Taşınmaz ticareti yapan firma sayısı artarken, sektörü ilgilendiren düzenlemeler de peş peşe geliyor. Artık noterde tapu devri işlemi yapılabilecek. Ayrıca 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk sistemi devreye girecek.


Büyüklüğü her geçen gün artan gayrimenkul sektörü, mevzuat düzenlemeleriyle yeni bir döneme girmeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bir düzenlemeye göre, noterde tapu işlemi başladı. 

 

1 Eylül’den itibaren de kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk sistemi devreye girecek. İşte gayrimenkul sektöründe yeni dönemi açacak uygulamalar: 

 

1-NOTERDE EMLAK SATIŞI BAŞLADI

 

Gayrimenkul satışında yeni dönemi başlatan ilk uygulama 4 Temmuz’da ülke genelinde hayata geçirildi. Sadece tapu dairelerinde yapılan alım-satım işlemi bundan sonra noterde yapılabilir hale geldi. Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği arasındaki anlaşma sonucu devreye giren düzenlemeyle taşınmaz satışları, artık hafta sonu da yapılabilecek. 

 

E-BAŞVURU İMKANI 

 

Yeni uygulamaya göre, taşınmazını satmak isteyen kişi, Türkiye Noterler Birliği’nin internet sitesindeki e-Başvuru sistemi üzerinden işlem yapmak istediği noterliği seçerek başvuruda bulunacak. Noterlik tarafından, başvuranın taşınmazın hak sahibi olduğunun tespitinin ardından başvuru kabul edilerek işlem başlatılacak. Başvurunun kabulüyle noter tarafından taşınmazla ilgili tapu kayıtları incelenecek, satış yapmaya engel durum olup olmadığı kontrol edilecek.

 

NOTERLİĞE DAVET 

 

Taşınmazın satışına engel durum bulunmadığının belirlenmesiyle gerekli harç ve tapu döner sermaye hizmet bedelinin ödenmesi için ilgililerin cep telefonlarına mesaj gönderilecek. Harç ve masrafların ödenmesinin ardından taraflar, düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesini imzalamak üzere noterliğe davet edilecek. Sözleşmeler, noter huzurunda alıcı ve satıcı tarafından imzalanacak. İmzalanan sözleşmeler sisteme kaydedilecek. 

 

YOĞUNLUK AZALACAK 

 

Sözleşmelerin Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne elektronik ortamda gönderilmesiyle taşınmaz, tapu kütüğüne tescil edilecek. Taşınmazın devri gerçekleştikten sonra düzenlenecek tapu ve diğer belgeler noter tarafından teslim edilecek.


Yeni uygulamanın tapu müdürlüklerindeki yoğunluğu azaltacağı, vatandaşların işlemlerini daha kısa ve hızlı sürede tamamlamasına vesile olacağı öngörülüyor. 

 

2-ARABULUCULUK ZORUNLU OLACAK

 

Gayrimenkul sektöründe yeni bir dönemi başlatacak olan ikinci düzenlemenin de 1 Eylül itibarıyla zorunlu hale gelmesi bekleniyor. Yeni uygulama ile yılda yaklaşık 80 bin kira uyuşmazlığı, mahkemelere gitmeden en fazla bir ayda çözüme kavuşturulacak. Uyuşmazlıklarda 1 Eylül’den itibaren taraflar dava açmadan önce arabulucuya başvuracak.

 

ÜÇ HAFTA İÇERİSİNDE

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaşan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk, dava şartı haline getirildi. Arabuluculuk görüşmeleri üç hafta içerisinde tamamlanacak. Zorunlu durumlarda arabulucu tarafından bu süre en fazla bir hafta daha uzatılabilecek. Görüşmeler sonrasında anlaşma sağlanamaması halinde dava açılabilecek.

 

TARAFLARIN RIZASI 

 

Uygulamayla, uyuşmazlıkların tarafların rızasıyla çözüme kavuşturulması hedefleniyor. Yeni düzenlemeyle ev sahibi ile kiracı arasındaki uyuşmazlıkların derinleşmeden ve mahkemelere gitmeden barışçıl şekilde çözüme kavuşturulması öngörülüyor. 

10 Temmuz 2023 Pazartesi

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi