Emtia piyasasında jeopolitik riskler, yaptırımlar ve merkez bankalarına ilişkin belirsizliklerle fiyatlamaların zorlaştığı bir hafta geride kaldı.


Emtia piyasasında geçen hafta sert dalgalanmalar görüldü.

 

ABD'de açıklanmaya devam eden makroekonomik veriler, ABD Merkez Bankasının (Fed) politika faizini öngörülenden daha uzun süre yüksek seviyede tutabileceğine yönelik öngörüleri öne çıkarırken, Orta Doğu'daki gerilim özellikle emtia fiyatları üzerindeki olası belirsizlikleri beslemeye devam ediyor.

 

Dünya genelinde halihazırda enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe katedilmesi gerekirken, Orta Doğu'daki tansiyonun emtia fiyatlarındaki oynaklığı artırarak enflasyonist baskıyı desteklemesinden korkuluyor. Bununla birlikte, İsrail ile İran arasındaki tansiyonun daha da yükselmesinin, merkez bankalarının atacağı adımları etkileyebileceği endişeleri de fiyatlamaları zorlaştıran bir başka unsur olarak görülüyor.

DEĞERLİ METALLERDE KARIŞIK SEYİR İZLENDİ

 

Geçen hafta ons bazında altın yüzde 2, gümüş yüzde 2,9 değer kazanırken, platin yüzde 4,3, paladyum yüzde 2 değer kaybetti.

 

Altının ons fiyatı, artan jeopolitik risklerin yanı sıra merkez bankaları ve Çinli tüketicilerden gelen talep üzerine yükseldi. Analistler, hem ABD'de açıklanan veriler hem de Powell'ın şahin sözle yönlendirmelerinin ardından yatırımcıların temkinli davrandığını belirterek, Orta Doğu'da yüksek seyreden gerilimin ise altının ons fiyatını desteklediğini bildirdi.

 

Küresel çapta madenlerde gümüş üretiminin yavaşlaması ve endüstriyel alanda talebin artmasıyla gümüş fiyatları yükseldi.

 

Tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar libre bazında bakırda yüzde 4,6, alüminyumda yüzde 6,9, kurşunda yüzde 1,9, nikelde yüzde 9,4, çinkoda da yüzde 1 artış kaydetti.

 

Bakırın libresi, 4,51 dolarla 2 yılın en yüksek seviyesini gördü.

 

ABD ve İngiltere’nin Rus metallerine yaptırım açıklamasının etkileri sürerken, ABD Başkanı Joe Biden'ın, Çin'e yönelik açıklamaları baz metal fiyatlarındaki artışların hızlanmasına neden oldu.

 

Biden, Çin çeliği ve alüminyumuna yönelik gümrük vergilerinin üç katına çıkarılması çağrısında bulundu.

 

Dünya genelinde ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam edeceğine yönelik beklentiler bakır fiyatlarını destekledi. Yeşil enerjiye geçişin artması da bakır fiyatlarının artmasına neden oldu.

 

ENERJİ GRUBUNDA DÜŞÜŞLER GÖRÜLDÜ

 

Enerji grubuna bakıldığında ise Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,4, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 0,6 azalış kaydetti.

 

Petrol fiyatlarının düşüşünde, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin ticari ham petrol stoklarındaki artış öngörüsünün, ülkede talebin zayıf seyrettiği algısını güçlendirmesi etkili oldu.

 

Amerikan Petrol Enstitüsünün (API), ABD'nin ticari ham petrol stokları için artış öngörüsü 3 milyon 34 bin varilden 4 milyon 90 bin varile çıktı. ABD'de, bahar sıcaklıklarının ortalamanın üzerinde olacağına yönelik öngörüler de doğal gaz fiyatları üzerinde baskı oluşturdu.

 

Chicago Ticaret Borsasında geçen hafta kile başına fiyatlar buğdayda yüzde 0,6, mısırda yüzde 1, soya fasulyesinde yüzde 1,8 azalırken, pirinçte yüzde 10,3 arttı.

 

Intercontinental Exchange'de libre bazında fiyatlar, pamukta yüzde 4,4, şekerde yüzde 2,8 değer kaybederken, kahvede yüzde 5,2, kakaoda yüzde 9,4 değer kazandı.

 

Kakaonun ton başına fiyatı 11 bin 722 dolarla tarihi zirveyi, kahvenin libresi 2,4540 dolarla Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyeyi test etti.

 

ABD'de, mısır ve soya fasulyesi ekim alanlarının artması bu ürünlerin fiyatlarının düşmesine neden oldu. Küresel çapta artan tohum, gübre, sulama ve işçilik maliyetleriyle pirinç fiyatları yükseldi.

 

Hindistan ve Avustralya'da pamuk rekoltelerinin artmasıyla pamuk fiyatları düştü. Kakao ve kahvede de küresel çapta arza yönelik endişeler devam ediyor.

22 Nisan 2024 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Enflasyonla mücadele topyekun mücadeledir. Kamusuyla, özel sektörüyle, sivil toplumuyla bu mücadelede bütün kesimlerin elini taşın altına koyması gerekiyor." dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görüşmesinin sorulması üzerine Yılmaz, görüşmeyi çok olumlu değerlendirdiğini vurguladı.

 

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından Türkiye'nin seçimsiz bir döneme girdiğini, bu dönemin ülke için tarihi bir fırsat olduğunu ifade eden Yılmaz, bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Siyaset alanında rekabetçi işbirliğine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, "Hem rekabet edeceksiniz hem de ülkenin geleceği adına işbirliği yapacaksınız ortak menfaatlerimiz ve milletin beklentileri için. Yeni anayasa tartışmalarından tutun ekonomik reformlara, sosyal konulara varıncaya kadar bir çok alanda iktidarıyla muhalefetiyle yapmamız gerekenler var. Dış politikada çok önemli gündemlerimiz var. Bütün bu konularda siyasi kutuplaşmanın azalması, siyasi diyaloğun artması son derece faydalı. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu zaten 'Türkiye'nin ihtiyacı' şeklinde ifade etti." diye konuştu.

 

"Görüşmelerin arkası gelir mi?" sorusuna Yılmaz, "Cumhurbaşkanımız da iadeiziyarette bulunacağını ifade etti. Bu diyaloğun devam etmesinde büyük fayda var. Ama bu rekabetin ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor, mutlaka siyasi rekabet de devam edecektir." yanıtını verdi.

 

CHP'den görüşmeye ilişkin farklı seslerin duyulduğunun hatırlatılması üzerine Yılmaz, "Farklı sesler de duyduk. Sayın Özel'in gösterdiği tavır, doğru bir tavır. Türkiye'nin ihtiyacı neyse siyasetin bunu görmesi, halkın beklentilerini görmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.

 

AYLIK BAZDA CİDDİ DÜŞÜŞLER GÖRECEĞİZ SONRA DA YILLIK DÜŞÜŞLERİ GÖRECEĞİZ

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin yapılan çalışmalara ilişkin soruları da yanıtladı.

 

Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan Orta Vadeli Program'ın (OVP) kararlı şekilde uygulandığını ve sonuçlarının görüldüğünü dile getirdi.

 

Yaz aylarında enflasyonda ivme kaybı yaşanacağını belirten ve "Yıllık bazda rakamların zirve yapacağı ay, mayıs enflasyonu" diyen Yılmaz, sonraki dört ayda hızlı bir düşüşün olacağını kaydetti.

 

"Ne kadar düşer?" sorusu üzerine Yılmaz, "20 puanlık bir düşüş bekliyorum." ifadesini kullandı.

 

Düşüşün esas etkisinin program olduğunu aktaran Yılmaz, "Aylık bazda ciddi düşüşler göreceğiz sonra da yıllık düşüşleri göreceğiz." dedi. Yılmaz, enflasyonun gelecek yıl daha da düşeceğini, 2026 yılında ise tek haneye ulaşılacağını belirtti.

 

Finansal göstergelerde Türkiye'nin iyileşme sürecinde olduğunu ifade eden Yılmaz, "Halk ne zaman hissedecek" sorusu üzerine de "Yaz döneminden sonra bunu daha fazla görmüş olacağız. Aslında otomotivde, bir takım alanlarda görmeye başladık bunları. Ama gıda ve hizmetlerde katılık var, onu kırmaya çalışıyoruz. Onlarla birlikte halkımızın hayatında daha fark edilir hale gelecek. Bu, enflasyon negatif olacak anlamında değil, artış hızında çok ciddi bir yavaşlama olacak." diye konuştu.

 

YATIRIMLAR, TÜRKİYE'YE GELMEYE BAŞLADI

 

"Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımı yaptılar. Bunlar ne anlam ifade ediyor?" sorusuna Yılmaz, "Esas olan yatırımların gelmesi. Yatırımlar Türkiye'ye gelmeye başladı. Özellikle portföy yatırımlarında ciddi bir artış görüyoruz. Doğrudan sermayede de çok umut verici sinyaller görüyoruz. Yatırımcı ilgisinin arttığını görüyoruz." yanıtını verdi.

 

Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin, seçim süreçlerinin bitmesiyle siyasi güven ortamını, istikrarı, öngörülebilirliği sağladığına işaret ederek, Orta Vadeli Program ve diğer dokümanlarla da politika belirsizliklerini giderdiklerini söyledi.

 

"Türkiye'de reel sektör, yüksek faiz ortamından gelecek süreçte nasıl etkilenir?" sorusu üzerine Yılmaz, tüketimi dengeleyip, tasarrufları artırıp, bunu üretken alanlara kanalize etmeye çalıştıklarını anlattı.

 

BÜTÜN KESİMLER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

 

İşgücü piyasalarındaki reformlarının, mesleki eğitim alanındaki planlarının istihdama önemli katkı sunacağının altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Önümüzdeki günlerde Yatırım Ortamını İyileştirme Kurulu'nu tekrar topluyoruz. Kamu ve özel kesim olarak oraya Milli Eğitim Bakanımızı davet edeceğiz. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız mesleki eğitimle ilgili geniş bir tedbir setini orada Milli Eğitim Bakanımız sunacak. Çalışma Bakanlığımız, Strateji Bütçe, Maliye, bütün kurumlarımızla ve özel kesimin temsilcileriyle birlikte bunları değerlendireceğiz, orada çeşitli adımlar atacağız. Sadece makro politikalar değil, mikro müdahaleler de önemli. İstihdam açısından KOBİ politikamız çok önemli. Bölgesel kalkınma, tarım politikamız, hizmetlerde farklı çalışma modellerini geliştirmemiz bütün bunlarla birlikte düşünüyoruz."

 

Yılmaz, "Türkiye'de alınabilecek tasarruf tedbirlerine" ilişkin soruya, "Enflasyonla mücadele topyekun mücadeledir. Kamusuyla, özel sektörüyle, sivil toplumuyla bu mücadelede bütün kesimlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Gereksiz harcamalardan, ihtiyaç duymadığımız tüketimden kaçınmamız gerekiyor." cevabını verdi.

 

Artan tasarrufun, Türkiye'nin geleceğini güçlendirecek alanlara kanalize edilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, "Bu anlayışla kamuda da bir çalışma başlatmış durumdayız. Koordineli bir çalışma yapıyoruz. İyi bir izleme sistemi kurmak istiyoruz. Sadece ilan etmekle kalmayacağız, uygulamanın takibi anlamında da daha etkili bir sistem kurmayı öngörüyoruz." görüşünü paylaştı.

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, araçlardan kamu binalarının kullanımına, doküman basımından tören, eğitim faaliyetlerinin nerede, nasıl yapıldığına kadar her şeyi kalem kalem değerlendirdiklerini, netleştiğinde bunun kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.

 

"Araç kullanımı azaltılacak mı?" sorusuna Yılmaz, "Elbette, araçlarla ilgili tartışmalar var. Sadece araç değil, bina... İhtiyaç yoksa niye yeni bina yapalım? Mevcutları daha verimli nasıl kullanabiliriz diye bakıyoruz. En büyük tasarruf verimlilik. Harcama azaltmanın yanı sıra hangi alanda harcamamız varsa, bunu nasıl verimli hale getiririz diye bakıyoruz." sözlerini sarf etti.

05 Mayıs 2024 Pazar

Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 2023 hesap dönemine ait beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri yarın dolacak.


Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) internet sitesinde yer alan duyuruya göre, kurumlar vergisi mükelleflerinin, 2023 hesap döneminde elde ettikleri kurum kazançlarının vergilendirilmesi için yarın gün sonuna kadar beyannamelerini vermeleri önem taşıyor.

 

Ayrıca, 2024-Mart dönemine ilişkin "Form Ba" ve "Form Bs" bildirimler de yarın gün sonuna kadar verilebilecek.

 

Kurumlar vergisi beyannamesi, Dijital Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda doldurulabiliyor.

 

Tahakkuk eden kurumlar vergisi ödemeleri de Dijital Vergi Dairesi'nden veya GİB Mobil Uygulaması üzerinden, anlaşmalı bankaların kredi ve banka kartları veya banka hesabından, yabancı ülkede faaliyet gösteren bankaların kartlarıyla ya da anlaşmalı bankaların şubelerinden gerçekleştirilebiliyor.

 

Vergi ödemeleri internet bankacılığı, telefon bankacılığı, mobil bankacılık gibi alternatif ödeme kanallarından ya da PTT işyerlerinden de yapılabiliyor.

05 Mayıs 2024 Pazar