tatil-sepeti

FAO Reel Gıda Fiyatı Endeksi’nin son 47 yılın en yüksek düzeyine ulaşması, küresel gıdada kıtlık korkusuna neden oldu. Kuraklık gibi iklim değişimlerinin beslediği korku nedeniyle ülkeler gıda stok oranlarını yükseltiyor.

Türkiye ise gıda ve tarımda ihracat rekoru kırmaya devam ediyor. Gıda ihracatı, geçen ay yüzde 30 arttı. Türkiye, bu alandaki başarısını sürdürebilmek için stratejik planını yeniliyor, ek önlemler alıyor.

HABER: BARIŞ CABACI

Global ekonomide tedarik zincirinin bozulması, birçok ülkede farklı ürünler için kuyruklara neden oluyor. Bununla birlikte dünya genelinde gıda ürünlerinde artan fiyatlarla tarımda toprak verimliliği ve iklim kaynaklı kıtlık endişesi yaşanıyor. Pandemi süreci de bu endişeyi besliyor. Çünkü salgının başlamasıyla bozulan tedarik zinciri hâlâ düzelmedi. Bu durum Dünya Gıda Örgütü (FAO) Reel Gıda Fiyatı Endeksi’nin, son 47 yılın en yüksek düzeyine ulaşmasından da anlaşılıyor. Endekse göre, insanoğlunun temel besin kaynağı olan bitkisel yağ, tahıl ve et fiyatları geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 33 arttı. Bu artış, ABD, Almanya, İngiltere ve Türkiye gibi ülkelerde yıllık gıda enflasyonunda da etkili oldu.

ENFLASYON ARTIYOR

Gıda ve enerji alanındaki fiyat artışıyla uğraşan ülkeler, son yılların en yüksek enflasyonu ile karşı karşıya. AB üyesi olan Fransa, son 10 yılın en yüksek enflasyon rakamını gördü. Almanya’da enflasyon oranı yüzde 4’ü aşarak son 28 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Birleşik Krallık’ta ise enflasyon oranı son 9 yılın en yüksek seviyesinde. ABD’de de enflasyon oranı yıllık bazda 5.4 ile son 13 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

GÜÇLÜ TEDARİKÇİ

Dünya genelinde hem üretim hem de tedarik anlamında sıkıntılar yaşanırken Türkiye, her alanda aldığı önlemle tedarik güvenliği ve fiyat istikrarını sağlamaya çalışıyor. Öte yandan, Türkiye’nin enflasyon oranlarına yansıyan gıda ve tarım ürünlerinde bu oran tüketicilere en az şekilde yansıtılmaya çalışılıyor.

Türkiye, iç pazarına yetebilmenin yanında gıda ihracatında rekor kırmaya devam ediyor. Gıda alanında Türkiye’nin ihracatı, geçen ay 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 30 artarak, 20 milyar 783 milyon 227 bin dolara yükseldi. Tarım ihracatı, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.8 artarak, 2 milyar 744 milyon 31 bin dolara çıktı. Ayrıca Türkiye’nin tarım ihracatı, geçen ay toplam ihracatın yüzde 13.2’sini oluşturdu.

STRATEJİK PLAN

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019-2023 için açıkladığı ve 2021 yılında mevcut sorunlardan dolayı güncellemeye gittiği Tarım ve Gıda Alanında Stratejik Plan ile tarımsal üretimde verim ve kalitenin artırılması ve istikrarlı gıda arzının sağlanması hedefleniyor. Bakanlık, istikrarlı gıda arzının sağlanması için en büyük bütçeyi (59 milyar TL) kırsal kalkınma ve toprak verimliliği için ayırdı.

VERİMLİLİK ÖNLEMİ

Bu süreçte ülkelerin kullandığı bir diğer tedbir de gıda ürünlerinin ihracına kısıtlama getirmesi oldu. 4 Eylül tarihli Resmi Gazete’de toprak verimliliğini ilgilendiren ürün gruplarında ihracata yönelik tedbirler alındı. Resmi Gazete’ye göre, diamonyum hidrojen ortofosfat, azot ve fosforun ikisini de içeren diğer mineral veya kimyasal gübreler ve toprak verimliliğini artıran birçok ürün ve gübrede ihracat kayda bağlı olmuştu.

ÜRETİMİ AZ ÜRÜNLER

Türkiye, ekolojisinde üretilemeyen veya üretimi yetersiz kalan tarımsal ürünlerin tedarikinde istikrarın sağlanması için de önlem alıyor. Üretimi az ve mümkün olmayan gıda ve tarım ürünleri için belirlenen arazi kiralama projesi kapsamında yatırımlar da sürüyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’ndan sonra açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İklim değişikliğinin tarıma etkilerinin arttığını söyledi. Böylelikle Kabine Toplantısı’nda alınan karar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ismi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değişti. Yenilenen bakanlık bünyesinde İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu oluşturulacak. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü de yenilenen Bakanlık bünyesinde toplanacak.

Hedef, sürdürülebilir tarım

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, gıdada yaşanan sıkıntının bir nedeninin de ülkelerin gıda stoklamaya yönelmesinin olduğuna dikkat çekti. Işıkgece, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı.

ARZ-TALEP DENGESİ

Küresel gıda arz-talep dengesizliğinde, gıda fiyatlarının arttığını belirten Bakan Yardımcısı Işıkgece, “Aşılamayla yeniden üretime başlayan sektörlerin artan enerji talebi karşısında, enerji arzının düşük kalması, enerji fiyatlarının aşırı artmasına yol açarak, küresel gıda fiyatlarındaki artışı güçlendirdi. Dünyada son iki yılda gıda güvenliği açısından stok ürün miktarları hızlı bir şekilde arttı. Önümüzdeki dönemde (yaklaşık 1-5 yıl içinde) tarım ürünü fiyatlarında stabilitenin sağlanacağı düşünülüyor. Fiyat artış hızının yavaşlamasına karşın yatay seyir devam edecek gibi gözüküyor” dedi.

HEM DESTEK HEM ÖNLEM

Tarımda üretim için 7 milyon tonun üzerinde gübre kullanıldığını hatırlatan Işıkgece, gübrenin tarımsal üretim maliyetinin ortalama yüzde 20’sini oluşturduğunu söyledi. Işıkgece, şöyle konuştu: ”Gübre üretimi yüzde 90 dışa bağımlı. Dünya gübre fiyatları TL bazında yüzde 193, dolar bazında yüzde 158 ve Türkiye’de yüzde 144 arttı. Bu alanda aldığımız tedbirlerle tarımsal üretimin olumsuz etkilenmemesi ve gübre arzında sıkıntı yaşanmaması için kimyasal ve organik katı ve sıvı gübrelerin ihracı kayda bağlandı.”

Işıkgece, gübre desteklerinin yüzde yüz oranında arttırıldığını söyledi.

ÜRETİM HARİTASI

‘Tarım Havzaları Üretim ve Geliştirme Projesi’ kapsamında, iklimle uyumlu ürün yetiştirilmesi ile doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının amaçlandığını vurgulayan Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, su sıkıntısı yaşanan bölgelerde, mısır gibi su tüketimi yüksek olan ürünler yerine, su tüketimi az ürünlerin ekimine destek verildiğini belirtti. Işıkgece, “Kuraklığın önlenmesi için su tüketimi az olan ürünlerde ilave yüzde 50 yem bitkileri desteği ödemesi ile suya göre üretim anlayışını yaygınlaştıracağız. Çok su tüketimi olan ürünlerde ise hem su tüketimini hem de metan gazı salınımını önlemek için damla su ile ürün yetiştirme projelerini destekliyoruz. Ayrıca ülkemizde büyük ovaların belirlenerek koruma altına alınması ve tarım arazilerinin bölünmesini önlemek için çalışıyoruz” dedi.

YAĞLI TOHUMLAR İÇİN

Yurt dışında kiralanan arazilerin gıda güveliğinin garanti altına alınması için önemli olduğuna dikkat çeken Bakan Yardımcısı Işıkgece, “Ülkelerarası tarımsal ticaretin artırılması amacıyla Sudan devleti başta olmak üzere diğer ülkelerden uzun süreli arazi kiralamasına ilişkin çalışılıyor. Arazi kiralama çalışmalarının, ülkemizin yağlı tohumlar ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynamasını bekliyorum” diye konuştu.

DÜNYADA FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?

Bakan Yardımcısı Işıkgece’ye göre fiyatların artmasındaki sebepler şunlar:

* Lojistik sıkıntılar

* Korumacı politikaların artması

* Gıda talebindeki artış

* İşgücü sorunları

* Yükselen enerji maliyetleri

AFRİKA VE ASYA’DA İHTİYAÇ DAHA DA ARTACAK

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Dünya Gıda Örgütü’nün (FAO) ‘Tarımın 2021-2030 Görünümü’ raporunda da talep ve tarım emtialarının geleceğine ilişkin tahminler yer aldı. Çin’in talebindeki artış ivmesinin yavaşlayacağı öngörülmekle birlikte Sahraaltı, Yakın Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’da talebin artması bekleniyor.

18 Ekim 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Bankacılık sektörünün kredi hacmi, 13 Eylül haftasında 64 milyar 584 milyon lira artarak 14 trilyon 687 milyar 686 milyon liraya çıktı.


 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, sektörün kredi hacmi 13 Eylül itibarıyla 64 milyar 584 milyon lira arttı.

 

Söz konusu dönemde kredi hacmi 14 trilyon 623 milyar 103 milyon liradan 14 trilyon 687 milyar 686 milyon liraya çıktı.

 

Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalar arası dahil, geçen hafta 309 milyar 415 milyon lira artarak 17 trilyon 613 milyar 411 milyon liraya yükseldi.

 

TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TUTARI 1 TRİLYON 817,4 MİLYAR LİRA OLDU

 

Tüketici kredilerinin tutarı, 13 Eylül itibarıyla 16 milyar 866 milyon lira artışla 1 trilyon 817 milyar 399 milyon liraya çıktı. Söz konusu tutarın 461 milyar 352 milyon lirası konut, 80 milyar 790 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 275 milyar 257 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

 

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı, 5 milyar 781 milyon lira artarak 1 trilyon 857 milyar 38 milyon lira oldu.

 

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 2,3 artışla 1 trilyon 623 milyar 959 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 554 milyar 761 milyon lirasını taksitli, 1 trilyon 69 milyar 198 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

 

YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI

 

Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 13 Eylül itibarıyla önceki haftaya göre 2 milyar 28 milyon lira artışla 259 milyar 255 milyon liraya çıktı. Takipteki alacakların 193 milyar 842 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

 

Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları, 7 milyar lira yükselerek 3 trilyon 145 milyar 402 milyon lira oldu.

 

KKM bakiyesi ise geçen hafta yüzde 0,7 ve 10 milyar 441 milyon liralık azalışla 1 trilyon 564 milyar 311,6 milyon liraya düştü.

 

Böylece KKM büyüklüğü, toplam mevduatın yüzde 8,9'una geriledi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : banka kredi mevduat

Sektörün toplam mevduatı 18 trilyon 80.9 milyar lira, kredi hacmi ise 14 trilyon 201.1 milyar lira oldu.


 


 

Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 13 Eylül ile biten haftada önceki haftaya göre 271,2 milyar lira artarak 18 trilyon 80,9 milyar liraya yükseldi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı (bankalar arası dahil) 13 Eylül ile biten haftada 271 milyar 245 milyon 693 bin lira artışla 18 trilyon 80 milyar 927 milyon 399 bin liraya çıktı.

 

Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 3,53 yükselişle 10 trilyon 785 milyar 757 milyon 97 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1,13 azalışla 6 trilyon 507 milyar 814 milyon 798 bin lira oldu.

 

Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 201 milyar 644 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 170 milyar 236 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

 

Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde bulundurulduğunda 13 Eylül itibarıyla 2 milyar 671 milyon dolarlık azalış görüldü.

 

TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ MİKTARI ARTTI

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 0,96 artarak 1 trilyon 726 milyar 765 milyon 66 bin lira oldu.

 

Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,32 yükselişle 1 trilyon 701 milyar 915 milyon 488 bin liraya, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 1,94 artışla 2 trilyon 101 milyar 895 milyon 504 bin liraya çıktı.

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 415 milyar 389 milyon 198 bin lirası konut, 62 milyar 193 milyon 711 bin lirası taşıt ve 1 trilyon 249 milyar 182 milyon 157 bin lirası diğer kredilerden oluştu.

 

Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 13 Eylül ile biten haftada 65 milyar 340 milyon 139 bin lira artarak 14 trilyon 201 milyar 72 milyon 556 bin liraya yükseldi.

 

Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,89 artış kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : banka mevduat kredi