Elektrikli araçların ithalatında, tüketici güvenliği, satış sonrası hizmet kalitesinin artırılması, batarya parkının izlenmesi ile batarya geri dönüşüm süreçlerinin daha etkin yönetilmesi amacıyla kriterler belirlendi.


 

Elektrikli otomobil ithalatında, tüketici güvenliği, satış sonrası hizmet kalitesinin artırılması, batarya parkının izlenmesi ile batarya geri dönüşüm süreçlerinin daha etkin yönetilmesi amacıyla belirlenen kriterler yürürlüğe girdi.

 

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Bazı Elektrikli Araçların İthaline İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, elektrik motorundan tahrikli diğer araçların Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler menşeli olmayanlarının serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulması halinde, gümrük beyannamelerinin tescilinde gümrük idareleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı veya yetki verdiği kurum, kuruluşça düzenlenen "izin belgesi" aranacak. İzin belgesi muafiyeti sağlanabilmesi için eşyanın "A.TR Dolaşım Belgesi" veya ilgili serbest ticaret anlaşması kapsamında menşe ispat belgesi ile gelmesi gerekecek.

 

İzin belgesinin düzenlenebilmesi için "ithalatı yapılacak eşyanın satış sonrası montaj, bakım ve onarımı için ilgili standartlarda 7 coğrafi bölgede en az 20 yetkili servis istasyonunun ithalatçının kendisi tarafından kurulmuş olduğunun TSE tarafından belgelendirilmesi, elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımından sorumlu olacak kişilerin TSE veya Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından münhasıran elektrikli araç alım, satım, bakım ve onarımına ilişkin bir yeterlilik belgesine sahip olması, ithalatı yapılacak her bir marka için Türkiye'de kurulmuş en az 40 personele sahip Türkçe çağrı merkezi ile hizmet verilmesi, ithalatı yapılacak eşyanın imalatçısının yurt içinde yerleşik yetkili temsilcisinin olması ve batarya sistemlerinin izlenmesi, kontrolü ve denetimine ilişkin yürütülecek işlemlerin ithalatçı tarafından kabul edildiğine dair yazılı bir taahhütname verilmesi" koşullarının bir arada sağlanması gerekecek.

 

ELEKTRİKLİ ARAÇ VE EKO SİSTEMİNE DÜZENLEME

 

Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, elektrikli otomobil satışlarında tüketiciyi koruyan yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği belirtildi.

 

İthalat rejimi kararına dayanılarak hazırlanan ithalat tebliğlerinde, gerekli güncellemelerin taraf olunan uluslararası anlaşmalar, tüketici güvenliği, kamu sağlığının korunması amaçlarıyla ilgili kurumlarla istişare içinde yapıldığı kaydedilen açıklamada, "Söz konusu tebliğ ile karbon emisyonunun azaltılması ve sürdürülebilir enerji temini kapsamında önemli yere sahip elektrikli araçların ithalatında, tüketici güvenliği, satış sonrası hizmet kalitesinin artırılması, batarya parkının izlenmesi, ülkemizde ihtiyaç duyulacak şarj istasyonu ve güç yönüyle takip edilmesi ile batarya geri dönüşüm süreçlerinin daha etkin yönetilmesi amacıyla gerekli kriterlerin getirilerek, söz konusu elektrikli araçlarla ve birlikte oluşturacağı eko sistemin düzenlenmesi amaçlanmaktadır." ifadesi kullanıldı.

 

Bakanlığın yerli üretim, istihdam ve tüketicinin korunması hedeflerine ulaşılması amaçları doğrultusunda, ithalat politikalarını etkin bir şekilde düzenlemeye devam edeceği vurgulandı.

29 Kasım 2023 Çarşamba

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar