Dünya Bankası, geçen yıl için yüzde 2.6 olarak tahmin edilen küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2.4 olmasını beklediğini bildirdi.


 

Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nun Ocak 2024 sayısını yayımladı.

 

Raporda, kalkınma için dönüştürücü bir 10 yıl olması planlanan dönemin orta noktasına yaklaşılırken, küresel ekonominin 2024'ün sonuna kadar "üzücü" bir rekora imza atacağı belirtilerek, son 30 yılın en yavaş 5 yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin görüleceği bildirildi.

 

Küresel ekonominin bir yıl öncesine göre daha iyi bir yerde olduğuna işaret edilen raporda, küresel resesyon riskinin, büyük ölçüde ABD ekonomisinin gücü sayesinde azaldığı ancak artan jeopolitik gerilimlerin dünya ekonomisi için kısa vadede yeni tehlikeler oluşturabileceği vurgulandı.

 

Raporda, büyük ekonomilerin çoğunda büyümeyle küresel ticaretin yavaşlaması ve on yıllardır görülen en sıkı finansal koşullar nedeniyle gelişmekte olan birçok ekonominin orta vadeli görünümünün karardığı ifade edildi.

 

Bu yıl küresel ticaret büyümesinin pandemiden önceki 10 yılın ortalamasının yalnızca yarısı olmasının beklendiğine değinilen raporda, gelişmekte olan ekonomilerin borçlanma maliyetlerinin yüksek kalması ve küresel faiz oranlarının enflasyona göre düzeltilmiş olarak son 40 yılın en yüksek seviyelerinde olmasının muhtemel olduğu belirtildi.

 

Raporda, küresel büyümenin art arda 3'üncü yılda da yavaşlamasının beklendiği kaydedilerek, geçen yıl için yüzde 2,6 olarak tahmin edilen küresel büyümenin 2024'te yüzde 2,4, 2025'te de yüzde 2,7 olmasının öngörüldüğü aktarıldı.

 

Dünya Bankasının geçen yıl haziran ayında yayımladığı raporda, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2023 için yüzde 2,1, 2024 için yüzde 2,4 ve 2025 için yüzde 3 olmuştu.

 

GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜZDE 1,2

 

Raporda, gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 3,9, düşük gelirli ülkelerin yüzde 5,5, gelişmiş ülkelerin 1,2 büyüme kaydedeceği belirtilerek, 2024'ün sonuna gelindiğinde, gelişmekte olan her 4 ülkeden birinde ve düşük gelirli ülkelerin yaklaşık yüzde 40'ında 2019'daki salgın öncesi dönemden daha fazla yoksulluk olacağı belirtildi.

 

İklim değişikliğiyle mücadele etmek ve 2030 yılına kadar diğer temel küresel kalkınma hedeflerine ulaşmak için, gelişmekte olan ülkelerin yatırımlarda yılda yaklaşık 2,4 trilyon dolar artış sağlamasının gerektiği vurgulanan raporda, 35 gelişmiş ve 69 gelişmekte olan ekonominin son 70 yıldaki deneyimlerinden yararlanarak, sürdürülebilir bir yatırım patlaması için nelerin gerekli olduğuna ilişkin küresel analiz sunuldu.

 

Raporda, ABD'nin 2023'te yüzde 2,5, bu yıl yüzde 1,6 ve gelecek yıl yüzde 1,7 büyümesinin tahmin edildiği, Japonya'nın da aynı dönemde sırasıyla yüzde 1,8, yüzde 0,9 ve yüzde 0,8 büyüme kaydedeceği öngörüldü.

 

Çin'in büyümesinin geçen yıl yüzde 5,2 olmasının beklendiği aktarılırken, 2024'te yüzde 4,5 ve 2025'te yüzde 4,3 olacağı tahmin edildi.

 

Raporda, Türkiye'nin 2023'te yüzde 4,2, 2024'te yüzde 3,1 ve 2025'te yüzde 3,9 büyümesinin beklendiği bildirildi.

 

"YAVAŞ BÜYÜME İSTİHDAM YARATMAYI ZORLAŞTIRIYOR"

 

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga, yoksulluğu azaltmanın ve refahı yaymanın en emin yolunun istihdamdan geçtiğinin altını çizerek, daha yavaş büyümenin istihdam yaratmayı zorlaştırdığını kaydetti.

 

Banga, "Büyüme tahminlerinin kader olmadığını akılda tutmak önemli. Durumu tersine çevirme fırsatımız var ama bu hepimizin birlikte çalışmasını gerektirecek." ifadelerini kullandı.

 

Dünya Bankası Grubu Başekonomisti ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, dünya ekonomisinin istikrarsız bir konumda olduğunu belirterek, yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde, yüksek faiz oranları nedeniyle borç baskılarının arttığına işaret etti.

 

Mali zayıflıkların zaten birçok düşük gelirli ülkeyi borç sıkıntısına sürüklediğine değinen Gill, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için gereken finansman ihtiyaçlarının, en iyimser öngörülerden bile çok daha fazla olduğunu vurguladı.

 

Dünya Bankası Grubu Başekonomist Yardımcısı Ayhan Köse de gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun, zayıf büyüme, sürekli yüksek enflasyon ve rekor borç seviyeleriyle başa çıkmakta zorlandığını ifade ederek, "Bu ekonomilerdeki politika yapıcılar, finansal bulaşmayı önlemek ve kısa vadeli iç kırılganlıkları azaltmak için derhal harekete geçmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

09 Ocak 2024 Salı

Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in yarın Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmeden Yunan kamuoyunun en büyük beklentisi, iki ülke arasındaki barış ve dostluk ortamı, diyalog ve işbirliğinin devam etmesi yönünde.


 

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in yarın Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmeden Yunan kamuoyunun en büyük beklentisi, aradaki tüm anlaşmazlıklara rağmen iki ülke arasındaki barış ve dostluk ortamı, diyalog ve işbirliğinin devam etmesi yönünde.

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Konstantinos Filis, Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı Şubat 2023'ten bu yana ikili ilişkilerde yeni bir durumun var olduğuna dikkati çekerek, sahada da tansiyonun düştüğünü ve bunun ikili ilişkiler için önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

 

"İKİ ÜLKE ARASINDA İŞBİRLİĞİ MÜMKÜN"

 

Filis, “İki tarafın da ‘Pozitif Gündem’e ağırlık vermeye karar vermiş olması önemli. Gerçekleştirilmeye başlanan çok sayıda anlaşma var. Bu da uzlaşmazlıklara rağmen işbirliği alanı olduğunu gösteriyor. Zira Türkiye ile Yunanistan arasında önemli uzlaşmazlıklar bulunuyor. Buna şüphe yok ancak işbirliği yapabiliriz çünkü komşuyuz ve aynı coğrafi bölgede bulunduğumuz için iklim krizi, çevre, sivil koruma, deniz gibi ortak sorunlara da sahibiz.” Diye konuştu.

 

Turizm gibi her iki ülkenin de ekonomisi için önemli olan alanlarda işbirliğinin önemine işaret eden Filis, eğitim, bilim gibi alanlarda da işbirliğinin mümkün olduğuna dikkati çekti.

 

Filis, “Doğu Ege adalarının silahlandırılması, Ege’de gri alanlar, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)” gibi konularda iki ülkenin önemli fikir ayrılıkları olduğunun altını çizerek, her iki tarafın da son dönemde hem tansiyonun düşürülmesine hem de pozitif gündemin ön plana çıkarılmasına ağırlık verdiğini ifade etti.

 

ZOR SORUNLARIN MÜZAKERE EDİLEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ ORTAM

 

İkili ilişkilerdeki zor konuları müzakere edebilmek üzere uygun ortamın yaratılabilmesi için, karşılıklı güvenin sağlanacağı, işbirliğinin mümkün olabileceğinin teyit edileceği, basit konularla ilk adımların atılacağı bir geçiş dönemine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Filis, sorunlara çözüm bulmak için müzakerenin önemini vurguladı.

 

"HER İKİ LİDER DE OLUMLU ATMOSFERİ KORUMAYA KARARLI"

 

Filis, iki ülkenin tüm sorunlara rağmen olumlu bir atmosfer içerisinde olduğunu ve her iki liderin de bu olumlu atmosferi korumaya kararlı olduğunu belirterek, Erdoğan ve Miçotakis’in 13 Mayıs’taki görüşmesinde, Aralık 2023’te imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi’ni teyit edeceği öngörüsünü paylaştı.

 

Uzlaşmanın kimi zaman geri adım atılmasını da içerdiğine dikkati çeken Filis, öte yandan uzlaşıda bazı kırmızı çizgilerin de olduğunu, Yunanistan’ın Doğu Ege adalarının silahsızlandırılması ve Ege’de gri alanlar konusunda taviz vererek uzlaşıya varmasının mümkün olmadığını ifade etti.

 

Filis, tarafların pozitif gündemi sürdürerek Uluslararası Adalet Divanına başvurmasının da olası olduğunu kaydetti.

 

Siyasi iradenin olması halinde Uluslararası Adalet Divanına gitmenin çok zaman almayacağını belirten Filis, asıl zor olanın Divan’a sunulacak konuların belirlenmesi olduğu, bunun süreci uzatabileceği değerlendirmesinde bulundu.

 

İKİLİ İLİŞKİLERDE KAYDEDİLEN İLERLEME

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Yorgos Tzogopoulos da Miçotakis'in Türkiye ziyaretinin Erdoğan'ın 7 Aralık 2023'teki Atina ziyaretine karşılık olduğuna işaret etti.

 

İki liderin, aralarında anlaşmazlık noktaları olsa da kişisel bir iletişim içerisinde olmasını son derece olumlu bulduğunu belirten Tzogopoulos, tüm sorunlara rağmen Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin son dönemde 2019-2022 dönemine göre çok daha iyi olduğunu vurguladı.

 

Tzogopoulos, "Bu, Ukrayna'da ve Orta Doğu'da yaşanan savaşlar gibi küresel sorunların ve genel olarak dünyada hakim belirsizliklerin içerisinde, iki ülkenin de ekonomilerine yardımcı oluyor." dedi.

 

Son dönemde ikili ilişkilerde kaydedilen ilerlemelere de değinen Tzogopoulos, 22 Nisan'da Atina'da ve 13 Kasım 2023'te Ankara'da düzenlenen Türkiye ile Yunanistan arasındaki Güven Artırıcı Önlemlere ilişkin toplantılar gibi inisiyatiflerin devam etmesi gerektiğini ifade etti.

 

Tzogopoulos, turizm, ekonomi ve göç krizi gibi alanlarda da işbirliğinin devam etmesinin faydalı olacağını kaydetti.

 

Geçmişte göç krizinin iki ülke arasında soruna neden olduğuna dikkati çeken Tzogopoulos, "Gerçekte Yunanistan ve Türkiye, coğrafi konumları nedeniyle ortak bir sorunla karşı karşıyalar. Binlerce mutsuz mültecinin ülkelerine girişini yönetmek durumundalar. Lübnan, İtalya gibi diğer ülkelerle ortak bir cephe oluşturmalılar ki Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkelerle daha iyi müzakere edebilsinler." şeklinde konuştu.

 

DİYALOĞUN ÖNEMİ

 

Tzogopoulos, ikili ilişkilerin geleceğine ilişkin ise şu öngörüde bulundu: "Tarih bizim gelecek için çok iyimser olmamızı engelliyor ancak yaklaşık bir yıldır devam eden göreceli iyi atmosferin korunması için çaba harcanmasına değer. En tecrübeli diplomatlar her zaman Türk-Yunan diyaloğunun, uzlaşmazlık hallerinde bile gerekli olduğunu söyler."

 

Türkiye ile Yunanistan'ın aralarında onlarca yıldır devam eden sorunlarda çözüme çok yakın olmadığına inandığını dile getiren Tzogopoulos "Soru, uzun yıllardır devam eden mevcut uzlaşmazlıkların, iki ülke arasında işbirliğinin mümkün olduğu alanlarda işbirliğini engelleyip engellemeyeceğidir. Bu nedenle Miçotakis ve Erdoğan buluşmasının önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

 

İki ülkenin yeşil enerji alanında işbirliği yapabileceğini vurgulayan Tzogopoulos, AB'nin de destek verdiği programlarla her iki ülke için de ortak refah alanlarının oluşturulabileceğine işaret etti.

 

SOKAK DA DİYALOGDAN VE DOSTLUKTAN YANA

 

AA muhabirinin sokakta mikrofon uzattığı vatandaşlar da iki ülke arasındaki dostluk ortamı ve diyaloğun devam etmesinden yana olduklarını belirtti.

 

Hristina Vazilidu, "Her şekilde dost olduğumuzu düşünüyorum. Siyasete ilişkin bir şey söylemek istemiyorum. Türkleri seviyorum. Halkların paylaşamayacağı bir şey yok." diye konuştu.

 

Miçotakis ve Erdoğan'ın birçok kez görüştüğüne dikkati çeken Dimitris Paraskevas, Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecinin devam etmesinden yana olduğunu söyledi.

 

Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği ilişkileri eğitimi almış, 8 ay Türkiye'de staj yapmış olan İlias Raptis, iki ülke arasındaki diyaloğun genel olarak sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

Raptis, "Diyalog olmalı çünkü istesek de istemesek de Türkiye güçlü bir komşu. Ayrıca ben de genel olarak dostluğa inanıyorum. Savaşların olduğu bir dönemde, uzlaşamasak bile dostluk ve barıştan bahsetmemiz, konuşmamız iyidir." şeklinde konuştu.

 

Halkların dostluğuna inandığının altını çizen Raptis, kendisinin Türkiye'de çok iyi vakit geçirdiğini, tarih sevdiği için İstanbul'da Bizans ve Osmanlı izlerini keşfetme fırsatı yakaladığını, çok sayıda Türk arkadaş edindiğini ve İstanbul'u özlediğini söyledi.

 

Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecinin devam etmesi gerektiğini kaydeden Andreas Evripidu da "Ben aslen Kıbrıslıyım. Bu yakınlaşmanın bize, Kıbrıs'a da olumlu sonuçlar getirmesini umuyorum. Dilekler ve umutlar asla tükenmez." dedi.

12 Mayıs 2024 Pazar

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in yarın gerçekleşmesi beklenen Türkiye ziyaretinde ikili ekonomik ve ticari ilişkiler de konu başlıkları arasında yer alacak.


 

Ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Miçotakis'i Ankara'da kabul etmesi bekleniyor.

 

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler sağlık, çevre, kültür ve sanat, turizm, ekonomi ve ticaret gibi birçok alanda işbirliği yapma potansiyeli taşıyor. Ayrıca 2021'den itibaren başlatılan ve ticari ilişkilere de ivme kazandırması beklenen "pozitif gündem" girişimi, karşılıklı ziyaretler ve işbirliği anlaşmalarıyla kurumsal hale getiriliyor.

 

Hem Türkiye'nin hem de Yunanistan'ın cazip turizm destinasyonlarına, ticaret ve enerji sevkiyatları açısından küresel öneme ve karşılıklı doğrudan yatırım avantajlarına sahip olmaları ekonomi alanında Türkiye'nin önündeki başlıca fırsatlar olarak öne çıkıyor.

 

Bu kapsamda yarınki ziyaret, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi açısından önem taşıyor.

 

TİCARET HACMİNDE 10 MİLYAR DOLAR HEDEFİ

 

Yunanistan’a geçen yıl 2 milyar 609 milyon 889 bin 468 dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Türkiye ise bu dönemde Yunanistan’dan 1 milyar 495 milyon 449 bin 41 dolarlık ürün satın aldı. Böylece geçen yıl dış ticaret hacmi 4,1 milyar doların üzerine çıkarken, bu rakamın 10 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.

 

Demir ve çelik, 2023 sonu itibarıyla 246 milyon 744 bin 317 dolarla ihracatta ilk sırada yer aldı. Bu sektörü 233 milyon 581 bin 399 dolar ile “motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarı” ve 210 milyon 990 bin 642 dolarla “plastikler ve mamulleri” takip etti.

 

Türkiye ise bu dönemde Yunanistan’dan 553 milyon 330 bin 260 dolarlık “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mum” satın aldı. Bu faslı 214 milyon 298 bin 785 dolarla pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ürünleri izledi.

 

TÜRKİYE’YE GELEN YUNAN TURİST SAYISI İLK ÇEYREKTE 168 BİNİ AŞTI

 

Turizm faaliyetlerinin Kovid-19 salgını sonrasında hareketlenmesiyle Yunanistan vatandaşlarının Türkiye'ye ziyaretleri de arttı.

 

Bu kapsamda 2022 Ocak-Mart döneminde 71 bin 490 turist Türkiye'ye gelirken, bu sayı geçen yılın aynı döneminde yüzde 83,84 artışla 131 bin 424'e yükseldi.

 

Yunanistan vatandaşlarının Türkiye'ye ilgileri bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Söz konusu dönemde turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,38 artışla 168 bin 724 oldu.

12 Mayıs 2024 Pazar