HABER: ADEM ORHUN

Resmi işlemlerde yürürlükte bulunan elektronik imza, e-beyanname ve e-haciz ardından vergi ve muhasebe işlemlerinde yeni elektronik uygulamalar ticari hayata giriyor.

1 Ocak’tan itibaren e-defter ve e-fatura 2014 hasılatları 10 milyon TL’yi aşan mükellefler için yürürlüğe girecek; ancak e-tebligat’ta daha genel ve aciliyet arz eden bir durum söz konusu.

SMS VE E-MAIL

Vergi Usul Kanunu’na göre tebliği gereken belgelerin, e-tebligat sistemi ile mükelleflerin elektronik adreslerine tebliğ edilmesi gerekiyor. Üstelik e-posta ve SMS ile yapılabilen bu tebliğ, fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğuruyor. e-tebligat uygulaması ise 1 Ocak 2016’dan itibaren başlayacak. Elektronik Tebligat Yönetmeliği uyarınca anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu. Tebliğ zamanı ise biraz farklı. Şöyle ki; elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılıyor.

BAŞVURU VERGİ DAİRESİNE

Elektronik Tebligat Yönetmeliği’ne göre elektronik tebligat hizmetinden yararlanacak muhatap, elektronik tebligata elverişli kayıtlı elektronik posta adresi edinmek zorunda. Tüzel kişilerin başvuruyu bağlı oldukları vergi dairesine yapması gerekiyor. e-tebligat başvurusunu mükellefler, bizzat kendisi veya kanuni temsilcisi aracılığıyla yapabileceği gibi e-tebligat ile ilgili işlemleri yapmak üzere özel yetki içeren noterden alınmış vekâletnameyle vekili aracılığı ile de yapabiliyor. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanabiliyor. Gerçek kişi muhataplar, güvenli elektronik imza vasıtasıyla elektronik tebligat adresi almak için hizmet sağlayıcılara başvuru gerçekleştirebiliyor.

BİLDİRİM ZORUNLU

Bu düzenlemeler 1 Ocak tarihinden itibaren devreye girecek olan Elektronik Tebligatta Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) kapsamında önem taşıyor. KEP hesabı almak isteyenler bunu KEP hizmet sağlayıcılarından temin edilebiliyor. e-tebligat sistemine dahil olmak zorunda olan mükellefler, süresinde bildirimde bulunmaz ise Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası ile cezalandırılacak. Bu mükelleflere re’sen oluşturulan internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi tebliğ edilerek e-tebligat gönderimi başlatılacak.

ACELE EDİN

İstanbul Ticaret Odası Müşaviri Dr. Veysi Seviğ, e-tebligat konusunun önemine ve aciliyetine dikkati çekti. İş yerinde, mağazasında defter tutma zorunluluğu bulunanların e-tebligat adresi almak zorunda olduğunu vurgulayan Seviğ, “Buraya e-mail veya SMS ile yapılacak tebligat geçerli sayılacak. KEP adreslerine yapılmış tebligata göre hareket etmemiş olanlar veya hiç KEP adresi almayanlar para cezalarıyla karşı karşıyla kalacak; 1 Ocak son gün. Mükelleflerin acilen e-tebligat adresi alması gerekiyor” şeklinde konuştu.

10 BİN TL CEZA

5549 sayılı kanunun 13’üncü maddesine göre elektronik tebligata ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen kişi, kurum veya kuruluşlara her bir tespit için 10 bin Türk Lirası idari para cezası uygulanacağı belirtiliyor. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının toplam tutarı 250 bin Türk Lirası’na kadar çıkabiliyor.

BİRÇOĞU FARKINDA DEĞİL

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Mali Müşavirlik Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Mehmet İhsan Ünlüsan da bu konuya dikkati çekerek, “Uygulamadan gördüğümüz kadarıyla firmalar KEP konusunda ihmalkâr davranıyor. Birçok firma da henüz durumun farkında değil. Tebligat hukuksal bakımdan çok önemli. Firmalar bir an önce KEP edinmeli” şeklinde konuştu.

TOLERANS OLMALI

İTO Mali Müşavirlik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Bayram Bilgin ise yeni elektronik uygulamaların firmaların daha kurumsal bir yapıya dönüşmeleri için etkili olduğunu söyledi. Sisteme geçişle ilgili tanıtım çalışmalarının medyada yeterince yer bulmadığından yakınan Bilgin, “Bu dönüşüm esnasında çıkacak muhtemel hatalardan dolayı cezai işlemlerde vergi idaresi toleranslı davranmalı” dedi.

MALİ MÜŞAVİRLERE ÇAĞRI

Bilgin, e-tebligat hakkında ise şunları dile getirdi: “İşletmelerin işlemleri genellikle mali müşavir aracılığıyla yapılıyor. Bu bakımdan muhtemel sorunlarla karşılaşmamak için meslek mensupları iş yeri açılışlarında ikinci adres olarak kendi elektronik posta ve SMS adreslerini belirtmemeli, sadece mükellefe ait olan adresleri yazdırmalılar.”

KUYRUKLARI AZALTALIM

Daha önceden internet vergi dairesi kullanıcı kodu ve şifreleri alanlara kolaylık sağlanmasını isteyen Bilgin, “Bu şifreleri olan tüzel kişiler, vergi dairelerine gidip zaman kaybı yaşamamak için e-tebligat başvurularını elektronik ortamda yapabilmeli. Bu imkan sağlanırsa binlerce tacirin vergi dairelerinde kuyruğa girmesinin önüne geçilebilir” dedi.

Fesih ve temerrüd bildiriminde de geçerli Devletin bildirimlerinin yanı sıra bankalarla veya diğer şirketlerle ilişkilerde de elektronik tebligat yer buluyor. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 18/3 maddesinde, “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla taahhütlü mektupla, telgraf veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” deniliyor.

KİMLERE E-TEBLİGAT YAPILACAK?

- Kurumlar vergisi mükelleflerine zorunlu.

- Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlara zorunlu. (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)

- Kendilerine e-tebligat yapılmasını talep edenlere isteğe bağlı olarak e-tebligat yapılacak.

E-TEBLİGAT İÇİN BAŞVURU NASIL YAPILIYOR?

- Tüzel kişiler: Vergi dairelerinden veya internet vergi dairesinden edinecekleri “Elektronik Tebligat Talep Bildirimi (şirketler ve diğer tüzel kişiler için) ile bağlı oldukları vergi dairesine başvuruda bulunabilir. (1 Ocak’tan sonra mükellefiyet tesis ettiren kurumlar vergisi mükellefleri ise 15 gün içinde başvurmak zorunda.)
- Gerçek kişiler: Vergi dairelerinden veya internet vergi dairesinden edinecekleri “Elektronik Tebligat Talep Bildirimi (gerçek kişiler için) ile bağlı oldukları vergi dairelerine başvurabilir veya internet vergi dairesini kullanabilir.

28 Aralık 2015 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her türlü provokasyona rağmen hızlandırdığı büyüme mücadelesini ancak 19 Mayıs'ın ruhuna sahip çıkarak sürdürebiliriz." ifadesini kullandı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.


Samsun'da tam 105 yıl önce başlayan ve Milli Mücadele'yi zaferle taçlandıran 19 Mayıs 1919'un, güçlü Türkiye'nin inşasında ilk tuğlanın konulduğu tarih olduğunu belirten Erdoğan, "Bu tarih, milletimizin düşman işgaline karşı ülkemizin her köşesinden yükselen istiklal ve istikbal ruhunun kıvılcımı olmuştur. Milletimizin esarete karşı direnişini ortaya koyarak topyekun bir varoluş mücadelesini başlattığı bu sürecin devamında ya istiklal ya ölüm nidalarıyla vücut bulan varlık-yokluk mücadelesi başlamıştır. Samsun'da yanan istiklal meşalesi, Amasya, Erzurum, Sivas ve ardından Ankara ile tüm Anadolu'ya yayılmıştır." ifadesini kullandı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Mayıs ruhunun, bu milletin en büyük varlığı, en büyük sermayesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:


"Zorluklara karşı durmanın, azimle inançla kararlılıkla hep beraber mücadele etmenin anlamı bu ruhta gizlidir. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı her türlü baskıya, provokasyona rağmen hızlandırdığı kalkınma, büyüme, güçlenme mücadelesini ancak 19 Mayıs'ın ruhuna, özüne, ilkelerine, ideallerine ve hedeflerine sahip çıkarak sürdürebiliriz. Yeni Türkiye Yüzyılı'nın neferleri olan sizler böyle bir bilinç ve özgüvenle tarihinize, bugününüze sahip çıkıp birbirinizle kenetlenin, birbirinizle kardeşlik hukukunuzu geliştirin. Siz gençlerimizin ve aziz milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını bir kez daha saygıyla anıyorum."


19 Mayıs 2024 Pazar

Büyük önder Mustafa Kemal Paşa'nın 16 Mayıs 1919'da büyük mücadelenin ilk adımını atmak için yola çıktığı Bandırma Vapuru'nda, kendisi gibi vatan sevgisiyle gözünü karartmış, tarihin kaderini değiştiren 22 kurmay subay ve 25 erbaş vardı.


Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda önemli bir rolü olan Bandırma Vapuru, 1878'de İskoçya'da inşa edildi. Zamanla birkaç kez el değiştiren vapur, 1894'de "Panderma" adıyla Osmanlı Devleti'nin kontrolündeki denizlerinde yük ve yolcu taşımaya başladı.

 

Osmanlı Seyrüsefain İdaresince 28 Ekim 1910'da adı "Bandırma" olarak değiştirildi ve posta vapuru haline getirilerek hizmete alındı.

 

Vapur, Mondros Mütarekesinden sonra bölgedeki asayişin sağlaması için 30 Nisan 1919'da 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal ve silah arkadaşları için de adeta kurtuluşun anahtarı oldu.

 

Mevcut ve onarıma muhtaç olan gemiler Almanya'ya bakım amacıyla gönderilmişti. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarını Samsun'a götürmek için eldeki olanaklara uyularak Bandırma Vapuru ayrıldı.

 

O dönemde 41 yaşında olan ve sadece Marmara Denizi'nde çalışabilen Bandırma Vapuru'nun, Karadeniz'in hırçın dalgalarına dayanma gücü oldukça azdı. Ancak bu Mustafa Kemal Paşa için engel değildi.

 

Zorlu şartlara rağmen Paşa, yanına bir ulusun kaderini değiştirecek 22 kurmay subay ve 25 erbaşı alarak 16 Mayıs 1919'da Samsun'a hareket etti.

 

Paşa ve silah arkadaşları, 3 günlük yolculuğun ardından puslu bir pazartesi günü Samsun sahiline demir attı ve kurtuluş yolundaki ilk adımı başlattı.

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bu denli büyük rol oynayan gemi ise 1924'de hizmet dışı bırakıldı.

 


5 YIL SONRA ISKARTAYA ÇIKARILDI

 

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nasrullah Uzman, Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Samsun yolculuğunu anlattı.

 

1908-1938'e kadar geçen süreçte ülkede "Bandırma" isimli 4 vapur olduğunu belirten Uzman, bunlardan birinin de Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Samsun yolunda kullandığı vapur olduğunu söyledi.

 

Uzman, "Vapur, 1919 yılında 41 yıllık iken Mustafa Kemal Paşa ise Samsun'a çıktığında 38 yaşındaydı, vapurdan daha gençti. Muadilleriyle ölçüldüğünde iyi koşullara sahip olmayan ve eksiklikleri bulunan vapur, o kadar eskiydi ki Samsun yolculuğundan 5 yıl sonra ıskartaya çıkarıldı." dedi.

 

Vapur, Samsun'a yol almadan önce, Paşa'ya vapurun batırılacağı yönünde birkaç kaynaktan istihbarat geldiğini aktaran Uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Vapurda, Mustafa Kemal Paşa'yla beraberinde 22 kurmay subay, 25 erbaş vardı. Vapurdaki 79 yolcu, 6 at ve 1 arabanın envanteri çıkarılarak İngiltere'ye bildirildi. Karadeniz İngiliz işgalinde olduğu için İstanbul’dan hareket edecek olan gemiler vize almak zorundaydı. Harbiye Nezareti, Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekilerin yola çıkabilmeleri için 14 Mayıs'ta İngiliz İşgal Kumandanlığından vize aldı. Tarihi yolculuk İngiltere’den vize alındıktan iki gün sonra başladı. Mustafa Kemal Paşa kesinlikle bu yolculuktan taviz vermedi. Sahil şeridini kullanarak Samsun'a ulaştılar. 16 Mayıs öğlen sonra başlayan yolculuk 19 Mayıs sabahı Samsun'da son buldu."

 

VAPURDAKİLER OLDUKÇA ÖNEMLİ İSİMLERDİ

 

Mustafa Kemal Paşa'nın, Bandırma Vapuru'ndaki yol arkadaşlarına da değinen Uzman, "Vapurdakiler oldukça önemli isimlerdi. Paşayla birlikte milli mücadeleyi cephede ve Meclis'te yönettiler. Cumhuriyetin ilanından sonra ise devlet kadrolarında önemli pozisyonlarında yer aldılar." dedi.

 

Cumhuriyetin ilanından sonra Sağlık Bakanı olarak görev alan, Atatürk'ün vefatının ardından da başbakanlık yapan Refik Saydam'ın da vapurda bulunduğunu aktaran Uzman, "Vapurda bulunanlardan biri de Hüsrev Gerede idi. Hem milletvekilliği hem de diplomat olarak görev yaptı. Kazım Dirik, Refet Bele gibi birçok isim Mustafa Kemal Paşa'yla Samsun'a çıkan ekibin içindeydi." diye konuştu.

19 Mayıs 2024 Pazar