Rusya-Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat 2022'den bu yana emtia piyasasındaki sert dalgalanmalar devam ediyor.


Geçen yıla damgasını vuran Rusya-Ukrayna savaşı, 2023'te de piyasaların odak noktasında bulunuyor. Ekonomik açıdan tüm dünyayı etkileyen savaş, emtia piyasasında da belirleyici etkenlerden olmayı sürdürüyor.

 

Rusya-Ukrayna savaşı ve yükselen enerji fiyatları nedeniyle geçen yıl emtia fiyatlarında rekor üstüne rekor kırıldı. Bunun en önemli nedenlerinden biri Rusya'nın enerji, tarım emtiaları ve metallerin üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer alması olurken, yükselen enerji maliyetleri ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar da bu artışlarda önemli rol oynadı.

 

Ülkelerin sanayi ürünleri, özellikle gıda ihracatına yönelik uyguladığı kısıtlamalar ve korumacı politikalar da sert dalgalanmalara neden oldu.

 

EMTİA PİYASASINDAKİ DALGALANMA SÜRÜYOR

 

Emtia piyasasında sadece jeopolitik riskler ve arza yönelik endişeler etkili olmadı. Emtia piyasasında işlem gören birçok ürün ve araç, 2022'de tarihi zirveler veya 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasına karşın daha sonra ya sert düşüşler yaşadı ya da aşırı oynak bir seyir izledi.

 

Rusya-Ukrayna savaşındaki şiddetli çatışmaların yanı sıra Çin'de Kovid-19 salgınına yönelik devam eden endişeler, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere merkez bankalarının sıkılaşma politikaları, resesyon endişeleri ve dolara olan talebin artması da emtia piyasasını baskıladı.

 

Analistler, Çin'in tekrar açılmasına karşın Çin ekonomisine ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini söyledi.

 

Savaşın yıl dönümünde, merkez bankalarının sıkı para politikalarına devam edeceğine yönelik endişeler, dolara olan talebin artması, resesyon endişelerinin devam etmesi emtia piyasasını olumsuz etkilemeye devam ediyor.

 

BUĞDAY TARİHİ ZİRVEDEN UZAKLAŞTI

 

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla tarım emtialarında üretim ve arza yönelik endişeler öne çıkmıştı. Savaşın tedarik sorunlarını gündeme getirmesi ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle buğday tarihi zirvesini görürken, iki büyük buğday ihracatçısı olan Ukrayna ve Rusya'nın savaşta olması, buğday ve mısır ihracatının durma noktasına geleceğine dair kaygıları artırmıştı.

 

Gübre fiyatlarının yükselmesi, soya fasulyesi fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.

 

8 Mart 2022'de 13,6350 dolarla tarihi zirveyi gören Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday, savaşın yıl dönümünde tarihi zirvesinin yüzde 42,8 altında, 7,80 dolar seviyelerinde seyrediyor.

 

Geçen yıl 8,2450 dolarla Ağustos 2012'den itibaren en yüksek seviyeyi gören mısır da 6,80 dolar seviyelerine geriledi. 17,5925 dolarla Eylül 2012'den itibaren en yüksek seviyeyi gören soya fasulyesi de 15,35 dolar seviyelerine indi.

 

Üretim fazlası olacağına yönelik beklentiler ve ABD'nin tarım emtia ihracatının düşmesi, son zamanlarda tarım emtialarını etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.

 

2022'de 2,6045 dolar ile Eylül 2011'den itibaren en yüksek seviyeyi gören kahve, 1,8595 seviyelerinde seyrediyor. Güney Amerika'da yaşanan elverişsiz hava koşulları nedeniyle artan kahve fiyatları, daha sonra üretim fazlası olacağına yönelik beklentilerle geriledi.

 

Kakao fiyatlarında ise kayda değer bir değişim olmadı. Savaşın başladığı Şubat 2022'de 2.838 dolarla 2020'den itibaren en yüksek seviyeyi gören kakao, bu yılın şubat ayında da 2.818 dolar civarında bulunuyor. Kakao fiyatları, bazı Batı Afrika kakao mahsullerinin kalitesiyle ilgili endişelerden destek gördü. Ukrayna'daki savaş Rusya'nın dünya çapındaki potas ve diğer gübre ihracatını sınırladığından kakao çiftçileri, gübre ve böcek ilacı eksikliğiyle mücadele etmeye devam ediyor. Fildişi Sahili'ndeki bazı kakao ihracatçılarının, kakao çekirdekleri kıtlığı nedeniyle sözleşmelerinde temerrüde düşmek üzere olduklarına dair haberler de kakao fiyatlarının yüksek seviyelerde kalmasına neden oldu.

 

Şubat 2022'de 0,1770 dolar seviyesinde bulunan şeker, yüzde 23,5 artarak 0,2186 dolarla Kasım 2016'dan itibaren en yüksek seviyeyi gördü. Analistler, Hindistan'da şeker üretiminin azalacağına yönelik öngörülerin fiyatlarda yükselişe neden olduğunu belirterek, ülkede şeker rekoltesinin azalmasıyla küresel arz sorunlarının tetiklenebileceğinden endişe edildiğini kaydetti. Hindistan'ın dünyanın en büyük şeker üreticisi, Brezilya'nın ise dünyanın en büyük şeker ihracatçısı olduğunu bildiren analistler, bu nedenle 2 ülkedeki gelişmelerin fiyatlar üzerinde etkili olduğunu vurguladı.

 

BAKIR VE PAMUKTA DÜŞÜŞ

 

Küresel ekonomiye ilişkin ana gösterge niteliği taşıyan bakır ve pamukta da fiyatlar savaşın ilk zamanlarına göre düştü. Savaşın başlaması sonrası 4,9059 dolarla tarihi zirveyi gören bakırın libresi, yüzde 16,1 düşüşle 4,12 dolar seviyelerine indi. 1,5595 dolarla Mayıs 2011'den itibaren en yüksek seviyeyi gören pamuk ise savaşın birinci yıl dönümünde yüzde 46 düşüşle 0,8424 dolara geriledi.

 

Bakır üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer alan Peru'da geçen yıl yerli halkın Las Bambas madenine karşı yaptığı protestolar bakır fiyatlarının yükselmesine yol açmıştı. Aralık ayında Peru'da üretimin artmasıyla bakırda düşüşler görüldü.

 

ABD'de geçen yıl pamuk ihracatına ilişkin olumlu veriler pamuk fiyatlarının yükselmesini sağlarken, ülkenin pamuk ihracatında bu yılın başında düşüşler görülmesiyle pamuğa ilişkin talep endişeleri gündeme geldi.

 

Analistler, bakır ve pamuğun geçen yıl jeopolitik risklerden dolayı tarihi zirveleri görse de daha sonra ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerden etkilendiğini ifade etti.

 

METALLERDE DE DALGALANMALAR GÖRÜLDÜ

 

Bakırla birlikte metallerde de dalgalanmalar görüldü.

 

Baz metallerde en sert dalgalanma yaşayan emtia araçlarından bir tanesi nikel oldu.Tedarik sıkıntılarının yanı sıra spekülatif işlemlerin de güçlenmesiyle Londra Metal Borsası'nda (LME) yüzde 100'den fazla artarak 100 bin dolar seviyelerini test eden nikelin işlem sırası 8 Mart 2022'de durdurulmuştu. LME'nin bu müdahalesinden sonra nikelde yıl boyunca sert hareketler görüldü. Nikel fiyatlarındaki sert yükselişlerle birlikte elektrikli araç üreten şirketler, maliyetlerini azaltmak için çözüm arayışına girdi.

 

Bu yıl da merkezi Singapur'da bulunan emtia şirketi Trafigura'ya ilişkin haberler nikel piyasasını etkiliyor. Trafigura'nın hayali nikel ihracatı sebebiyle yarım milyar dolarlık kayıpla karşı karşıya kaldığı belirtilirken, şirket, "sistematik bir dolandırıcılığın" kurbanı olduğunu iddia ediyor. Sahtekarlığı yakın zamanda fark ettiklerini açıklayan emtia devi, Dubai merkezli metal tüccarı Prateek Gupta ile "bağlantılı" olan ve "denetime tabi tutuluyormuş gibi gözüken" bir grup şirkete karşı yasal işlem başlattığını duyurdu. Dava edilen şirketler arasında TMT Metals ve UD Trading Group da bulunuyor.

 

Trafigura açıklamasında, aralık ayından bu yana söz konusu şirketlerden satın alınan konteynerlerin küçük bir kısmının denetlendiği ve konteynerlerin nikel içermediği belirtildi. Şirket, gönderilerin çoğunun transit halinde olduğunu ve "daha fazla inceleme yapılması için beklendiğini" de duyurdu.

 

Söz konusu gelişmelerle Londra Metal Borsası'nda nikelin tonu 26 bin dolar seviyelerinden işlem görüyor.

 

DEĞERLİ METALLERDE DE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ GÖZLEMLENİYOR

 

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla "güvenli liman" olarak yükselen değerli metaller ise zaman içinde düşüş kaydetti.

 

Geçen yıl 2.070,40 dolarla Ağustos 2020'den itibaren en yüksek seviyeyi gören altının onsu, yüzde 11,1 düşüşle bu ay 1.840 seviyelerinden işlem görüyor.

 

2022'de 3.435,50 dolarla tarihi zirvesini gören paladyum, yüzde 55,3 gerileme ile 1.536 seviyelerine indi.

 

Geçen yıl savaşın etkisiyle 26,95 dolara kadar çıkan gümüş, yüzde 18,7 azalışla bu ay 21,9 dolara düştü.

 

1181,50 dolara kadar yükselen platin de savaşın başlangıcından bu yana yüzde 20,3 düşüşle 942 dolar seviyelerine geriledi.

 

Savaşın neden olduğu küresel tedarik zincirindeki bozulma sonucu yarı iletken çip üretiminde önemli yeri olan ve küresel çapta yüzde 40'ı Rusya'da bulunan paladyumda önce sert yükselişler görüldü, daha sonra ise aşağı yönlü bir seyir izlendi.

 

ENERJİ EMTİALARINDA SERT DÜŞÜŞLER KAYDEDİLDİ

 

Enerji emtialarında da geçen yıl zirveler test edilirken, savaşın birinci yıl dönümünde sert düşüşler kaydedildi.

 

Mart 2022'de 139 doları aşan Brent petrolün varil fiyatı, bu yılın şubat ayında gördüğü zirveye göre yüzde 40,5 düşerek 82,7 dolar seviyelerine geriledi.

 

10 doların üzerine çıkarak 14 yılın en yüksek seviyesini gören New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz da yüzde 78,9 azalışla 2 dolar seviyelerine indi.

22 Şubat 2023 Çarşamba

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma