tatil-sepeti

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde emlakçıyı yetkilendirecek. Yetkilendirilmiş emlakçı satışa aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz" dedi.


 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Kayseri'de gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, 3 Haziran 2023'te göreve atandıktan sonra 2028 vizyon programını açıkladıklarını, bu program kapsamında mal ihracatında 375 milyar dolar, hizmet ihracatında 200 milyar dolar hedeflediklerini, bu 5 yıllık programın altını çeşitli destekleme programı ve stratejilerle doldurduklarını anlattı.

 

14 aylık görev süresi boyunca 1300'e yakın heyet kabul ettiğini, sektörel sorunlar ve kuruluşların dile getirdiği konuları dinleyip çözüm aradıklarını ifade eden Bolat, 2022'de ithalatın 376 milyar dolara çıktığını, geçen yıl ise ithalatı 362 milyar dolara indirmeyi başardıklarını söyledi.

 

Hem dünya hem Türkiye için çalkantılı dönemde artık yeni bir dengeleme, konsolidasyon döneminin başladığını, yeni bir OVP ile somut hedeflerin ortaya konulduğunu dile getiren Bolat, şunları kaydetti: "Türkiye'de de yerli ve milli sanayinin korunması için dampingli eylemden, sübvansiyonlu ithalattan, dampingli ithalattan, menşe saptırmasıyla içeriye giren veya girmeye çalışan ithalattan gümrük tarife pozisyonu değiştirilmiş ithalat kalemlerine yönelik yasal tedbirler aldık. Yani gümrük rejimimizin ve dış ticaret politikamızın bize emrettiği kuralları, kanunları uygulamak... Dampingli ithalat varsa antidamping soruşturması, sübvansiyonlu ithalat tespit ettiğimizde fark giderici vergi soruşturması, korunma önlemi soruşturması ve kepenk kapatan, zor duruma düşen, işçilerini çıkarmak zorunda kalan sektörlerle alakalı da bu tür tedbirleri almak durumunda kaldık. Zaten bunun somut sonuçlarını da görüyoruz.

 

Şu anda yıllıklandırılmış ithalatımız 343 milyar dolara kadar geriledi. Böylece döviz rezervlerimiz yükselmeye başladı. Döviz arzımız artmaya başladı. Bu anlamda dövizde bir stabilite oldu. Fiyatlar, son 2-3 aydır dengeye geldi. Fahiş artışların yaşanmadığı bir 2-3 ay yaşıyoruz. Dezenflasyon süreci hazirandan itibaren ekonomide ve piyasalarda etkisini gösteriyor. Dolayısıyla dış ticarette bu tedbirleri etkin bir şekilde uyguluyoruz. Sadece bize kanunların ve dış ticaret rejiminin emrettiği görevleri yapıyoruz. Haklı, adil ticarete evet. Zorunlu, yasal, haklı ithalata evet. Ama bunun dışındaki yanlış uygulamalara da biz 'dur' diyoruz. Birçok sektörde yerli, milli üretimin, istihdamın arttığını görüyoruz. Zaten toplam istihdam rakamındaki artış da bunu gösteriyor."

 

"ENFLASYONUN YÜZDE 50 VE ALTINA DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜKÇE KREDİ MALİYETLERİNDE DE AŞAĞI DOĞRU İNİŞLERİ GÖRECEĞİZ"

 

Ömer Bolat, hükümet olarak görevlerinin ihracatçıların rahatlaması için girdi maliyetlerinin düşmesi ve ellerindeki bütçe imkanlarıyla, Bakanlıklarına tahsis edilen mali bütçeyle gerekli destekleri, destek programlarını hazırlayıp ihracatçıların arkasında, yanında yer almak olduğunu vurgulayarak, "Yeni destek programı da bu çerçevede açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak finansmana ulaşım, finansman maliyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten inşallah eylül sonrası, ekim gibi enflasyonun yüzde 50 ve altına yıllıklandırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru inişleri hep birlikte göreceğiz. Hatta piyasa, politika faizinden daha önde o anlamda hareket edecektir diye gözlemliyoruz. Piyasalardan aldığımız gözlemler ve sinyaller de bu yönde." diye konuştu.

 

İsrail'e ihracatta ciddi bir düşüş olduğunu bildiren Bolat, bu konuda hükümetin aldığı kararı tereddütsüz uyguladıklarını söyledi. Bolat, "Ama Allah bereketini veriyor. Başka pazarlarda yeni imkanlar, açılımlar oldu. Oralardan bu eksiği kapatmaya gayret ediyoruz. Oradaki açık bizim için kayıp olmadı. İnşallah da olmayacak. Önemli olan orada dünyaya ve İsrail'in soykırımcı yönetimine bir mesaj vermekti ve dünyada da bunu yapan tek ülke Türkiye oldu. Türkiye, öncü ve lider ülke oldu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bolat, hükümetin bu kararının bütün dünyada büyük yankı uyandırdığını, ardından Batı dünyasında birçok yerde vicdanların haykırdığını gördüklerini, birçok Batılı ülkenin Filistin devletini resmen tanıdığını anlattı.

 

Ekonomideki bu dezenflasyonist politikayla, yani enflasyonu düşürme politikasıyla somut sonuçların görülmeye başlandığını ifade eden Bolat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu salgın, depremler ve Rus-Ukrayna savaşı döneminde insanlar işsiz kalmasın, istihdam artsın, piyasada mal kıtlığı olmasın, halkın satın alma gücü düşmesin yaklaşımıyla hem üreten ve ihracatçı kesime oldukça elverişli maliyetlerle finansal kaynak sağlandı hem de çalışan ve emekli kesime de enflasyon oranının üzerinde ücret artışları verildi. Bu noktada tüketimin canlı olması, turizmin 2022, 2023 ve bu yıl canlı olması, üreten ve satan üretici ve satıcı kesim açısından yüksek talep fırsatı getirdi. Ama şimdi gerek kredi imkanlarının sıkılaşması, daralması ve özellikle de iç pazarda vatandaşımızın bugün ve önümüzdeki süreçle alakalı ve yüksek fiyatlara yönelik de bir tepki ortaya koyması karşısında tüketimin kısmen azalmaya başladığını görüyoruz.

 

Bunu sanayiciler bize bildiriyorlar. Dolayısıyla fiyat artırma eğilimi törpülenmiş oluyor. Bu kararlar kolay verilemiyor. Enflasyon düştükçe ihracata yöneliş de artacaktır. İç pazardaki talep azalması satıcılarımızı, üreticilerimizi dış pazarlarda yeni ihracat fırsatları, imkanları kovalamaya sevk edecektir. Bu açıdan da inşallah bu etkileri önümüzdeki aylarda birlikte göreceğiz."

 

"(İHRACATTA) ŞU ANDA AŞAĞI DOĞRU GİDİŞ ÖNGÖRMÜYORUZ"

 

Ticaret Bakanı Bolat, OVP'nin geçen yıl 7 Eylül'de açıklandığını hatırlatarak, Strateji Bütçe Başkanlığının OVP'yi hazırladığını ve programda ihracatla ilgili şu ana kadar herhangi bir güncelleme yapmadığını dile getirdi.

 

Bolat, şöyle devam etti: "11 ay hedefe sadık kaldık. Bu çok önemli. Neden önemli? Geçen yıl dünya mal ihracatı yüzde 5, dünya ticareti yüzde 1,2 azaldı. Dünya hizmet ihracatı yüzde 10 arttı. 2024'ün 7 ayı geride kaldı. Dünya ekonomisinde, dünya ticaretinde beklenen sıçrama henüz görülmedi. Temmuz ayı itibarıyla 261,5 milyar dolar ihracatı yakalamamız aslında aşağı doğru bir gelişme değil. 'Hedefin yarıdan fazlasını başarmış olmak' anlamına geliyor. Geçen yıl 255,4 milyar dolardı. 6 milyar dolar artıdayız. OVP hedefine göre 5,5 milyar dolar kaldı. O açıdan kalan 5,5 milyar dolar için biz tabii çalışacağız ama sonucu o aylar bittiği zaman, rakamlar ortaya çıkınca göreceğiz. Şu anda aşağı doğru gidiş öngörmüyoruz. Sonbahar her zaman için ihracat döneminde canlı bir dönemdir. Önemli olan doğru istikamette olmak. Yani rakam 1 milyar dolar, 2 milyar dolar az olmuş, çok olmuş. O kadar önemli değil. Geçen yılı aştık mı? Aştık. Hedefin yarıdan fazlasını gerçekleştirdik mi? Gerçekleştirdik.

 

Hizmet ihracatı 101 milyar dolardı. Şu anda yıllıklandırılmış rakamımız 106,5 milyar dolar. Yıl sonu hedefimiz neydi? 110 milyar dolar. İnşallah onu da başaracağız. Temmuz, ağustos, eylül turizmin yoğun olduğu aylar... Sonbahar taşımacılık gelirlerinin artacağı dönem... Hedeflerimize bağlıyız."

 

Finansman konusunda birçok olumlu adımlar atıldığını, tedbirler alındığına işaret eden Bolat, "Allah'ın izniyle sonbaharda enflasyondaki düşüşü gördüğümüz zaman Türkiye'de de finansman açısından şartların daha iyiye doğru gittiğini, aşağı doğru gideceğini hep birlikte göreceğiz." dedi.

 

Finansmana erişimle ilgili avantajları daha da artırmaya çalışacaklarını, yeni enstrümanlar geliştireceklerini ifade eden Bolat, bir soru üzerine, enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede girdi maliyetinin de yüksek olabileceğini ancak fiyatların maliyetlerden daha hızlı arttığını söyledi.

"Çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorundayız"

 

Ömer Bolat, çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "Girdi maliyetlerini stabil hale getirmek, finansman maliyeti, enflasyon ve döviz kurunun istikrarlı, stabil olduğu bir ekonomik ortamı meydana getirme gayreti içindeyiz. Bu çabalarımızın da koordinasyonu ekonomi yönetimi tarafından sağlanıyor ve bir OVP çerçevesinde makro göstergeler noktasında hedeflerimize ulaşıyoruz." şeklinde konuştu.

 

Kur noktasında, hükümetin sabit bir kur politikası olmadığını vurgulayan Bolat, döviz rezervlerinde son 1 yılda büyük artış kaydedildiğini, sadece 31 Mart seçimlerinden bu yana 85 milyar dolardan fazla döviz kaynağı girişi bulunduğunu, bunun küçük bir miktarının yurt dışı kaynaklı olduğunu, diğer bölümünün ise vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye dönmesinden kaynaklandığını bildirdi.

"Enflasyon düştükçe girdi maliyetleri de stabil hale gelecek"

 

Girdi maliyetlerinin artışına karşı döviz kurunun önemli bir enstrüman olduğuna işaret eden Bolat, enflasyon düştükçe girdi maliyetlerinin de stabil hale geleceğini dile getirdi.

 

Bolat, "Kaldı ki ihracatta kullanılan ithal girdilerin TL karşılığı da bugünkü kurda maliyetlerin artmasını engellemiş oluyor. Böyle de bir avantajı var. Ama şöyle bir gerçek var; döviz kuru, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde arttığında 24 saat geçmeden fiyatları arttırıyor. Şimdi siyasal iktidar ve ekonomi yönetimi bu yüksek enflasyon hassasiyetine dikkat ediyor. Aynı şey bu sefer ihracatçılarımız ve tüm sanayicilerimiz için risk oluşturuyor. Hem girdi maliyetleri artmış oluyor. Önemli olan bu işi dengeli götürmek. İşte bunun gayreti içindeyiz." ifadelerine yer verdi.

 

"(ÇİN'DEKİ BAZI İNTERNET SİTELERİNDEN UCUZA ÜRÜN GETİRİLİP SATILMASI) GEREKLİ KARARLARI ALDIK, YAKINDA GÖRECEKSİNİZ"

 

Ticaret Bakanı Bolat, Çin'deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması konusuna ilişkin soru üzerine, "Konunun çok yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz." dedi.

 

Otomotiv ve emlak sektörüne ilişkin düzenlemelere değinen Bolat, otomotivdeki kuralları sıkı bir şekilde denetlediklerini, her 2 sektördeki manipülasyonları tespit edip ağır cezalar uyguladıklarını, şu anda otomotiv ve emlak piyasasının istikrarlı olduğunu vurguladı.

 

Bolat, 600 bin tane stoklanmış sıfır aracın ortaya çıkmasıyla piyasanın rahatladığını kaydederek, gayrimenkulde de gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlattı.

 

"HAZİRANDAN BU YANA FİYATLARDA BİR DURAĞANLAŞMA VAR"

 

Ömer Bolat, fahiş fiyat denetimlerine ilişkin son çalışmaların sorulması üzerine, "Bu konuda olayın bir arz-talep dengesi boyutu var, bir tamahkarlık, bir açgözlülük boyutu var, talebin doyması boyutu var. Bir de denetimler ve cezai uygulamalar boyutu var." değerlendirmesini paylaştı.

 

Hizmet de dahil şu anda birçok sektörde talebin geri çekildiğini, hizmet sektöründe gerek restoran, lokanta işletmeleri gerekse otelcilik noktasında bunun sinyallerini aldıklarını belirten Bolat, her gün çarşı, market ürünlerini kontrol ettiklerini söyledi.

 

Bolat, "Haziran ayından bu yana fiyatlarda bir durağanlaşma var. Allah'a şükür stabil bir durum var. Bu, kırmızı et, tavuk eti, süt ürünleri de dahil olmak üzere temel ürünler olarak birçok üründe var. Biz denetimlerimizi yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda sektöründe denetimlerini yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı da vergisel boyut itibarıyla bazı sektörlere denetim yapıyor." dedi.

 

2023'te 56 bin firmaya fahiş fiyat, stokçuluk, kara borsacılık, kasa-raf fiyat farklılığı, aldatıcı reklamlar dahil olmak üzere 1,5 milyar lira idari para cezası uygulandığını, bu yılın 7 ayında ise 71 bin firmaya 960 milyon lira idari para cezası kesildiğini bildiren Bolat, rekabetin korunması, tüketicinin korunması ve perakende ticaret kanununda yapılan değişikliklerle bu cezaların katmerli bir şekilde arttırıldığını ifade etti.

 

"(YENİ YATIRIMLAR) SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIMIZ BİRKAÇ FİRMA İLE GÖRÜŞME HALİNDE"

 

Ticaret Bakanı Bolat, BYD'nin Türkiye yatırımına ilişkin soru üzerine, Türkiye'ye yatırım getiren, yatırım yapmak isteyenlere kapılarının açık olduğunu söyledi. Bolat, "Yeni yatırımlar Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan, başka taraftan da gelirse Sanayi Bakanlığımız yatırım teşviklerini ilgili firmalarla zaten görüşüyor, müzakere ediyor. O çerçevede de Ticaret Bakanlığımız ile de koordineli hareket ediyor. Bu yatırım inşallah hayırlı olsun. Arkasından yeni yatırımları tetiklemesini ümit ediyoruz. (Yeni yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme halinde." diye konuştu.

 

Bolat, Türkiye'nin Tunus ile serbest ticaret anlaşması olduğunu, Türkiye'nin sanayi rekabetinde üstünlüğü olunca Tunus'un yaklaşık 250 kalem üründe anlaşmadan 5 yıl için muafiyet istediğini ifade etti.

 

Aldıkları tedbir ve düzenlemelerle Türkiye'nin ithalatının 40 milyar dolara yakın azalış kaydettiğini bildiren Bolat, bir soru üzerine, e-ticarete ilişkin kanunun değiştirilmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını, Türkiye'nin e-ihracatının yüzde 10 hedefine yükselmesi ve dünyadaki e-ihracat rekabetinde Türk firmalarının yarışabilmesi adına ihracatı desteklemeyi amaçladıklarını kaydetti.

 

Bolat, bir soru üzerine, "20 milyar (TL) silinmiş gibi bahsediliyor ama şu anda çıkmış bir lisans bedeli yok. Yani o lisans bedeli önümüzdeki mart ayındaki rakamlara göre nisan ayında belirlenecek. Hiçbir firma da 9 milyar net cirosu varken o bahsettiğiniz rakamlarda bir lisans bedeliyle karşı karşıya kalmayacak. 2 yıl önce kanun çıkarılırken tek firmaya yönelik eleştiriler var mıydı? Vardı. Şimdi de tersinden aynı eleştiriler getirilmeye çalışılıyor. Bu haklı bir eleştiri yöntemi değil. Kanunlar bütün firmalar, bütün herkes için uygulanır. X, Y, Z o sektörde yurt içi, yurt dışı firmalar açısından eşittir. Bu düzenlemeler, ülkemizdeki pazar yerleri ve e-ticaret firmalarının yurt dışı rakiplerine kıyasla güçlü kalabilmeleri için çıkarılıyor. Zaman içinde pazar paylarında değişiklik olabilecektir." ifadelerini kullandı.

 

"VİZENİN İŞ ADAMLARIMIZ ÖNÜNDE ENGEL OLMAMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRARAK DEVAM ETTİRİYORUZ"

 

Avrupa Birliği vizesinin sürekli gündemlerinde olduğunu, ikili temaslarda da bu konuda kolaylık ve hızlanma taleplerini ilettiklerini vurgulayan Bolat, "Bu konu biraz da AB içindeki aşırı sağın yükselişi… Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de ortaya çıktı. Oradaki hükümetlerin de çekingenliğiyle alakalı bir konu. Bizim bu konuda kendilerinden isteğimiz çok uzun süreli, çok girişli ve özellikle iş dünyası, mühendislik isteyen, akademisyen, öğrenci, nakliyeci ve şoför gibi meslektekilerin acil vize ihtiyacının hızlı başvuru ve proseslerinin halledilmesidir. Bu konudaki girişimlerimiz devam ediyor. Ama bu konu, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığımızı ilgilendiren bir konu. Biz ticaretin artması için uğraştığımız için bu noktada vizenin iş adamlarımızın önünde bir engel olmaması için gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu.

 

GAYRİMENKUL VE OTOMOTİV SATIŞINDA YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

 

Ömer Bolat, bir soru üzerine, "İnşallah 15 Eylül'de yeni bir düzenleme başlayacak. Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde gayrimenkulünü seçerek emlakçıyı yetkilendirecek. Yetkilendirilmiş emlakçılar, bu satışlara aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz. Önce emlak ile ilgili olanı yayınlayacağız. Kısa bir süre sonra, 1-2 hafta sonra da bunu otomotiv sektöründe uygulayacağız." dedi.

 

Önümüzdeki süreçte dezenflasyon politikasının hızlı sonuç vermesiyle finansman oranları aşağı doğru çekilmeye başladığında konut arzının da artacağı dönemin geleceğini belirten Bolat, "Yani şu anda konut yapılıyor. İnşaat sektörü büyümeye katkı veriyor. Ama daha çok deprem bölgesinde yapılıyor. İkinci el piyasasında satışlar oluyor." ifadelerini kullandı.

 

"BU ASLINDA BİR YERDE KİRALARIN DA DÜŞMESİNE SEBEBİYET VERECEK"

 

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da emlaktaki yeni düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Getireceğimiz ürün ile sadece ilan sitelerindeki ilanların verilmesindeki aşamaları resmiyete bağlıyoruz. Vatandaş, e-devleti üzerinden girerek kendisine ait olan gayrimenkulü seçip orada açılacak pencereden yetkili ilan satıcısının, emlakçının kodunu girerek orada emlakçıyı yetkilendirecek. Kendisi de ilan sitesine girip satabilir. Ama emlakçıya verecek olanlar emlakçıyı yetkilendirecek. Böylece emlakçı almış olduğu yetkiyle bu ilanı siteye girebilecek. Biz bunu 15 Eylül'de başlatacağız. İlk etapta hibrit olacak. Onlar da 'doğrulanmış ilan' diye çıkacak. Ama yılbaşı itibarıyla tamamı doğrulanmış ilan olarak çıkmaya mecbur olacak. Böylece siz bir sabah kalktığınızda kendi evinizi ilan sitesinde satılırken görmeyeceksiniz. Yani şu anda hiç kimse ilan vermediği halde bazı kişiler emlak sitelerine girerek bu evleri satıyor. Ama sorduğunuzda 'yok' diyorlar, 'biz onu sattık' diyorlar. 'Size başka ilan, başka evi gösterelim' diye böyle fake ilanlar veriliyordu. Amacımız, manipülasyonu önleyerek daha doğru bir piyasa işleyişini getirmek. Bu sistem 15 Eylül'de gelecek.

 

Arkasından aynı şekilde otomobille ilgili sistemi devreye sokacağız. Kişi, birinci derece akrabası, hanımı, annesi, babası ve çocuklarının da üzerine olan emlakla ilgili ilan koyabilir. O zaten kimlik doğrulama sisteminde şu anda uygulanıyor. Bu aşamayla yaptığımızda ilan sistemindeki manipülasyonun önüne geçmeye çalışacağız. Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek. Çünkü (internet) sitelerde, kirada olmayan dairelere sanki kiradaymış gibi fiyatları şişirme ve spekülasyon yapılıyordu. Aynı aracı 10 kişi veya aynı evi 10 kişi, siteye girerek fiyatları yukarı çekerek sanki piyasada böyle bir fiyat artışı varmış gibi gösteriyordu. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Gerçek ilanlarla fiyatının doğrulanmasını sağlamaya çalışıyoruz."

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı