Dünya Bankası, iklimle ilgili projelere yıllık olarak harcadığı finansman oranını 2024-2025 yıllarında yüzde 45'e çıkaracağını bildirdi.



Dünya Bankasından yapılan açıklamada, Bankanın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı'nda (COP28) açıklanan finansman paketiyle, gelişmekte olan ülkelerdeki insanların iklim değişikliğinin yarattığı yıkıma daha iyi dayanmalarına yardımcı olduğu bildirildi.

 

Bankanın 1 Temmuz 2024'ten 30 Haziran 2025'e kadar sürecek mali yıl için yıllık finansmanının yüzde 45'ini iklimle ilgili projelere ayırdığı kaydedilen açıklamada, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için daha fazlasını daha hızlı yapmak için çabaladığı aktarıldı.

 

Açıklamada, Bankanın 2021 yılında 2025'e kadar ortalama yüzde 35'e ulaşma hedefini duyurduğu anımsatılarak Temmuz 2022'den bu yana ortalama yüzde 36,3 ile programın ilerisinde bulunulduğu ifade edildi.

 

Dünya Bankasının projelerinin iklim değişikliğinden en çok etkilenenlerin dayanıklılığını ve uyumunu artırmanın yanı sıra insanların ve gezegenin sağlığını korumak için ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına da odaklanacağı belirtilen açıklamada, Bankanın iklim şoklarından etkilenen ülkelere yönelik uyum çalışmalarına ve iklim değişikliğine katkıda bulunan sera gazlarının azaltılmasına yardımcı olmaya devam edeceği bildirildi.

 

"KAYIP ZARAR FONU'NUN GELECEĞİ İÇİN İYİ İŞARET"

 

Öte yandan, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, COP28 kapsamında söyleşiye katıldı.

 

Banga, buradaki konuşmasında, COP28'in ilk gününde anlaşmaya varılan Dünya Bankasının dört yıl süreyle geçici ev sahipliği yapacağı "Kayıp Zarar Fonu"na ilişkin, bağışçı ülkelerin şimdiden 420 milyon taahhütte bulunduğunu ve erken aşamadaki bu taahhütlerin fonun geleceği açısından iyi işaret olduğunu söyledi.

 

Bu tutarın kayıp ve hasar durumunda çok ileriye götürmeyeceğini ifade eden Banga, ancak başlangıç olarak teknik yardım ve analitikle ilgili olacağını anlattı.

 

Georgieva da IMF'nin 2050 yılına kadar düşük karbonlu yatırımların yılda yaklaşık 5 trilyon dolara çıkması gerektiğini gösteren analizine ilişkin, bu imkansız bir miktar gibi gelse de 100 trilyon doların üzerinde olan ve büyümeye devam eden dünya ekonomisi göz önüne alındığında bunun mümkün olduğunu kaydetti.

 

IMF olarak karbon fiyatını desteklediklerini ifade eden Georgieva, bunun karbonsuzlaşmayı hızlandırmak için bir teşvik olacağını belirtti.

01 Aralık 2023 Cuma

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma