tatil-sepeti


HABER:CEYHUN KUBURLU

Franchıse sektörünün en önemli noktalarından biri de kendi işini yapmak isteyen gençlere fırsatlar sunması. Bu konuda çok büyük bütçeler gerektirmeden yatırım yapmak mümkün. Doğru bir yatırım ve işinin başında duran girişimciler harcadığı parayı 12 ayda geri döndürebiliyor; işini büyütüp, yurtdışına da açılabiliyor. En çok yatırım çeken alanların başında 100 bin TL ve altı bütçeli franchise markaları geliyor. Bu alanda en çok yatırım çeken sektörler ise yeme-içme ve hizmet sektörleri. Kimi küçük bir restoran açıyor, kimi oto yıkama, kimi de kuru temizleme... Bu alana en çok yatırım yapan profil ise cebine emekli ikramiyesini koyanlar ve üniversiteyi yeni bitirmiş gençler…

MOTİVASYON ARTTI

Franchise sektörünün girişimcilere sunduğu fırsatları anlatan sektör temsilcileri, şu bilgileri verdi: “Hem yeni kurulan marka sayısındaki artış hem de köklü markaların indirimleri 2019’da franchise giriş bedelleri üzerinden bir rekabet ortamı yarattı. Zira birçok marka giriş bedellerini düşük tutmaya başladı. Bazı markalar franchise giriş bedeli talep edip aylık cirodan bir bedel istemezken, bazı markalar kullanım hakkı ve cirodan pay ve reklam bedeli talep edebiliyor. Tam da bu durumda franchise bedelinin düşük tutulması girişimci üzerindeki motivasyonu arttırıyor. Özellikle belli dönemlerde markalar, şubeleşme atağında birçok promosyon yapıyor. Bu da yatırımcıya daha uygun bütçelerle franchising sistemi altında bir markanın parçası olma imkânı sağlıyor. Şirketler, çeşitli dönemlerde bu tür uygulamalarla markalarını daha geniş alanlara yayma ve daha fazla yatırımcıya ulaşma fırsatı yakalayabiliyor.”

DESTEK ÇOK ÖNEMLİ

Bugün spor salonlarından yeme-içmeye kadar 30’a yakın markanın 100 bin TL ve altı bütçe ile yeni girişimciler çekmeye çalıştığını anlatan sektör temsilcileri, şöyle devam etti: “Girişimciler çok yüksek bütçe gerektiren yatırımlara artık sıcak bakmıyor. Çünkü risk çok fazla. Küçük bütçeli yatırımlar daha cazip geliyor. Eğer bu yatırım tutarsa, ikinciyi üçüncüyü açıyor. Ya da daha büyük bir işletme kuruyor. Sadece kadın girişimci arayan işletmeler de var. Ya da 35 yaş altı girişimci arayanlar... Girişimciler doğru bir lokasyon bulduğu takdirde yatırımını çok kısa sürede geri döndürebiliyor. Ayrıca pazarlama tanıtım ve eğitim desteği de aldıkları için bilmediği bir işe girmesi daha kolay oluyor.”

GİRİŞİMCİ SAYISI ARTIYOR

Türkiye’de franchise sektörünün 2000’li yılların başında büyümeye başladığını ancak son dönemlerde bu büyümenin hızlandığını anlatan sektör temsilcileri şunları kaydetti, “Franchise sektörüne ilgi gösterenlerin başında genç nüfus geliyor. Bu grup çalışan değil işveren olmak istiyor. Bir de emekliye ayrılanlar var. Onlarda birikimlerini değerlendirmek istiyor. Bu alanda birçok fırsat bulunuyor. Ayrıca kadınların da son dönemlerde birçok fırsatı değerlendirdiği gözleniyor. Franchise sektörünün bu yıl büyümesinin en önemli nedeni ise AVM’lerin TL ile dükkan kiralıyor olması. Bu sektör için çok önemli bir fırsat.”

23 Ekim 2019 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi