tatil-sepeti

Fütüvvetnameler konusunda çalışmalar yapan Japon araştırmacı Dr. Naoki Yamamoto, fütüvvet ilkeleriyle daha dengeli ve insani yapıların oluşabileceği sonucuna vardı.


Fütüvvetin günümüzde yeni bir iş modeli olabileceğini söyleyen Dr. Yamamoto, “Fütüvvet iş modelini tanıtmaya gençlerden başlamalıyız” diyor. 

 

HABER: ŞEVVAL ÖZDEMİR

 

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naoki Yamamoto, Türkiye’ye ilk geldiğinde tanıştığı fütüvvet üzerine çalışmalarını derinleştiriyor. Fütüvvetnamelerde geçen ilkelerle daha dengeli ve insani yapıların kurulabileceğini vurgulayan Dr. Naoki Yamamoto, “Fütüvvet iş modelini dünyaya tanıtmalıyız” diyor. 

 

DİĞERKÂMLIK FARKI

 

Dr. Yamamoto, “Fütüvvetnamelerde sizi en çok etkileyen konu neydi?” sorumuzu şöyle cevapladı: “İş ahlakı kavramı, modern kapitalizm ile karmaşıklaşmış durumda. Oysa ki fütüvvetnamelerde görülen iş ahlakında diğerkâmlık kavramı öne çıkıyor. Bireyin bir çıkarı olmadan iyilik yapması, bir başkasını kendine tercih etmesi günümüz toplumunda yer bulmuyor. Bunun sonucunda diğerkâmlık kaybedildiğinde, insan bir makinanın parçası olarak görülüyor ve insandan sınırsız performans bekleniyor. Fütüvvet ahlakında ise tasavvufi bakış açısından gelen, insanın sınırlı olduğunu bilme öğretisi yer alıyor.” 

 

JAPONYA’NIN DA İHTİYACI

 

Fütüvvet ahlakında dengeli bir çalışma hayatı ve pratik yapmanın öneminin vurgulandığını dile getiren Japon akademisyen, “Fütüvvet ahlakını bir ideoloji olarak görmek, çok yanlış bir bakış açısı olur. Fütüvvet ahlakı, topluma tanıtılıp uyarlanabilecek bir yaşam tarzı olarak görülmeli” diye konuştu. Fütüvvet ilkelerini tanıtmaya gençlerden başlanması gerektiğini anlatan Dr. Yamamoto, Japonya’nın da buna ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Fütüvvette en önemli kavramlardan biri affetmektir. Japonlar’da affetme kültürü bulunmadığından insanlar hataları kendilerine yüklüyor. Fütüvvet ahlakında bulunan dengeli çalışma metodu, Japon iş kültüründe olmadığından dolayı insanlar makinalaşarak çalışmaya başlıyor. Bunun sonucunda da hataları direkt üstlenerek hareket ediyor ve maalesef ki sonuçları üzücü oluyor.” 

 

TÜRKİYE’DEN YEŞERİR

 

Abdurrahman Sulemi’nin ‘Kitabü’l Fütüvvet’ eseri başta olmak üzere devamında yazılan fütüvvetnamelerde zengin bir kavramsal içerik bulunduğunu belirten Dr. Yamamoto, “Bu kavramlar bir medeniyetin yaprakları gibi; ancak önemli olan, yaprakları toplamaya başladığında kökün var olduğunu bilmek ve ona ulaşabilmek. Yalnızca müzelerde ve kütüphanelerde ulaşılan kavramlar olarak kalması yerine tanıtılması ve gençlere aşılanmasıyla beraber fütüvvet ağacı ve Anadolu topraklarında yetişen yaprakların yeniden yeşerebileceği tek yer Türkiye.” 


 

FÜTÜVVET NEDİR?

 

Alçakgönüllülük, yiğitlik ve esnaf organizasyonları anlamına gelen fütüvvetin el kitabı olan fütüvvetnameler, Abbasi Halifesi Nasırli-Dinillah döneminde şekillenmeye başladı. Osmanlı ve Selçuklu’daki tesiri ise ahi teşkilatlarının kurulması ile 13. ve 14. yüzyıllarda sivil toplum hareketleri ve tasavvuf akımı olarak görüldü. Fütüvvetnameler; zaman zaman etkilendikleri toplumların diliyle Arapça, Farsça ve Türkçe olarak yazıldığından, yalnızca meslek yönetmeliği olarak değil, günümüzde aynı zamanda tarih kaynağı olarak da görülmeye başlandı. 

 

Çoğunlukla her meslek grubuna uygun olacak genel bir hitap şekliyle ele alınan fütüvvet-namelerde, günümüz modern toplumlarının maddi ve manevi ihtiyaçlarına yanıt verebilecek nitelikte konular da işleniyor.


 

KAIZEN BUSINESS MODELİ GİBİ

 

Fütüvvet ilkelerinin tıpkı Japon iş felsefesi Kaizen gibi tüm dünyaya ‘Fütüvvet business modeli’ olarak sunulabileceğinin altını çizen Dr. Naoki Yamamoto, “Fütüvvet business modelini ve hatta eğitimini dünyaya sunmalıyız. İnsanlara fütüvveti tanıtırken dikkat etmemiz gereken iki nokta öne çıkıyor; dikey derinlik ve yüzey genişlik. Dikey derinlik ile fütüvvet teşkilatının, ahiliğin tarihsel arka planını sunmalıyız. Tarih arka planda verilmediğinde insan daha dışa bağımlı bir hale geliyor. Yüzey genişlik ile ise Türkiye’de var olan fütüvvet ahlakının tesirlerini tanıtmalıyız. Bu iki unsuru zemine koyarak, fütüvveti tüm dünyaya duyurmalıyız.”

24 Temmuz 2023 Pazartesi

Milli futbolcular Arda Güler ile Kenan Yıldız, Avrupa'da top koşturan 21 yaş altı en iyi genç oyuncuya verilen "Altın Çocuk" (Golden Boy) ödülünde finale kaldı.

İtalyan spor gazetesi Tuttusport tarafından verilen Altın Çocuk ödülünde İspanya'nın Real Madrid takımında oynayan Arda ile İtalya temsilcisi Juventus'un formasını terleten Kenan, 20 kişilik finalist listesinde yer aldı.

 

Altın Çocuk ödülünde finale yükselen futbolcular şöyle: Arda Güler (Real Madrid), Kenan Yıldız (Juventus), Lamine Yamal, Pau Cubarsi (Barcelona), Joao Neves, Warren Zaire-Emery, Desire Doue (PSG), Alejandro Garnacho, Kobbie Mainoo, Leny Yoro (Manchester United), Savio (Manchester City), Aleksandar Pavlovic, Mathys Tel (Bayern Münih), Jorrel Hato (Ajax), Jamie Bynoe-Gittens (Borussia Dortmund), Christhian Mosquera (Valencia), Adam Wharton (Crystal Palace), Oscar Gloukh (Salzburg), Samuel Omorodion (Porto).

 

Ayrıca Tottenham'dan Wilson Odobert, Benfica'dan Andreas Schjelderup, Real Madrid'den Endrick, Monaco'dan Eliesse Ben Seghir ve Juventus'tan Samuel Mbangula "Wild Card" ile finale yükseltildi.

18 Ekim 2024 Cuma

MEB tarafından gönderilen genelgede, il bazlı ders saati başlangıç saatlerini belirlemekte valiliklerin yetkili olduğunu, saatleri planlarken gün doğumu ve batımı saati ile toplumsal şartların göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı.

Genelgede, derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları istendi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in imzasıyla tüm il valiliklerine "okul ve ders saati uygulaması" konulu genelge gönderildi.

 

MEVCUT İLERİ SAAT UYGULAMASINA DEVAM

Mevzuatlarla gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının sürdürülmesinin kararlaştırıldığı hatırlatılan genelgede, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde de ders yılının 180 iş gününden az olmamasının esas olarak belirlendiği aktarıldı.

İlk ve ortaöğretim okullarındaki derslerin başlama ve bitiş saatleri ile ilgili olarak Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ile Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yer alan ilgili hükümlere yer verilen genelgede, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre günlük çalışma saatlerini belirleme yetkisinin illerde valiliklere verildiği anlatıldı.

 

VALİLİK YETKİLİ OLACAK

Genelgede, mevzuat hükümleri uyarınca yaz saati uygulamasının devam ettirilmesi nedeniyle "kış saati" şeklinde düzenleme talebine ilişkin olarak, il bazlı mesai ve ders saati başlangıç saatlerini belirlemeye valiliklerin yetkili olduğu hatırlatıldı.

Gün doğumu ve batımı ile toplumsal şartlar göz önünde bulundurularak okullardaki ders saatlerinin planlanmasının derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenerek öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları için gerekli tüm tedbirlerin alınması istendi.

18 Ekim 2024 Cuma