Emtia piyasasında geçen hafta ekonomik aktivitenin güçlü seyrini korumasıyla pozitif bir seyir izlendi.


 

Emtia piyasasında haftalardır süren belirsizlikler, geçen hafta yerini yükselişlere bıraktı.

 

Çin'de açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) beklentileri geride bırakarak Kovid-19 öncesi seviyeye çıkması, küresel ölçekte risk iştahının artmasına neden oldu.

 

Analistler, merkez bankalarının faiz oranlarını artırmaya devam edeceği endişelerinin devam etmesine karşın Çin ve ABD ekonomilerindeki ilerleme paralelinde küresel resesyon riskinin azaldığına yönelik iyimserliğin de öne çıktığını ancak emtia piyasasındaki oynaklığın bir süre daha devam edebileceğini belirtti.

 

Dolar endeksindeki gerileme, emtia piyasasını destekleyen bir başka önemli faktör oldu.

 

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) mart, mayıs ve haziran toplantılarında 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, temmuzda da yüzde 50 ihtimalle 25 baz puanlık artışa devam edileceği öngörülmeye başlandı.

 

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,09 ile Kasım 2022'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, analistler, bu hafta açıklanacak tarım dışı istihdam verisi ve öncesinde Fed Başkanı Jerome Powell'ın Senato'daki sunumunda yapacağı sözle yönlendirmelerin piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirtti.

 

DEĞERLİ METALLERDE SERT YÜKSELİŞLER GÖRÜLDÜ

 

Geçen hafta değerli metallerde sert yükselişler yaşandı.

 

Altın ve gümüşün ons fiyatı geçen hafta yüzde 2,4 değer kazanarak sırasıyla 1.854 ve 21,25 dolara çıktı.

 

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic'in faiz artırım sürecinin yaz mevsiminin ikinci yarısında sonlanabileceğine yönelik ifadeleri altının ons'unu desteklerken, analistler, altın/gümüş rasyosunun 88 seviyelerine kadar yükseldiğini, bu durumun gümüşü daha cazip hale getirebileceğini söyledi.

 

Paladyum geçen haftayı yüzde 3,5, platin de yüzde 7,6 kazançla tamamladı.

 

Baz metallerde ise tezgah üstü piyasada bakır yüzde 0,7 ve nikel yüzde 0,2 düşerken, kurşun yüzde 0,8, alüminyum yüzde 3 ve çinko yüzde 1,8 artış kaydetti.

 

Rus metallerinin ABD depolarına akışını askıya alan Londra Metal Borsası, fiyat dalgalanması riskini en aza indirmek için bu kararın alındığını belirtti.

 

Çin'de bakıra olan talebin azalmasıyla bakır fiyatları düştü.

 

Kanadalı First Quantum'un bakır madeniyle alakalı olarak Kanada hükümetiyle anlaşmaya yakın olduğuna ilişkin haberler, Şili'de devlete ait madencilik şirketi Codelco'nun bakır üretimini yükseltmesi ve Şili'de bakır üretiminin ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre artması bakır fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.

 

ENERJİ EMTİALARINDA POZİTİF SEYİR

 

Enerji emtialarında da geçen hafta pozitif bir seyir izlendi.

 

Geçen hafta Brent petrol yüzde 3,5, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz da yüzde 22,8 arttı.

 

Çin ekonomisine ilişkin iyimserlik Brent petrol fiyatlarını destekledi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Uluslararası Enerji Ajansı, son raporlarında, bu yıl küresel petrol talebindeki artış öngörülerini yükseltmiş ve bu artışın önemli bir kısmının Çin'den kaynaklanacağını belirtmişti.

 

Doğal gaz fiyatları da enerji sektöründe tüketimin artması, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatının yükselmesi ve ticari müşterilerden gelen daha fazla taleple artış kaydetti.

 

TARIM EMTİALARINDA DÜŞÜŞ

 

Geçen hafta emtia piyasasında genel olarak görülen pozitif seyre karşın tarım emtialarına düşüş eğilimi hakim oldu.

 

Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 1,8 ve mısır yüzde 1,3 değer kaybederken, pirinç yüzde 1,2 arttı. Soya fasulyesi ise yatay seyretti.

 

Buğday, 7,0175 dolarla Eylül 2021'den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

 

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 0,9 ve kahve yüzde 5,1 değer kaybederken, şeker yüzde 6,4 ve kakao yüzde 0,4 değer kazandı.

 

Buğday vadeli işlemleri, arz bolluğu ortasında gerilerken, dünya pirinç stok tahminlerinin önceki aya göre düşüş göstermesi, fiyatlarda yükselişi beraberinde getirdi.

 

Pamukta kar satışları etkili oldu.

 

Kahve piyasasında üretim fazlası olacağına yönelik beklentiler, fiyatlarda değer kaybını beraberinde getirdi.

 

Hindistan'da şeker üretim beklentilerindeki düşüşle artan arz endişeleri, şeker fiyatlarında yükselişe neden oldu.

 

Fildişi Sahili Tarım Bakanlığı'ndan yapılan son açıklamalar, ülkenin bazı bölgelerindeki olumsuz hava koşulları nedeniyle kakao üretimi için ana mahsulün etkilendiğini ortaya koyarken, Uluslararası Kakao Örgütü'nün (ICCO) son raporuna göre, 2022-2023'te kakao için büyük ölçüde dengeli bir pazar tahmin ediliyor ancak özellikle Batı Afrika'daki sert havalardan kaynaklı arz riskleri bulunuyor.

 

"ŞEKER FİYATLARINDA HIZLI BİR YÜKSELİŞ GÖRÜYORUZ"

 

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, buğdayın geçen haftayı düşüşle kapattığını hatırlatarak, ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) üretim tahminlerine göre buğday üretiminin önceki aya göre 2,49 milyon ton artarak 783,8 milyon ton seviyesinde gerçekleştiğini, dönem sonu stok tahminlerinin ise 950 bin ton artarak 269,34 milyon ton olduğunu belirtti.

 

Ergezen, pirincin haftayı yükselişle kapattığını belirterek, Uzak Doğu'da artan talep nedeniyle pirinç fiyatlarında yükseliş olduğunu kaydetti.

 

Pamuktaki düşüşte resesyon endişelerinin etkili olduğunu ifade eden Ergezen, kahvenin haftayı düşüşle tamamladığını, Brezilya ve Kolombiya'da kahve arzında sıkıntı yaşandığını dile getirdi.

 

Şekerdeki yükselişe değinen Ergezen, "Fransa'da şeker pancarı üretiminin son 14 yılın en düşük seviyesine gerilemesi bekleniyor. Hindistan'ın şeker üretim beklentileri düşerek 34,3 milyon tona geriledi. Bu nedenle şeker fiyatlarında hızlı bir yükseliş görüyoruz." ifadelerini kullandı.

06 Mart 2023 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi