tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL / ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla gerçekleştirilen kasım ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Bakan Soylu’yu ağırlamaktan dolayı onur duyduklarını dile getirdi. Avdagiç, “Sayın bakanımız yiğitliğin lafla değil, icraatla olduğunu dosta düşmana gösterdi. Tüm bunlara şahitlik eden aklıselim sahibi herkes kabul edecektir ki, onun tek derdi vatanıdır. Memleketin selametidir, milletin birliğidir” diye konuştu.

TEŞKİLATA TEŞEKKÜR

Ekonomik açıdan büyüyüp gelişmede emniyet teşkilatının büyük payı olduğunu vurgulayan Avdagiç, üretim ve ticaretin ancak güvenli ortamlarda büyüdüğünü kaydetti. Bu ortamın sağlanmaması durumunda, sermayenin güvenli yerlere kaçtığını aktaran Avdagiç, “Bu yüzden rakamlar açıklandıkça gördüğümüz ihracat rekorlarında, üretim artışlarında, iş dünyasının yanı sıra onlara güvenli ortamı sağlayan güvenlik güçlerimizin de katkısı büyük. Bir başka deyişle; üretimin çarkları tıkır tıkır işliyorsa, biz bunu güvenlik güçlerimize de borçluyuz. Bu yüzden huzurlarınızda sayın bakanımızın nezdinde tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

ŞANLI MÜCADELE VERDİK

Terörün Türkiye’ye karşı kullanılan kirli bir tezgaha dönüştüğüne dikkat çeken Avdagiç, “Son 15 ayda sadece ekonomik alanda değil, terörizme karşı da uluslararası düzeyde şanlı bir mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ileri görüşlü liderliğinde hem askeri hem diplomatik alanda önemli ve sonuç alıcı hamleler yaptık. Kimsenin kuşkusu olmasın. Hem ülkemizi savunacağız hem ülkemize yönelik terör saldırılarını bertaraf edeceğiz. Hem de aslanlar gibi ekonomimizi geliştirip büyüteceğiz” dedi.

MASADA DA KAZANDIK

Günümüzde rekabetin sadece ekonomik alanla sınırlı olmadığını, çok rahat insanlık dışı yöntemlerin de kullanıldığını ifade eden Avdagiç, şunları söyledi: “Bu araçların en önde gelenlerinden biri de ne yazık ki terörizm. Biz bu yöntemi yakından biliyoruz. Çünkü 1980’den beri ülkemize yönelik sistematik olarak yürütülen böylesi bir tezgahla karşı karşıyayız. Bu hamleler sayesinde dünyanın büyük güçlerinin kapıştığı Suriye’de ülkemize karşı bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmedik. İlk defa masada da kazandık. Bu vesileyle, yurtiçinde ve yurtdışında ülkemizi ve milletimizi koruyan, teröristlere geçit vermeyen başta Mehmetçiğimiz olmak üzere bütün güvenlik güçlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Emekçimizin eli üretim tezgahında, Mehmetçiğimizin eli de tetikte oldukça, ülkemiz, Cumhurbaşkanımızın koyduğu gelişmiş ilk 10 devletten biri olma hedefine ulaşacaktır.”

KOZ OLARAK KULLANDILAR

Avustralya merkezli The Institute for Economics and Peace’in hazırladığı 2019 Küresel Terörizm Endeksi’nden rakamlar paylaşan İTO Başkanı Avdagiç, rapora göre terörün dünyaya 2019 tahmini maliyetinin 100 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Avdagiç, şöyle devam etti: “Biz de terörden etkilenen ülkelerden biriyiz ve ülkemizin bekası için bu harcamaları yapmak zorundayız. Ama bu, bir şeyi daha gösteriyor; terör ülkemize karşı bir koz olarak kullanılmıştır. Türkiye, tüm gücünü ekonomiye değil, terörle mücadeleye harcamak zorunda bırakılmıştır.

Bu anlamda terör, Türkiye’ye karşı kullanılan kirli bir tezgâha dönüşmüştür. Terör, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını önlemek için ‘devletimizi ve milletimizi zincirleme girişiminin’ aracı olarak kullanılmıştır.”

TERÖR MUTASYONA UĞRADI

Geçmişte marjinal gruplar olarak görülen terör odaklarının adeta mutasyona uğratılarak devasa canavarlar haline getirildiğine dikkati çeken Şekib Avdagiç, “Hatta daha da ileri gidilerek dünyanın çeşitli bölgelerinde irili ufaklı terör devletçikleri oluşturuldu. Bunlar, sömürgeci güçlerin silahlı gücüne dönüştürüldü. Terör, gelişmenin, refahın ve mutluluğun en etkili zehridir. Gelişmeye harcanması gereken para, terörle mücadeleye ve yıkımın onarımına sarf edilir” diye konuştu.

FİTCH GİBİ DİĞERLERİ DE GERÇEĞİ GÖRECEK

İTO Başkanı Avdagiç, eylül sonu ve ekim başından itibaren dünyadan gelen temel bazı öncü göstergelerde aşağı yönlü eğilimin hız kestiğine yönelik işaretler bulunduğuna dikkat çekti. Avdagiç, “Bunda iki unsur etkin. Birincisi hem gelişmiş hem de gelişen ülkelerde uygulanan genişlemeci politikalar. İkincisi ise ABD-Çin arasındaki ticaret müzakerelerinden gelen olumlu haberler. Ancak bu verilerin toparlanma eğilimine girdiğini söylemek için henüz erken” dedi.

Türkiye ekonomisindeki gelişmelere, uluslararası kuruluşların kayıtsız kalamadıklarına değinen Avdagiç, şunları kaydetti: “Yaptıkları haksızlıkları göz ardı ederek, dengelenme sürecinin başarısını teslim etmeye başladılar. Mesela uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ekonomisinin görünümünü iyileştirdi. Bu, geç kalınmış bir iyileştirme. Ama çok uzun süredir Türkiye’ye karşı adeta kazık çakmışçasına negatif bakmakta ısrar eden bir cephenin artık pozisyon değiştirdiğini göstermesi bakımından önemlidir. Fitch’in hareketlerinin diğer uluslararası derecelendirme kuruluşlarına örnek olacağını düşünüyorum.”

CUMHURBAŞKANIMIZI DA AĞIRLAYACAĞIZ

İTO Başkanı Avdagiç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir süre önce İTO’nun çalışmaları hakkında bilgi verdiğini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımıza, Odamızın faaliyetleriyle ilgili bilgi arz ettim. Bazı talimatları ve tavsiyeleri oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu perspektiften Odamız ve iş dünyamız adına çok istifade ettik, istifade etmeye de devam edeceğiz. İnşallah, yakında meclisimizde Cumhurbaşkanımızı da ağırlayacağız” dedi.

TÜRKİYE’YE DİZ ÇÖKTÜREMEDİLER

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, Oda Meclisi’ne konuk olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya teşekkür etti. Oran, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemizin bekası ve milli güvenliği için yaptığınız büyük hizmetler, iş dünyamızın da huzur ve güven içinde iş yapmasını sağlıyor” dedi.

Küresel, bölgesel ve milli sınırlar dâhilinde, güvenliğin tesisi için atılan her adımın ekonominin de güvencesi olduğuna dikkat çeken Oran, şöyle konuştu: “Terörle mücadelede kaybedilen zamanın ya da paranın hiçbir kıymet-i harbiyesi yok. Her şey yerine konur ama giden canlar geri gelmez. Hak yolunda yürürken şehit olan evlatlarımızın, haklının yanında dururken kalleşçe saldırıya uğrayanların bıraktığı bu kutlu miras, milletçe sahip olduğumuz en büyük servettir.”

Güvenli ve huzurlu bir Türkiye’nin güçlü ekonominin ön koşulu olduğunu vurgulayan Oran, “Ekonomide kendi ayakları üstünde duran ve büyüyen Türkiye hedefini, bu hakikatin parçası olarak görmek gerekir. Ülkemize kurlar ve faiz düzeyleri üzerinden yapılan ekonomik saldırıların üzerinden 15 ay geçti. Türkiye askeri, politik ve siyasi arenada teröre, zorbalığa boyun eğmediği gibi ekonomide de diz çökmedi” dedi.

ATATÜRK HÂLÂ GÜÇ VERİYOR

Oran, Atatürk’ün hâlâ Türkiye’ye güç verdiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “10 Kasım’da Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 81. yılını geride bıraktık. Hâlâ bize güç vermeye devam eden bir sözünü paylaşmak istiyorum: ‘Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar’. Bu münasebetle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle ve şükranla anıyorum.”

Oda’nın kasım ayı olağan meclis toplantısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun farklı bir yönü de öğrenildi. 25 yıldır İTO üyesi olarak sigorta acenteliği ile iştigal eden Bakan Soylu’ya İTO üyelik belgesini, İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran ile İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç takdim etti.

19 Kasım 2019 Salı

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi