tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Sıfır atık ve geri dönüşüm, sürdürülebilir çevre politikasının yanında enerji verimliliği ve kaynakların etkin kullanımında da önemli katkılar sağlıyor. Sıfır Atık Yönetmeliği kapsamında 2023’e kadar Türkiye önemli bir değişim süreci yaşayacak. Yapılan düzenlemenin ilk aşamasında, 1 Haziran 2020 itibarıyla kamu kurum ve kuruluşlarının, 31 Aralık 2020 itibarıyla da nüfusu 250 binin üzerindeki büyükşehir ilçe belediyelerinin Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ne geçişini tamamlaması zorunluluğu var.

MİLLİ KAYNAK

İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen ‘Sıfır Atık ve Geri Dönüşüm’ seminerinde atıkların geri dönüşümünde yapılacaklar ele alındı. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın yaptığı toplantı, sektör temsilcilerini bir arayagetirdi. Hızlı gelişen sektörlerin dünya pazarında rekabet edebilmesi için tasarım, üretim aşamalarında bazı hususlara dikkat etmesi gerektiğini belirten İbrahim Doğan Salman, “Çevresel etkenlerin, tüketici beklentisinde ve alışkanlıklarındaki değişimin, bireysel ihtiyaçlardaki çeşitliliğin dikkate alınması ülkemizin faydasına olacak. Geri dönüşüm meselesi vatandaşın da içinde olması gereken bir mesele. Atık konusu, bugün Batı Avrupa’da bir kaynak ve milli değer olarak kabul ediliyor. Bu konudaki ekosistemde, vatandaş bilincinin ve katılımının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

KAĞITTAKİ KAYIP

Türkiye’de her yıl 2.8 milyon ton kağıdın toplanamadığı için çöpe gittiğine dikkat çeken Atık Kağıt ve Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı (AGED) Mustafa Saral, “Kaynak var ama bunu görmüyoruz. Evlerden toplayamadığımız için görmüyoruz. Gelişmiş ülkelerde evlerden toplamayı destekleyen bir sistem var. Mesela Avrupa’da kağıt toplanması izin ton başına 50 euro destek veriliyor. Sıfır Atık Yasası’nın kuracağı sistem eğer bu yapıyı desteklerse, evdeki kağıdı toplayabiliriz. Yasada tanımlanan GEKAP’dan (geri kazanım katılım payı) toplama sektörü mutlaka desteklenmeli” diye konuştu.

İSTANBUL’UN HEDEFİ

İstanbul’un atık yönetimindeki 2023 hedefini açıklayan İSTAÇ Genel Müdürü Mustafa Canlı, “Depolama sahalarına gönderilen atık miktarının yüzde 85’den yüzde 53’e indirilmesini, yenilenebilir enerji kaynaklarının ise 72 MW’dan 231 MW’a çıkartılmasını hedefliyoruz. Depolanmış evsel atıklardan çıkan çöp gazından 72 MW elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Bu, İstanbul nüfusunun mesken tüketiminin yüzde 4’ü anlamına geliyor” dedi. Canlı, sıfır atık ve geri dönüşüm konusunda vatandaşları özendiren ve teşvik uygulayan bir yaklaşım tarzının önemli olduğunu da söyledi.

YENİ ÜRÜN GERİ DÖNÜŞÜMDEN

“Plastiğe değil, plastik atığına karşıyız” diyen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, şöyle konuştu: “Plastik sektörü olarak atıkların doğaya atılmasına biz de karşıyız. Çözüm bilinçli tüketici oluşturmak ve geri dönüşümden geçiyor. Avrupa Birliği artık ne kadar çok geri dönüşüm yapıldığına değil, ne kadar çok geri dönüşüm ürününün yeni üründe kullanıldığına bakıyor. Tüm mevzuatın geri dönüşümü öne alacak şekilde revize edilmesi gerekiyor.”

YERLİ MÜHENDİSLERLE MİLLİ TEKNOLOJİ

Ücretli poşet kullanımı uygulamasının 1 Ocak’ta başladığını ve başarılı sonuçlar verdiğini belirten Akademi Çevre A.Ş. Çevre ve Atık Yönetimi Koordinatörü Cem Ferda Tuncer, “11 aylık süreçte yüzde 70 bir azalma oldu. 2021 yılında ise ürünlerin depozito ile satılması konusunda bir sistem kurulacak. Geri kazanım katılım payı, sanayiciye ek yük getirecek ama kanunda sıfır atık uygulayan özel sektöre teşvik sisteminin uygulanacağı yer alıyor” diye konuştu. Sıfır atık kavramında aynı zamanda atık yağ ve tehlikeli atık yönetiminin de olması gerektiğini vurgulayan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Sıfır atık ve geri dönüşüm konusunda yerli ve milli teknoloji kendi çevre mühendislerimizle olur” dedi.

SEKTÖRÜN KATKISI

  • İstanbul’da günde ortalama 19 bin 500 ton çöp oluşuyor. Bunun 12 bin 500 tonu Avrupa Yakası’nda, 7 bin tonu ise Asya Yakası’nda üretiliyor.
  • İstanbul’da 270 adet TAT (toplama ayırma tesisi) lisanslı ve 780 adet tehlikesiz atık toplama belgeli firma atık toplama işleri yapıyor.
  • Türkiye genelinde 2 binin üzerinde TAT lisanslı firma aktif çalışıyor.
  • 60 binden fazla kişiye istihdam sağlanıyor.
  • Sektör, her yıl Türkiye’de 8 milyon ton geri dönüşebilir atığı toplayıp ayrıştırarak geri dönüşüm sanayi için hazırlıyor.
  • TAT firmaları, her yıl 3.2 milyon ton kağıdı yurtiçinden topluyor, ayrıştırıyor ve geri dönüşüm sanayine kazandırıyor.

Toplantıda, İSTAÇ Genel Müdürü Mustafa Canlı, İGEDDER Başkanı Yüksel Yılmaz, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, AGED Başkanı Mustafa Saral, Akademi Çevre A.Ş. Çevre ve Atık Yönetimi Koordinatörü Cem Ferda Tuncer ve Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu görüşlerini paylaştı.

03 Aralık 2019 Salı

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda