tatil-sepeti

Hayvancılık yol haritasının en önemli kalemlerinden biri olan yeni dönem destekleme programı açıklandı. Üç yıllık planla yerli üretim teşvik edilip, verimlilik ve kalite artırılacak. Destekler; büyük ve küçükbaş hayvancılık, arıcılık ile ipek böcekçiliği başlıklarında toplanacak.


 

Türkiye’de hayvancılığın geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması için 2024-2026 döneminde yapılacak hayvancılık desteklemeleriyle yerli üretim teşvik edilecek. Açıklanan programa göre, büyükbaş hayvancılık destekleri kapsamında, aşıları tamamlanmış, 4 ay ve üzeri yaşta buzağı ve malaklar için hastalıktan ari işletmeler hariç 500 baş ile sınırlı olmak üzere 1000 lira ‘temel destek’ ödenecek.

 

KUZU VE OĞLAK 

 

Küçükbaşta Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’ne (TÜDKİYEB) üye yetiştiricilere, (Birlik olmayan illerde bu şart aranmayacak) yıl içinde doğan ve doğduğu işletmede en az 4 ay kalan oğlak ve kuzular için 200 lira temel destek ödemesi yapılacak. Ayrıca, Bakanlıkça programlanan aşı uygulamaları sonrasında oluşan atıklar için büyükbaş hayvan atıkları için hayvan başına 5 bin lira, küçükbaş hayvan atıkları için 1000 lira destek sağlanacak.

 

KOVANA 100 LİRA

 

Diğer yandan Arıcılık Kayıt Sistemi’ne kayıtlı üretici-yetiştirici örgütlere üye üreticilere arılı kovan başına 100 lira, üye olmayanlara ise 80 lira temel destek ödemesi yapılacak. İpek böceği desteği çerçevesinde, ürettiği yaş kozayı Kozabirlik kooperatifleri veya faaliyet alanı kozadan flatürle ipek çekimi ve işleme olan tüzel kişilik vasıflarına haiz işletmelere satan üreticilere kilogram başına 1000 lira temel destek verilecek.

 

ÜRETİCİ GÖREBİLECEK

 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da konu hakkındaki açıklamasında, destekleri iki alanda (temel destekler ve ürün geliştirme desteği) toparladıklarını söyledi. Üreticilerin, hangi desteğe başvurabileceğini sistemden görebileceğini belirten Bakan Yumaklı, bu desteklerin, büyük ve küçükbaş hayvancılık ile arıcılık ve ipek böcekçiliği başlıklarında verileceğine işaret ederek, ürün geliştirme alanında da çiğ süt, karkas et ve tiftik üretimi destekleri sağlanacağını anlattı. Bakan Yumaklı “Ayrıca gençlerin ve kadınların ilave desteklerle bu üretimde kalmaları için kimi zaman 4 katını da aşan destek verilecek” diye konuştu. 

 

KADIN YETİŞTİRİCİLERE İLAVE DESTEK

 

Temel destek şartlarını sağlayan kadın veya son takvim gününde 41 yaşından gün almamış ve birinci derece tarımsal amaçlı örgütlere üye olan yetiştiricilere ilave destekler sağlanacak.

 

AÇIKLANAN DESTEKLER

 

* Çiğ sütü 1 Ocak 2025’ten itibaren süt işleme tesislerine satan ve bir tarımsal amaçlı örgüte üye veya ortak olan üreticilere, manda, koyun, keçi ve niteliğine, pazarlama şekline göre inek sütü için temel destek ödenecek. 

 

* Besilik erkek sığır (karkas) desteği kapsamında, Hayvancılık Bilgi Sistemi’ne kayıtlı, yurt içinde doğmuş, 200 kg karkas ağırlığa ulaşan erkek sığırlarını (manda dahil)  kesimhanelerde kestiren yetiştiricilere, hayvan başına 500 TL temel ödeme olacak. 

 

* Ürettiği tiftiği, Tiftik ve Yapağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (Tiftikbirlik), TÜDKİYEB’e bağlı birliklere veya Bakanlığa kayıtlı yün işleme tesislerine satan üreticilere, kg başına 80 lira ödenecek.

 

* Alabalık ve sazanda 350 tona kadar kilogram başına 1.2 lira, yeni türler için kilogram başına 3 lira ve midye için kg başına 1 TL temel destek ödenecek. 

 

* Çiğ süt desteğiyle küçük ölçekli balıkçılık desteğine ilişkin hükümler 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girecek, diğer hükümler 1 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe girdi.

 

IPARD III PROGRAMI İÇİN 3. BAŞVURU ÇAĞRI İLANI

 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından uygulanan IPARD III Programı 3. Başvuru Çağrı ilanı yayımlandı. 81 ile yaygınlaştırılan IPARD III Programı 7 yıl uygulanacak. Bu kapsamda “Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar” tedbiri destek bütçesi 90 milyon Euro oldu. Bu alandaki destek için süt, kırmızı et, kanatlı eti ve yumurta üreten tarımsal işletmelerin müracaat edebilecek. Ayrıca, dağlık alanda yapılan yatırımlar ve genç çiftçiler ve üretici örgütleri tarafından yapılacak yatırımlar için destek oranı yüzde 70’e kadar çıkabilecek Yatırımcılar, proje başvurularının online sistem kayıtlarını 16 Eylül-18 Ekim döneminde ‘onlinebasvuru.tkdk.gov.tr’ adresinden yapabilecek. 

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı