İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Bankacılık ve Finans Lisans Programı akademisyenlerinden Doç. Dr. Ayben Koy, son dönemdeki dalgalı petrol fiyatlarını değerlendirdi. Doç. Dr. Koy, mayıs ayı vadeli işlem sözleşmesinde eksi fiyatların görüldüğünü belirterek, Batı Teksas tipi ham petrolün mayıs vadeli işlem sözleşmesinin fiyatının 20 Nisan’da varil başına eksi 37.63 dolara düştüğünü hatırlattı. Doç. Dr. Koy, fiyatları eksilere indiren etkenin, petrole yönelik talebin düşmesi ve depoların dolacağı endişesi olduğunu söyledi.

VADELİ PİYASALARDA TAKAS

Vadeli piyasalarda takasın iki şekilde gerçekleştiğinin altını çizen Doç. Dr. Koy, petrolde eksi fiyatın da görüldüğü sözleşmelerin fiziki teslimatlı sözleşmeler olduğunu söyledi. Bu sözleşmeleri satın almış ve vadeyi beklemiş olanların vadeyi takip eden ay petrolü teslim aldıklarını kaydeden Doç. Dr. Koy, bir de vade geldiğinde yalnızca fiyat hareketlerinden kaynaklanan nakit akışının gerçekleşmesini mümkün kılan sözleşmeler olduğunu dile getirdi.

YATIRIMCILARA CEZA

Doç. Dr. Koy, şunları kaydetti: “Vadeli piyasada fiziki teslimatlı sözleşmeler de dahil olmak üzere yatırımcıların büyük bir kısmı, petrol sözleşmelerini aynı gün alıp satarak finansal yatırım yapıyor, fiyat farklarından getiri elde ediyor. Araştırmalar vadeli/futures piyasalarında spekülatör de dediğimiz bu yatırımcıların oranının yüzde 99’a ulaştığını gösteriyor. Bu bilgiler altında, sözleşme fiziki teslimatla da olsa, her ne kadar talebin düşüşü ve depolama maliyetlerinin artışı fiyatları çok aşağıya çekse de gün içinde negatife dönen bir fiyat oluşumunun içinde ihtiyaç olunmayan bir varlığın üzerindeki fiyat değişimlerine yönelik pozisyon alan, hatta defalarca bunu tekrarlayan yatırımcıların etkisi de göz ardı edilmemeli. Ayrıca unutmamalı ki, vadeli işlem sözleşmelerine aracılık eden borsalar, işlemlerin gerçekleşmesini garanti altına aldığı için taraflar yükümlülüklerini yerine getirmediğinde, yani elinde sözleşme olup da petrol satın almadıklarında yatırımcılara büyük cezalar uygulanıyor.”

Doç. Dr. Ayben Koy, yalnızca ilgili işlem günü eksi fiyattan işlem gören sözleşmeleri satın alıp elinde tutmaya devam etmiş olanların mayıs ayı içerisinde petrolü eksi fiyattan teslim aldıklarını ve alacaklarını söyledi.

DALGALANMA İLK DEĞİL

Enerji fiyatlarının 1990'lardan bu yana büyük değişimlere uğradığına dikkat çeken Doç. Dr. Ayben Koy, şunları söyledi: “1990'larda siyasi ve ekonomik nedenlerle gerileme eğilimi gösteren petrol fiyatları, Asya krizinden sonra 12 dolara kadar düşmüştü. 2002 yılında tekrar yükselişe geçti ve 140 dolara kadar yükseldi. Son 20 yılda ise sadece petrol fiyatlarında değil, diğer enerji fiyatlarında da hem spot hem de türev piyasalarda çok büyük artışlar ve düşüşler görülmeye devam etti. Enerji fiyatlarında hem arz-talep hem de finans piyasalarının yapılarından kaynaklı benzer hareketler görmeye devam edeceğimiz çok açık.”

14 Mayıs 2020 Perşembe

Etiketler : Üniversitemiz

HAMİT KARDAŞ

İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından 19-25 yaş aralığında, farklı sosyoekonomik bölgelerden 1.000 kişiyle görüşülerek hazırlanan ‘Z Kuşağını Tanımak: Değerler, Tercihler, Görüşler’ başlıklı rapor, kamuoyu ile paylaşıldı. Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aşkın ve akademisyenler Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Baylak Güngör, Öğr. Gör. Dr. Ezgi Tan ve Öğr. Gör. Yasemin Kuş tarafından hazırlanan rapor, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla açıklandı.

Raporun tanıtım programında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elçin Aykaç Alp, farklı kuşakların birbirini tanıması ve anlayabilmesi, kuşaklar arası iletişimin artması için bu tarz çalışmaların önemli olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Rüstem Aşkın da rapor hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Aşkın, raporun amacını; Z Kuşağı olarak adlandırılan ve Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan genç nüfusun şartlarını, değerlerini, toplumsal sorunlara yaklaşımını, politik eğilimlerini, kendilik algısı ve kişilik özelliklerini, duygularını, kaygılarını, eğitim ve aile gibi temel alanlardaki düşünce ve beklentilerini anlamak ve değerlendirmek olarak açıkladı.

EĞİTİM DURUMLARI

Çalışmaya dahil olan katılımcılardan 651’i (yüzde 65.1) lise mezunu, 150’si (yüzde 15) lisans mezunu, 141’i (yüzde 14.1) ön lisans mezunu, 32’si (yüzde 3.2) ortaokul mezunu. 24 (yüzde 2.4) katılımcı ise herhangi bir okuldan mezun olmadığını bildirdi.

Katılımcıların yüzde 76.8’i aileleriyle birlikte yaşıyor. Yalnızca 293 (yüzde 29.3) katılımcı, aile aylık gelirlerinin 10 bin TL ve üzerinde, diğerleri ise daha alt düzeyde olduğunu beyan etti. Kişisel bir bilgisayara sahip olduğunu beyan eden katılımcı oranı ise yüzde 71.

MUTSUZ VE SİNİRLİLER

Mutsuzluk duygusunu ne sıklıkla yaşadıkları sorusuna, gençlerden yüzde 65.8’lik bir oranda ‘ortalama veya fazlasıyla’; sinirlilik duygusunu ne sıklıkla yaşadıkları sorusuna ise yüzde 73.5’lik bir oranda ‘ortalama veya fazlasıyla’ cevabı alındı. Anne babalarınca beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığı sorusuna verilen cevaplar, önemli bir kesimin (yüzde 65) bu konudaki düşüncesinin olumlu olduğu yönünde.

EŞTE MERHAMET

Katılımcıların en çok önem atfettikleri konular; özgür olmak (yüzde 79.9), adil ve refah içinde bir toplumda yaşamak (yüzde 79.4) ile hayatına yön verebilmek (yüzde 73.8) şeklinde sıralandı. Eşte bulunması beklenen en önemli özellikler merhamet/yardımseverlik (yüzde 73.8), ahlaklı olmak (yüzde 73.1) ve fedakarlık (yüzde 61.1) şeklinde bildirilirken, bu cevaplarda kadın katılımcıların oranı daha yüksek. Evlenme ve çocuk sahibi olmaya erkek katılımcıların daha fazla önem atfettikleri gözlendi.

Raporun tam metnine üniversitenin internet sitesinden ulaşılabiliyor.

İŞSİZLİK EN ÖNEMLİ SORUN

Katılımcılar; kendileri için en önemli üç sorunu sırasıyla yüzde 69.3 oranında işsizlik, yüzde 65.7 oranında yoksulluk, yüzde 64.9 oranında şiddet ve zorbalık olarak açıkladı. Kaygı duydukları konular arasında ise ülkenin ekonomik durumu (yüzde 76.6), geleceklerine ilişkin kaygıları (yüzde 72.4) ile kariyer ve iş imkânlarına ilişkin kaygıları (yüzde 68.5) en üst sırada yer alıyor.

PANDEMİNİN ETKİLERİ

Pandemi nedeniyle gençlerin yüzde 60’ı psikolojik durumlarının, yüzde 55’i eğitim hayatlarının olumsuz etkilendiğini, yarısı ise ekonomik durumlarının bozulduğunu belirtti.

GENÇLERİN YÜZDE 32’Sİ YURT DIŞI KARİYER PLANLIYOR

Daha iyi eğitim, kariyer ve iş amacıyla yurt dışında yaşamak isteyenlerin oranı yüzde 32 iken, yine aynı amaçlarla yurt dışında bulunmak ve daha sonra ülkeye dönmek isteyen gençlerin oranı da yüzde 31.3 oldu. Her iki tercihte de kadınlar daha yüksek oranı oluşturuyor.

24 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Üniversitemiz

2019 yılına kadar İstanbul Ticaret Üniversitesi Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi, bu tarihten itibaren ise OSTİM Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen the Smart Economic Planning and Industrial Policy (SEPIP) Conference sona erdi.

Konferansa Türkiye’nin yanı sıra Japonya, ABD, İngiltere, İspanya, Portekiz, Avustralya, İtalya ve Arjantin’den çok sayıda konuşmacı katıldı.

TİCARET’ten Sanayi Politikaları ve Kalkınma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Betül Gür, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Balcı ve Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sabri Öz’ün bilim kurulu üyesi olarak yer aldığı SEPIP 2022’de, TİCARET öğretim üyelerinin ve doktora öğrencilerinin katıldığı bir panel oturumu gerçekleştirildi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elçin Aykaç Alp’ın moderatörlüğünde yapılan panelin ana teması ‘teknolojik ve dijital dönüşüm’ oldu. Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ekmekçi, ‘enerji verimliliğinde dijital dönüşüm’, Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sabri Öz ‘çip krizi ve sektörel, bölgesel yansımaları’, Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi doktora öğrencilerinden Selçuk Bayer ise ‘sağlık sektöründe dijital dönüşüm’ konuşmalarıyla panelde yer aldı.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Üniversitemiz