Geçen haftayı buğday yüzde 7.3, nikel yüzde 4.3, mısır yüzde 4.2, pirinç yüzde 4.1, alüminyum yüzde 2.2 ve soya fasulyesi yüzde 0.2 değer kaybıyla tamamladı.

 

Emtia piyasasındaki düşüş eğilimi geçen hafta da devam etti.

 

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 75 baz puanlık faiz artışına (mart, mayıs ve haziran ayındaki toplantılarda 25'er baz puan) kesin gözüyle bakılması, dolara talebin artmaya devam etmesi, Çin'in yeniden açılmasının ardından ekonomik aktivitenin hızlı bir şekilde salgın öncesi seviyelerine ulaşacağına yönelik beklentilerin güç kaybetmesi geçen hafta emtia fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturdu.

 

Fed'in son toplantısına dair tutanaklar, neredeyse tüm Fed yetkililerinin faiz oranının 25 baz puan artırılmasında hemfikir olduğunu, birkaç yetkilinin ise 50 baz puanlık faiz artışını desteklediğini ortaya koydu. Tutanaklarda, yetkililerin çoğunun, "faiz artışlarının hızını daha da yavaşlatmanın ekonominin maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusundaki ilerleyişini daha iyi değerlendirmelerine imkan sağlayacağını" gözlemlediği aktarıldı.

 

Birkaç yetkilinin ise son toplantıda faiz oranının 50 baz puan artırılmasından yana olduğu belirtilen tutanaklarda, bu yetkililerin "fiyat istikrarının zamanında sağlanmasına yönelik risklere ilişkin görüşleri dikkate alarak daha büyük bir artışın faiz oranını yeterince kısıtlayıcı bir duruş elde edebileceğine inandıkları seviyelere daha hızlı yaklaştıracağını" aktardığı kaydedildi.

 

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta altın yüzde 1,7, gümüş yüzde 4,6, paladyum yüzde 6,4 ve platin yüzde 0,9 değer kaybetti.

 

Küresel ölçekte artan dolar talebi altın fiyatlarını baskılarken, altın, küresel tahvil getirilerinde yaşanan yükselişin etkisiyle geçen hafta negatif görünümünü sürdürdü. Analistler, Fed toplantı tutanaklarının, Banka'nın faiz artışlarına beklenenden daha uzun süre devam edebileceği endişelerini artırdığını aktararak, tutanakların ardından altın fiyatlarının baskılandığını belirtti.

 

Küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişelerle paladyum da geçen hafta sert düşüş kaydetti.

 

BAZ METALLERDE DALGALI SEYİR

 

Baz metallerde geçen hafta dalgalı bir seyir izlendi.

 

Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 1,2, kurşun yüzde 1,6 ve çinko yüzde 0,4 değer kazanırken, alüminyum yüzde 2,2 ve nikel yüzde 4,3 değer kaybetti.

 

Bakırda geçen hafta üretim ve arza yönelik endişeler öne çıktı. Kanada merkezli doğal kaynaklar şirketi Teck Resources'un bakır üretimi geçen yılın 4. çeyreğinde düşerken, Kanada merkezli madencilik ve metal şirketi First Quantum, "Panama hükümeti tarafından ülkedeki bir limana metali yüklemesi engellendikten sonra Cobre Panama madenindeki bakır işlemeyi durdurmak zorunda kaldığını" açıkladı. Bu olay, şirket ve Panama hükümeti arasında geçen yılın sonlarında bir vergi anlaşmasına varmak için yapılan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra oldu. Cobre Panama madenindeki üretim, dünyadaki bakır üretiminin yüzde 1,5'ini oluşturuyor.

 

Uluslararası Nikel Çalışma Grubu, küresel nikel pazarında arz fazlası olduğunu ortaya koyarken, veriler, küresel çinko pazarındaki açığın 2022'de arttığını, toplam rafine üretimin oranının da gerilediğini gösterdi. Geçen yıl kurşun üretiminde de düşüş söz konusu oldu.

 

ENERJİ EMTİALARINDA POZİTİF SEYİR

 

Enerji emtialarında geçen hafta pozitif bir seyir gözlemlendi.

 

Brent petrol yüzde 1,2 ve New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz dda geçen hafta yüzde 7,7 artış kaydetti.

 

Fiyatlardaki yükselişte, Rusya'nın gelecek dönem petrol arzını azaltabileceğine yönelik haberler etkili olurken, uluslararası basında yer alan haberlere göre, Rusya, martta Batı limanlarından petrol ihracatını şubata göre yüzde 25'e kadar azaltmayı planlıyor.

 

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, 13 Şubat'ta yaptığı açıklamada, martta petrol üretimini günlük 500 bin varil azaltacaklarını duyurmuştu.

 

Uzmanlar, son gelişmelerle piyasaların, günlük 500 bin varillik arz kesintisinden daha derin bir kesintiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

 

TARIM EMTİALARINDA DÜŞÜŞ EĞİLİMİ GÖRÜLDÜ

 

Tarım emtialarına geçen hafta düşüş eğilimi hakim oldu.

 

Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 7,3, mısır yüzde 4,2, pirinç yüzde 4,1 ve soya fasulyesi yüzde 0,2 değer kaybıyla geçen haftayı tamamladı.

 

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 4,1 ve kahve yüzde 0,9 değer kazanırken, şeker yüzde 0,7 ve kakao yüzde 1 değer kaybetti.

 

Dünya buğday ve pirinç üretim tahminlerinin önceki aya göre artış göstermesi, fiyatlarda düşüşe yol açtı.

 

Avustralya ve Çin arasındaki yaptırımlar konusunda yumuşama olduğu ve ülkeden Çin'e pamuk ihracatı gerçekleştiğine dair haberlerle pamuk fiyatları yükseldi. Dünya pamuk üretim tahminlerinin önceki aya göre düşüş göstermesi de pamuk fiyatlarında artışa neden oldu.

 

"AVRUPA VE TÜRKİYE'DEKİ HAVA SICAKLIKLARINA RAĞMEN ÜRETİMİN ARTMASI, BUĞDAY FİYATLARINI AŞAĞI ÇEKİYOR"

 

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, dolar endeksindeki yükselişin emtia fiyatlarında satışların artmasına yol açtığını belirtti.

 

Ergezen, buğday üretiminin artmaya devam ettiğini aktararak, "Avrupa ve Türkiye'deki hava sıcaklıklarına rağmen üretimin artması, buğday fiyatlarını aşağı çekiyor." dedi.

 

Mısırın geçen haftayı düşüşle kapattığını, petrol fiyatlarındaki gerilemenin de mısır fiyatlarını baskıladığını ifade eden Ergezen, "Mısır, biyodizel üretimi için kullanılan ham maddelerden biri. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki değişim, üreticilerin mısır talebinin artmasına veya azalmasına neden oluyor." diye konuştu.

 

Şeker fiyatlarındaki düşüşe değinen Ergezen, petrol fiyatlarındaki geri çekilmenin şekeri de etkilediğini söyledi. Ergezen, '"Şeker kamışı, etanol üretimi için kullanılan ham maddelerden biri. Bu nedenle petrol fiyatlarındaki değişim, üreticilerin şeker veya etanol üretimini tercih etmesine neden oluyor." ifadelerini kullandı.

 

Pamuğun haftayı yükselişle tamamladığını aktaran Ergezen, Çin'de Kovid-19 sınırlamalarının kaldırılmasıyla pamuk talebinde artış olduğunu, bunun fiyatlara yansıdığını, ayrıca Pakistan ve Hindistan'da üretime yönelik endişeler bulunduğunu anlattı.

27 Şubat 2023 Pazartesi

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma