Küresel ekonomiye ilişkin gösterge niteliği taşıyan bakır ve pamukta 2022 yılı değerlendirildiğinde resesyon endişelerinden dolayı düşüşler yaşandı. Değerli metallere bakıldığında, özellikle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sıkılaşma politikaları altın ve paladyumu baskıladı.

Emtia piyasasında 2022 yılı değerlendirildiğinde ürün bazlı ayrışmalar dikkati çekti. Özellikle metal tarafında bakır, tarım tarafında ise pamuk, küresel ekonomiye ilişkin ana gösterge niteliği taşıyan iki emtia oldu. Jeopolitik riskler ve arz sıkıntılarının emtia fiyatlarını yükselttiği bazı dönemlerde resesyon endişelerinden dolayı bakır ve pamukta düşüşler yaşandı. Bu arada, bakır üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer alan Peru’da yerli halkın Las Bambas madenine karşı yaptığı protestoların bakır fiyatlarını yukarı yönlü etkilediği dönemler oldu. Değerli metallere bakıldığında, özellikle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) sıkılaşma politikaları altın ve paladyumu baskıladı, gümüş ve platinde ise yükselişler görüldü.


PALADYUMUN DÜŞÜŞÜ


Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla tarihi zirvesini gören paladyumun 2022’yi düşüşle kapatması, emtia piyasasındaki fiyatlamalarda nasıl bir belirsizliğin olduğunu ortaya koyarken, paladyumdaki düşüşün nedenlerinde biri de fiyatların yükselmesiyle otomotiv üreticilerinin platine yönelmesi oldu. Söz konusu dalgalanmadan en fazla nikel etkilendi. Tedarik sıkıntılarının yanı sıra spekülatif işlemlerin de güçlenmesiyle Londra Metal Borsası’nda (LME) yüzde 100’den fazla artarak 100 bin dolar seviyelerini test eden nikelin işlem sırası 8 Mart’ta durdu. LME’nin bu müdahalesinden sonra nikelde yıl boyunca sert hareketler görüldü. Nikel fiyatlarındaki sert yükselişlerle elektrikli araç üreten şirketler, maliyetlerini azaltmak için çareler aramaya başladı.


GÜMÜŞ PARLADI


Değerli metallerde geçen yıl karışık bir seyir izlendi. 2.070,40 dolarla Ağustos 2020’den bu yana en yüksek seviyeyi gören altının onsu, daha sonra düşüşe geçerek yılı yüzde 0.3 düşüşle tamamladı. 2021’de 3.435,50 dolarla tarihi zirvesini gören paladyum ise yüzde 5.9 geriledi. Geçen yıl gümüş yüzde 2.9 ve platin yüzde 11 değer kazandı. 


Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla ‘güvenli liman’ olarak yükselen altın, merkez bankalarının faiz artırımlarının devam edeceğine dair söylemlerle geriledi. 


AVRUPA ETKİSİ


Geçen yıl metallere de negatif bir seyir hakim oldu. 4.9059 dolarla tarihi zirveyi gören bakırın libresi, yüzde 14.3 azaldı. Tezgah üstü piyasada alüminyum yüzde 8 ve çinko yüzde 15.5 değer kaybederken, kurşun yüzde 1.3 ve nikel yüzde 45 arttı. Rusya, küresel metal tedarikinde önemli bir role sahip. Jeopolitik risklerle tedarikte yaşanan sorunlar sonucu metallerde sıkıntı yaşanmasına karşın küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişeler daha ağır bastı. 

 

PAMUK, YÜZDE 25.9 DEĞER KAYBI İLE YILI KAPADI

 

Tarım emtialarında ise Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla üretime yönelik endişeler öne çıktı, yükselişlerin hakim olduğu bir yıl geride kaldı. Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday 13.6350 dolarla tarihi zirveyi, mısır 8.2450 dolarla Ağustos 2012’den bu yana, soya fasulyesi de 17.5925 dolarla Eylül 2012’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Geçen yıl buğday yüzde 2.6, mısır yüzde 14.4, soya fasulyesi yüzde 13.8 ve pirinç yüzde 25.5 artış kaydetti. Rusya-Ukrayna savaşının tedarik sorunlarını gündeme getirmesi ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle buğday tarihi zirvesini görürken, Karadeniz bölgesindeki iki büyük buğday ihracatçısı olan Ukrayna ve Rusya’nın savaşta olması, buğday ve mısır ihracatının durma noktasına geleceğine dair kaygıları artırdı. Buğday fiyatları, Rusya’nın tahıl anlaşmasına geri dönmesiyle kazançlarının bir kısmını geri vermesine karşın yılı yükselişle tamamladı. 1.5595 dolarla Mayıs 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gören pamuk ise kazançlarını geri vererek yılı yüzde 25.9 değer kaybıyla tamamladı. ABD’de ihracatının yükselmesiyle pamuk fiyatlarında zirveler söz konusu olmasına karşın özellikle küresel ekonomideki resesyon endişeleri pamuk fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.

09 Ocak 2023 Pazartesi

Türkiye'nin mart sonu itibarıyla yurt dışı varlıkları 317 milyar dolar, yurt dışı yükümlülükleri ise 634,7 milyar dolar olarak hesaplandı.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart 2024 dönemine ilişkin Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Türkiye'nin yurt dışı varlıkları Mart 2024'te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azalışla 317 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 3,4 artışla 634,7 milyar dolar oldu. Böylece, "Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yükümlülüklerinin farkı" şeklinde tanımlanan net UYP, martta eksi 317,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

 

Net UYP, 2023 sonunda eksi 284,7 milyar dolar seviyesindeydi.

 

Rezerv varlıklar kalemi martta 2023 sonuna göre yüzde 12,6 azalışla 123,1 milyar dolar, diğer yatırımlar ise yüzde 3 yükselişle 127,2 milyar dolar oldu. Bu dönemde diğer yatırımlar kategorisinin alt kalemlerinden olan bankaların yabancı para ve Türk lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 7,7 artarak 50,2 milyar dolar olarak hesaplandı.

 

Doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye), piyasa değeri ile döviz kurundaki değişimlerin de etkisiyle 2023 sonuna göre yüzde 11 artışla 175,9 milyar dolara yükseldi.

 

PORTFÖY YATIRIMLARI 102,8 MİLYAR DOLAR OLDU

 

Portföy yatırımları, mart sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 7,2 artarak 102,8 milyar dolara çıktı.

 

Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku yüzde 15,4 yükselişle 34,1 milyar dolar, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki Devlet İç Borçlanma Senetleri stoku yüzde 9,5 azalışla 2,4 milyar dolar ve Hazine'nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) yüzde 1,4 artışla 43,1 milyar dolar oldu.

 

Diğer yatırımlar, ilgili dönemde yüzde 1 azalışla 356 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı yüzde 3,2 azalarak 41,8 milyar dolara inerken, TL mevduatı da yüzde 10,2 artarak 18,8 milyar dolara çıktı.

 

Bankaların kredi stoku yüzde 0,7 artarak 62,9 milyar dolar, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 1,4 azalarak 99,7 milyar dolar oldu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), nisanda aylık bazda yüzde 1,37, yıllık bazda yüzde 65,53 artış gösterdi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.


Buna göre, YD-ÜFE, nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,37, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 13,64, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 yükseldi.


Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45 ve imalatta yüzde 65,46 artış görüldü. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 58,07, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12 dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03, enerjide yüzde 74,24 ve sermaye mallarında yüzde 72,01 artış gerçekleşti.


Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57, imalatta yüzde 1,33 artış olarak hesaplandı. Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 1,65, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,9, enerjide yüzde 2,68 ve sermaye mallarında yüzde 1,4 artış kayıtlara geçti.

20 Mayıs 2024 Pazartesi