Konya'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası ve Konya Sanayi Odası ev sahipliğinde, "Akıllı KOBİ-Konya Dijital Dönüşüm Konferansı" düzenlendi.


Dijital Dönüşüm Konferans’ında; KOBİ'lerin dijital dönüşümlerinin odağında dijital iş servisleri, e-ticaret, yenilikçi ödeme sistemleri ve açık bankacılık, dijital pazarlama, ERP'nin bulut dönüşümü, İK süreçlerinde dijitalleşme ve yönetilen hizmetler konularında oturumlar gerçekleştirildi.

 

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk, konferansın açılışında, KOBİ'lerin ülke ekonomisinin çok önemli bir paydaşı olduğunu söyledi.

 

KOBİ'lerin rekabeti, verimliliği ve birlikte çalışarak ölçek ekonomisine geçebilmelerinin önemine işaret eden Öztürk, bunun yolunun dijitalleşmeden geçtiğini anlattı.

 

KOBİ'LERİN DİJİTALLEŞMESİNE YÖNELİK BİRÇOK PROJE YÜRÜTÜLÜYOR

 

Öztürk, dijitalleşmenin, ihtiyaçtan öte bir zorunluluk haline geldiğine işaret ederek, KOBİ'lerin dijitalleşmesine yönelik projeler yürüttüklerini bildirdi.

 

Dijital dönüşümünü gerçekleştiremeyen KOBİ'lerin rekabette geride kaldığına dikkati çeken Öztürk, şunları kaydetti:

 

"Teknolojik altyapısı hazır olan işletmeler, e-ticaret ve uzaktan çalışma sistemleri ile dijital ödeme kanalları yardımıyla salgından en az etkilenenler arasında yer aldılar. TOBB olarak KOBİ'lerin dijitalleşmesi konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık, daha çok proje geliştirmeye başladık. İşte bu soruna çözüm olmak üzere Akıllı KOBİ Platformu'nu hayata geçirdik. Bu platformla TOBB logosu altında KOBİ'ler ile teknoloji tedarikçileri arasında güveni ve iletişimi tesis etmeyi hedefledik. Bu platformun altında dijitalleşmenin iki tarafını buluşturuyoruz."

 

"3 SENE BOYUNCA PLATFORMDA MÜTHİŞ BİR BİLGİ BİRİKİMİ SAĞLADIK"

 

Akıllı KOBİ Platformu'nun dijital mağaza gibi değerlendirilebileceğine değinen Öztürk, şöyle devam etti:

 

"Nasıl geleneksel mağazalarda fiziki ürün ve hizmetler sergileniyor, bunlar tüketiciler tarafından ziyaret ediliyorsa, Akıllı KOBİ Platformu'nda da fiziki ürünler yerine dijital ürün ve hizmetler sergileniyor. Şu anda platformun içinde 600'ün üzerinde teknoloji tedarikçisinin 2 binden fazla ürün ve hizmeti aktif olarak sergileniyor. On binlerce KOBİ, platformu her ay ziyaret ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla birlikte geçtiğimiz 3 sene boyunca platformda müthiş bir bilgi birikimi sağladık. Şimdi de bu bilgiyi yaygınlaştırmak üzere bugün olduğu gibi etkinliklerimize başladık. Akıllı KOBİ'nin ikinci dijital dönüşüm etkinliğini Konya'da gerçekleştiriyoruz. Gelecek ay İzmir ile devam edeceğiz. Bu etkinliklerle dijital ortamda buluşturduğumuz teknoloji tedarikçileri ile KOBİ'leri fiziksel ortamda da buluşturmak, böylelikle dijital dönüşümünüze daha fazla yardımcı olmayı hedefliyoruz."

 

AKILLI KOBİ, 80'DEN FAZLA KATEGORİDE 2 BİNİN ÜZERİNDE ÜRÜN VE HİZMETİ BARINDIRIYOR

 

Akıllı KOBİ İcra Kurulu Üyesi Başar Ceylan da Akıllı KOBİ Platformu'nun Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiğini vurgulayarak, "B2B alanında Türkiye'de dijitalleşmek isteyen KOBİ'lerle dijital dönüşüme yönelik ürün ve hizmetleri olan teknoloji tedarikçilerini tek bir platformda bir araya getirdik. KOBİ'lerimize faydayı birlikte götürmekten de büyük memnuniyet duyuyoruz. Eskiden KOBİ'lerimiz dijitalleşmek üzere bir ürün ve hizmet ihtiyacı duyduklarından eşlerinden, dostlarından, tanıdıkları insanlardan, internetten araştırdıkları kadarıyla ürün ve hizmetlere ulaşabiliyorlardı. Akıllı KOBİ sayesinde 80'den fazla kategoride 2 binin üzerinde ürün ve hizmeti karşılaştırılmalı olarak inceleyip firmalarla irtibatı kurup bilmedikleri diğer farklı ürün hizmeti olan teknoloji tedarikçilerine de ulaşabiliyorlar." ifadelerini kullandı.

 

"MÜŞTERİLERİMİZİN DİJİTALLEŞEN DÜNYAYA ADAPTASYONLARINI KOLAYLAŞTIRIYORUZ"

 

Param CSO Satıştan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi ve Finrota Genel Müdürü İlknur Uzunoğlu ise bu yıl konferansta katılımcılara ilham verecek pek çok konunun bulunduğunu dile getirdi.

 

Yenilikçi ödeme sistemlerinin, finansal hizmetlerin daha erişilebilir, hızlı, verimli ve güvenli olmasına katkı sağladığını aktaran Uzunoğlu, "Sunulan tüm hizmetlerin daha kapsayıcı olması hedefleniyor. Bu noktada bütünleşik finans sağlayıcısı Param, tüm finansal ürün ve hizmetlerini iş ortakları için daha erişilebilir ve kullanışlı hale getiriyor; uçtan uca finansal çözümler sunuyor. Bugün ParamPOS ile dünyanın her yerinden ödeme alma ve ertesi gün tahsilat imkanı sağlıyoruz. Finrota markamızla online tahsilat ve açık bankacılık çözümleri geliştiriyoruz. Müşterilerimizin dijitalleşen dünyaya adaptasyonlarını kolaylaştırıyoruz." diye konuştu.

 

"DİJİTALLEŞME SÜREÇLERİNDE YANLARINDAYIZ"

 

Turkcell Dijital İş Servisleri Genel Müdürü Gürkan Arpacı ise Konya'daki KOBİ'lerin dijitalleşmesiyle ilgili, "Bölgedeki KOBİ'ler istihdam yaratmalarının yanı sıra yerel ekonomilere sağladıkları katkıyla önemli bir güç oluşturuyor. Sektörel uzmanlığımız ve güçlü altyapımız sayesinde KOBİ'lerimizin iş sürekliliğinin sağlanması, verimliliklerinin artması ve rekabet edebilmeleri için dijitalleşme süreçlerinde yanlarındayız. Bu ekosistemde birleştirici rol üstlenen Akıllı KOBİ Platformu ile birlikte başarılı projelere imza atılacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

 

19 Ekim 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar