Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, geçen yıl vatandaşların elektrik ve doğalgaz tüketimlerinin 270 milyar lirasının devlet tarafından karşılandığını belirtti.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Yerli kömür kaynaklarımızın ekonomimize kazandırılması enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından önemli olup kömür gazlaştırma, karbon yakalama gibi temiz kömür teknolojileri ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.

 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2024 yılı bütçesini sunan Bayraktar, Türkiye Yüzyılı'nı enerjinin de yüzyılı yapacak adımların atılacağı döneme girildiğini belirtti.

 

Bayraktar, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlerde elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere enerji alt yapısında yenileme çalışmaları yürütüldüğünü ifade etti.

 

Türkiye'nin üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada 8'inci sırada yer aldığını dile getiren Bayraktar, bu zenginliği ekonomiye kazandırmak için sürdürülen çalışmalar neticesinde 2002 yılında 680 milyon dolar olan maden ihracatının 2022'de 6,5 milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını kaydetti.

 

Alparslan Bayraktar, 2005'te başlatılan kömür arama çalışması kapsamında linyit rezervinin 20,4 milyar tona, taşkömürü dahil toplam kömür rezervinin ise 21,9 milyar tona ulaştığını söyledi.

 

Geçen yıl yerli kömür üretiminin 105 milyon ton, ithalatın ise 9 milyar dolar karşılığı 39 milyon ton olarak gerçekleştiğini ifade eden Bayraktar, "Yerli kömür kaynaklarımızın ekonomimize kazandırılması enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından önemli olup kömür gazlaştırma, karbon yakalama gibi temiz kömür teknolojileri ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

 

Bayraktar, faaliyetini tamamlayan maden sahalarının rehabilite edilmesi kapsamında son 3 yılda 6 bin 100 hektarlık alanda toplam 6,5 milyon ağaç dikildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Küresel rezervin yüzde 73'üne sahip olduğumuz bor madeninde 2022 yılında yüzde 63'lük uluslararası pazar payı ile liderliğimizi koruyoruz. Buradaki hedefimiz dünya bor rezerv oranımız kadar pazar payına ulaşmaktır. Bu çerçevede, 2022 yılında yüzde 97'si ihracat olmak üzere 2 milyon 672 bin ton bor ürünleri satışından 1 milyar 320 milyon dolar ciro ile tarihi bir rekor kırdık."

 

Bayraktar, yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların, ülkenin artan enerji ihtiyacını sorunsuz karşılayabilmek ve karbon emisyon hedeflerine ulaşabilmek için yeterli olmadığını ifade etti.

 

Sıfır karbon salınımıyla enerji üreten nükleer güç santrallerinin, elektrik üretiminde sürekli ve güvenilir baz yük kapasite sağlamak ve enerji arzının istikrarını ve kesintisiz elektrik teminini desteklemek açısından önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, dünyada 32 ülkede 412 nükleer reaktörün faaliyette olduğunu, 17 ülkede ise inşaat faaliyetleri devam eden 58 adet reaktörün bulunduğunu belirtti.

 

Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ile nükleer enerji alanında önemli ilerleme katedildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Şu anda tüm uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak 4 reaktörün aynı anda inşasına devam ediyoruz. 27 Nisan 2023 tarihinde ilk yakıt çubuklarını sahaya getirerek Akkuyu Projemize uluslararası standartlarda nükleer tesis statüsü kazandırdık. Diğer taraftan, Akkuyu sahasında şu anda 30 bine yakın istihdam sağlanmakta olup tamamen devreye alındığında ise 4 bin kişiye sürekli istihdam sağlayacaktır. Bununla birlikte, Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün ünitelerin faaliyete geçmesiyle ülkemizin yıllık elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak, yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ve 35 milyon ton karbon salınımının da önüne geçecektir. Ayrıca üzerinde çalıştığımız Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine yönelik teknoloji sahibi ülkelerle görüşmelerimiz devam etmektedir."

 

"ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ ARTIRICI YATIRIMLARLA YILLIK 816 MİLYON LİRA TASARRUF ELDE EDİLDİ"

 

Enerji verimliliğinin en temiz ve en ucuz enerji kaynağı olduğunu belirten Bayraktar, 2017’den beri uygulanan "Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı" kapsamında 2017-2022 döneminde enerji verimliliğine yapılan toplam 7,5 milyar dolarlık yatırım sayesinde 18,7 milyon TEP kümülatif enerji tasarrufu sağlandığını söyledi.

 

Bayraktar, bu çalışmalar neticesinde 59 milyon ton sera gazı emisyonunu engelleyen, 39 bin 500 ilave istihdama sahip bir sektör oluşturulduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Ayrıca, 2000 yılından bugüne enerji yoğunluğumuzda yüzde 27 düşüş gerçekleştirdik. Özellikle enerji verimliliğinde rekor bir yıl olarak nitelendirdiğimiz 2021 yılında Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre yüzde 2,7 ile dünyada enerji yoğunluğunu en çok iyileştiren ikinci ülke olduk. Diğer taraftan, enerji verimliliğini artırmayı ve özel sektörün finansal yükünü azaltmayı hedefleyen verimlilik artırıcı projeler kapsamında şu ana kadar yapılan 500 milyon lira tutarındaki yatırımlara 126 milyon lira destek verdik. Söz konusu yatırımlar sonucunda yıllık 816 milyon lira karşılığı olan tasarruf elde edilmesini sağladık. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve enerji maliyetlerinin azaltılması amacıyla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın imzasıyla yayımlanan 3 Kasım 2023 tarihli genelgeyle yüzde 15 olan kamu binalarındaki enerji tasarruf hedefini 2030 yılına kadar asgari yüzde 30’a çıkardık."

 

18.2 MİLYAR LİRA ELEKTRİK TÜKETİM DESTEĞİ SAĞLANDI

 

Bayraktar, rekabete açık, öngörülebilir, şeffaf ve mali açıdan güçlü bir enerji piyasası oluşturulmasının ve piyasa oyuncularının ticari işlem yapabilecekleri piyasa araçlarının çeşitlendirilmesinin önemine işaret etti.

 

Salgın sonrası enerji talebinin artmasına karşın küresel arzın yetersiz kalması, uluslararası krizler ve yatırım eksikliği nedeniyle enerji fiyatlarının hızla yükselişe geçtiğini anımsatan Bayraktar, bu fiyat artışlarından vatandaşların asgari düzeyde etkilenmesi için Elektrik Piyasasında Azami Uzlaştırma Fiyatı Uygulaması'nın geliştirildiğini söyledi.

 

Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası'nda üretilen gazın nisan ayında karaya ulaşmasının ardından konut, ibadethane ve cemevi abonelerinin ilk ay tüm tüketimlerinin, sonraki aylarda ise aylık 25 metreküpe denk gelen tüketimlerinden bir yıl boyunca ücret alınmamasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nı anımsatarak, şöyle devam etti: "Bu kapsamda 6,4 milyar metreküp doğal gazı bedelsiz olarak vatandaşlarımıza sunuyoruz. Diğer taraftan, ihtiyaç sahibi hanelere elektrik tüketim desteği verilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında hanedeki kişi sayısına göre aylık 150 kilovatsaat karşılığı tutara kadar destekleme yapmaktayız. Bu kapsamda 2019'dan bugüne kadar toplam 18,2 milyar lira tutarında elektrik tüketim desteği verdik. Ayrıca, 2022 yılında 1,9 milyon aileye 1,7 milyon ton kömür desteği sağladık. 2023 yılında da ısınma amaçlı kömür desteği sağlamaya devam ediyoruz. Kömür desteği alan hanelerden isteyenlerin bunu doğal gaz olarak da kullanabilmelerini sağlayacak düzenleme kapsamında 2022 yılından itibaren 634,3 milyon lira tutarında doğal gaz tüketim desteği verdik. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sağladığı bu desteklerin haricinde, 2022 yılında vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz tüketimlerinin 270 milyar lirası devletimiz tarafından karşılanmıştır."

 

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenenlerin enerji faturalarında sağlanan kolaylıklara değinen Bayraktar, bu kapsamda depremde evi ve/veya iş yeri yıkılan, acil yıkılacak, orta ve ağır hasarlı olan vatandaşların depremden önceki ödenmemiş tüm doğal gaz ve elektrik faturalarının silindiğini belirtti.

 

 

 

Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca, depremden herhangi bir zarar görmeyen yüksek tüketimli sanayi ve ticarethane aboneleri hariç olmak üzere, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerinin tamamıyla Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde elektrik ve doğal gaz faturalarının tahakkuk ve tahsilatlarını erteledik. Erteleme döneminden sonra tanzim edilen faturaları ise faiz uygulamadan 6 eşit taksite bölerek ödeme kolaylığı sağladık.

 

Bunlarla birlikte, deprem sonrası elektrik ve doğal gaz altyapılarını mümkün olan en kısa sürede tekrar devreye aldık. Bölgedeki şehirlerimizin yeniden inşası kapsamında enerji altyapılarının ivedi şekilde oluşturulması için yoğun gayret sarf ediyoruz. Vatandaşlarımızın yeni yerleşim yerlerinde enerjiye dair herhangi bir sıkıntı yaşamamalarını sağlayacağız."

 

Net enerji ithalatçısı olan Türkiye'nin hidrokarbon sektöründe yaşanabilecek uluslararası fiyat dalgalanmalarından ve tedarik problemlerinden etkilenmemesi amacıyla enerji arz güvenliğini sağlamak için çalıştıklarını anlatan Bayraktar, şunları kaydetti: "2002 yılında 31,7 milyon ton olan ham petrol ve petrol ürünleri ithalatımız, 2022 yılında 37,7 milyar dolar karşılığı 47,4 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Petrol ve petrol ürünleri ihracatımız ise 2002 yılında 3 milyon ton iken 2022 yılında 12,7 milyon ton olmuştur. 2002 yılında sıvılaştırılmış doğal gaz (LPG) ithalatımız hemen hemen yokken geçtiğimiz yıl 2,3 milyar dolar karşılığı 3,2 milyon ton LPG ithalatı yapıldı. 2002 yılında 17 milyar metreküp olan doğal gaz tüketimimiz 2022 yılında 54 milyar metreküp olarak gerçekleşmiştir. Artan doğal gaz talebinin karşılanması noktasında, 19 bin kilometre iletim ve 192 bin kilometre dağıtım doğal gaz boru hatlarımız, 3'ü LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) olmak üzere 5 LNG tesisimiz, halihazırda 5,8 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip 2 yeraltı doğal gaz depolama tesisimiz büyük avantaj sağlamaktadır. Son 21 yılda günlük doğal gaz giriş kapasitemizi yaklaşık 5 katına çıkararak 447 milyon metreküpe ulaştırdık. Bu sayede farklı tedarik kaynaklarından istediğimiz zamanda ve miktarda doğal gaz temin etme esnekliğine kavuştuk."

 

Bayraktar, bu yıl nüfusun yüzde 83'üne doğal gaz kullanım imkanı sunulduğunu ve 212 Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) doğal gaz arzı sağlandığını söyledi.

 

"DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ FİLOLARINDAN BİRİNİ KURDUK"

 

Dışa bağımlılıkla ve cari açıkla mücadelede yerli hidrokarbon kaynaklarını üretmenin önemli olduğuna işaret eden Bayraktar, 4 derin deniz sondaj ve 2 sismik araştırma gemisinden oluşan dünyanın en gelişmiş filolarından birini kurduklarını dile getirdi.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Sakarya gaz sahasında 710 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfi sonrası doğal gazı 3 yıldan kısa bir sürede halkın kullanımına sunduklarını hatırlatarak, günlük yaklaşık 4 milyon metreküp üretim ile 1,5 milyon hanenin günlük doğal gaz ihtiyacının karşılandığını belirtti.

 

Mayıs 2021'de Gabar bölgesinde Şehit Esma Çevik sahasında yaılan petrol keşfi sonrası günlük yaklaşık 23 bin varil ham petrol üretildiğini anlatan Bayraktar, nisanda Şehit Aybüke Yalçın sahasında yapılan petrol keşfinin ise Türkiye'de kara alanlarında bugüne kadar yapılmış en büyük, küresel ölçekte de bu yıl yapılan en büyük kara keşfi olduğunu vurguladı.

 

Bayraktar, yürütülen aktif enerji diplomasisi ile Irak ve Libya başta olmak üzere Afrika, Kafkasya ve diğer coğrafyalarda petrol ve doğal gaz projelerinde yer alınacağını ifade ederek, "Buralarda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) gibi milli şirketlerimiz önemli roller üstlenecek." dedi.

 

GÜNEŞ PANELLERİNDE YÜZDE 77 YERLİLİK ORANINA ULAŞILDI

 

Elektrik kurulu gücünün 106 bin megavatın üzerine çıktığına işaret eden Bayraktar, kurulu gücün içinde yerli kaynak oranının, yüzde 55'i yenilenebilir enerji olmak üzere toplam yüzde 66 seviyesinde olduğunu aktardı.

 

Alparslan Bayraktar, yenilenebilir enerji potansiyelinden azami şekilde yararlanmak için uygulamaya alınan YEKA kapsamında, Avrupa'nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikasını kurduklarını, Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santrali olan Konya Karapınar GES'i devreye aldıklarını anımsattı.

 

Ekipman üretim alanındaki yerlileştirme çalışmaları ve desteklerle, güneş panellerinde yüzde 77, rüzgar türbinlerinde ise yüzde 60 yerli üretim kabiliyetine ulaşıldığının altını çizen Bayraktar, "Uyguladığımız modeller ve özenle yürüttüğümüz politikalar sonucunda ülkemiz, toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü ile Avrupa'da 5'inci, dünya genelinde ise 12'nci sırada yer alıyor." dedi.

 

Bayraktar, elektrik enerjisi altyapısına yönelik yatırımlar sayesinde, 2002'de 43 bin kilometre olan elektrik iletim hattı uzunluğunu 74 bin kilometreye, 2002'de yaklaşık 780 bin kilometre olan dağıtım hattı uzunluğunu da 1,4 milyon kilometreye ulaştırdıklarını kaydetti.

 

Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2024 yılı bütçesinin sunumunda, madenlerin katma değerli şekilde ekonomiye kazandırılması hedefi kapsamda çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

 

Bor mineralinden katma değeri yüksek nihai ürün üretilmesine yönelik olarak yıllık 1000 ton kapasiteli Bor Karbür Üretim Tesisi'nin bu yıl devreye alınmasıyla bor karbür üreten beş ülkeden biri konumuna gelindiğini aktaran Bayraktar, ithalat yoluyla karşılanan ferroborun üretilmesi için ise Balıkesir/Bandırma'daki 800 ton kapasiteli tesisin Haziran 2024'te devreye alınacağını ifade etti.

 

Bayraktar, Eskişehir/Beylikova'da dünyanın tek sahada en büyük ikinci nadir toprak elementleri (NTE) rezervinin keşfedildiğini ve ilk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyecek NTE Pilot Üretim Tesisi'nin bu yıl devreye alındığını anımsatarak, "En kısa zamanda endüstriyel üretim tesisinin inşaatına başlayarak yıllık 570 bin ton cevher işlemeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

 

2053'E KADAR NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ BULUNUYOR

 

Türkiye'nin 2053'e kadar net sıfır emisyonlu bir ekonomi olmasının hedeflendiğini anlatan Bayraktar, gelecek 30 yıllık planların bu hedef doğrultusunda şekillendirildiğini dile getirdi.

 

Bayraktar, hedef doğrultusunda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, küçük modüler reaktörlerin de dahil olduğu nükleer enerji, hidrojen, batarya ve diğer depolama sistemleri ile dijitalleşme ve kritik minerallerin öncelikli konu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Genç ve artan nüfus yapısı, üretim odaklı gelişen sanayisi ve büyüyen ekonomisi ile ülkemizin enerji talebi artmaya devam ediyor. Bu kapsamda, 2035 yılında elektrik tüketimimizin 511 milyar kilovatsaate çıkacağını öngörüyoruz. Bu talebi karşılarken yenilenebilir enerjinin elektrik üretimi içindeki payını yüzde 55'e, kurulu güç içindeki payını ise yüzde 65'e çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için her yıl 3 bin 500 megavat güneş ve 1500 megavat rüzgar santralini devreye alacağız. Ayrıca, bir ilk olarak toplam 5 bin megavat deniz üstü rüzgar kurulu gücünü enerji sepetimize dahil edeceğiz."

 

Kara ve denizlerde arama çalışmalarının hızlandırılacağına işaret eden Bayraktar, "Sakarya Gaz Sahası'ndaki projenin Faz-1 kısmı tamamlandığında üretimimizi günlük 10 milyon metreküpe, Faz-2 kısmı tamamlandığında ise günlük 40 milyon metreküpe çıkaracağız." ifadesini kullandı.

 

Bayraktar, Gabar'da 2024 yılı sonunda günlük 100 bin varil üretime ulaşarak yurt içi üretimin toplam günlük 200 bin varilin üzerine çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, "Bu da tüketimimizin yaklaşık yüzde 20'sinin kendi kaynaklarımızdan karşılanması anlamına gelmektedir. Meclisimizin de gündeminde olan Aile ve Gençlik Fonu'nun hayata geçmesiyle maden, doğal gaz, petrol üretimimizden elde edilen geliri vatandaşlarımızın faydasına sunacağız." ifadelerini kullandı.

 

7,2 GİGAVAT NÜKLEER KAYNAKLI KURULU GÜÇ HEDEFLENİYOR

 

Enerji portföyünde 2035'e kadar 7,2 gigavat nükleer kaynaklı kurulu güç hedeflendiğini vurgulayan Bayraktar, büyük ölçekli santrallerden daha hızlı devreye giren küçük modüler reaktörlere yönelik lisanslama ve teknolojik gelişim sürecine yönelik çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti.

 

Bayraktar, tüm sektörlerde enerji verimliliği potansiyelinin ekonomiye kazandırılmasını amaçladıklarına işaret ederek, "2024-2030 dönemini kapsayacak İkinci Enerji Verimliliği Eylem Planı'nı da bu yıl sonuna kadar açıklayacağız." dedi.

 

Elektrik depolamaya yönelik batarya ve diğer depolama teknolojileri ile hidrojene yönelik çalışmalara hız verildiğini aktaran Bayraktar, "Yine bu yılbaşında kamuoyu ile paylaştığımız Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası çerçevesinde, 2030 yılında 2 gigavat, 2035 yılında 5 gigavat elektrolizör kapasitesini devreye alarak gelişmiş ülkelerle rekabet eden bir hidrojen değer zinciri tesis etmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyelinin de özellikle yeşil hidrojen üretiminde kilit bir rol oynayacağına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bayraktar, İstanbul Finans Merkezi'nin enerjinin yanında madenciliği de kapsayan geniş çaplı bir merkez olarak planlandığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu anlamda ülkemizi, kaynakların piyasa oyuncuları tarafından rekabetçi şekilde fiyatlandırıldığı, iyi işleyen, şeffaf ve erişilebilir bir piyasanın var olduğu bir enerji ve maden ticaret merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra iklim değişikliği ile mücadelenin en önemli araçlarından biri olan karbon fiyatlaması için EPİAŞ bünyesinde hali hazırda yürüyen elektrik ve doğal gaz piyasalarının yanına önümüzdeki yıl emisyon ticaretini de eklemeyi hedefliyoruz."

 

Türkiye'nin enerjide bölgesel aktör haline gelmesi adına enerji diplomasisi ve yeni iş birliklerinin geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, "Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve son olarak Moldova ile gaz ihracatı anlaşmalarını hayata geçirdik. Önümüzdeki süreçte ihracat bağlantılarımıza yeni ülkelerin eklenmesine yönelik çalışacağız. 'Tek Millet İki Devlet' şiarı ile enerji alanında Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin ortak amaçları etrafında Nahçıvan'ın doğal gazının temin edilmesine yönelik Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'ni en kısa zamanda tamamlayarak Nahçıvan'ın 500 milyon metreküplük yıllık doğal gaz ihtiyacının tamamını karşılayacağız." diye konuştu.

 

2024 YILI İÇİN 61,96 MİLYAR LİRA BÜTÇE TUTARI

 

Bakan Bayraktar, Sayıştay Başkanlığının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2022 Mali Yılı Denetim Raporu'nun "Denetim Bulguları" bölümünde "Bakanlık Bütçesinden Ödemesi Yapılan Genel Aydınlatma Gideri Alacaklısı Olan Şirketlerin Bakanlık İlgili Kuruluşu TEİAŞ’a Borçlarını Ödememesi" şeklinde bir bulguya ve "TEİAŞ alacaklarının zamanında tahsili için yasal düzenleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir." ifadesine yer verildiğini, söz konusu bulguya ilişkin gerekçeli cevabın Sayıştay Başkanlığına gönderildiğini söyledi.

 

TEİAŞ'ın elektrik dağıtım şirketlerinde birikmiş alacaklarının büyük oranda tahsil edildiğine işaret eden Bayraktar, muaccel alacakların da tahsiline devam edildiğini dile getirdi.

 

Bayraktar, bakanlık olarak MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK ve NDK ile birlikte teklif edilen toplam bütçe tutarının 2024 yılı için 61,96 milyar lira olduğunu bildirdi.

 

ELEKTRİKTE OLAĞANÜSTÜ MALİYET ARTIŞLARININ ÖNÜNE GEÇİLDİ

 

Komisyonda sunum yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz da küresel enerji krizi nedeniyle 18 ay boyunca uygulanan Azami Uzlaştırma Fiyat Mekanizması sayesinde arz güvenliğinin sekteye uğramadığını ve elektrikte vatandaşların olağanüstü maliyet artışlarından korunduğunu belirtti.

 

Fiyatların makul seviyeye gerilemesiyle uygulamaya 1 Ekim itibarıyla son verildiği belirten Yılmaz, söz konusu uygulamayla elektrik tarifelerinde nihai faturalarda 220 milyar liraya karşılık gelen yüzde 130'luk fiyat artışının önüne geçildiğini ifade etti.

 

Yılmaz, yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde faydalanabilmek için elektrik depolama sisteminin önemine vurgu yaparak, geçen yıl yapılan düzenleme ile depolamalı Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Güneş Enerji Santrallerinin (GES) kurulabilmesinin önünün açıldığını dile getirdi.

 

Depolama tesisleri ile emre amade kapasitesinin artacağını ve kesintili üretim yapan rüzgar veya güneş santrallerinin baz yük santrali haline geleceğinin altını çizen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Kurumumuza depolamalı elektrik üretim tesisi kurmak amacıyla toplam 260 bin 354 megavat gücünde 5 bin 968 adet önlisans başvurusu yapılmıştır. Bu başvuruların 126 bin 729 megavat gücündeki 1883'ü RES projesi, 133 bin 625 megavat gücündeki 4 bin 85'i ise GES projesidir. TEİAŞ tarafından bugüne kadar yaklaşık 33 bin megavat kapasite tahsis edilmiştir. Bu kapasite içerisinden 23 bin 200 megavata karşılık gelen 429 projeye önlisans verilmiştir. Bu projelerden toplam 12 bin 100 megavat gücündeki 176'sı RES, toplam 11 bin 100 megavat gücündeki 253'ü ise GES projesidir."

17 Kasım 2023 Cuma

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar