tatil-sepeti

Enflasyon muhasebesinin öngörülen geliri sağlamayacağını belirten TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu; çok kazananın az, az kazanın ise daha çok vergi ödeyeceği görüşünü dile getirdi. Kartaloğlu, bir fatura dahi kesmemiş 100 bin işletmenin sürpriz vergiyle karşılaşacağını savundu.


 

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, kamunun enflasyon düzeltmesinden öngördüğü geliri sağlayamayacağını söyledi. Kurgulanan sistemin dış kaynak kullanan işletmelerin daha fazla vergi ödemesine yol açacağının altını çizen Kartaloğlu, buna karşılık büyük işletmelerin önlemlerini alarak özkaynaklarını güçlendirdiğini bildirdi.

 

Ekonomim.com’da Maruf Buzcugil - Hüseyin Gökçe imzalı habere göre Kartaloğlu, bu durumda ekonomi yönetiminin söyleminin tam tersi olarak çok kazananın daha az vergi ödeyeceği, az kazananın ise daha çok vergi ödeyeceği bir sonuç doğacağını kaydetti.

 

TÜRMOB’un Luca muhasebe sistemini kullanan mükelleflerin toplulaştırılmış bilgilerinden yapılan projeksiyonlara göre 1 fatura dahi kesmemiş 100 bin işletmenin sürpriz vergiyle karşılaşacağını vurgulayan Emre Kartaloğlu, yatırımcı şirketlerin de bu yöntemle adeta cezalandırılacağını aktardı. Kartaloğlu, yeni yatırım yapan bir şirketin daha üretime bile başlamadan vergiye tabi olacağını belirtti.

 

Enflasyon muhasebesi düzenlemesini değerlendiren Emre Kartaloğlu, 31 Aralık 2023’te doğru bir şekilde vergisiz düzenleme yapıldığını ve “gelir oluştuysa vergilendirilmeyecek” şekilde muhasebe kaydı yapıldığını ancak 2024’te vergili enflasyon düzeltmesinin başladığını belirterek, “2024 yılına geldiğimizde ilk geçici vergi ertelenmesi için çok uğraştık ve ertelendi. Ancak ikinci dönem geçici vergi bütçeye vergi geliri beklentisi vardı. Bütçenin vergiye ihtiyacı var, dolayısıyla ertelemeyeceğiz dediler. Normal 19 Ağustos’ta doluyordu, 27 Ağustos’a kadar uzattılar. Vergi takvimi zaten çok yoğun” dedi.

 

“YATIRIM YAPAN İŞE BAŞLAMADAN VERGİ ÖDEYECEK”

 

■ Düzeltmenin mevcut halinin karşı çıkılan unsurlarını örneklendirebilir misiniz?

 

Şimdi şirketlerin varlıklarında, bilançonun aktiflerinde düzeltmeye tabi kıymetler var. Stok, mal, ilk madde, malzeme, mamul, üretilen mal, demirbaş, sabit kıymet, makine, taşıt, …bunlar düzeltilecek. Bunu ilk 6 ay için, yüzde 19,4 düzeltme katsayısı ile (Yüzde 20 diyelim) değerini artıracaksın.

 

Aktifin büyümesi, gelir demektir. Bunu gelir olarak yazacaksın. Karşılığında da bir varlığın var, bu varlığı ya borçlanarak ya özkaynakla alırsın. Maliye bunlardan sadece özkaynağı düzeltirim diyor. Özkaynağı yüzde 20 artırıyor. Varlıklarla özkaynak eşitse veya özkaynak büyükse sorun yok. Ancak borç özkaynaktan daha büyükse, borç düzeltilmediği için özkaynağı yüzde 20 oranında artırarak gider yazıyorum. Bu durumda gelir giderden daha fazla oluşuyor.

 

Yatırım aşamasında bir işletme düşünelim. 100 milyon liralık yatırım yaptı. Yüzde 20 düzeltme katsayısı var diyelim. 20 milyon lira gelir yazdı bu oran üzerinden. Bunu da yüzde 50 özkaynak, yüzde 50 borç ile finanse ettiğini düşünelim. İşletmeler Türkiye’de fizibilite yaparken, yüzde 75 borç, yüzde 25 özkaynakla rantabl görürse karar verir. Biz yüzde 50-50 diyelim. Yani 50 milyon borç, 50 milyon özkaynak.

 

Özkaynağı yüzde 20 oranında düzeltip 10 milyon gider yazalım. 20 milyon gelir, 10 milyon gider, sonuç 10 milyon lira kâr. Daha yatırıma başlamamış, fabrika bitmedi, satmaya, üretmeye başlamadım. Yüzde 25 yani 2.5 milyon lira bu yatırımcı vergi ödeyecek. Biz bunu ısrarla anlatmaya çalıştık. İki yıldır Cumhurbaşkanı Yardımcımızdan, Hazine ve Maliye Bakanı, Bakan Yardımcısı, Gelir İdaresi Başkanlığına anlatmaya çalıştık. Vergiye ihtiyaçları olduğu cevabını aldık. Daha bitmemiş yatırımdan vergi alınıyor.

 

“HİÇ SATIŞ YAPMAYAN 100 BİN MÜKELLEF VERGİ ÖDEYECEK”

 

■ Yatırımcı dışında faal olmayan işletmeler için de vergi doğacağı söyleniyor…

 

TÜRMOB’un Luca muhasebe programı var. Buradaki mükellefler üzerinden, toplulaştırılış verilerden analiz yaptık. Bu kayıtlar üzerinden baktığımızda 45 bin gayrifaal mükellef var ilk 6 ayda. Hiç alıp satış yapmamışlar, sıf1ır fatura kesmiş, hasılat sıfır. Bu işletmelerde de varlıklar enflasyon düzeltmesine tabi tutuldu. Karşılığındı da özkaynak var, enflasyon düzeltmesine tabi tuttuk 3 milyar 300 milyon lira vergi çıktı. Hiçbir şey satmayan mükellefler ve sadece Luca kullananlarda ortaya çıkan vergi bu kadar. Luca kullanım oranını dikkate alarak Türkiye genelinde hiç satış yapmamış en az 100 bin mükellef olduğunu söyleyebiliriz. Yani sadece bu durumda olanlardan 7-8 milyar lira vergi alınacak.

 

■ Peki sizin bu tespitinizi Bakanlık görmüyor mu?

 

Bakanlık da bu analizi yapıyor ama bütçenin vergiye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Yatırım yapan, büyük bir haksızlıkla karşılaşıyor, bir nevi vergi cezasıyla karşı karşıya kalıyor. Gayrifaal olanlar haksız vergiyle karşılaşıyorlar.

 

■ Geçici vergiye olan itirazlar da artıyor…

 

Hem Ticaret Kanunu hem de VUK’ta hesap döneminin 1 takvim yılı olduğu yazar. Enflasyon düzeltmesiyle ilgili kanunda da “hesap dönemine uygulanır” diye yazıyor. Oysa biz şimdi bunu geçici vergi dönemlerinde de uygulamaya çalışıyoruz. Teknik olarak, kanuni olarak yanlış. Hesap dönemi dediğiniz şey, özel hesap dönemi uygulananlar hariç 31 Aralık’ta biter. Şimdi bu kadar kısa zaman diliminde envanter, sayım, değerleme kolay mı? Üstelik işletmelerin veri akışıyla da bu mümkün değil. SPK ve KGK bile büyük şirketlere yıllık yaptırıyor.

 

■ “Bölgede sorunlar bitmedi ama mücbir sebebi uzatmayacaklarını söylüyorlar”

 

Deprem bölgesi için mücbir sebep Ağustos sonunda bitiyor. Adıyaman, Malatya, Hatay, Kahramanmaraş mücbir sebebin uzamayacağını söylüyorlar. Bireysel mücbir sebep talebinde bulunabilir diyorlar. Orada sorunlar bittiyse, normale döndüğünü düşünüyorlarsa öyle takdir ederler ama öyle olmadığı çok net görülüyor. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yok, mücbir sebep halini belirlemeye, uzatmaya Maliye Bakanlığı yetkili ve bunun mutlaka yapılması gerekiyor.

 

■ “Vergi etkisindeki eksiklikler giderilerek yıllık yapılmalı”

 

İş dünyasını, yatırım yapanları, gayri faal olanları, küçük, mikro işletmeleri bu kadar zor durumda bırakmaya gerek yoktu, meslek camiasını bu kadar zor durumda bırakmaya gerek yoktu. Yıllık yapılabilir, mevzuat eksiklikleri gözden geçirilip tamamlanabilirdi. Ne yazık ki bu yöntem tercih edilmedi. Bazı eksiklikler tamamlanarak yıllık yapılmalıdır. Vergi etkisindeki hatalar giderilerek yıllık yapılmalıdır.

 

VERGİ GELİRİ ARTMAYACAK

 

■ Tüm mükellefler aynı durumda mı olacak?

 

Büyük mükellefler aksiyonlarını aldılar. özkaynaklarını güçlendirdi. Bu işlemleri mali müşavirler yapıyor, bize haberler de geliyor. Büyük mükelleflerin vergisi azalıyor. Küçük mükellefler, yatırım yapanlar, satmayanlar vergi ödemek zorunda kalacaklar. Enflasyon düzeltmesi, reel olmayan kazançlar, muhtemel kazançlar üzerinden vergi alınacak şekilde kurgulanmış. Tamam, yılsonunda olabilir. Hep borçlusun, varlığın da var, özkaynağını düzelt denebilir ki bu da yanlıştır aslında. Özellikle yatırımcıyı resmen cezalandırmak demektir.

 

Gerçekleşmemiş kâr üzerinden vergi almak, finans yükünün altında iyice eziyor. Büyük işletmelerin hepsi enflasyon düzeltmesinden kâr edecek, daha az vergi ödeyecekler. Vergi adaletini ortadan kaldıracak. Bakanlık vergi gelirinin artacağını söylüyor etki analizinde ama bizim öngörümüz artmayacağı yönünde. Ancak artacaksa bile yani onlar haklıysa bile büyük mükelleflerin ki azalacak, küçüklerin vergisi artacak. Çok kazanandan az, az kazanandan hatta hiç kazanmayandan çok vergi alınacak.

 

19 Ağustos 2024 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba

23 Ekim 2024 Tarihli ve 32701 Sayılı Resmî Gazete


 

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

 

CUMHURBAŞKANLIĞINA VEKÂLET ETME İŞLEMİ

 

–– Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ’ın Vekâlet Etmesine Dair Tezkere

 

YÖNETMELİKLER

 

–– Şarj Hizmeti Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Beşeri Tıbbi Ürünler ve Özel Tıbbi Amaçlı Gıdaların Geri Çekilmesi Hakkında Yönetmelik

 

TEBLİĞLER

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi

 

İLÂN BÖLÜMÜ

 

a - Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları

 

b - Çeşitli İlânlar

 

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

23 Ekim 2024 Çarşamba