburg bir gün, Belçika 18 gün, Polonya 35 gün, Fransa 46 gün, Norveç 62 gün sonra teslim oldu. Gazze halkı, 378 gündür ölerek direnmeye devam ediyor. Hiçbir ilkesi ve ahlaki değeri olmayan barbarlar tarafından soykırıma uğradıkları halde direnmeye devam ediyorlar. Haziran ayındaki meclis toplantımızda İsrail’in Gazze’yi aşarsa hedefinin Anadolu olacağını söylemiştim. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız da benzer bir ifadede bulundu. İsrail’in Cumhurbaşkanı Herzog, ‘Türkiye’den talebimiz yok’ dedi. Ancak buna hiçbirimiz inanmıyoruz. Nehirden denize özgür Filistin diyoruz.  

 

 

TEKSTİL SEKTÖRÜ BAŞKANLIĞI AKTİF KULLANILMALI

 

Mustafa Nazik-İç Giyim ve Aksesuarları Meslek Komitesi: Bizler bugün ihracatımızı standardı yüksek ülkelere yapabiliyoruz. Kalite ve servisimizi ispat ettik demektir. İhracat kaliteyle rekabet eder. İhracatımızın yüzde 10’unu ABD’ye, yüzde 51’ini ise AB’ye yapıyoruz. Maalesef Türkiye şu an iç giyimde iddiasını kaybediyor. Üreticilerimiz üretimlerini Mısır’a götürüyor veya götürmek istiyor. 130 firma Mısır’da üretime başladı. Sektörüm adına iletiyorum. Ülkemizdeki üst yönetim birimleriyle yaptığınız görüşmelerde iç giyimcilerin ciddi kan kaybettiğini, hatta birçok firmanın ‘bu iş artık yapılmaz’ ibarelerine kulak verilmesini istiyoruz. Yoksa bir sektör imalatı kayıp gidiyor. Tekstil Sektörü Başkanlığı’nın aktif olarak çalıştırılması bizim için son derece önemli.

 

 

SIFIR ENERJİLİ BİNALAR GEREKİYOR 

 

Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: Türkiye, 2035 yılında yüzde 70 yenilenebilir enerji üretimini hedefliyor. Bizim yıllık 5 bin megawat yenilenebilir enerji üretmemiz lazım. Bunun için temel sorunlardan biri finansman. Finansmana erişim zorluyor. Büyük firmaların çoğu bu sorunu borsaya açılarak aşıyor. Bizim sıfır enerjili binalara geçmemiz gerekiyor. Sıfır enerjili bina, tükettiği kadar enerji üreten bina anlamına geliyor. Türkiye’nin enerji açığının yaklaşık yüzde 20’si binalardan kaynaklanıyor. Mevzuat; 1 Ocak 2025 tarihinden sonra kullanılan enerjinin en az yüzde 10’unun yenilenebilir enerji olması gerektiğini söyler. Biz 2053’te sıfır karbon emisyonu diyorsak; metrekare başı enerji maliyetini 120 kilowatt saate düşürmemiz ve sıfır enerjili bina uygulamasına geçmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz, karbon emisyonunun yüzde 80’i enerjiden kaynaklanıyor. Sıfır enerjili binalar cari açığımızı pozitif yönde etkileyecek.

 

 

TARAFLARI BİR ARAYA GETİRDİK

 

 Ali Kılıç-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Hepimiz komiteleri-mizde temsil ettiğimiz sektörleri-mizin sorunlarını dile getiriyoruz ve meclise taşıyoruz. Gümrüklerde yaşanan kimyevi maddelerle ilgili sorunlarımız vardı. Bu konuda tarafların bir araya gelmesinin faydalı olacağını düşündük. 25 Eylül tarihinde bir toplantı yaptık. Firmalar ve sektör temsilcileri ile birlikte, Gümrükler Genel Müdürlüğü, İstanbul Gümrük Bölge Müdürlüğü yetkilileri de katıldı. Gümrükler, ithalat ve ihracat yapan tüm sektörleri ilgilendiriyor. 

16 Ekim 2024 Çarşamba

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba