Geçen hafta mısır yüzde 1.6, soya fasulyesi yüzde 2.9, pirinç yüzde 0.5, pamuk yüzde 1.8, kahve yüzde 9.1, şeker yüzde 6.5, kakao yüzde 0.8 azalış kaydetti.


 

Emtia piyasasında son haftalarda görülen ralli havası geçen hafta tersine döndü.

 

Emtia piyasası, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl iki kez faiz artırımına gidebileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesi ve Çin ekonomisine ilişkin devam eden endişelerin etkisiyle geçen hafta negatif seyretti.

 

Geçen hafta ABD Kongresi’nde sunum yapan Fed Başkanı Jerome Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) genel olarak faiz oranlarını bu yıl yeniden ve belki 2 kez daha artırmanın uygun olacağı görüşünde olduğunu söyledi.

 

Powell’ın açıklamalarının ardından ABD’de enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan “şahin” politikaların beklenenden uzun sürebileceği endişesinin piyasalardaki fiyatlamaları zorlaştırdığı görüldü.

 

Sıkılaşma politikasında çok yol kat ettiklerini belirten Powell, son toplantıda faiz oranlarını sabit tutmalarının nedeninin “karar vermek için kendilerine daha fazla zaman tanımak” olduğunu bildirdi.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman da enflasyonun hala kabul edilemeyecek kadar yüksek olduğunun altını çizerek, yeterince kısıtlayıcı seviyeye ulaşmak ve enflasyonu kontrol altına almak için daha fazla politika faizi artışı gerekeceğini dile getirdi.

 

Söz konusu gelişmelerin ardından, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay politika faizini yüzde 74 ihtimalle 25 baz puan artıracağı öngörülürken, yıl sonuna kadar bankanın politika faizini yüzde 5,50-5,75 seviyesine çıkarabileceği ihtimali de güç kazandı.

 

Çin ekonomisine ilişkin endişeler günden güne güçlenirken, emtia fiyatları da bu durumdan etkilenmeye devam ediyor. Çin bankalarının faiz indirimlerini yeterli bulmadığına dair haberlerle emtia piyasası etkilendi.

 

Çin Merkez Bankası (PBoC), en son 1 yıllık kredi faiz oranını (LPR) yüzde 3,65’ten yüzde 3,55’e, 5 yıllık kredi faiz oranını ise yüzde 4,30’dan yüzde 4,20’ye indirdi.

 

PALADYUM 4 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNİ TEST ETTİ

 

Geçen hafta altın yüzde 1,9, gümüş yüzde 7,3, platin yüzde 6,5, paladyum yüzde 8,9 değer kaybetti.

 

Paladyum, 1.273,73 dolarla Mayıs 2019’dan bu yana en düşük seviyeyi test etti.

 

Altın, özellikle Fed ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) daha fazla faiz artışı yapılabileceğine dair mesajları ve güvenli varlık talebinin azalmasıyla düşüşünü sürdürdü.

 

Değerli metal, ABD’de yaşanan bankacılık krizinin yayılacağına dair endişelerin hafiflemesi ve ABD ile Çin arasında ilişkilerin yumuşadığına dair işaretlerle son haftalarda güvenli liman desteğinin bir kısmını kaybetti.

 

Analistler, faizler yüksek kalmaya devam etse dahi ABD’de olası bir resesyon ve artan jeopolitik gerilimlerin, altında bir ralliyi tetikleme ihtimalinin de bulunduğunu belirtti.

 

Gümüş de küresel ekonomik görünüme ilişkin endişelerle düşüş eğilimini sürdürdü.

 

Avro Bölgesi'nde inşaat üretimindeki düşüş de gümüşe ilişkin talep endişelerini tetikledi.

 

Paladyumda bir önceki hafta görülen pozitif seyir geçen hafta tersine döndü.

 

Bir önceki hafta Rusya'nın Londra Metal Borsası tarafından yasaklara maruz kalacağı endişeleri, kısa vadeli arz endişeleri ve Güney Afrika'daki tedarik sıkıntılarıyla paladyumda toparlanma görülse de geçen hafta küresel otomotiv sektörüne ilişkin endişelerin hala devam etmesiyle sert düşüşler görüldü.

 

Analistler, elektrikli araçlara artan talebinde paladyum piyasasını olumsuz etkilediğini söyledi.

 

ENDONEZYA'DAKİ YOĞUN ARZLA NİKEL SERT DÜŞTÜ

 

Baz metallerde de sert satışların yaşandığı bir hafta geride kaldı.

 

Haftayı bakır yüzde 1,9, alüminyum yüzde 4,1, nikel yüzde 7,9, çinko yüzde 4,4 azalışla kapatırken, kurşun yüzde 1 artış kaydetti.

 

Analistler, nikelde Endonezya’dan kaynaklı yoğun bir arz olduğunu kaydetti.

 

Enerji emtiasında ise karışık bir seyir izlendi.

 

Brent petrol yüzde 2,5 değer kaybederken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 3,7 arttı.

 

İran’ın ham petrol ihracatı ve petrol üretimi ABD yaptırımlarına rağmen 2023’te rekor seviyeye çıktı. Rusya ise bu ay deniz yoluyla taşınan dizel ve gaz yağı ihracatını artırmaya hazırlanıyor. Talebin düşeceği ve arzın artacağına ilişkin beklentiler petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareketini destekliyor.

 

TARIM EMTİASINDAKİ SERT DÜŞÜŞLERE KARŞIN BUĞDAYDA RALLİ YAŞANDI

 

Tarım emtiasında da geçen hafta sert düşüşler görülmesine karşın buğdaydaki ralli dikkati çekti.

 

Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 6 değer kazanırken, mısır yüzde 1,6, soya fasulyesi yüzde 2,9, pirinç yüzde 0,5 değer kaybetti.

 

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 1,8, kahve yüzde 9,1, şeker yüzde 6,5, kakao yüzde 0,8 azalış kaydetti.

 

Hava koşullarının kurak olacağı ve üretimi sekteye uğratacağı endişeleri, Hindistan’ın buğday üretiminin hükümetin tahmininden yüzde 10 daha düşük olduğuna ve Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilebileceğine yönelik haberler, buğday fiyatlarında yükselişe neden oldu.

 

Buğday haftanın ilk işlem gününde de Rusya'da Yevgeniy Prigojin'in kurucusu olduğu Wagner grubunun Rus yönetimine isyanının ardından artan jeopolitik risklerle yüzde 1,8 artışla 7,6025 dolara kadar yükseldi

 

Hindistan'ın Endonezya, Gambiya ve Senegal’e kırık pirinç yasağını kaldırabileceğine dair haberler pirinçte arza yönelik endişeleri azalttı.

 

Brezilya’da hava koşullarının iyileşmesi ve bunun üretimi artıracağına yönelik beklentilerle de kahve fiyatları düştü.

 

Fildişi Sahili'nde hava durumunun normale dönmesiyle çiftçilerin kakao çekirdeklerini limanlara ulaştırabilmesi kakao fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor.

 

Brezilya Şeker Kamışı Endüstrisi Birliği’nin (UNICA) mayıs ayında yıllık bazda Brezilya’nın şeker üretiminin arttığını bildirmesi ve Çin’den gelen zayıf taleple şeker fiyatları düştü.

 

Petrol fiyatlarının düşük kalması ve üretim fazlası endişeleri de şeker fiyatlarında değer kaybına neden oldu.

26 Haziran 2023 Pazartesi

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi