tatil-sepeti

Site ve apartmanlarda elektrikli araç şarj ünitesi kurulumu için ortak alanlarda kat maliklerinin çoğunluğunun kararı yeterli olacak. Ortak otopark alanlarında şarj ünitesi kurulması için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunun kararı yeterli sayılacak.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, apartman ve sitelerde elektrikli araç şarj ünitelerinin yaygınlaşmasını kolaylaştırmak amacıyla 81 ilin valiliğine genelge gönderildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Daha temiz bir çevre, çevre dostu ulaşım anlayışı için apartman ve sitelerde elektrikli araç şarj ünitelerinin yaygınlaşmasını kolaylaştırıyoruz. Genelgemizi 81 ilimize gönderdik. Kararlıyız, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize ulaşacağız ve yeşil dönüşümü hep birlikte başaracağız” dedi.

 

ORTAK ALANLAR

 

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada da uygulama esaslarına ilişkin bilgi verildi. Açıklamaya göre, 81 ilin valiliklerine gönderilen genelgeyle site ve apartmanlarda elektrikli araç şarj ünitesi kurulumu koşulları kolaylaştırıldı. Bu kapsamda, ortak alanlarda kat maliklerinin çoğunluğunun kararı yeterli olacak. Bağımsız bölümlerde kurulacak üniteler için ise çoğunluk kararı aranmayacak. İnşa ve ruhsat gerektirmeyen bu istasyonların kurulum işlemlerinin ‘ortak alanlarda inşaat yapılması’ kapsamında olmadığı için maliklerin 

beşte dördünün rızasına ihtiyaç duyulmayacak.

 

MEVZUATA UYUM ŞARTI

 

Genelge kapsamında ortak otopark alanlarında şarj ünitesi kurulması için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunun kararı yeterli olacak. Ortak alan olmayan, bağımsız bölümlerin eklentisindeki otoparklarda ise mevcut elektrik tesisatında değişiklik yapılmaması ve diğer bağımsız bölümler ile ortak alanların etkilenmemesi durumunda kat malikleri kurulu kararına gerek duyulmayacak. Site ve apartmanların otoparklarında kurulacak üniteler için mutlaka ilgili elektrik kurumunun olumlu görüşü alınacak. Ünitelerin, yapımında elektrikle ilgili diğer tüm mevzuata uyulması ve Şarj Hizmeti Yönetmeliği’ne uygun olması gerekecek. Kat malikleri haricinde site veya apartman dışına hizmet vermeye yönelik ticari işletme amaçlı istasyonlar bu kapsamda olmayacak.

 

ŞARJ SOKETİ SAYISI

 

Elektrikli araç şarj ağı altyapısı, çevre dostu bir ulaşım sisteminin temelini oluşturarak enerji verimliliği ve karbon ayak izi azaltım hedeflerinde kilit bir rol oynuyor. Türkiye’nin 2035’te elektrikli araç sayısının 4 milyon 214 bin 273’e, şarj soketi sayısının ise 347 bin 934’e ulaşacağı öngörülüyor. Ocak 2023’te 3 bin 81 olan şarj soket sayısı, yeni yatırımlarla bu yılın başında 12 bin 84’e, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) son verilerine göre ise 21 bin 529’a yükseldi. Türkiye genelindeki şarj noktalarının 7 bin 722’si hızlı (DC), 13 bin 807’si yavaş (AC) nitelikte bulunuyor. 

 

EPDK tarafından hazırlanan Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonu’ndaki analizlere göre, elektrikli araç sayısı hızla artarken şarj noktasının da artması e-mobilite ekosisteminin gelişimi açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Projeksiyonda, Türkiye’de elektrikli araç sayısının artırılması ve şarj altyapısının hızlı bir şekilde ülke genelinde yaygınlaştırılması stratejik bir hedef olarak ele alınıyor. Bu araçlar, çevre dostu özelliğiyle öne çıkarken toplumsal olarak da benimseniyor.

 

EPDK TAHMİNLERİ

 

EPDK’nın projeksiyonunda, elektrikli araç ve şarj altyapısı sayısına ilişkin düşük, orta ve yüksek başlıkları altında 3 senaryoya yer veriliyor. Bu kapsamda, EPDK’ya göre 2025’te düşük senaryoya göre 202 bin 30, orta senaryoya göre 269 bin 154, yüksek 

senaryoda 361 bin 893 elektrikli araç sayısına ulaşılacak. Elektrikli araç sayısı 2030’da düşük senaryoda 776 bin 362, orta senaryoda 

 

1 milyon 321 bin 932 ve yüksek senaryoda 

1 milyon 679 bin 600 olacak. 2035’te ise elektrikli araç sayısı düşük senaryoda 

1 milyon 779 bin 488, orta senaryoda 

3 milyon 307 bin 577, yüksek senaryoda ise 

4 milyon 214 bin 273’e çıkacak.


ŞARJ SOKETİ SAYISI 2025’TE 61 BİN 897’YE ÇIKABİLİR

 

EPDK tarafından hazırlanan Elektrikli Araç ve Şarj Altyapısı Projeksiyonu’ndaki değerlendirmelere göre, şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor. 

 

Şarj soketi sayısı 2025’te düşük senaryoya göre 34 bin 278, orta senaryoya göre 46 bin 70, yüksek senaryoya göre ise 61 bin 897 olarak hesaplanıyor. 2030 öngörülerine göre şarj soket sayısı düşük senaryoda 83 bin 543, orta senaryoda 142 bin 824 ve yüksek senaryoda 181 bin 274 olacak. Şarj soket sayısının 2035’te ise düşük senaryoya göre 146 bin 916, orta senaryoya göre 273 bin 76, yüksek senaryoya göre 347 bin 

934 olması bekleniyor.

 

ELEKTRİK TÜKETİMİ 2035’TE 3.98-9.39 TERAVATSAAT ARASINDA 

 

Türkiye’deki elektrikli araç kullanımı, gelişimi ve şarj altyapısına yönelik hazırlanan projeksiyonda elektrikli araçlardan kaynaklı toplam elektrik tüketiminin 2035’te 3.98- 9.39 teravatsaat arasında değişeceği öngörülüyor.

 

 Elektrikli araç ekosisteminin hızla geliştiği ve elektrikli araçların gündelik hayatta çok daha sık görünür hale geldiği bir döneme tanıklık ediliyor. EPDK’ya göre, elektrikli araç şarj ağı altyapısı, çevre dostu bir ulaşım sisteminin temelini oluşturarak enerji verimliliği ve karbon ayak izi azaltım hedeflerinde kilit bir rol oynuyor. Ayrıca, Türkiye’de yenilenebilir enerji potansiyelinin yanı sıra gelişmiş enerji altyapısı, elektrikli araçların yaygın kullanımını desteklemek için önemli bir fırsat sunuyor.

12 Ağustos 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı