tatil-sepeti

Anadolu Ajansı’nın (AA) ‘Global İletişim Ortağı’ olduğu, MÜSİAD’ın 2 yılda bir düzenlediği ve bu yıl ‘Dijital Gelecek’ temasıyla gerçekleştirilen Vizyoner Zirvesi’ne katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, artık oyunun kurallarının yeniden yazıldığını ve yeni bir model geliştiğini belirtti. Avdagiç, “Bunun adı; dijital gelecek, dijital dönüşüm, dijital ekonomi, dijital çağ, dijital toplum. Dijital gelecek artık yaşamakta olduğumuz bir gelecek” dedi.

ÖRNEKLERİNİ GÖRÜYORUZ

Avdagiç, bunun somut örneklerini eğitimden kültüre, ticaretten siyasete, gündelik hayattan çalışma hayatına kadar her safhada gördüklerine işaret ederek, nesnelerin interneti, büyük veri, sosyal medya, sanallaştırma, bulut bilişim ve 3 boyutlu yazıcılar gibi gelişmelere değindi.

Dijital geleceğin ancak dijital dönüşümle mümkün olacağını vurgulayan Avdagiç, “Dijital dönüşüm ise insan zihninin, üretim anlayışının, inovatif yaklaşımının dönüşmesiyle sağlanabilir. Biz ancak bu şekilde ekonomik kalkınmamızda bilgiyi, değişimin ve gelişimin öncüsü yapabiliriz” diye konuştu.

TEKNOLOJİNİN ÖNCÜSÜ

Avdagiç, dijital geleceği başarmak zorunda olduklarını belirterek, “Artık küresel rekabetin yeni bir boyutu, yeni bir ismi var. O da zaman, mekan, üretim ve pazarlama imkanlarını değiştiren sanal rekabet. Dijital çağın aktörü olmak ancak sanal rekabetin üstün aktörü olmaya bağlıdır” dedi.

Dijital çağa ayak uydurmanın iki temel şartı olduğunu vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti: “Birincisi, teknolojinin öncüsü olacaksınız, ithal teknolojiye bağımlı olmayacaksınız, olabildiğince az bağımlı olacaksınız. Kendi teknolojinizle üreteceksiniz. Bunu da ancak Milli Teknoloji hamlesiyle başarabiliriz. İkincisi de dijital şirket olmayı başarmalıyız. Çalışma anlayışımızı da bu ruha büründürmek mecburiyetindeyiz. Artık veri analitiğinde üstün olan, yapay zeka ve robotik alanda ileri gidebilen, bu yönde büyük Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlar yapan kazanacak.”

30 TRİLYON DOLARLIK FAYDA

Avdagiç, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir araştırmasına göre, dijital dönüşümün sosyal ve ekonomik açıdan 10 yılda 100 trilyon dolarlık değer oluşturmasının beklendiğini kaydetti. Dönüşümün ekonomiye net faydasının ise 30 trilyon dolar olacağının tahmin edildiğini aktaran Avdagiç, “Türkiye, bunun dışında kalamaz, buradan payını almalı” dedi.

Türkiye olarak dijital geleceğe geç kalma gibi bir lükslerinin bulunmadığını vurgulayan Avdagiç, “Bunu başarmak zorundayız. Özel sektörün gayretleri ve devletimizin öncülüğünde hep birlikte başarmak zorundayız” dedi.

27 Kasım 2019 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda