Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu (WEF), İsviçre'nin Davos kasabasında başladı.


WEF, bu yıl "Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği" temasıyla düzenleniyor.

 

Forum, 30 ülkeden 50'si devlet ya da hükümet başkanı 2 bin 700'den fazla katılımcıyı bir araya getiriyor.

 

Çok sayıda uluslararası organizasyon ve iş dünyası temsilcisinin de katılacağı forum, 20 Ocak'a kadar sürecek.

 

Sabah saatlerinden itibaren forumun yapılacağı alana gelen davetliler ve medya mensupları, kayıt işlemlerini yaptırmaya başladı.

 

Forum kapsamında akşam saatlerinde açılış resepsiyonu düzenlenecek.

Liderlerin konuşmaları ve birçok farklı alandaki diğer oturumlar da yarın sabah itibarıyla başlayacak.

 

WEF'in bulunduğu alanda ve Davos kasabası girişinde, yoğun güvenlik önlemleri alındı.

İsviçre kolluk kuvvetlerinin Davos'un girişinde oluşturduğu kontrol noktaları, kasaba girişinde araç kuyruklarının oluşmasına neden oldu.

 

WEF'ten yapılan açıklamaya göre, foruma, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Fas Başbakanı Aziz Ahnuş, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Tanzanya Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan ve Tunus Başbakanı Necla Buden katılacak.

 

ABD İklim Özel Temsilcisi John Kerry, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Avril Haines, ABD Çalışma Bakanı Marty Walsh, ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, Kanada Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Chrystia Freeland, Çin Başbakan Yardımcısı Liu He, Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'nın yanı sıra Birlşemiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol ile iş dünyasından çok sayıda kişi de foruma katılacak isimler arasında yer alıyor.

 

ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerden foruma lider seviyesinde katılım gerçekleştirilmeyecek olması dikkati çekiyor, Türkiye'den de zirveye resmi katılım olmayacak.

 

GÜNCEL KONULAR VE SORUNLAR FORUMUN GÜNDEMİNDE OLACAK

 

Forum kapsamında ekonomi başta olmak üzere Rusya-Ukrayna Savaşı, Kovid-19 salgını, teknoloji, enerji, iklim değişikliği, sağlık, göç ve uluslararası kriz konuları değerlendirilecek.

 

Oturum başlıkları arasında "mevcut enerji ve gıda krizlerini yeni bir enerji, iklim sistemi bağlamında ele alma", "yatırım, ticaret ve altyapı sistemiyle ilişkili mevcut yüksek enflasyon", "özel sektör inovasyonu ve direnci için öncü teknolojilerden yararlanmaya yönelik yeni bir sistem", "yeni bir iş ve beceri sistemi bağlamında mevcut sosyal güvenlik açıkları", "çok kutuplu dünyada yeni diyalog ve işbirliği sistemi çerçevesinde mevcut jeopolitik riskler" bulunuyor.

 

LİDERLERE "KRİZLERİ BİRLİKTE ELE ALMA" ÇAĞRISI YAPILACAK

 

Dünyanın birçok bölgesinde değişik alanlarda sorunların yaşandığı dönemde gerçekleştirilecek forumda liderlere daha sürdürülebilir ve dayanıklı bir dünya zemini için krizleri ve koordineli eylem fırsatlarını birlikte ele alma çağrısı yapılacak.

 

53. WEF Zirvesi, dünyanın karşı karşıya olduğu acil sorunların üstesinden gelmek için çözümlere ve kamu-özel işbirliğine odaklanacak.

 

WEF PROTESTO EDİLİYOR

 

WEF karşı gruplar ve iklim aktivistleri, dün, Dünya Ekonomik Forumu'nu ve iklim değişikliğini protesto etmişti.

 

Davos'taki Postane Meydanı'nda düzenlenen protestolara, çok sayıda çevreci katılmıştı. Ellerinde WEF ve iklim değişikliğine karşı farklı dillerde pankartlar ve dövizler taşıyan çevreciler, bu konuda adım atmayan hükümetleri eleştirmişti.

 

WEF'e ev sahipliği yapan İsviçre hükümeti ile organizasyonun ortaklarına da tepki gösteren çevreciler, Dünya Ekonomik Forumu'nun yalnızca ekonomik kaygılarla düzenlendiği, iklim değişikliği ve diğer önemli sorunlara çözüm önermediği gerekçesiyle eleştiriyor.

16 Ocak 2023 Pazartesi

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma