Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gökyüzünde kurdukları köprülerle Türkiye'nin, havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduğunu belirtti.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gökyüzünde kurdukları köprülerle Türkiye'nin, havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduğunu belirterek, "İstanbul Havalimanı ile birlikte bugün ülkemiz ve İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır." dedi.

 

Bakan Uraloğlu, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından havacılık alanındaki paydaşları bir araya getiren Routes World 2023 etkinliğinin açılışında konuştu.

 

Farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik eden, farklı kıtaların kesiştiği bir coğrafyada yer alan Türkiye'nin eşsiz bir medeniyet birikimine, kültürel zenginliğe ve tarihsel mirasa sahip olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türkiye'nin turkuaz mavisi denizleri, kumsalları, ormanları, dağları, yaylaları ve eşsiz bir mutfağa sahip olması bakımından da ayrıcalıklı bir ülke olduğunu söyledi.

 

Uraloğlu, Türkiye'nin, kültürel zenginliğinin yanı sıra coğrafi konumuyla da dünyanın sayılı turizm ülkeleri arasında yer aldığına işaret ederek, "Hedefimiz, dört mevsimi yaşayan ülkemizin mevcut turizm potansiyelini ve imkanlarını her geçen gün daha geliştirmek, turizm faaliyetlerinde çeşitliliği teşvik etmektir. Bu etkinliğin İstanbul'un tarihini, kültürünü, gizli cevherlerini ve turistlerin odak noktası olma potansiyelini daha da güçlendireceğine inanıyorum.Türkiye markasının ve Türkiye turizminin uluslararası arenada, dünyada hak ettiği ve hedeflediği yeri bulmasına yardımcı olması açısından da Routes World 2023 etkinliğinin bu yıl İstanbul'da gerçekleşmesini çok değerli buluyorum." diye konuştu.

 

Tarih boyunca Türkiye'nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını hatırlatan Uraloğlu, Türkiye'nin, Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya'dan Afrika'ya uzanan kuzey-güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu söyledi.

 

Uraloğlu, ülkenin, Tarihi İpek Yolu'nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa'nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

 

"Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzası'nın da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan, Türk boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak, Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzası'ndaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Tüm bunların yanında 4 saatlik uçuş süresiyle yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 10 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye de ulaşabilmektedir. Konumumuzun getirdiği avantajlardan hareketle ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak, Türkiye için vazgeçilmezdir.

 

Bu noktada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ulaşım ve iletişim alanında gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye'nin gelecek vizyonunu, dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki ulaştırma ağına yapılan yatırımlar, sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde hizmet verir."

 

ULAŞIM AĞLARININ GELİŞİMİ TURİZM FAALİYETLERİNİ CANLANDIRIR

 

Bakan Uraloğlu, son zamanlarda gündemlerine aldıkları çok önemli projelerin de olduğuna değinerek, "Örneğin, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru. Bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu proje özellikle Kafkasya'daki normalleşme için de hayati önem taşıyor. Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa'yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Orta ve Güney Asya'ya bağlayacak." şeklinde konuştu.

 

Bir diğer önemli projenin de Basra'dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik Kalkınma Yolu olduğunu belirten Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Kalkınma Yolu Projesi, özellikle Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi üzerindeki Büyük Faw Limanı'na gelen ham madde ve mallar için bir dağıtım merkezi olarak çok önemli rol oynayacak. Basra Körfezi'nde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden Marmaray sayesinde hiçbir aktarma yapmadan Avrupa'ya ulaşacak. Üstelik ilerde Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçireceğimiz demir yolu bağlantısıyla İstanbul Boğazı üzerinde Marmaray'a alternatif ikinci bir demir yolu hattımız daha olacak.

 

Kalkınma Yolu Projesi hiç şüphesiz uluslararası güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu'yu Avrupa'ya bağlayacak en iyi, en kısa ve en ekonomik yol olacak. Orta Koridora yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu Projesi ile bölgemiz yeni İpek Yolu'ndaki konumunu daha da güçlendirecektir.

 

Ulaşım, seyahati mümkün kılar ve ulaşım ağlarının gelişimi turizm faaliyetlerini canlandırır. Ulaşım imkanlarının gelişmiş olması, turizm faaliyetlerinin gelişmesi açısından da çok önemlidir. Hava yolu ulaşımı ise özellikle uluslararası turizm faaliyetlerinin gelişmesinin en önemli dinamosudur. Bu noktada bizler burada sadece havacılık sektörünün geleceği için değil ülkelerimizin turizm faaliyetlerinin gelişimi, ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği için de bir araya gelmiş bulunuyoruz."

 

İSTANBUL, DÜNYANIN EN BÜYÜK KÜRESEL TRANSİT MERKEZLERİNDEN BİRİ HALİNE GELMİŞ DURUMDA

 

Uraloğlu, hava yolu ulaşımının, mesafeleri kısaltmasının yanında kültürel birliktelik ve toplumlar arasında kurduğu dostluk köprüleriyle dünyanın sosyal ve ekonomik refahının seyrinde stratejik önem taşıdığını vurguladı.

 

Bu noktada Türkiye'nin 21 yıl öncesine kadar sadece Asya ve Avrupa arasında bir kara yolu bağlantısı olarak tanımlanan ve dış politikası Avrupa Birliği'ne katılmaya odaklı bir ülke olduğunu aktaran Uraloğlu, "Bugün, Avrupa Birliği bizim için yine önemli ama Asya ülkeleri, Afrika ülkeleri ve Amerika kıtası ülkeleriyle ilişkilerimiz de bir o kadar önemli. Dış politikamızın ufukları artık çok daha geniş. Uluslararası politikamızda daha az bürokrasi dönemini başlattık. Onun yerine daha fazla ilişki, daha fazla müzakere, daha fazla ortak değerleri ortaya çıkarmaya yöneldik." değerlendirmesinde bulundu.

 

Uraloğlu, Türkiye'nin coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer aldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

 

"67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi avantaja sahibiz. Bunları dikkate alarak 2002 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. 2002-2023 yılları arasında 16,7 milyar dolar havacılık yatırımı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu sayede, 2002 yılında 2 merkezden 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, bugün 7 merkezden 57 noktaya gerçekleştiriyoruz. 2002 yılında 50 ülkeden 60 noktaya uçuş gerçekleştirirken bugün 130 ülkede 343 noktaya ulaştık. Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını da 81'den 173'e yükselttik. Kısaca, 'dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak' dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik.

 

2 gün önce ülkemizi ziyaret eden Komorlar Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda Afrika Birliği Başkanı Sayın Azali, Türk Hava Yolları'nın mutlaka Komorlar'a uçması gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımıza iletmiştir. Gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya bölgesinde lider, küresel bir havacılık merkezi olduk. 2018 yılında hizmete açtığımız İstanbul Havalimanı ile birlikte bugün ülkemiz ve İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır."

 

İSTANBUL HAVALİMANI GİBİ BİR ÜSSE SAHİP OLMAK ÖNEMLİ BİR AVANTAJ

 

Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın küresel bir aktarma merkezi olmanın ötesinde, doğrudan destinasyon olma ve özellikle düşük maliyetli olması nedeniyle hava yolu şirketlerini cezbettiğini söyledi.

 

İstanbul Havalimanı'ndaki slotların serbestliği ve bolluğunun, İstanbul Havalimanı'na başta Türk Hava Yolları olmak üzere birçok hava yolunun gelmesine imkan sağladığını vurgulayan Uraloğlu, "Bu noktada yeni hava yolu şirketleriyle tanışmak için Routes World büyük bir önem arz ediyor. Küresel planda iddialı hava yolu şirketlerine faaliyet merkezi olarak hizmet edecek İstanbul Havalimanı gibi bir üsse sahip olmak önemli bir avantajdır. Bu bağlamda Türkiye'nin göklerdeki bayrak taşıyıcısı ve yükselen değeri Türk Hava Yolları'nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok büyük bir şans olmuştur. Tüm etapları tamamlandığında 150 hava yolu şirketine ve 350'nin üzerinde destinasyona uçuş imkanı sağlayacak İstanbul Havalimanımız ile birlikte Türk Hava Yolları dünyanın 1 numaralı hava yolu şirketi olma yolunda da emin adımlarla yürümektedir." diye konuştu.

 

Uraloğlu, önümüzdeki 20 yılda, dünya genelinde hava trafiğinin iki katın üzerinde, hizmet verilen yolcu sayısının ise yıllık ortalama yüzde 4,4 oranında artmasının beklendiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Öte yandan yükselen küreselleşme ve özelleşme hareketleriyle dünya sivil havacılığında rekabet çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Süreç, hava ulaşımının tek bir pazar haline gelmesi yönünde ilerlemektedir. Bu pazardan daha fazla pay alabilmek adına, orta ve uzun vadedeki hedeflerimizi hepimiz gözden geçirmeliyiz. Yerkürenin birbirine uzak coğrafyalarında yer alan ülkelerimiz arasında yapacağımız işbirlikleriyle uzakları yakın, ülkelerimizi komşu kapısı haline getireceğiz.

 

Turizm faaliyetlerimiz ve ticaretimiz artacak, sosyal ve kültürel ilişkilerimiz hızlanacak, ülkelerimiz arasında yeni bir dönemi başlatacağız. Türkiye olarak tüm dünyayı sarmak istiyoruz, Türkiye'nin parlak geleceğine sizleri de ortak etmek, sizlerle güçlü ortaklıklar kurmak istiyoruz. Routes World 2023 etkinliğinin tüm katılımcılar ve paydaşlar için çok faydalı olacağına inanıyorum."

 

Açılış etkinliğinin ardından Bakan Uraloğlu fuar alanı ziyaret etti. Uraloğlu'na, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İGA İstanbul Havalimanı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu eşlik etti.

15 Ekim 2023 Pazar

KOSGEB’in yeniden kurgulanan Girişimcilik Destek Programı’nın ayrıntıları açıklandı. Program, iş kurma desteği ve iş geliştirme desteğinden oluşuyor. Buna göre, iş geliştirme için 1.5 milyon lira üst limit dahilinde geri ödemeli destek veriliyor.


KOSGEB, girişimcilik desteğinde ise üst limiti 2 milyon liraya çıkardı.

 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) yeniden kurgulanan Girişimcilik Destek Programı’nın ayrıntıları belli oldu.

 

Bugüne kadar girişimcilik alanındaki destekleriyle hizmet, ticaret, imalat ve bilişim alanlarında yeni işletmelerin kurulmasına, geliştirilmesine ve sürdürülebilirliklerine katkı sağlayan KOSGEB, girişimcilik desteklerini güncelleyerek, üst limitini 375 bin liradan 2 milyon liraya çıkardı.

 

TAMAMI GERİ ÖDEMESİZ 

 

İş Kurma Desteği kapsamında girişimcilere tamamı geri ödemesiz kuruluş ve personel desteği sağlanıyor. Gerçek kişi statüsünde kurulmuş olan işletmeye 10 bin lira, sermaye şirketi statüsünde kurulmuş olan işletmeye 20 bin lira kuruluş desteği veriliyor.

Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olması durumunda kuruluş desteğine 10 bin lira daha ilave ediliyor.

 

Destek kapsamında personel giderlerine de işletmenin vergi mükellefiyetinin devam etmesi şartıyla 3 yıl boyunca çalışanı olduğu her yıl için 1 aylık brüt asgari ücretin işverene toplam maliyeti kadar destek sağlanıyor.

 

İş Kurma Desteği’ne, destek programına başvuru tarihi itibarıyla işletmesini en fazla 1 yıl önce kurmuş olan girişimciler müracaat edebilecek.

 

İŞ GELİŞTİRME DESTEĞİ

 

İş Geliştirme Desteği kapsamında ise girişimcilere 1.5 milyon lira üst limit dahilinde yüzde 80 destek oranıyla geri ödemeli destek sağlanıyor. Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olması durumunda destek üst limitine 150 bin lira daha ilave ediliyor.

 

İş Geliştirme Desteği’ne, destek programına başvuru tarihi itibarıyla işletmesini en fazla 3 yıl önce kurmuş girişimciler başvurabilecek.

 

FAYDALANACAK SEKTÖRLER

 

İmalat, telekomünikasyon, bilgisayar programlama, danışmanlık, bilgi hizmet, bilimsel araştırma ve geliştirme alanlarında faaliyet gösteren işletmeler bu destekten yararlanabilecek.

 

Geri ödemeli destekler için herhangi bir faiz ve komisyon uygulanmayacak. İşletmelerin geri ödemeleri 36 aylık program süresi sonunda başlayacak.

 

BAŞVURU TAKVİMİ

 

İş Kurma Desteği’ne başvurular sürekli olacak. İş Geliştirme Desteği’ne ise yılın belirli dönemlerinde başvuru yapılabilecek. İlk dönem başvuruları, 28 Haziran 2024’e kadar alınacak.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Lojistik sektörü için çözüm üreten BTM girişimlerinden ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Yapılan tahsilatlardan komisyon alan girişim, gelir modeliyle de sermaye bulma güçlüğü yaşayan diğer girişimlerden ayrılıyor.


TUĞÇE ÖZKUŞ

 

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden biri olan ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerine, nakliye organizatörü firmalara ve nakliye komisyoncularına önemli bir kolaylık sunuyor. KamyondaPOS, Türkiye’de lojistik taşımaların yüzde 80 gibi büyük bir bölümünü gerçekleştiren ve sayısı 1 milyonu bulan bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Kişilerin uygulama üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşterisinden tahsilat yapabilmesine olanak tanıyan KamyondaPOS, böylelikle operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutuyor.

 

KamyondaPOS, kamyon sahiplerinin erken ödeme talebini karşılarken, ödemeyi yapan tarafa ise kredi kartının hesap kesim gününe bağlı olarak 40 güne kadar vade imkanı sağlıyor. KamyondaPOS’un kurucusu Burak Şerbetçi, iş modellerini ve sektör için çözümlerini, İstanbul Ticaret Gazetesi okurları için anlattı.

 


Ödeme ve vade imkanı dışında da çözümleri olduğunu belirten Şerbetçi, “KamyondaPOS’u; sistem üzerinden uygun fiyatlı sigorta teklifi alabilecekleri, lastik satın alabilecekleri, akaryakıtta indirim alabilecekleri, sektörün önemli ihtiyaçlarına cevap veren ‘lojistik superapp’ diye tanımlayabiliriz. Uygulamamız üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşteriden tahsilat yapabilmesini sağlıyoruz” dedi.

 

GELİR MODELİ

 

Gelir modellerinin yapılan tahsilatlardan komisyon alma üzerine kurulu olduğundan bahseden Şerbetçi, sektörel anlamda finansman sorununu çözmeye çalışan girişimler olduğuna, ancak bunların çok ciddi sermaye gerektiren ve operasyon yükü olan işletmeler olduğuna değindi. Şerbetçi, “Bizi onlardan ayıran en önemli özelliğimiz, kredi kartı ile ödeme olanağıyla operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutmamız” diye konuştu.

 

SEKTÖR TECRÜBESİ

 

KamyondaPOS’u hayata geçirirken ve ekibi oluştururken yaşadıklarına dair bazı bilgileri paylaşan Burak Şerbetçi, şunları söyledi: “Herkesin temel problemi olan kalifiye birilerini bulmak çok zor ama biz bu konuda şanslı bir girişimiz.

 

İlk günden ne istediğimizi bilen, ne istediğini bilen bir yönetim ekibini ciddi emekle oluşturduk. Bu da sektör içerisinden geliyor olmanın avantajı olsa gerek. Sektörün ve ticaretin içerisinden geliyor olmak, bu anlamda bizi daha avantajlı konuma getiriyor. Ailemizin ticarette üçüncü, lojistik sektöründe ise ikinci kuşak temsilcisiyiz. Dolayısıyla zorlukların içinde büyümüş, tecrübeli bir ekip olunca zorluklarla başa çıkmak elbette daha kolay oluyor.”

 

TÜRKİYE MERKEZ

 

Ekip kurmanın zorluklarına rağmen sektördeki tecrübeyle birlikte şimdi 8 kişi olduklarını belirten Şerbetçi, “Bu toprak-lardan çıkıp adını dünyaya duyuran çok değerli girişimlerin yanında yerini almak isteyen bir ekip olduk. Bunu başaracağız; çünkü ülkemiz gerçekten çok önemli bir lojistik merkezi ve bu konumunu her geçen gün artırıyor. Bizler de bu yolculukta ülkemizin ve sektörümüzün finansman sorununa çözüm üreterek destek olacağız” dedi. 

 

AÇIĞI KAPATIYOR

 

Türkiye’de gelişmekte olan bir girişimcilik ekosistemi olduğunu söyleyen Şerbetçi, etkinliklerde bir araya geldikleri muazzam vizyoner girişimciler ve harika hızlandırma programlarının olduğunu, ancak girişimcilikte alınacak çok yol olduğunu ifade etti. Lojistik sektörünün bu ekosisteme dahil olduğunu söylemenin pek mümkün olmadığını belirten Şerbetçi, KamyondaPOS olarak bu açığı kapatıp, ekosisteme katkı sağlayacaklarını dile getirdi.

 

BTM’NİN BİZDEKİ YERİ ÇOK FARKLI

 

BTM deneyiminin girişimcilik ekosistemine bakış açılarını değiştirdiğini anlatan Burak Şerbetçi, BTM ile bir Sahne XL etkinliğinde yollarının kesiştiğini belirterek, şunları söyledi: “Burada olmalıyız dedik. Kabul edildiğimiz ilk hızlandırma merkezi olması sebebiyle BTM’nin bizde yeri çok farklı. BTM, çok ciddi bilgi birikiminin olduğu bir okul gibi. Her eğitimde, her sohbette girişimcilerden ve BTM ekibinden çok şey öğreniyoruz. Sahne XL etkinliğinde sahneye çıkacak girişimlerden biriyiz. Bunun için çok mutluyuz. Daha önce çok kez sunum yaptım ama bana göre Sahne XL çok farklı bir konuma sahip. Böyle büyük bir organizasyonda sahneye çıkmak için sabırsızlanıyorum.”

20 Mayıs 2024 Pazartesi