tatil-sepeti

Pandemi döneminde kurulan girişimlerden biri olan Musichool, müzik eğitimi alanında yetkin eğitmenleri tek bir çatı altında topluyor.

Müzisyenler için ek gelir fırsatı ve dijital dünyada kendi markalarını oluşturmalarını sağlayan platform, müzik eğitimi almak isteyen kişilere de çok sayıda seçenek sunuyor.

 

Haber: TUĞÇE ÖZKUŞ

 

BTM girişimlerinden Musichool, uzman müzisyenleri ve müzik eğitimi almak isteyenleri tek bir platformda buluşturuyor. Musichool’de dünyanın dört bir yanındaki müzikseverler bir araya gelerek, topluluk aracılığıyla deneyimlerini paylaşıyor ve sürekli öğrendikleri bir ortam oluşturuyor.Girişimin kuruluş sürecini anlatan kurucu ortaklardan Berkay Barbaros, pandemi döneminde her pazar üç saatlerini müzik öğrenmeye ayırdıklarını, Musichool’un de bu şekilde ortaya çıktığını söyledi. Barbaros, “İlk müzik eğitimimi, kurucu ortaklarımız Furkan Değerli ve Batuhan Meriçli’den aldım. Ardından arkadaşlığımız ortaklığa dönüştü. Müzik sektörüne katkı sağlayacak ve sorunlarımızı çözecek bir iş modeli üzerinde düşünmeye başladık. Sonunda müzik okulundan ilham alan Musichool markası ortaya çıktı” dedi. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olduğunu belirten Barbaros, girişimciliğin üniversite yıllarından beri ilgi duyduğu bir alan olduğunu, bu ilgiyi pekiştirmek amacıyla 2022 yılında Marmara Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Ekonomisi yüksek lisans bölümünden mezun olduğunu söyledi. Üniversite yıllarından beri çalıştığını ve 8 yılı aşkın süredir dijital pazarlama alanında kendini geliştirdiğini vurgulayan Barbaros, Musichool ile müzik eğitimi alanında yetkin eğitmenleri tek bir çatı altında toplayan bir pazaryeri hizmeti sunduklarını kaydetti.

 

İSTER EĞİTMEN OLUN İSTER ÖĞRENCİ

Musichool’u, ‘müzik eğitimi alanında öğrenci ve eğitmenleri buluşturarak yaşanan zorluklara çözüm oluşturmayı amaçlayan bir girişim’ olarak nitelendiren Barbaros, “Musichool’da kurucu ortaklar da müzisyen ve aynı zamanda müzik eğitimi veriyor. Türkiye’de özellikle belirli alanlarda müzik eğitimi veren eğitimciler için öğrenci bulmak, öğrenciler için de niş alanlarda eğitmenleri filtreden geçirip bulabilmek zor. Her iki alanda yaşadığımız bu soruna çözüm olarak müzik eğitim platformumuzu geliştirdik. Ekibimiz 10 yılı aşkın deneyime sahip” dedi.

 

BİREBİR VEYA SINIF ORTAMI

Müzik eğitmenlerinin, eğitimi kayıtlı dosya formatında veya canlı olarak platformda birebir ya da sınıf ortamında verebildiğinin altını çizen Berkay Barbaros, sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca fiziksel eğitim veren kurumlar için bilinirliklerini artırmak ve daha geniş kitlelere ulaşmalarını sağlamak amacıyla eğitim içeriklerini yazılı olarak platformumuza ekleyebilecekleri bir hizmet de sunuyoruz. Müzisyenler için ek gelir fırsatları yaratma, dijital dünyada kendi markalarını oluşturarak topluluklarını geliştirme imkânı sunma, müzik eğitimi almak isteyenler için Türkçe içerikleri tek bir platformda görebilme ve eğitmenleri yorumlara, müfredata ve puanlamalarına göre seçebilme, temel hedeflerimiz arasındaydı. Bunu gerçekleştirmek için yola çıktık.”

 

MEZUNLARA DESTEK

“Platform üzerinden eğitmenlere direkt mesaj atılabilir, ödev takibi ve quiz’ler yapılabilir, anında da geri bildirim alınabilir” diyen Barbaros, hem eğitmenlerin hem de öğrencilerin başvurularını ücretsiz bir şekilde yapabildiğine dikkati çekti. Eğitime başlayan öğrencilere ürün ve ekipman sponsorlarıyla indirimler sağladıklarını belirten Barbaros, “Eğitimini tamamlayan mezunlara şarkılarını mix ve mastering açısından tamamlama desteği ve ücretsiz bir şekilde yayınlama fırsatı sunuyoruz” dedi.

 

EK GELİR FIRSATI

Musichool’un Türkiye’deki müzisyenlere tanınırlık ve ek gelir fırsatı sunarak pazarda kendine özgü bir konum elde etmeyi hedeflediğinin altını çizen Berkay Barbaros, pazardaki oyuncularla rekabet etmek yerine, sektöre gerçekten katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade etti. “Fiziksel ve online eğitimleri tek bir platformda toplayan, tamamen müzik odaklı ve aradığınız her şeyi daha uygun fiyata bulabileceğiniz bir platform oluşturuyoruz” diyen Barbaros, TÜİK verilerine göre müzik ve eğitim sektörünün son 5 yılın en yüksek seviyelerinde olduğuna, bu sorunu çözmenin herkesin başarısı olacağına dikkati çekti. 

 

1 MİLYAR KİŞİYE ULAŞMAK İSTİYORUZ

Küresel hedeflerinden de bahseden Berkay Barbaros, “Türkiye’de çevrimiçi müzik eğitim pazarının 2028’de 441 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Musichool olarak, büyüyen bu pazarda yüzde 10’luk pay elde ederek, önemli oyunculardan olmayı amaçlıyoruz. Bu, 2027 yılına kadar ulaşılabilir bir hedef olarak belirlendi ve bu süre zarfında kullanıcı sayısının dünya genelinde 1 milyar, Türkiye’de ise 11.3 milyon kişiye ulaşmasını öngörüyoruz. Ancak, sadece eğitim gelirleri üzerinden değil, sanatçıların dijitalleşen dünyada yayınlarını yaparak telif gelirleri üzerinden anlaşmalar sağlayıp globalde de etkili bir konum elde etmeyi hedefliyoruz. Bu strateji, Musichool’un sadece eğitim pazarında değil, aynı zamanda müzik endüstrisinin genelinde de önemli bir rol oynamasını sağlayacak” şeklinde konuştu.


 

B2B İŞ MODELİ

 

Platformda, müzisyenlerin ve eğitimcilerin eğitim fiyatlarını kendilerinin belirlediğini söyleyen Berkay Barbaros, gelir modelini de şöyle açıkladı: “Genellikle eğitim süresine ve seviyesine göre fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Ana gelir modelimiz, eğitimlerin satışı üzerinden aldığımız komisyondan oluşuyor. Ayrıca, Udemy’deki müzik eğitimlerini platformumuza ekleyerek farklı iş ortaklıkları ile çeşitlilik yaratıyoruz. B2B iş modeli üzerine odaklanarak kurum çalışanlarına sanat ve müzik eğitimi desteği sunmayı hedefliyoruz. Estonya’da şirketimizi açarak Avrupa pazarında da tutunma çabası içinde olacağız. Bununla birlikte mezun öğrencilerimiz üzerinden şarkılarını tüm dijital platformlarda ücretsiz dağıtarak yayın ve izleme geliri planlıyoruz.” 

 

SAHNE XL, PROJEMİZİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM OLDU

BTM’nin girişimcilik ekosisteminde yer aldıklarını ve iki yıldır projelerine destek gördüklerini belirten Berkay Barbaros, 

“BTM’nin Kamp, Ön Kuluçka ve Kuluçka programlarından faydalandık. Birebir mentorluk ve yatırımcı ilişkileri konusunda bize önemli katkılarda bulundu. Özellikle 2023 yılında Kuluçka programının sunduğu 7/24 açık ofis imkânı, müşteri toplantılarımızı düzenlememize ve ekip olarak bir arada çalışmamıza büyük fayda sağladı. İhtiyaç duyduğumuzda playstation veya masa tenisi oynayarak aktif bir şekilde dinlenme olanağı da sunan güzel bir alanımız var. Sahne XL’de de sahne alan girişimlerden biriyiz. 

Hazırlık süreci oldukça heyecan verici ve gurur doluydu. Sahne XL, projemizin geleceği için önemli bir adım oldu. Biz de bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için çalıştık” dedi. 


02 Eylül 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı