tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı önceki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi. Kanunla, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda ‘dava şartı olarak arabuluculuk’ kurumu yürürlüğe giriyor. Bu düzenleme ile kanun kapsamında sayılan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu kılınıyor. Bu düzenleme ile birçok iş uyuşmazlığı mahkemelere nazaran çok daha kısa sürede, az masrafla ve az bürokrasi ile çözülecek. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı, tazminat ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması değişikliklerin yürürlüğe girmesi ile dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurulmadan dava açılırsa herhangi bir işlem yapılmaksızın dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecek.

ANLAŞMA TUTANAĞI

Arabuluculuk ile anlaşmaya varılır ise tarafların anlaştıkları hususlar tutanakla belirlenecek. Tutanakta tarafların ne konuda anlaştıkları, karşılıklı olarak yerine getirmeyi taahhüt ettikleri ve feragat ettikleri gibi hususlar yer alacak.

İKİ HAFTA SÜRE

Arabuluculuk ile anlaşmaya varılamaması halinde, davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyerek son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilecek.

TARAFLAR HANGİ HALLERDE ARABULUCUYA BAŞVURACAK

İşçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce arabulucuya başvuracak.

Arabulucuya başvurma zorunluluğu için alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekiyor.

İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de önce arabulucuya götürülecek.

2012 yılında kabul edilen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca iş uyuşmazlıkları ihtiyari (isteğe bağlı) olarak arabulucuya götürülebiliyordu. Kanunun yürürlükte olduğu beş yıl içinde arabulucuya götürülen hukuk uyuşmazlıklarının yüzde 72’sini işçi-işveren uyuşmazlıkları oluşturdu. Bunlar da yüzde 100’e yakın oranda anlaşmayla sonuçlandı. Arabulucuya giden iş uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 85’i bir gün veya bir günden daha az süren müzakerelerle sonuçlandırıldı. Arabuluculuğu zorunlu hale getiren kanun ile birlikte uzlaşma oranlarında büyük bir artış bekleniyor.

ARABULUCU NE YAPAR?

Uyuşmazlıkların dostane yollarla çözümünde arabuluculuk en çok bilinen ve en yaygın şekilde uygulanan yöntem.

Arabulucu, müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirir. Tarafların iletişim kurmalarını sağlayan arabulucu, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlar.

Arabulucu, taraflara haklılık veya haksızlık tespiti yapmaz, uyuşmazlıkla ilgili bir karar vermez. Taraflar uyuşmazlığı kendileri konuşarak ve arabulucunun yardımı ile anlaşarak çözerler.

Arabulucu, tarafların aralarındaki uyuşmazlığın özelliklerini, uyuşmazlığın çıkış sebeplerini ve tarafların menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve ortak bir çözüm üretmelerine yardımcı olur. Taraflar, yüz yüze görüşerek uyuşmazlıklarına çözüm bulmak için bir yöntem bulurlar.

MAHKEME KARARI GİBİ GEÇERLİ

Taraflar arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşmaya varırlarsa bu anlaşmayı, görevli ve yetkili mahkemeye ibraz ederek icra edilebilirliğine ilişkin bir şerh verilmesini talep edebilecek. Bu şerhi içeren anlaşma, ilâm niteliğinde belge sayılacak. Bir başka deyişle bu belge icra edilebilirlik şerhi alındıktan sonra mahkeme kararı gibi hüküm doğuracak.

ARABULUCU YOLUYLA ANLAŞMANIN AVANTAJLARI

Anlaşmazlık, mahkemelere göre çok daha hızlı bir biçimde çözülür. Defalarca mahkemelere gidip gelerek harcanan zamandan ve avukatlık ücretinden tasarruf edilir. Taraflar, arabulucu tarafından süreç hakkında tam ve doğru bir biçimde bilgilendirilir. Arabuluculukta geleceğe bakılır, mevcut hukuki durumun değil, menfaatin korunması esastır. Güvenirlilik ve gizlilik önemlidir; taraflar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabilirler. Psikolojik ve sosyolojik riski azdır; daha az yeni sorun doğurur. Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir. Uyuşmazlık ‘anlaşarak’ çözüldüğünden iki taraf da kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder.

İTO TECRÜBESİYLE ARABULUCULUK HİZMETİ

İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) bünyesinde Ocak ayından bu yana arabuluculuk hizmeti de veriliyor. Tecrübeli kadroya ve özel görüşme odalarına sahip olan İTOTAM, tarafların rahat bir ortamda anlaşması için gerekenleri sağlıyor.

İTO, 30 yılı aşkın alternatif uyuşmazlık çözüm tecrübesiyle, süreci taraflarla takip ederek uyuşmazlıkta çözüme daha hızlı ulaşılmasını sağlıyor. İTOTAM, aynı zamanda uyuşmazlık konusuna uygun arabulucu bulunması için yardımcı oluyor. 2012’de çıkan Arabuluculuk Kanunu’nda yer almamasına rağmen İTOTAM arabuluculuk kurallarında ‘uzman’ kavramı da yer alıyor. Böylece teknik ya da sektörel bilgi gerektiren anlaşmazlıklarda, konusunda son derece bilgili uzmanlar taraflara ve arabulucuya yardımcı oluyor.

Bu arada arabuluculuğun önemi ve uygulamasının artması ile İTOTAM’da yeni bir yapılanmaya gidiliyor. Bu yapılanma sayesinde anlaşmazlıklarda taraflara daha hızlı, daha etkin ve daha çözüm odaklı hizmet verilecek.

ÇAĞLAR: ÇABALARIMIZ SONUÇ VERDİ

İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) sayesinde iş dünyasındaki ihtilaflardan kaynaklanan ve yıllarca süren davaların önüne geçen İTO, işçi-işveren anlaşmazlıklarının çözümü için de zorunlu arabuluculuğu öneriyordu. Hem işçi hem işveren kesiminin ciddi bir sorununa çözüm olacak konu için İTO’nun Meclis Mevzuat Komisyonu toplanmış ve arabuluculuk müessesesinin kurallarını oluşturmuştu.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar da Oda Meclisi konuşmalarında üyelerin mevzuattan kaynaklanan sıkıntılarının çözülmesi için yoğun mesai harcadıklarına dikkati çekti. Başkan Çağlar “İşçi işveren anlaşmazlıklarından kaynaklanan davalar için İTO olarak arabuluculuk sisteminin zorunlu olmasını istedik. Bunun için çok uğraştık. Nihayet bu çabaların somut sonuçlarını görmeye başladık. İş davalarında arabuluculuk müessesenin zorunlu hale gelmesi yönündeki talebimize Hükümetimiz kulak verdi. Sayın Başbakanımız başta olmak üzere bütün Bakanlarımıza çok teşekkür ediyorum.”

23 Ekim 2017 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici güven endeksi verilerini açıkladı. Tüketici güven endeksi eylülde aylık bazda yüzde 2.4 artarak 78.2'e yükseldi.


 


Buna göre, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, ağustosta 76,4 iken eylül ayında yüzde 2,4 artarak 78,2'ye yükseldi.

 

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi geçen ay 63,1 iken eylülde yüzde 2,8 artışla 64,8'e çıktı.

 

Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi ağustosta 76,6 iken bu ay yüzde 1 yükselişle 77,4 oldu.

 

Ağustosta 71,5 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 4,2 artarak bu ay 74,5'e yükseldi.

 

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise ağustosta 94,3 iken eylülde yüzde 2 artışla 96,2 olarak hesaplandı.

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : TÜİK tüketici güven

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), ağustosta aylık bazda yüzde 2.95, yıllık bazda yüzde 28.67 artış gösterdi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.

 

Buna göre, YD-ÜFE, ağustosta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,95, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 20,63, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,67 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 52,55 yükseldi.

 

Sanayinin 2 sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 32,84, imalatta yüzde 28,6 artış görüldü.

 

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 26,67, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 33,94, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 33,09, enerjide yüzde 0,7 ve sermaye mallarında yüzde 34,03 artış gerçekleşti.

 

Sanayinin 2 sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,42, imalatta yüzde 2,98 artış olarak hesaplandı.

 

Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 2,66, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,25, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 3,03 ve sermaye mallarında yüzde 4,37 artış, enerjide ise yüzde 4,09 azalış kayıtlara geçti.

 

YD-ÜFE'nin aylık ve yıllık değişim oranları şöyle:

YD-ÜFE'nin aylık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

1,83

-1,79

3,44

4,93

4,19

-3,24

-2,33

-1,41

0,82

1,17

-0,45

1,81

2020

2,39

0,77

3,48

5,46

1,47

0,95

1,64

7,46

3,08

4,62

2,02

-0,76

2021

-1,37

-2,46

7,45

7,14

4,69

3,93

0,34

-0,92

1,55

7,93

13,49

25,92

2022

3,25

2,35

7,29

2,61

6,51

9,18

0,66

2,64

0,67

1,34

2,28

2,77

2023

4

0,42

1,65

2,43

0,45

15,62

15,34

1,95

-0,59

1,35

3,51

2,28

2024

4,57

2,38

4,7

1,37

0,42

0,97

1,7

2,95





YD-ÜFE'nin yıllık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

35,35

30,71

32,24

33,43

30,66

22,23

16,32

-2,94

-11,15

-2,88

5,59

8,93

2020

9,53

12,38

12,43

13

10,06

14,82

19,49

30,23

33,15

37,69

41,12

37,56

2021

32,51

28,27

33,19

35,31

39,6

43,72

41,89

30,81

28,87

32,96

47,89

87,64

2022

96,44

106,13

105,82

97,11

100,54

110,66

111,34

118,94

117,04

103,79

83,66

49,9

2023

50,98

48,13

40,35

40,1

32,13

39,92

60,32

59,24

57,25

57,25

59,15

58,4

2024

59,27

62,38

67,25

65,53

65,48

44,51

27,41

28,67





 

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : ÜFE fiyat