Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Filistin'de hayatını kaybedenlerin yüzde 70'i, yüzde 80'i çocuksa, kadınsa, yaşlıysa eğer, en ufak vicdanı olan kişinin gece rahat uyuyamaması gerekiyor. İşte bu yüzden bir arada çalışmamız gerek." dedi.


Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in ev sahipliğinde, Dışişleri Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin desteği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin işbirliğinde bu yıl "İş Birliğinde Yeni Dönem" temasıyla 14'üncüsü düzenlenen "Türk-Arap Ekonomi Forumu" İstanbul'da başladı.

 

Forum çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek moderatörlüğünde düzenlenen "Küresel Zorlukların Üstesinden Gelmek ve Yeni Fırsatları Yakalamak" başlıklı panele, Kuveyt Ekonomi ve Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Saad Hamed Nasır el-Barak, Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muid ve Katar Devlet Bakanı ve Serbest Bölge İdaresi Başkanı Ahmed es-Seyyid katıldı.

 


Bakan Şimşek, etkinliğin başında Gazze'de hayatını kaybeden ve zulümle karşı karşıya kalan insanları andı. Dünyadaki belirsizliğin yanı sıra Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada yaşanan sınanmalara işaret eden Şimşek, iş yapmak için küresel arka plandan kaynaklanan zorlamalara dikkati çekti.

 

Şimşek, mevcut süper güç olan ABD ile yükselen güç olan Çin arasındaki rekabetin, ticarette parçalanmaya, korumacılığa, jeopolitik gerilimlere neden olduğunu belirterek şöyle devam etti:

 

"Küreseldeki ekonomik gerilim artık normalimiz oldu. Böyle bir zamanda genelde bölgesel ticaret entegrasyonunun daha hızlı gerçekleştiği görülüyor ancak bizim bölgemize baktığımızda, bölge içinde ticaret ve ticaret entegrasyonu dünyanın en düşüğü. Bölgesel ticaretimiz eğer petrolü çıkartırsanız bütün ticaretin yüzde 11'i, petrolle birlikte bizim bölgemizde yüzde 14. Bu, Avrupa'da yüzde 70, Asya'da yüzde 50.

 

Tekerleği yeniden icat etmemiz gerekmiyor, siyasi ve mevzuat açısından olumlu bir ortam sağlamamız faydalı olacak. Serbest ticaret anlaşmaları da diğer faydalı olacak şey. Bunu yaptığımız takdirde standart sağlamış olacağız ve iş yapma arka planını çok daha olumlu hale getireceğiz, engelleri kaldıracağız, sadece yatırımları değil ticareti de daha hızlı şekilde kolaylaştırmış olacağız."

 

Katılımcı ülkelerin barındırdığı fırsatlar ve gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, mevcut zorlukların engel teşkil etmeyeceğini, kolektif çalışmayla bunların aşılabileceğini dile getirdi.

 

Bakan Şimşek, küresel ekonomide yaşanan gelişmelere ve beklentilere işaret ederek şunları söyledi:

 

"Zorlu bir dönemden geçiyoruz, global ekonomiye baktığımızda orta düzeyde büyüme olduğunu görüyoruz. IMF'nin tahminlerine göre gelecek yıl küresel büyüme oranı sadece yüzde 2,9 olacak. Hindistan'ı ve Çin'i hariç tutarsak global büyüme oranının yüzde 1,6'ya ineceğini görüyoruz, bu oran kişi başı gelir açısından neredeyse resesyon demek. Sorun sadece gelecek yılda değil önümüzdeki 5 yılla ilgili büyüme tahminlerine baktığımızda büyümenin yüzde 3 ya da yüzde 3,1 düzeyinde olacağı düşünülüyor. Çok açık biçimde görüyoruz ki bölgesel ticareti, bölgesel entegrasyonu geliştirmek önemli hale gelecek. Bu yüzden ortak bir temayla başlamamız gerek. Ticaret, büyümenin temel motorlarından biri. Şu an büyümenin global olarak yavaşladığını görüyoruz. Daha yakın çalışarak bölgesel ticareti güçlendirebiliriz, aynı zamanda yavaş büyüme engelini hep beraber aşabiliriz."

 

BÖLGEDE HEPİMİZİN DAHA İYİ İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞMAMIZ GEREK

 

Şimşek, dünya çapında finansal şartların zorlayıcı olduğunu vurgulayarak, bölgedeki ülkelerin barındırdığı fırsatlar iyi değerlendirilerek, kaynaklar iyi kullanılarak çok ciddi bir dönüşüm sürecinin başlatılabileceğini, bütün bölge için faydalı bir büyümenin ortaya çıkabileceğini dile getirdi.

 

"Hem bölge için hem ülkemiz için ilerlemenin tek yöntemi, öncelikle reform yapmaktır." diyen Bakan Şimşek, şunları ifade etti:

 

"Bu ülkeler, kredibilitesini artırması gereken ülkeler. Yapısal reformlarla para akışı ülkeye çekilmeli ve büyüme desteklenmeli. Böyle bir yaklaşım benimsenmeli. Enerji fiyatlarıyla ilgili ciddi bir belirsizlik söz konusu. Enerji konusunda, özellikle de doğal gaz ve petrol konusunda az yatırım yapılıyor, bu arzı sınırlı hale getiriyor, bunun sonucu olarak da uzun sürede enerji fiyatlarının da daha yüksek kalmaya devam edeceğini görüyoruz. Global faiz oranlarındaki durum burada da geçerli. Bu, bölgeyi de bir bütün olarak etkileyecek bir durum. Onun için hepimizin birbiriyle daha iyi işbirliği içinde çalışmamız gerekiyor. Filistin'de yaşanan acılar, çok uzakta yaşanan olaylar değil. Burada insanlığın genel olarak bir inandırıcılık kaybı var. Hayatını kaybedenlerin yüzde 70'i, yüzde 80'i çocuksa, kadınsa, yaşlıysa eğer, en ufak vicdanı olan kişinin gece rahat uyuyamaması gerekiyor, rahat rahat sırtını dayayıp oturamaması gerekiyor. İşte bu yüzden bir arada çalışmamız gerek. Sadece iş dünyası ya da ekonomik entegrasyon açısından değil, siyasi ve jeopolitik sorunları çözmek açısından da bir arada çalışmamız gerekiyor."

 

BİZİM GÖREVİMİZ DOĞRU ORTAMI YARATIP, SERBEST GİRİŞİMİ DESTEKLEMEK

 

Kuveyt Ekonomi ve Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Saad Hamed Nasır el-Barak, bölgede ticaretin entegrasyonu için neler yapılması gerektiği sorusuna karşılık, insanlığın gelişim sürecinde yerleşen korumacı yapının zamanla evrildiği yere ilişkin değerlendirme yaptı.


 

Barak, "Ekonomik gelişimin amiral gemisi serbest girişim oldu. Bizim görevimiz doğru ortamı yaratıp, serbest girişimi desteklemek. Devletin gerçek rolü, bir organizasyon gerçekleştirmek, yönetişimi mümkün kılarak işletmelerin ilerlemesini sağlamak. Ekonomi işletmelerin elinde, ekonomik gelişme, serbest girişimle gerçekleşir, yapmamız gereken bu." diye konuştu.

 

Kuveyt yatırım ortamına ilişkin bilgi veren Barak, yaklaşık 15 yıl önce Kuveyt'te yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda neler yapılabileceğini düşünmeye başladıklarını söyledi. Barak, "Ticaret ve finans açısından bütün yasalarımızı elden geçirerek, daha olumlu bir mevzuat ortamı sağladık." dedi.

 

AVRUPA'NIN KENDİ ARASINDAKİ TİCARET YÜZDE 70 İKEN, BİZİM ARAMIZDAKİ TİCARET NEDEN BU KADAR DÜŞÜK, BUNU İRDELEMELİYİZ

 

Mısır Maliye Bakanı Muhammed Muid, bölge ülkeleri arasındaki ticaretin çok düşük olduğunu söyledi. Muid, şöyle konuştu:

 

"Avrupa'nın kendi arasındaki ticaret yüzde 70 iken, bizim aramızdaki ticaret neden bu kadar düşük, neden bu aşamadayız, bunu düşünmemiz lazım. Elimizdeki araçlara da bakmak lazım, kendi araçlarımızla diğer bölgelerin bu aşamaya gelmesindeki araçları kıyaslamamız lazım. Ekonomide devletin rolü ile özel sektörün rolünü iyi irdelemek lazım.

 


Özel sektöre liderlik ve entegrasyon görevi verirsek bu çok daha iyi olacak. Ayrıca özel sektör ile bölgenin belli hedeflere ilerleyebilmesini sağlamak, bizim amaçlarımızı yerine getirmesi için yardımcı olmak gerekiyor. Özel sektörün içinde çalıştığı ortamın da bunun için olumlu bir ortam olması lazım. Hükümet olarak bizim görevimiz, bunu kolaylaştırıp, mümkün kılmak. Özel sektör ile farklı kurum, kuruluşlar arasında işbirliklerini sağlamamız, özel sektörün önündeki engeli kaldırmamız lazım."

 

Muid, Serbest Ticaret Anlaşması'nın Türkiye ile Mısır arasında çok doğru yürüdüğüne dikkati çekerek, doğru kurum ve ortaklıkların bir araya gelmesinin ticaretin artırılması için çok verimli sonuçlar doğuracağını ifade etti.

 

Mısır'daki yatırım fırsatlarına ilişkin bilgi veren Muid, son yıllarda özellikle altyapı üzerinde durduklarını kaydetti.

 

BAHSEDİLEN YÜZDE 11 ORANI, HEM HÜKÜMETLERİN HEM DE İNSANLARIN BAŞARABİLECEĞİNİN ÇOK GERİSİNDE

 

Katar Devlet Bakanı ve Serbest Bölge İdaresi Başkanı Ahmed es-Seyyid de bölgede devasa bir potansiyel olduğuna dikkati çekerek, "Bu potansiyel, ülkeler ve uluslararası ticareti çok rahat yapabilmemizi sağlamalı. Bahsedilen yüzde 11 oranı, hem hükümetlerin hem de insanların başarabileceğinin çok gerisinde. Bu yüzdenin daha büyük olmamasına sebep olan engelleri tespit etmemiz lazım. Burada özel sektörün başı çekmesi gerek. Net bir plan hazırlamamız gerek. Sağlık, tarım ve gıda gibi ülkeler arasında temel ihtiyaç olan bazı sektörler var, bunlarla başlayıp adım adım daha ileri aşamalara gidersek daha iyi bir sonuç elde ederiz." dedi.

 


Katar'daki yatırım fırsatlarına işaret eden Seyyid, "Serbest bölge ve Katar genelinde entegre bir ekonomi söz konusu, yatırıma dost bir ortam var. Dünyanın geri kalanıyla çok yakın bağlarımız var ve elimizde Katar Hava Yolları gibi kurumlar var, yük taşımacılığında çok ileriyiz, lojistik konusunda da yine çok ileriyiz ve zamanla daha da ilerlettik. Her şeye yatırımcı gözüyle bakıyoruz, zorlukları ve engelleri görüp bunları geliştiriyoruz. Yatırımcı yolculuğunun daha iyi olması için çalışıyoruz. Katar'a yatırım yaptığınızda Asya pazarlarına yaklaşmış oluyorsunuz." ifadesini kullandı.

 

Panelistler ayrıca ülkelerinde enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda yapılanlara ilişkin bilgiler verdi.

08 Kasım 2023 Çarşamba

Emtia piyasasında Fed'in faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin güçlenmesi ABD'nin yaptırım kararları ve Çin'in attığı adımlarla geçen hafta sert yükselişler yaşanırken tarım grubunda üretimin artacağına yönelik öngörülerle negatif ayrışma görüldü.


Emtia piyasasında geçen hafta yükseliş eğilimi hakimdi.

 

ABD'de enflasyona dair endişelerin ve dolara talebin azalması emtia gruplarında genel olarak talebi olumlu etkiledi.

 

Analistler, ülkede Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) beklentilerin altında artmasının, enflasyonun ikinci çeyreğin başında yavaşlama eğilimine devam ettiğini gösterdiğini ve eylül ayı için faiz indirimi beklentilerini artırdığını belirterek, söz konusu durumun emtia piyasasında risk iştahını artırdığını söyledi.

 

ABD'nin Çin'e yönelik yaptırım kararlarına Çin'den de misilleme gelebileceğine ilişkin öngörüler de arz endişelerini tetikledi.

 

Emtia piyasasında, Fed'in faiz indirimlerine dair beklentilerin güçlenmesi, ABD'nin yaptırım kararları ve Çin'in ekonomisini güçlendirmek için attığı adımlarla geçen hafta sert yükselişler görülürken tarım grubu, üretimin artacağına yönelik öngörülerle negatif ayrıştı.

 

Geçen hafta ons bazında altın yüzde 2,3, gümüş yüzde 11,5, platin yüzde 8,6, paladyum yüzde 3,1 değer kazandı.

 

Gümüşün onsu, 31,59 dolarla Şubat 2013'ten bu yana en yüksek seviyeyi test etti.

 

ABD'nin petrol hariç ithalat fiyat endeksinin son 16 ayın en büyük artışını kaydetmesinin ardından enflasyondan korunma aracı olarak artan talepten dolayı değerli metallerde sert yükselişler görüldü.

ABD'NİN ÇİN İÇİN GÜMRÜK VERGİLERİNİ ARTIRMA KARARIYLA BAZ METALLER SERT YÜKSELDİ

 

Baz metallerde geçen hafta ABD'nin Çin için gümrük vergilerini artırma kararıyla sert yükselişler yaşandı.

 

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, kritik endüstrilerdeki yerli üretimi desteklemek amacıyla Çin'den ithal edilen çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller ve güneş pilleri gibi ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırma kararı aldı.

 

Çin hükümetinin ülke ekonomisi için attığı destekleyici adımlar özelikle baz metallerde talebin daha fazla artabileceği öngörülerini öne çıkardı.

 

Halihazırda sıkıntılı durumda olan gayrimenkul sektörü için ise Çin hükümetinin yerel yönetimlerin makul fiyatlardan konut satın almasına izin vereceği bildirildi. Öte yandan, hükümet vatandaşlara uygulanan mortgage faizlerinde taban uygulamasını kaldırdığını duyurdu.

 

Bu gelişmelerle, tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar, libre bazında, bakırda yüzde 10,1, alüminyumda yüzde 4,1, çinkoda yüzde 3,3, kurşunda yüzde 3,2, nikelde yüzde 10,5 artış kaydetti.

 

BAKIRIN LİBRESİ, 5,24 DOLARLA TARİHİ ZİRVEYİ GÖRDÜ

 

Ekonomilerde en kötünün görüldüğü beklentisi ve artık faiz indirimlerinin başlayacağına yönelik öngörülerle özellikle bakır piyasasında yeniden toparlanma yaşandı.

 

Uzak Doğu'da, faiz indirimlerinin başlayabileceğine yönelik beklentilerle bölgeye verilen siparişlerde de artışlar olması bakır talebinde canlanmaya yol açtı.

 

Özellikle elektrikli araç kullanımının ve yenilenebilir enerjinin artması da bakır fiyatlarında sert artışlara neden oldu. Aynı zamanda uluslararası ticarette de ABD'nin Çin'e engeller koyması, yeni vergiler getirmesi, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar da özellikle bakır fiyatlarının yönünü etkiledi.

 

Çin'deki devalüasyon endişeleri de bakır fiyatlarının artmasına neden olan önemli bir faktör olarak öne çıktı.

 

Melbourne merkezli madencilik şirketi BHP Group, Güney Amerika'daki bakır varlıkları için Londra merkezli Anglo American'a 43 milyar dolarlık teklif yapmıştı. Anglo American ise bu teklifi reddederek kendisini bir bakır devine dönüştürmek için planladığı bir yeniden yapılanmayla elmas, platin ve kömür madenciliğinden çıkmaya karar verdi.

 

Analistler, madencilik şirketlerinin girişimlerinin de bakıra olan talebi ortaya koyduğunu dile getirdi.

 

Nikel fiyatları ise dünyanın en büyük maden yataklarından bazılarını barındıran Fransa'nın, topraklarından 17 bin kilometre uzaklıktaki kolonisi Yeni Kaledonya'daki şiddet olaylarının üretimi kesintiye uğratmasıyla sert yükseldi.

 

Enerji grubuna bakıldığında ise Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,4, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 17,1 arttı.

 

Petrol fiyatlarının yükselişinde, dünyanın en çok petrol tüketen ülkeleri ABD ve Çin'de talebin artacağı beklentisi etkili olmaya devam ediyor.

 

ABD Enerji Enformasyon İdaresinin açıkladığı resmi veriye göre, ülkedeki benzin stokları bir önceki hafta yaklaşık 200 bin varil, ticari ham petrol stokları ise yaklaşık 2 milyon 500 bin varil azaldı. Piyasa beklentisi, ham petrol stoklarının yaklaşık 400 bin varil azalacağı yönündeydi.

 

Dünyanın en çok petrol tüketen ülkesinde stokların beklentilerin üzerinde düşmesi ülkede talebin arttığına işaret ederek fiyatları yukarı yönlü destekliyor.

 

Doğal gaz fiyatları, ABD Enerji Enformasyon İdaresinin haftalık doğal gaz stoklarının beklenenden daha az arttığını bildirmesinin ardından yükseldi. Bu durum, aşırı arza ilişkin endişelerin azalmasına yardımcı oldu.

 

ŞEKERİN LİBRESİ 0,1795 DOLARLA EKİM 2022'DEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYEYİ GÖRDÜ

 

Tarım grubu, geçen hafta negatif seyretti.

 

Chicago Ticaret Borsası'nda geçen hafta kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 2, mısırda yüzde 3,6, pirinçte yüzde 3,1 azalırken, soya fasulyesinde yüzde 0,7 arttı.

 

Intercontinental Exchange'de libre bazında fiyatlar pamukta yüzde 1,8, kahvede yüzde 2, şekerde yüzde 6,2 azalış kaydetti. Kakaonun ton başına fiyatı ise yüzde 17,4 azaldı.

 

Şekerin libresi 0,1795 dolarla Ekim 2022'den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

 

Dünya buğday ve pirinç üretim tahminlerinin artış göstermesi, fiyatlarda değer kaybına neden oldu.

 

Fildişi Sahili, Gana ve Endonezya'da yağışların artmasının üretime yönelik endişeleri azaltmasıyla kakao fiyatlarında sert düşüş görüldü.

 

Brezilya'da artan şeker üretimi fiyatların düşmesine sebep oldu.

 

Kahve stoklarının yeniden artış göstermesi ve üretim fazlası beklentileri, fiyatlarda değer kaybına yol açtı.

 

Uluslararası Kahve Organizasyonu (ICO) 2023/2024 sezonunda 1 milyon torba üretim fazlası olacağını tahmin ediyor. Avustralya'da pamuk üretiminin artacağı beklentileri de fiyatları aşağı yönlü etkiledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Trendyol Süper Lig'de dün aldığı galibiyetle taraftarını sevindiren Fenerbahçe'nin borsada işlem gören hisseleri yaklaşık yüzde 5 değer kazanarak yatırımcısının da yüzünü güldürdü.


Trendyol Süper Lig'in 37. haftasının sonuçları borsada hisse fiyatlarına da yansıdı.


Ligde Galatasaray'ın 6 puan gerisinde çıktığı karşılaşmada lig lideri Galatasaray'ı mağlup ederek puan farkını 3'e indiren Fenerbahçe hisseleri, galibiyetin ardından haftaya güçlü yükselişle başladı.


Cuma günü 105 liradan kapanış yapan Fenerbahçe Futbol AŞ'nin hisse fiyatı, açılışta yaklaşık yüzde 8 yükselirken, şu sıralarda önceki kapanışın yaklaşık yüzde 5 üzerinde 110 lirada dengelendi.


Galatasaray deplasmanından 0-1'lik galibiyetle ayrılan sarı-lacivertli ekip, böylece şampiyonluk yarışında Galatasaray'ın bu hafta şampiyonluğunu ilan etmesinin önüne geçti.


Öte yandan Galatasaray Spor AŞ hisse fiyatı, Fenerbahçe karşısında alınan mağlubiyetin ardından yüzde 2,5 değer kaybederek 8,84 liraya geriledi.


Borsa İstanbul'da işlem gören diğer spor hisselerinden Beşiktaş ise yüzde 9,9 değer kazancıyla 33,02 lira ile tavan fiyattan işlem görürken, Trabzonspor hisseleri yüzde 1 yükselişle 2,06 liradan alıcı buluyor.


Sportif başarının finansal açıdan önemli olduğunu kaydeden analistler, ligin üst sıralarında yer alan takımların Avrupa kupalarında mücadele ederek önemli gelir elde etme şansı bulunduğunu anımsattı.

20 Mayıs 2024 Pazartesi