Emtia piyasası, belirsizliklerin hakim olduğu bir haftayı geride bıraktı.

 

Geçen hafta ürün bazlı ayrışmalar ve dolara olan talepteki farklılaşmaların etkisiyle emtia piyasasının yön bulması zorlaştı.

 

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) beklenenden daha fazla faiz artışına gidebileceğine yönelik endişelerin güçlenmesi de emtia piyasasını etkileyen önemli faktörler arasında yer aldı.

 

Fed Başkanı Jerome Powell geçen haftaki açıklamasında şahin tonunu olabildiğince azaltmaya çalışsa da para piyasalarında mart ve mayıs toplantılarında 25 baz puanlık faiz artışına ilişkin beklentiler ağırlık kazandı.

 

Bununla birlikte haziran toplantısında 25 baz puanlık faiz artışına gidileceğine yönelik beklentiler yüzde 40'a yaklaşırken, Fed üyelerinin sözle yönlendirmeleri ve tahvil piyasalarındaki fiyatlamalar da bunu destekledi.

 

Buna göre, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, enflasyonun zirve yaptığını ancak yüksek kalmaya devam ettiğini, enflasyon kontrol altına alınana kadar "gidecek çok yolları" olduğunu aktardı.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, bankanın enflasyonu düşürmesinin "uzun bir mücadele" olabileceğini, faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini belirtti.

 

New York Fed Başkanı John Williams, politika faizini yüzde 5-5,25 aralığına çekmenin bu yıl için makul göründüğünü ve arz ile talep arasındaki dengesizliğin ortadan kalkması için yeterli olabileceğini dile getirdi.

 

Analistler, bu hafta açıklanacak verilerde ekonomilerdeki gidişata ilişkin işaretlerin yakından takip edileceğini belirterek, özellikle ABD'nin enflasyon verilerinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini söyledi.

 

ALTIN HAFTAYI YATAY SEYİRLE TAMAMLADI

 

Altının ons fiyatı haftayı 1.865 dolar seviyesinden yatay seyirle tamamladı. Gümüş yüzde 1,5, paladyum yüzde 5,1, platin yüzde 2,9 değer kaybetti.

 

Baz metallerde de düşüş eğilimi hakimdi. Tezgah üstü piyasada, bakır yüzde 0,7, kurşun yüzde 1,5, alüminyum yüzde 4, nikel yüzde 4,6, çinko yüzde 6,1 değer kaybetti.

 

Peru’da bakır üretimi aralık ayında artmasıyla bakırda düşüşler gözlemlendi.

 

Londra Metal borsasında alüminyum stoklarının artması da alüminyum fiyatlarını etkiledi.

 

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu araştırması da nikel üretiminin 2022’de arttığını belirtti.

 

Enerji tarafında ise sert yükselişler yaşandı. Brent petrol haftayı yüzde 8,3, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 4,3 artışla tamamladı. Fiyatlardaki kısmi yükselişte, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'de talep toparlanmasına ilişkin beklentiler etkili oldu.

 

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, uluslararası basında yer alan açıklamasında, bu yıl küresel petrol talebindeki büyümenin yaklaşık yarısının Çin'den gelmesinin beklendiğini kaydetti. Çin'in jet yakıtı talebindeki artışa da dikkati çeken Birol, bunun talep üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturduğunu belirtti.

 

Türkiye ve Norveç'te çeşitli nedenlerle yaşanan arz kesintileri de fiyatlardaki yükselişi destekledi.

 

Türkiye'de 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ham petrol akışı tedbiren durdurulmuştu.

 

Norveç'te ise Johan Sverdrup Petrol Sahası'nın 1. fazı teknik nedenlerle kapatıldı. ABD’de ham petrol stoklarındaki düşüş öngörüsü, ülkede talebin yüksek seyrettiği algısıyla fiyatları yukarı yönlü destekledi.

 

ABD doğal gaz depolamasında beklenenden daha büyük bir düşüşün ardından da doğal gaz fiyatları yükseldi.

 

BUĞDAY FİYATLARI YÜZDE 4,3 YÜKSELDİ

 

Tarım emtiasında geçen hafta yükseliş eğilimi hakimdi. Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 4,3, mısır yüzde 0,5, soya fasulyesi yüzde 0,7, pirinç yüzde 1,9 arttı.

 

Buğday fiyatlarındaki artışta, Hindistan'ın iç piyasayı korumak için buğday ihracat yasağını uzatabileceğine yönelik haberler etkili oldu.

 

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 0,3, kahve yüzde 1,2, kakao yüzde 2,1 değer kazanırken, şeker yüzde 6 değer kaybetti.

 

Şeker fiyatlarındaki düşüşe neden olarak arza yönelik endişelerin hafiflemesi gösterildi.

13 Şubat 2023 Pazartesi

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma