Tarım ve Orman Bakanlığı, depremzede arıcılara zarar gören kovanların adedi kadar arılı kovan desteği sağlayacak.


 

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Arıcılar Birliği (TAB), Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden etkilenen arıcıların acil ihtiyaçlarının karşılanması ve sektörün olumsuz etkilenmemesi için desteklerini sürdürüyor.

 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verileri dikkate alındığında, Türkiye arıcılık sektörü, 2021 yılı itibarıyla koloni varlığı ve bal üretimi açısından Çin'den sonra 2. sırada geliyor.

 

Dünya kovan varlığı 101 milyon adet ve bal üretimi 2,1 milyon ton iken, Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2022'de 8,9 milyon kovan varlığına sahip olan Türkiye'de yıllık bal üretimi 118 bin ton seviyesinde bulunuyor. Ortalama kovan başı bal veriminin 13 kilogram olduğu Türkiye'de, bu rakamın gelecek yıllarda daha da yukarılara çıkarılması hedefleniyor.

 

Türkiye, coğrafi yapısı, bitki örtüsü ve iklimi bakımından arıcılığa son derece uygun bir durumda bulunuyor. Çiçek (yayla balı), kestane, kekik, geven, narenciye, pamuk ve ayçiçeği balları ülkenin en önemli bal çeşitleri arasında yer alıyor.

 

Böylesi önemli bir kalem olan arıcılık sektörü yıllardır Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çeşitli politikalarla ayni ve nakdi şekilde destekleniyor.

 

Depremler nedeniyle Bakanlık, 11 ilde kayba uğrayan arıcıların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bu kişilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması yönündeki çalışmalarına hız verdi.

 

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, söz konusu bölgedeki toplam 1,5 milyon kovana sahip depremzede arıcıların şeker ihtiyacını karşılayacaklarını ve arıcıların zarar gören kovanların adedi kadar arılı kovanları bedelsiz olarak kendilerine tedarik edeceklerini duyurdu.

 

Yardım açıklaması sektör temsilcilerince olumlu karşılandı. Bakanlığın yanı sıra TAB da depremzede arıcıların zararının karşılanması için destek vereceklerini bildirdi.

 

"SEKTÖRÜ VE ARICIMIZI AYAĞA KALDIRIRIZ"

 

TAB Başkanı Ziya Şahin; Hatay, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman'ın arıların bal üretimine yönelik çalışmaların yapıldığı yerler olduklarını anlattı.

 

Şahin, şöyle konuştu: "Dolayısıyla 11 ili etkileyen depremler sebebiyle sektör açısından ciddi bir yaralanma oldu. Deprem dolayısıyla tespit yapılırken, arı kovanı parçalandı mı diye dıştan bakıldı, iç denetim yapılmadı. Adana'nın dışındaki kovanlar kışlık salkım halinde bozulduğu için, içindeki arıların tamamı ölmüştür. Dolayısıyla bölgede 1,5 milyon kovan varsa, bölgedeki arıcıların yüzde 25-30 kadar zarara uğradığını söyleyebiliriz. Bunu sektöre olumsuz yansıtmamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yeter ki bu sene bahar dönemi iyi geçsin biz sektörü ve arıcımızı ayağa kaldırırız."

 

Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığının depremzede arıcılara 4 kilo hibe şeker vermesini olumlu karşıladıklarını ifade etti.

 

5 bine yakın arının da Bakanlıkça karşılanacağının duyurulduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti: "Biz arının derdinde değiliz. Türkiye Arıcılar Birliği olarak arıyı karşılarız. Bu arıcılarımızın hayatı, evi, ocağı söndüğü için arıları sağlıklı olsa da arıcılık faaliyetlerine uzak kaldı. Bu insanlara mutlak suretle devlet eliyle yardım bekliyoruz. Arısını yerine koyması konusunda Türkiye'deki 80 bin arıcı aile, depremzede arıcılarımıza destek olacaktır. Ayrıca biz bölgedeki üyelerimize devletin verdiği dörder kilo şekere ek, durumu acil arıcılarımız için, 0,5-1 kiloya kadar kilo arı keki ve şeker vererek onları destekleyeceğiz."

 

Ziya Şahin, topladıkları yardımların arıcılara ulaştırılması sırasında karşılaştıkları bazı bürokratik engellerin de ortadan kaldırılmasını istedi.

 

11 İLDEKİ ARICILIK FAALİYETLERİ VE BAL ÇEŞİTLERİ

 

Depremin etkilediği 11 ilde en fazla kovan 481 bin 878 ile Adana'da bulunuyor. Adana aynı zamanda 12 bin 336 ton ile Türkiye genelinde en fazla bal üretimi yapılan illerin başında geliyor.

 

Şanlıurfa, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır ve Elazığ'da "geven", Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te "çiçek", Hatay'da "pamuk" ve Osmaniye'de ise "narenciye" balı üretimi öncelikli olarak gerçekleştiriliyor.

 

Gaziantep'teki "Antep zahter balı" ve Elazığ'daki "Elazığ geven balı" ise coğrafi işaretli ballar arasında yer alıyor.

27 Şubat 2023 Pazartesi

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi