tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

İş dünyasının usta çınarı KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaya’nın azim ve çalışkanlıkla sürdürdüğü hayat yolculuğu, girişimciler için zor zamanları aşmada örnek olacak deneyimlerle dolu. Büyükçekmece’deki fabrikasında ziyaret ettiğimiz Mustafa Kaya, yaşam öyküsüyle hayalin gerçeğe dönüşmesinin de canlı tanıklarından aynı zamanda.

13 YAŞINDA BAŞLADI

Kaya, iş hayatına ilk adımı, 1952 yılında 13 yaşında bir çocukken Trabzon’dan İstanbul’a gelmesiyle atıyor. 16 günlük zorlu bir gemi yolculuğunun ardından İstanbul’daki ilk adresi, 25 kuruş haftalıkla Fatih’te çıraklık yapacağı yorgancı oluyor. Orada 6 ay çalıştıktan sonra bir hemşehrisinin tavsiyesiyle bakırcılar çarşısında çalışmaya başlıyor. Bugünün temelleri de aslında orada atılıyor. Bakırcılar çarşısını şöyle anlatıyor Mustafa Kaya: “Makina kullanmayı orada öğrendim. Makinayı öğrenmem bana çok şey kattı. İş hayatımda beni buralara kadar getiren o zanaatı öğrenmem oldu. Günde 500 tane tencere yapıyordum. Haftalığım da 7.5 lira olmuştu. Pazar günleri de çalışıp karpuz veya gazoz satıyordum. Haftalığımı biriktiriyor, pazar günkü gelirimle geçiniyordum.”

HAYALLERİ YOĞURMAK

Kendi işini kurma hedefini de o zaman belirliyor Kaya ve gelecek hayallerinin nasıl yoğrulduğunu şöyle ifade ediyor:

“Oradaki dükkan sahiplerini gözlemliyor ve kendime, ‘Ey Mustafa Kaya, bir gün gelecek sen de kendi yerini açacaksın’ diyordum. 5 sene memlekete gitmedim, ailemi göremedim. 18 yaşında ise üstü başı düzgün bir zanaatkar olarak memleketime gittim. Trabzon’dayken, Giresun’dan bir teklif geldi. ‘Fabrika yapıyoruz, makinalarını sen kurar mısın’ dediler. Kabul ettim. 50 lira haftalıkla tek başıma fabrikanın makinalarını kurdum, imalathanelerini hazırladım. Evlenmem ise yine 18 yaşımda oldu. Askere gittiğimde 40 günlük çocuğum vardı. Çalışma hayatım Merzifon’daki askerliğimde de devam etti. Çarşı iznimde köyden yumurta alıp askerlere satıyordum. Evime para, çocuğuma ilaç gönderiyordum.”

ANKARA’DAN YÜKSELİŞ

Askerlik sonrasında hayallerinin gerçeğe dönüşme dönemi başlıyordu Mustafa Kaya’nın. İlk adres İstanbul değil, Ankara’ydı. Kendi işini ilk olarak 1963 yılında Ankara’da kuran Kaya, o günleri şöyle aktarıyor: “Ankara’ya imalathane kurmaya giderken 300 lira sermayem vardı. Makinaları aldım, 125 liram kaldı. İlk işyerim, 4 metre satış, 5-6 metre imalat, 5 metrede yatıp kalkma yeri olan bir imalathaneydi.
3 çalışan ile başladık, 20 kişiye kadar çıktık. Gece gündüz çalışıyor, sipariş yetiştiremiyorduk. İstanbul’daki malzemecilere de haftada üç kere havale gönderiyordum. Hatta hiç unutmam, gayrimüslim bir malzemeci 1 ton malzeme istediğimde 2 ton gönderirdi. ‘Yerim yok, bu kadar çok malzeme gönderme’ derdim. ‘Sen çalışmana bak, parasını da ne zaman istersen o zaman gönderirsin’ derdi. Ben zanaatı Ermeni ve Rum vatandaşlarımızdan, ticareti Musevi vatandaşlarımızdan öğrendim. Onlardan hep doğruluk ve dürüstlük gördüm.”

İSTANBUL’DA ZİRVE

Ankara’daki büyüme, İstanbul’da da yeni bir dönemi başlatıyor Mustafa Kaya için. Bugün 100’e yakın ülkeye ihracat yapan dev bir firma haline gelmesinde her iki şehrin de etkisinin büyük olduğunu, “Ankara’da işlerimiz iyi gidince, yan taraftaki 90 yataklı bir oteli de alıp işyerine çevirdim. Bu arada bakırdan alüminyuma da geçmiştik. İstanbul’dan da kopmadım. Tahtakale’de de işyeri açtık. Daha sonra Topkapı’da makinalarıyla beraber fabrika aldım. Ankara da İstanbul da çok şeyler kattı firmama. Alüminyum mutfak işi yavaşlayınca paslanmaz çeliğe geçtik. Yatırım yapmak kadar yenilikçi olmak da önemli. Devamlı yenilikten ve gelişimden hareket ettim” diye açıklıyor.

İŞÇİLERİMLE AŞTIM

İşçilere yaklaşımı konusunda da anlatmak istedikleri var Mustafa Kaya’nın. Zor zamanları da birlikte aşmaktan başladı söze: “1994 krizi olmuştu. Fabrikalar sipariş olmayınca, işçileri ücretsiz izne çıkarıyordu. 50 kişiye izin verelim dedim. Ancak işçiler, fabrikadan ayrılıp otobüse binerken içim cız etti. 4-5 gün sonra pazarlamacıları topladım, kâr oranlarını düşürdüm, vadeyi de üç aydan beş aya çıkardım. Durumu müşterilere bildirdim. Ardından öyle bir sipariş geldi ki, yağmurdu adeta. İşçilerimi geri çağırdım, ücretlerinden de bir lira dahi kesmedim. Çalışanlarım arasında kendi işini kurup firma sahibi olanlar da oldu. Rahmi Koç Müzesi’ndeki geceme onları da davet ettim, konuşma yaptılar. İçlerinde 600 işçi çalıştıran da var. Allah onlara daha çok versin. Benim yetiştirdiğim biri başarılı bir iş adamı olursa kendim kadar mutlu oluyorum.”

GİRİŞİMCİYE TAVSİYELER

Duayen iş insanı Mustafa Kaya’nın girişimcilere tavsiyeleri de var. İşin püf noktalarını şöyle özetliyor: “En büyük sermaye güvendir. Bu geçmişte de geçerliydi, bugün de geçerli, yarın da geçerli olacak. İkincisi sermayeden yemeyin, kazandığınızdan yiyin. Sermayeden yiyen küçülür. Girişimciliğin temelinde hedef belirlemek var. Hedef belirmeyi destekleyenler; yenilikçilik, dürüstlük ve sevgi. Yaptığın işe aşkla bağlı olacaksın. Bunların hepsi hedefi tamamlıyor. Çıktığın yerden aşağıya inmeyeceksin, ineceksen oraya çıkmayacaksın. Söz verdiğinde ya mutlaka tutacaksın ya da tutamayacağın sözü vermeyeceksin. Yenilikçiliğe kendi sektörümden bir örnek vereyim.
Geçen yıl 500 bin dolara aldığın bir kalıptan bir sene iyi satış yapıyorsun. Ancak ikinci sene satışı yüzde 10’a düşüyor. Çünkü teknoloji çok hızlı değişiyor. O yüzden işinde verim istiyorsan devamlı yenilenmek gerekiyor.”

ÇOCUKLAR İŞ HAYATINI BAŞKA FİRMALARDA ÖĞRENMELİ

Aile şirketlerinden söz açılınca Mustafa Kaya şu tespitlerde bulunuyor: “Aile şirketlerinin yaşaması için çocuklarını işe ilk sen almayacaksın. Çocuklar okulu bitirip önce başka yerlerde çalışacaklar, iş hayatını dışarıda öğrenecekler.
Oradaki deneyimlerinin yeterli düzeye eriştiğini düşündüğünde firmana alacaksın. Yönetim kuruluna da mutlaka dışardan birini alacaksın. Aile üyelerinin göremediği sorunları o çözer; yetki de vereceksin. Aile şirketlerinin bölünmesi sorundur. Aile anayasası bölünmeyi engelleyecek şekilde olmalı. Devlet de bu soruna eğilmeli; çünkü aile şirketlerinin bölünmesi ekonomiye zarar veriyor. Bölününce küçülüp rekabetçiliklerini kaybediyorlar. Sonuçta ülke kaybediyor. Bir diğer tavsiyem, kardeşler birbirlerine yakın semtlerde oturmamalı.
Bunun sosyal sebepleri var ve aile şirketlerini olumsuz etkiliyor.”

MESLEK OKULU YAPTIRDI

Mustafa Kaya, eğitim sevdasını şöyle anlatıyor: “İlkokul birinci sınıftan sonra okula gidemediğim için okul benim içimde hep bir özlem, bir yara oldu. Daha sonra Beyoğlu’ndaki okuldan dışardan ilkokul diplomamı aldım ama okul özlemi başkaydı. İşimi kurduktan sonra başka bir gözlemim oldu. Ülkemizde meslek okulunun ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gördüm. Meslek okulu olmadan bir ülke kalkınamaz. Meslek okulu üretimde kaliteyi artırıyor, ülkemizi büyütüyor, gençleri kaliteli yetiştiriyor. Meslek okulu yaptırmayı da kendime hedef seçmiştim. 1998 yılında memleketim Trabzon Maçka’da bana bir yer gösterin, meslek okulu yaptıracağım dedim.
30 derslikli bir sağlık meslek lisesi yaptırdım. Her yıl okulun mezuniyet törenine gidiyorum, talebelere diplomalarını veriyorum. En mutlu anlarımı orada yaşıyorum. Şimdi oraya bir yurt binası da yapmak istiyorum.”

AMBARGODA JETLERİMİZE PARÇA YAPTI

1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Türkiye’ye uygulanan askeri ambargo döneminde, ilginç bir savunma sanayi anısı da var Mustafa Kaya’nın. Yaşadığı gurur veren olayı şöyle aktarıyor: “1976’da Ankara’da, Samanpazarı’ndaki yerimizde imalat yapıyorum. Makinada tencere tabak üretiyorum. Kıbrıs meselesi nedeniyle ABD ambargosu vardı.
O yıllarda üretim zorlaşmış, elektrik kesintisi günde 4 saatten 8 saate çıkmıştı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir albay geldi. Bana bir jet uçağı parçasını anlattı ve ardından, ‘Bu parçayı sen yapabilir misin?’ dedi. ‘Bunun kalıbını verin, en alasını yaparım’ dedim. Jetlerimize 10 tane parça yaptım. Vatan sağolsun dedim, para da almadım.”

20 Mayıs 2019 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,22, dolar/TL yüzde 0,56, avro/TL yüzde 1,17 ve altının gram fiyatı yüzde 1,92 artış kaydetti.


 

BIST 100 endeksi, en düşük 9.567,10 ve en yüksek 10.008,72 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,92 artışla 2 bin 866 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,33 yükselişle 19 bin 124 liraya çıktı.

 

Geçen hafta sonu 4 bin 650 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3,23 artarak 4 bin 800 liraya yükseldi.

 

Bu hafta ABD doları yüzde 0,56 değer kazanarak 34,1150 liraya, avro da yüzde 1,17 artışla 38,0680 liraya çıktı.

 

Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,89 ve emeklilik fonları yüzde 2,36 değer kazandı.

 

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,40 ile "hisse senedi" fonları oldu.

20 Eylül 2024 Cuma