Cuma, 01 Kasım, 2024
İTO’da düzenlenen ‘tedarik zincirlerinde dijitalleşme’ konulu seminerde, dijital satın almadan tedarik zincirinde takibe, dış ticaretteki riskler ve fırsatlara kadar birçok başlıkta yapılan sunumlarla katılımcılar bilgilendirildi.
Tedarikte dijitalleşme, maliyet avantajının yanı sıra daha az risk ve daha fazla kazanç sağlıyor. Bu nedenle dijitale yatırım artık bir tercih değil, zorunluluk haline geliyor. İTO’da düzenlenen ‘tedarik zincirlerinde dijitalleşme’ konulu seminerde, dijital satın almadan tedarik zincirinde takibe, dış ticaretteki riskler ve fırsatlara kadar birçok başlıkta yapılan sunumlarla katılımcılar bilgilendirildi.
HABER: MESUDE DEMİRHAN
İstanbul Ticaret Odası, ‘Tedarik Zincirlerinde Dijitalleşme, Ticarette Riskler ve Fırsatlar’ konulu bir seminer düzenledi. Seminerde, dijital satın almadan tedarik zincirinde takibe, dış ticaretteki riskler ve fırsatlara kadar birçok başlıkta yapılan sunumlarla katılımcılar bilgilendirildi. Oda’nın Eminönü Merkez Bina’da gerçekleştirdiği seminerin açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaptı. Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Erdal’ın yürüttüğü seminer, iki oturumda gerçekleşti.
GELECEK VİZYONU
İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman konuşmasında, özellikle pandemi dönemiyle birlikte tedarik yönetimi konusunun ne kadar stratejik bir süreç olduğunu dünyanın tecrübe ettiğini söyledi. Salman, hammadde kısıtları, lojistik maliyeti artışları, tüketici tercihindeki değişimlerin tedarik zinciri yaklaşımında da önemli gelişmelere zemin oluşturduğuna dikkat çekerek, maliyetlerin kontrolünden istikrarlı iş ortaklıklarına ve son müşteri memnuniyetine kadar çok boyutlu bir karar alma imkanı sunduğunu belirtti.
Dijital sistemlere yatırım yapmanın artık bir tercih değil, bir zaruret olduğunu vurgulayan Salman, şöyle konuştu: “Nitekim kendini geliştiremeyerek geleneksel yönetim süreçlerinden taviz vermeyen ülkeler, şirketler ve insanların yakın gelecekte dahi söz sahibi olamayacaklarını söyleyebiliriz. Bugün tedarik süreçleri ve dijitalleşme konusunda hepimizin aklındaki sorulara ışık tutmak için bir aradayız. Toplantımız bir yanda fırsatlar, diğer yanda riskler olmak üzere her iki yönde de aydınlatıcı fikirlerle buluşacağımız bir zemin. Burada ele alacağımız konuların ticaretimizin gelecek vizyonu adına son derece kıymetli bir adım olacağını düşünüyorum.”
YÜZDE 10 TASARRUF
TeamProcure INC Ortağı Alper Sağız, dijital satın alma çevre ve uygulamalarıyla ilgili bir sunum yaptı. Özellikle pandemiyle artan ve sonrasında da devam eden evden çalışma modeliyle firmaların internet ortamından rahat edebilecekleri programları tercih ettiğini belirten Sağız, “İnternetin olduğu her ortamda elektronik satın alma uygulamalarını kullanarak şirketlerimize doğru satın alma yapabiliyoruz” dedi.
Sağız, talepten teslimata kadar uygulama üzerinden online olarak tüm süreçlerin gerçekleştiğini anlatarak, e-satın almanın tasarruf, verimlilik, şeffaflık ve raporlamaya fayda sağladığını söyledi. Sağız, elektronik ortamda satın almanın fiziksel satın almaya göre yüzde 10 tasarruf sağladığına dikkat çekti.
AZ HATA, YÜKSEK VERİM
Sirius Tedarik CEO’su Levent Çuhadar ise yapay zekanın tedarik zincirinde kullanım alanları arasında talep tahmini, envanter yönetimi, malzeme ihtiyaç planlaması ve lojistik optimizasyonun yer aldığını söyledi. Çuhadar, dijitalleşmede risk ve fırsatlarla ilgili olarak şunları kaydetti: “İş süreçlerinde daha az hata ve daha yüksek verim, nakliye ve dağıtım süreçlerinde zaman ve maliyet tasarrufu, stok maliyetlerinde azalma, değişen taleplere ve koşullara hızlı uyum sağlama, otomasyon ile üretim süreçlerinin hızlanmasında fırsat sunuyor. Ancak yanlış süreçlerin oluşturulması verim kaybına yol açabilir. Uygun olmayan teknolojilerin seçimi maliyetleri artırabilir. Bilgi güvenliği, altyapı eksikliği ve hassas verilerin korunması zorunluluğu açısından risk oluşturabilir.”
Çuhadar, sektörle ilgili yaşanan sorunları ise şöyle sıraladı: “İzlenebilirlik, lojistik süreçlerin yönetimi, koordinasyon eksikliği, atıl stok, eksik malzeme, talebin anlık değişmesi ve ana veri yönetimi.”
EMİSYONU AZALTMALIYIZ
EG-E Consulting Ortağı Gül Saldıraner, İklim Riskleri ve Tedarikte AB Düzenlemeleri hakkında sunum yaptı. Saldıraner, yapılan işlerin ekonomik boyutu yanında hem çevresel hem de sosyal etkileriyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şu bilgiyi verdi: “Karbon emisyonlarını azaltmazsak, işlerimizi yapamayacağız. Regülasyonlar bu konuda bize destek olacak. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre; 2023’te doğa olayları rekor seviyede ve her alanda alarm zilleri çalıyor. En çok ihracat yaptığımız AB, iklim riski değerlendirme raporu yayınladı. AB’yi her alanda takip ediyoruz.”
27 Mayıs 2024 Pazartesi
Uzaktan iletişim araçlarıyla satılan ürün ilanlarında gerekli Türkçe uyarı ve güvenlik bilgi ile işaretlerine yer verilmesi gerekecek.
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan "Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yönetmelikle, uzaktan iletişim araçları yoluyla piyasaya arz edilen veya bulundurulan ürünlerle ilgili arz koşullarına, satış ilanlarına, bu ürünleri piyasaya sunan ya da piyasada bulunduran iktisadi işletmecilerle çeşitli hizmet sağlayıcıların yükümlülüklerine, yetkili kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarına ve bu kapsamda yürütülecek piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.
Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan açıklamada, fiziki kanalların yanı sıra başta internet kanalı olmak üzere uzaktan iletişim araçları kullanılarak yapılan satışların günlük hayattaki yeri ve ağırlığının artmaya devam ettiği belirtildi.
Vatandaşlara güvenli ürün ulaştırılması amacıyla bu alanda satılan ürünlerin denetiminin önemine işaret edilen açıklamada, ürünlerin satış ilanlarında, gerekli Türkçe uyarı ve güvenlik bilgi ile işaretlerine yer verilmesinin zorunlu hale getirildiği kaydedildi. Açıklamada, böylece vatandaşların internetten alışveriş yaparken fiziki bir mağazada olduğu gibi ürünü inceleyebilecekleri ve ürünün gerekli işaretleri taşıdığını görebilecekleri bildirildi.
UYGUNSUZ ÜRÜNLERİN SATIŞ İLANLARI 24 SAAT İÇERİSİNDE KALDIRILACAK
Herhangi bir internet sitesinde, uygunsuz ürün satışının tespit edilmesi durumunda, 24 saat içerisinde satış ilanının kaldırılacağı vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bu süre zarfında talep yerine getirilmezse ilgili ilana erişim engellenecektir. Öte yandan başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına imkan sağlayan platformlar, 'ürün güvenliği temas noktası' belirleyecek. Vatandaşlarımız, bu temas noktalarından ürünlerin güvenliği ve uygunluğu ile ilgili şikayet ve bildirim yapabilecek. Uygunsuzluk tespiti durumunda hızlıca aksiyon alınabilmesi için bazı ürünlerin piyasaya arzında Türkiye'de yerleşik bir iktisadi işletmeci bulunması şartı aranacak. Bu şartı sağlamayanlar Türkiye'ye satış gerçekleştiremeyecek. Bu ürün grupları, Bakanlığın internet sitesinde yayımlanmaktadır."
Yönetmelik, 1 Nisan 2025'te yürürlüğe girecek.
30 Ekim 2024 Çarşamba
Türkiye'de yüksek veri hızı, yüksek sistem kapasitesi ve düşük gecikme süresiyle dikkati çeken 5G'de iletişim hızını kuvvetlendiren ve yılsonunda 600 bin kilometreye ulaşması planlanan fiber kablolar, 40 bin 75 kilometre olan dünyanın çevresini yaklaşık 15 kez dolaşacak uzunluğa erişecek.
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, halen 93,3 milyon olan mobil abone sayısının, bu yıl sonunda 95 milyona ulaşması bekleniyor.
Söz konusu sayının gelecek yıl 96 milyon 500 bine, 2026'da 98 milyon 100 bine, 2027'de de 99 milyon 700 bine ulaşması öngörülüyor.
Böylece 2027'de ulaşılması beklenen mobil abone sayısı, 179 ülkenin nüfusunu geçecek.
Bu yıl sonunda yüzde 90 olması planlanan mobil geniş bant abone yaygınlığının da 2025'te yüzde 92,2, 2026'da yüzde 94,8, 2027'de yüzde 97,4 olacağı tahmin ediliyor.
Makineler arası iletişim abone sayısının ise yıl sonunda 9 milyon 100 bine, gelecek yıl 9 milyon 500 bine, 2026'da 10 milyon 100 bine, 2027'de 10 milyon 800 bine ulaşması bekleniyor.
FİBER KABLOLAR DÜNYA ÇEVRESİNİ 15 KEZ DOLAŞACAK UZUNLUĞA ULAŞACAK
Yüksek veri hızı, yüksek sistem kapasitesi ve düşük gecikme süresiyle dikkati çeken 5G'de iletişim hızını kuvvetlendiren ve yılsonunda 600 bin kilometreye ulaşması planlanan fiber kablolar, 40 bin 75 kilometre olan dünyanın çevresini yaklaşık 15 kez dolaşacak uzunluğa erişecek.
Gelecek yıl 650 bin kilometre olması hedeflenen fiber altyapı uzunluğunun 2026'da 750 bin kilometreye, 2027'de ise 850 bin kilometreye ulaşması hedefler arasında yer alıyor.
Hızlı ve kesintisiz internetin yanı sıra güvenli bağlantı da sağlayan fiber internet abone sayısının yıl sonunda 9 milyon, gelecek yıl 10 milyon 500 bin, 2026'da 12 milyon, 2027'de ise 12 milyon 500 bin olması bekleniyor.
Ayrıca, kayıtlı elektronik posta (KEP) hesabı sayısının da yıl sonunda 3 milyona, gelecek yıl 3 milyon 50 bine, 2026'da 3 milyon 100 bine, 2027'de ise 3 milyon 150 bine çıkması öngörülüyor.
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
28 Ekim 2024 Pazartesi