Geçen hafta altın yüzde 6.5, gümüş yüzde 10.1, paladyum yüzde 2.6 ve platin yüzde 1.7 artış kaydederken, bakır yüzde 3.3, şeker yüzde 2.3, pamuk yüzde 0.8 ve kahve yüzde 0.7 düştü.


 

Emtia piyasasında geçen hafta ürün bazlı ayrışmalar yaşandı.

 

Emtia piyasası, dalgalı bir haftayı geride bıraktı. Küresel çapta bankacılık sektörüne ilişkin sıkıntılar ve para politikalarına yönelik belirsizlikler geçen hafta emtia piyasasını da etkiledi.

 

ABD'de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflası ve Avrupa'da İsviçre merkezli Credit Suisse bankasının en büyük ortağı Suudi Ulusal Bankası'nın sermaye artırımı yapmayacağını duyurması piyasalardaki belirsizlikleri tetikledi.

 

İsviçre Merkez Bankası'nın, krizin önüne geçmek için 54 milyar dolarlık yardım paketi açıklaması ve ABD Hazine Bakanlığı, ABD Merkez Bankası (Fed) ile ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu'nun (FDIC), bankacılık krizinde adı geçen bankalardan biri olan First Republic Bank'ın 11 büyük bankadan 30 milyar dolarlık mevduat aldığını duyurması risk algısını hafifletse de yatırımcılarda riskin sona ermemiş olabileceğine dair endişeler bitmedi.

Para politikalarına ilişkin belirsizlikler geçen hafta önemli oranda artarken, para piyasalarındaki beklentilerde de ciddi oynaklık ortaya çıktı.

 

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yüzde 40 ihtimalle faiz artırmayacağı, yüzde 60 ihtimalle de 25 baz puanlık faiz artışına gideceği öngörülüyor.

 

Analistler, Banka'nın para politikası adımlarının yanı sıra Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının da oldukça önemli olduğunu ifade ederek, gelecek dönem para politikasına yönelik ipuçlarının piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını kaydetti.

 

BANKACILIK KRİZİNDE HAFTA SONU YOĞUN MESAİ YAŞANDI

 

ABD'de başlayıp Avrupa'ya sıçrayan bankacılık krizinde hafta sonu yoğun mesai yaşanırken, İsviçre'nin en büyük bankası UBS'in, kriz yaşayan Credit Suisse'i 3 milyar İsviçre frangına (3,3 milyar dolar) satın alacağı duyuruldu.

 

İsviçre Merkez Bankası'nın konuyla ilgili açıklamasında, UBS'nin Credit Suisse'i satın almasını desteklemek için 100 milyar franklık likidite sağlanacağı aktarıldı.

 

Öte yandan, Fed ve 5 büyük merkez bankasından yapılan ortak açıklamada, var olan ABD doları swap hattı düzenlemeleri aracılığıyla likiditeyi artırmak için koordineli bir adım atıldığı duyuruldu.

 

Açıklamada, ABD, Kanada, İngiltere, Japonya, Avrupa ve İsviçre merkez bankalarının swap hatlarının etkinliğini artırmak için halihazırda 7 gün vadeli işlemlerin sıklığını haftalıktan günlüğe çıkarma konusunda anlaştığı bildirildi.

 

BANKACILIK SEKTÖRÜNE İLİŞKİN RİSKLERLE YATIRIMCILAR GÜVELİ METALLERE YÖNELDİ

 

SVB ve Signature Bank'ın iflasının ardından yatırımcılar, altın ve gümüş gibi güvenli limanlara yöneldi.

 

Geçen hafta altın yüzde 6,5, gümüş yüzde 10,1, paladyum yüzde 2,6 ve platin yüzde 1,7 artış kaydetti.

 

Analistler, artan risk algısıyla değerli metallerin destek bulduğunu ifade etti.

 

ENERJİ EMTİALARINDA SERT SATIŞLAR

 

Enerji emtialarında sert satışlar görüldü.

 

Geçen haftayı yüzde 12 azalışla tamamlayan Brent petrol, Nisan 2020'den bu yana en sert düşüşünü kaydetti. New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 3,8 azalış kaydetti.

 

Brent petrol fiyatlarındaki düşüşte, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin ekonomik görünümüne ilişkin endişeler etkili oldu.

 

Baz metallerde geçen hafta dalgalı bir seyir izlendi.

 

Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 3,3, alüminyum yüzde 0,5 ve çinko yüzde 1,5 değer kaybederken, kurşun yüzde 0,7 ve nikel yüzde 1,9 artış kaydetti.

 

Avrupa Birliği (AB), Avrupa Kritik Ham Madde Yasası'nda bakır ve nikeli stratejik metaller olarak belirledi. Söz konusu gelişme geçen hafta nikele olumlu yansırken, bakır, küresel piyasalardaki dalgalanmalardan olumsuz etkilendi.

 

TARIM EMTİALARINDA KARIŞIK BİR SEYİR İZLENDİ

 

Tarım emtialarında geçen hafta karışık bir seyir izlendi.

 

Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 4,4, mısır yüzde 2,8 ve pirinç yüzde 5,2 değer kazanırken, soya fasulyesi yüzde 2,1 değer kaybetti.

 

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 0,8, kahve yüzde 0,7 ve şeker yüzde 2,3 azalış kaydetti, kakao yüzde 1,3 arttı.

 

Tarım emtiaları bir taraftan dolar endeksindeki gerilemeyle yükselirken, diğer taraftan küresel resesyon endişelerinin etkisiyle değer kaybetti.

 

Petrol fiyatlarının düşmesi şekere de yansıdı.

 

ICE'de kakao stokları arttı. Fildişi Sahili'nin kakao arzını azaltması ve dolardaki zayıflık kakao fiyatlarını yükseltti. Fildişi Sahili kakao düzenleyici kurumu, bazı çok uluslu şirketlerin ihracat için ek kakao çekirdeği alımlarını kısıtlayacağını belirtti.

 

"PİYASALAR, BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELERE ODAKLANMIŞ DURUMDA"

 

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, piyasaların bankacılık sektöründeki gelişmelere odaklanmış durumda olduğunu, bu sektörden gelen haberlerin piyasaları etkilemeye devam ettiğini söyledi.

 

Piyasaların resesyon endişesini net olarak hissetmeye başladığını ifade eden Ergezen, "güvenli liman" özellikleri ortaya çıkarken, petrolde kayıpların sürdüğünü aktardı.

Ergezen, dolar endeksindeki geri çekilmeyle birlikte hububat fiyatlarında alımların etkili olduğunu kaydetti.

 

Resesyon endişelerinden dolayı pamuk gibi ekonomik verilere duyarlı ürünlerde satışların söz konusu olduğunu belirten Ergezen, bu durumun talebe yönelik endişeleri artırdığını söyledi.

 

Şekerdeki düşüşe değinen Ergezen, petrol piyasasındaki kayıpların şeker piyasasını da olumsuz etkilediğini ifade etti.

20 Mart 2023 Pazartesi

ABD'nin yerli üretimi teşvik etmesi amacıyla Çin'den ithal edilen yenilenebilir enerji ürünlerine uyguladığı gümrük vergisi artırımı, küresel enerji ticaretinde değişikliklere yol açabilir.


ABD yönetimi, Enflasyonu Azaltma Kanunu (IRA) kapsamında, 14 Mayıs'ta Çin'in düşük fiyatlı ihracat faaliyetleriyle küresel piyasaları doldurarak ABD'nin tedarik zincirine, işletmelerine ve işçilerine bir tehdit oluşturduğu gerekçesiyle Çin'den yapılan 18 milyar dolarlık ithalata yönelik gümrük vergilerini artırma kararı aldı.

 

ABD yönetimi, son haftalarda Çin'in temiz enerji üretimine yönelik yurt içi sübvansiyonlarına ilişkin endişelerini dile getirmişti. Bunun ardından yönetim, Çin'den ithal edilen söz konusu ürünler üzerindeki tarife oranını elektrikli araçlarda yüzde 100'e, elektrikli araç pillerinde yüzde 25'e, güneş hücrelerinde yüzde 50'ye, bazı çelik ve alüminyum ürünleri, kritik minerallerde yüzde 25'e çıkarılacağını bildirdi.

 

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikası Merkezi Araştırma Görevlisi Adrian Duhalt, iki ülke arasındaki ticari çekişmenin devam etmesinin muhtemel olduğunu belirterek, Çin'in yeni pazarlara yönelerek küresel enerji ticaretinde değişikliklere yol açabileceğini söyledi.

 

Çin'in açıkça enerji dönüşümüyle bağlantılı endüstrilerde önemli bir etki sağlamaya çalıştığına işaret eden Duhalt, "Şimdi, ürünlerinin ABD'ye girmesini sınırlayan ticaret engelleriyle karşı karşıya kalan Çin, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki pazarlara girmeye ve varlığını pekiştirmeye yönelik faaliyetinde hiç olmadığı kadar kararlı." diye konuştu.

 

Duhalt, başka ülkelerin de ABD'nin izinden gitmesi durumunda enerji ticaretinde küresel çapta bir fiyat artışı yaşanabileceğine dikkati çekerek, "Bana öyle geliyor ki, bu iki ülke arasındaki çekişme, herkesin enerji dönüşüm maliyetini artırma riski taşıyor." dedi.

 

TÜRKİYE BU DURUMU FIRSATA ÇEVİREBİLİR

 

Türkiye Madenciler Derneği Çevre Koordinatörü Dr. Caner Zanbak da ABD'nin kendi üretimini korumak amacıyla aldığı bu kararlar karşısında Çin'in gelişmekte olan ülkelerle yapacağı yeni yatırımlar ve ticaretler dolayısıyla vergi artırımından minimal düzeyde etkileneceğini belirtti.

 

Söz konusu durumun büyük rekabet şeklinde seyretmeyeceğini ifade eden Zanbak, "Japonya, Güney Kore ve Avrupa Birliği'nin (AB) dahil olacağı ülkeler, önümüzdeki 5 yıllık süreçte, daha uygun pazar koşulları içinde rekabet etmeye başlayabilir. Şu anda bu çekişme sıcak görünüyor ama Çin’in global hammadde tedarik konularındaki görünür üstünlüğü göz önüne alındığında, gelecekte yumuşayacaktır diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

 

Zanbak, Türkiye'nin yaşanan durumu fırsata çevirebileceğine dikkati çekerek, "Özellikle, Türkiye güneş panelleri üretimini artırarak ABD ve AB üyesi ülkeler gibi pazarlarla serbest ticaret işbirliklerine girerse rahatlıkla bu ülkelere de satış yapabilir." ifadelerini kullandı.

02 Haziran 2024 Pazar

Küresel sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatı rekabetçi spot fiyatların etkisiyle ilk çeyrekte bir önceki yıla göre yüzde 4,3 artarak yaklaşık 107,3 milyon tona yükseldi.


Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Örgütünün (OAPEC) 2024 İlk Çeyrek LNG Piyasasına yönelik yayımladığı rapora göre, yılın ilk üç ayında küresel piyasalarda rekabetçi spot fiyatlar, LNG’ye yönelik talebi artırdı.

 

Küresel (LNG) ihracatı yılın çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 artarak yaklaşık 107,3 milyon tona yükseldi.

 

LNG İHRACATINDA ABD VE RUSYA EN ÖN SIRADA

 

Dünyanın en büyük LNG ihracatçıları olan ABD, Avustralya ve Katar toplam ihracatın yüzde 60,57’sini gerçekleştirdi.

 

İlk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ABD'nin LNG ihracatı yüzde 11,5 artışla 23,2, Katar'ın ihracatı yüzde 3,5 artışla 20,9, Avustralya'nın ihracatı yüzde 3 artışla 20,9 milyon tona ulaştı.

 

Rusya'nın LNG ihracatı ise aynı dönemde yüzde 8,7 artışla 8,7 milyon tona yükseldi. Rus LNG'sine Avrupa piyasasında talep artmaya devam ederken, İspanya, Fransa ve Belçika Rus LNG'sinin anapazarı oldu.

 

Rusya, yıllık 29,3 milyon ton kapasiteye sahip 3 LNG santralini Avrupa'nın talebini karşılamak için tam kapasitenin üzerinde çalıştırdı.

 

LNG İTHALATI ASYA'DA ÇİN KAYNAKLI ARTTI

 

İlk çeyrekte küresel LNG ithalatında ise Asya piyasasında Çin kaynaklı LNG talebinde artış görüldü.

 

Söz konusu dönemde yapılan LNG ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 artışla yaklaşık 107,9 milyon ton olarak gerçekleşti.

 

Toplam ithalatın yaklaşık 72,9 milyon tonu Asya piyasalarına yapılırken, Asya’ya giden LNG geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artış gösterdi.

 

Çin, Japonya, Güney Kore ve Tayvan’a bu dönemde 56,4 milyon ton LNG sevk edildi. Çin’in ilk çeyrek LNG ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 20,6 milyon ton olarak gerçekleşti.

 

AVRUPA’NIN LNG İTHALATI YÜZDE 13,8 AZALDI

 

Türkiye ve İngiltere'nin dahil edildiği tabloda Avrupa'nın LNG ithalatı ise ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 azalarak yaklaşık 30 milyon ton olarak gerçekleşti.

 

Avrupa'da LNG'ye olan talebin düşüşünde kışın ılıman geçen hava şartları, Norveç ile Cezayir'den kıtaya gaz sevkiyatının bolluğu ve doğal gaz depolarındaki doluluk oranı etkili oldu.

 

LNG portföyünde tedarikçi ülke payları bakımından ABD yüzde 51 ile ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi yüzde 17,4 ile Rusya, yüzde 10 ile Cezayir, yüzde 8 Katar, yüzde 4,1 ile Norveç, yüzde 4 ile Nijerya takip ederken, yüzde 5,4 ise diğer ülkelerden karşılandı.

 

Kuzey ve Güney Amerika'nın LNG ithalatı ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 72,7 artışla 3,8 milyon tona çıkarken, Orta Doğu'nun ithalatı ise yüzde 71,4 artışla 1,2 milyon tona yükseldi.

 

İlk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre, Cezayir, Avustralya, Bruney, Ekvator Ginesi, Malezya, Mozambik, Nijerya, Katar, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD, ihracatını artıran ülkeler arasında yer aldı.

 

Bu dönemde en fazla ihracat yapan ülke 23,2 milyon ton ile ABD olarak öne çıkarken, oran bazında ihracatını en çok artıran ülke ise Mozambik oldu.


Yılın ilk çeyreğinde LNG ihracatı ve artış, azalış oranları şu şekilde:

İhracatçı Ülke

2023 İlk Çeyrek

(Milyon Ton)

2024 İlk Çeyrek

(Milyon Ton)

Durum %
Cezayir2,72,97,4
Angola10,7-30
Arjantin00-
Avustralya20,320,93
Brunei1,21,416,7
Kamerun0,40,40
Kongo00,10
Mısır1,90,4-78,8
Ekvator Ginesi0,70,814,3
Endonezya3,93,6-7,7
Malezya7,27,88,3
Mozambik0,50,860
Nijerya3,33,712,1
Norveç1,21,20
Umman3,13,10
Papua Yeni Gine2,12-4,8
Peru110
Katar20,220,93,5
Rusya88,78,7
Trinidad ve Tobago2,22,1-4,5
BAE1,21,633,3
ABD20,823,211,5
Toplam102,9107,34,3

01 Haziran 2024 Cumartesi