Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 2.4’ten yüzde 2.6’ya yükseltti. Türkiye ekonomisinin büyüme tahmini bu yıl için yüzde 2.8’den yüzde 3.5’e çıkarıldı.


 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun haziran sayısını “Para Politikası Yeni Bir Aşamaya Giriyor” başlığıyla yayımladı.

 

Raporda Avrupa’da toparlanma ihtimaline olan güven arttığı, Çin’in ihracat sektörü canlandığı ve Çin dışındaki gelişmekte olan piyasalarda iç talep daha güçlü bir ivme gösterdiği için küresel büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edildiği aktarıldı.

 

Dünya ekonomisinin büyüme tahmininin 2024 yılı için yüzde 2,4’ten yüzde 2,6’ya çıkarıldığı kaydedilen raporda, küresel ekonominin 2025 ve 2026’da her iki yılda da yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

 

ABD EKONOMİSİ KADEMELİ OLARAK YAVAŞLIYOR

 

Raporda, ABD ekonomisinin yavaşladığı ancak bunun kademeli olduğu ve ülke ekonomisi için büyüme tahmininin bu yıl için değiştirilmeyerek yüzde 2,1 seviyesinde bırakıldığı belirtildi. ABD ekonomisinin 2025'te yüzde 1,5 ve 2026'da yüzde 1,6 büyümesinin beklendiği aktarıldı.

 

Avro Bölgesi ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yukarı yönlü revize edildiği belirtilen raporda, bölge ekonomisinin büyüme tahmininin 2024 yılı için yüzde 0,6'dan yüzde 0,8'e çıkarıldığı kaydedildi. Raporda, Avro Bölgesi ekonomisinin 2025'te yüzde 1,5 ve 2026'da yüzde 1,4 büyümesinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Çin ekonomisinin de büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 4,5'ten yüzde 4,8'e yükseltildiği, ülke ekonomisinin 2025'te yüzde 4,5 ve 2026'da da yine yüzde 4,5 büyümesinin öngörüldüğü aktarıldı.

 

KÜRESEL PARA POLİTİKASI DÖNGÜSÜ YENİ BİR AŞAMAYA GİRİYOR

 

Merkez bankalarının artık para politikasını gevşetmeye yöneldiğine işaret edilen raporda, ancak enflasyonun şaşırtıcı derecede kalıcı olmaya devam ettiği ve küresel faiz oranlarının gelecek 12-18 ay boyunca “daha sığ” bir hızda düşmesinin beklendiği ifade edildi.

 

Raporda, küresel para politikası döngüsünün, faiz oranlarının yavaş ama yine de talebi kısıtlayacak seviyelere düşeceği yeni bir aşamaya girdiği aktarıldı.

 

Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bu yıl iki kez daha faiz indirimi yapmasının öngörüldüğü belirtilen raporda, ABD Merkez Bankasının (Fed) eylül ayında faiz indirimine başlamasının ve aralık ayında bir faiz indirimi daha yapmasının beklendiği kaydedildi.

 

Raporda, merkez bankalarının özellikle yüksek hizmet enflasyonu ışığında para politikasını çok hızlı gevşetme konusunda temkinli davrandığı ifade edildi.

 

TÜRKİYE’NİN BÜYÜME BEKLENTİSİ BU YIL İÇİN YÜZDE 3,5’E YÜKSELTİLDİ

 

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, ekonominin bu yılın ilk çeyreğinde ihracattaki toparlanma, ithalattaki keskin düşüş ve hala güçlü olan iç talep nedeniyle tahminlerin üzerinde büyüdüğü aktarıldı.

 

Raporda, Türkiye ekonomisinin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 2,8'den yüzde 3,5'e çıkarıldığı bildirildi. Ülke ekonomisinin 2025'te yüzde 3 ve 2026'da yüzde 3,2 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

 

Daha sıkı para politikası, daha yavaş kredi büyümesi ve maliye politikasının beklenen sıkılaşmasının bu yıl enflasyonun düşürülmesine yardımcı olacağı, önemli baz etkileriyle de temmuz ayından itibaren yıllık oranın düşmesine katkıda bulunacağı belirtilen raporda yıl sonu enflasyon beklentisinin 2024 için yüzde 43, 2025 için yüzde 23 ve 2026 için 18 olduğu kaydedildi.

17 Haziran 2024 Pazartesi

ABD'de 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı yüzde 6,93'e gerilerken, mortgage başvuruları yüzde 0,8 arttı.


Mortgage Bankalar Birliği (MBA), 21 Haziran ile sona eren haftaya ilişkin mortgage verilerini açıkladı.

 

Buna göre, mortgage başvuruları geçen hafta, önceki haftaya kıyasla yüzde 0,8 artarak yükselişini 3. haftaya taşıdı.

 

Bu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 1 artarken, yeniden finansman başvuruları kayda değer bir değişim göstermedi.

 

Ülkede, 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı, geçen hafta yüzde 6,94'ten yüzde 6,93'e geriledi.

 

Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da yüzde 6,47'den yüzde 6,46'ya indi.

 

MBA Başkan Yardımcısı ve Baş Ekonomist Yardımcısı Joel Kan, mortgage faiz oranlarının geçen hafta çoğunlukla düşük seyrettiğini ve 3 ayı aşkın sürenin en düşük seviyesini kaydettiğini belirtti.

 

Kan, bununla birlikte mortgage faiz oranlarındaki düşüşün borçların yeniden finansmanı için hala yeterli seviyede olmadığını aktardı.

26 Haziran 2024 Çarşamba

Japonya ve ABD'deki getiri farkının yüzde 5’in üzerinde olması yen üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Japon para birimi dolar karşısında 1986'dan beri en düşük seviyesine geriledi.


Dolar/yen paritesi şu sıralarda yüzde 0,4 artışla en son Aralık 1986'da görülen 160,39 seviyesine çıktı.

 

Japon yeni yıl başından bu yana değer kaybetmeye devam ederken, dolar/yen paritesinin 160 seviyesini aşması Japon yetkililerin döviz piyasasına müdahalesine ilişkin spekülasyonları da artırdı.

 

Japonya'da Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Maliye Bakan Yardımcısı Masato Kanda, Japon yenine gerekirse 24 saat destek için müdahale etmeye hazır olduklarını dile getirmişti.

 

Kanda, kurdaki gelişmelerin ulusal ekonomiyi olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Spekülatif sebeplerle kurda aşırı oynaklık olması durumunda gerekli müdahaleyi yapacağız." değerlendirmesini yapmıştı.

 

Japonya Merkez Bankasının (BoJ), dolar/yen paritesi Nisan 2024’te 160 seviyesinin üstüne geldiği zaman para birimini desteklemek için döviz piyasasına müdahalede bulunduğu iddia edilmişti. Dolar/yen paritesi 29 Nisan’da 160,24 seviyesini test ederek Haziran 1986'dan bu yana ilk kez 160'ın üzerine çıkmıştı.

 

Ülkenin para birimindeki hareketlerin Japon otoritelerini harekete geçirirebileceği ifade edilirken, analistler, 29 Nisan'da görülen 160,24 seviyesinin ardından yaklaşık 60 milyar dolarlık rezerv satışının yapılmış olabileceğini belirtiyor.

 

Döviz piyasasında özellikle ABD ve Japonya arasındaki yüksek faiz oranı farkı, yenin dolar başta olmak üzere diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine yol açıyor.

 

Japonya bu yıl faiz oranlarını sıfır ila yüzde 0,1 aralığına yükseltmiş olsa da ABD'de yüzde 5’ün üzerinde olan faiz oranları yatırımcıların dolar varlıklarına talebini artırıyor.

 

Analistler, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ABD ve Japonya arasındaki getiri farkının altında yatan dinamikler değişmediği müddetçe, Japon para biriminin baskı altında kalacağını vurguladı.

 

Dolar karşısında bir süredir gerileyen Japon yeninin Japon ihracat şirketlerinin karlarını destekleyerek birçok Japon şirketinin hisse fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına sebep olduğunu aktaran analistler, buna karşın ihracat odaklı olmayan Japon şirketlerini ise maliyetler konusunda zor duruma soktuğunu bildirdi.

 

Yenin zayıflığı, Japon ekonomisini ve BoJ’un faiz oranı görünümünü nasıl etkileyeceğine dair soruları gündeme getirirken, son üç yıldır değer kaybeden Japon yeni, yıl başından beri dolar karşısında yüzde 12'nin üzerinde geriledi.

26 Haziran 2024 Çarşamba