TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ne ilişkin etki analizi yapıldı.


 

Teklifin yasalaşması halinde meydana gelebilecek mali etkileri ortaya koyan analize göre, Kabotaj Kanunu'nda düzenlenen idari para cezalarında öngörülen artışla toplam tutar 1 milyon 320 bin liraya ulaşacak.

 

Konut satışlarında kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınan paraların yarısının ilk konut kapsamında olması ve istisnanın yeni kullandırılacak kredilere uygulanmasıyla 2024'te 1,14 milyar liralık gelir etkisi bekleniyor.

 

Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği kazanç istisnasının kapsamının genişletilmesinin gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olması öngörülüyor. Bu bağlamda 2022'de 8 bin 509 mükellefin 606 milyon lira hasılatı üzerinden 91 milyon lira, 2023 yılında 9 bin 676 mükellefin 921 milyon lira hasılatı üzerinden 138 milyon lira tevkifat yapıldı.

 

Ödenmiş sermayesinin en az yüzde 50'sine sahip olunan dar mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarına ilişkin gelir vergisi istisnasının ülkeye döviz getirilmesini teşvik edeceği tahmin edilirken, gerçek kişiler açısından 2024'te 312 milyon lira gelir kaybı oluşabileceği hesaplandı.

 

Öte yandan "götürü gider" uygulamasının yürürlükten kaldırılmasının 2024 yılı için gelir etkisinin 7,4 milyar lira olacağı tahmin ediliyor.

 

Yurt dışına verilen bazı hizmetlerden elde edilen kazançlara dövizin Türkiye'ye getirilmesi şartına bağlı olarak indirim uygulanmasının, ülkeye döviz getirilmesini teşvik edici etki yaratması öngörülüyor. 2022 yılında 2 bin 754 gelir vergisi mükellefi 780 milyon lira kazanç indirimi yaparken, bu indirimin vergi maliyeti 195 milyon lira olarak gerçekleşti. 2023 yılında 3 bin 309 mükellefin 1,3 milyar lira kazanç indirimi yapacağı, bu indirimin vergi maliyetinin yaklaşık 345 milyon lira olacağı tahmin edildi. Düzenleme ile bu maliyetin 552 milyon liraya çıkacağı, bu durumda ilave maliyetin 207 milyon lira olacağı hesaplandı.

 

Sporcu ücretlerinin vergilendirilmesine ilişkin uygulamanın süresinin 31 Aralık 2023'ten 31 Aralık 2028'e kadar uzatılmasına yönelik düzenlemenin hayata geçirilmesi öngörülüyor. Sporcu ücretlerinden kesilen vergi tutarı 2022'de 1,2 milyar lira, Ocak-Eylül 2023 döneminde ise 1,4 milyar lira olarak gerçekleşti.

 

GİB BİLGİLERİ ÜZERİNDEN KATILMA PAYI ALINMASINDAN YILLIK 300 MİLYON LİRALIK GELİR ÖNGÖRÜSÜ

 

Teklifin yasalaşması halinde Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sistemlerinde yer alan ve üçüncü kişilerle paylaşılabilecek bilgilerin genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek veya tüzel kişilerle paylaşılması karşılığında sorgu veya dönen kayıtlar karşılığında katılma payı alınacak. Buna göre, 2023'te özel kuruluşlar tarafından aylık 100 milyon sorgu yapılması ve her bir sorgudan 25 kuruş alınması durumunda aylık 25 milyon lira, yıllık 300 milyon lira gelir etkisi öngörülüyor.

 

Banka ve finans kurumlarının 2024 ve 2025 yıllarında enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar ve zararlarının dönem kazancının tespitinde dikkate alınmamasına yönelik düzenleme de teklifte yer alıyor. Bu kapsamda 2024'te 93'ü banka olan finans sektöründe faaliyette bulunan 2 bin 592 mükellefin yapacağı enflasyon düzeltmesinin yaklaşık 70 milyar liralık vergi etkisi olacağı tahmin ediliyor.

 

Damga Vergisi Kanunu'nda yer alan kamu yatırımlarındaki uluslararası ihaleye çıkarılma şartına bağlı istisnanın kaldırılması halinde sadece ihale kararı ve sözleşmeye ait damga vergisi yönünden yıllık yaklaşık 3 milyar lira gelir etkisi olacağı öngörüldü.

 

"Yola elverişlilik belgesi harcı"nın isminin denizcilik mevzuatına paralel olarak "liman çıkış belgesi" olarak değiştirilmesi ile tarife dilimleri ve alınan maktu tutarların yeniden belirlenerek tarifenin yenilenmesinin yıllık 788 milyon lira gelir etkisi oluşturacağı belirlendi.

 

Teklifle, "transitlog belgesi", "seyir izin belgesi" olarak değiştirilerek gemilerin boylarına göre tarife yeniden düzenlenirken, Türk bayraklı deniz araçlarına verilen belgelerden, tarifede belirlenen harç tutarlarının üçte biri tutarında harç alınması sağlanarak Türk ve yabancı bayraklı deniz araçlarına verilecek belgelerde harç farklılaştırılıyor. Bu düzenlemenin yasalaşmasının yıllık yaklaşık 96 milyon lira gelir etkisi oluşturacağı hesaplandı.

 

Bağlama kütüğü harçlarının artırılarak yıllık alınmasının ise yıllık yaklaşık 427 milyon liralık gelir etkisi olacağı tahmin edildi.

 

İMALATLAR İÇİN EK FİYAT FARKI VERİLMESİNİN MALİYETİ YAKLAŞIK 82,9 MİLYAR LİRA

 

Kanun teklifiyle yabancı hava yolunun yerli bir hava yoluyla anlaşmalı olarak iç hatta uçabilmesi ile artan yolcu talebinin karşılanabileceği öngörülüyor. Buna göre, bir yurt dışı operatöründen 20 uçaklık bir hizmet alınması durumunda, yurt dışı seferler ile birlikte yurt içi seferlerin de icra edilmesi mümkün olduğunda 1 yılda ortalama 22 bin iç hat seferi gerçekleştirebileceği, böylece yabancı operatör tarafından icra edilecek yurt içi seferlerde yıllık bazda yaklaşık 3,7 milyon yolcunun taşınabileceği hesaplandı.

 

Vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV'nin ödeme şartına bağlı olarak indirimine izin verilmesinin kanunlaşması durumunda 2023 yılı verilerine göre 15 milyar liranın bütçeye daha erken intikali bekleniyor.

 

Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yaptırılan tesislere ilişkin istisnanın uygulama süresinin uzatılmasına yönelik düzenlemeye gidiliyor. Bu istisna kapsamında 2023 Ocak-Eylül döneminde beyan edilen istisna tutarı yaklaşık 34,4 milyar lira olarak hesaplandı.

 

Öte yandan devam eden yapım işi sözleşmelerinde 2024'te yapılacak imalatlar için ek fiyat farkı verilmesinin maliyetinin yaklaşık 82,9 milyar lira olacağı tahmin edildi.

 

Cep telefonlarındaki asgari maktu vergi tutarının her yıl bir önceki yıla ilişkin yeniden değerleme oranında güncellenmesine ilişkin uygulamanın devam etmesinin 2024 yılı için 250 milyon lira gelir etkisi öngörüldü.

 

Kamu üniversite hastanelerinin SGK'ye götürü bedel anlaşmasından doğan borçlarının terkinine ilişkin düzenlemeyle sözleşme imzalanan sağlık hizmet sunucularının verdikleri tedavi hizmetlerine ilişkin toplam tahakkuk tutarının 31 Aralık 2023 itibarıyla götürü bedel sözleşme tutarından 20-25 milyar lira daha düşük olacağı varsayıldı.

 

BASILAN VE BANKALARA İBRAZ EDİLEN ÇEK SAYISI ARASINDA 2 MİLYON ADET FARK

 

Teklifle Genel Sağlık Sigortası prim borçlarının terkin edilmesi de öngörülüyor. Bu bağlamda 1 milyon 879 401 borçlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunurken, düzenlemenin yasalaşmasıyla 1 Ocak 2014 öncesine ait 1 milyar 835 milyon 604 bin 59 lira tutarlı alacağın tahsilinden vazgeçilmesi planlandı.

 

Yurt dışına verilen bazı hizmetlerden elde edilen kazançlara dövizin Türkiye'ye getirilme şartına bağlı olarak indirim uygulanması amaçlanıyor. Bu sayede ülkeye döviz getirilmesinin teşvik edilmesi bekleniyor. İndirim oranının yüzde 80'e çıkarılması durumunda ilave 1,5 milyar liralık gider etkisi olacağı tahmin edildi.

 

Aracılı ihracat sözleşmelerine istinaden elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanmasına yönelik düzenlemeye gidiliyor. 84 adet Dış Ticaret Sermaye Şirketi (DTSŞ) ve 5 adet Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDTŞ) bulunurken, bu şirketlere mal teslim eden imalatçı ve tedarikçilerin bu kazançlarına 5 puan indirim uygulanması durumunda gider etkisinin 6,5 milyar lira, 2024 yılı geçici vergi dönemleri için 6 milyar lira olmak üzere, 2024 yılında 12,5 milyar lira etkisi olacağı tahmin edildi.

 

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından elde edilen gelirlere istisna uygulaması 2022'deki vergisel etkisinin 32,6 milyar lira olduğu, 2023 yılı sonu itibarıyla da 60 milyar lira olarak gerçekleşmesinin beklendiği etki analizinde yer aldı. İstisna uygulaması süresinin uzatılması halinde ise 2024 yılında gider etkisinin 20 milyar lira olacağı öngörüldü.

 

Teklifte, düzenleme tarihinden önce çekin bankaya ibraz edilememesine ilişkin mevcut uygulamanın devamına yönelik madde de yer alıyor. Karekod Okutma ve Bilgi Paylaşımı Sistemi verilerine göre, 2016 yılından 2023 yılı Kasım ayına kadar üzerine karekod basılan çek adeti 119 milyon 571 bin 321, açık çek adeti 44 milyar 89 bin 544, açık çeki bulunan kişi sayısı 2 milyon 65 bin 551, sisteme kayıtlı gerçek ve tüzel kişi sayısı 919 bin 8 olurken; bu yılın 9 ayında basılan karekodlu çek sayısı 14 milyon 477 bin 985 olarak gerçekleşti. Bu yılın aynı döneminde 12 milyon 516 bin 977 adet ve 3 milyar 74 milyon 279 bin 482 liralık çek bankalara ibraz edildi.

 

Basılan çek sayısı ile bankalara ibraz edilen çek sayısı arasında yaklaşık 2 milyon adet fark bulunuyor. Salgın, bölgesel savaşlar ve deprem nedeniyle ticari hayatı bozulan ve ekonomik durumunu düzeltmeye çalışan esnaf ve tacir bakımından 31 Aralık 2025'e kadar mevcut uygulamanın devamının sağlanmasının, çeke ilişkin ticari hayattaki kurallarda bir değişikliğe gidilmemesinin uygun olacağı; açık çek adedi ve açık çeki bulunan kişi sayısı dikkate alındığında makro ekonomi üzerine pozitif etki yaratacağı, söz konusu düzenlemenin yasalaşması halinde bütçeye negatif bir etki doğurmayacağı öngörüldü.

 

Koşullu erişim sağlayan kuruluşlara yıllık net satışları üzerinden yüzde 1,5 oranında ödemede bulunma yükümlülüğü getirilmesine ilişkin düzenlemenin ise bütçeye yaklaşık 84 milyon liralık katkı sağlayacağı tahmin edildi.

28 Kasım 2023 Salı

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi