Kızıldeniz'deki saldırılar taşımacılıkta rotayı değiştirirken, geçtiğimiz günlerde ABD'nin Baltimore kentindeki Francis Scott Key Köprüsü’ne çarpan gemi, nakliyat sigortasında ücreti artırdı. Gemilerin uzun yeni rota riskleri, sigortalarda yeni risk değerlendirme süreçlerini başlattı.


ÖZGÜR YILMAZ

 

Gün geçmiyor ki, yeni bir global ekonomik risk yaratabilecek durumlar ile karşı karşıya kalmayalım… Eni sonu işin ucu hep sigorta sektörüne dayanıyor haliyle… Katastrofik riskler dünya genelinde reasürörleri etkilerken son birkaç ayda sigorta sektörü Kızıldeniz Krizi ve Baltimore’da ( Amerika) yer alan Francis Scott Key Köprüsü’nün yıkılması ile büyük bir sınavdan geçiyor.

 

Bu iki durum istatistiksel olarak hasar frekansı düşük ama olası hasarlarda da hasar maliyeti yüksek olan nakliyat sigortalarını fazlasıyla etkilemiş durumda. Öyle ki, riskler daha detaylı değerlendiriliyor ve risk arttığı için sigortalılardan daha yüksek bir prim talep edilebiliniyor. 2023 yılının sonlarına doğru başlayan Kızıldeniz riski ile birlikte sigorta şirketlerinin çoğu o hattı kullanacak gemilerden bilgi alarak ona göre prim vermeye ve iş kabul etmeye başladılar. Terör ve savaş risklerinin etkisi ile sigorta şirketlerinin böyle bir adım atıyor olması tabii ki de bu risklerin artmasının yarattığı en doğal sonuçtu. Hem bu hattı kullanan gemilerin mevcut riski hem de bu hattı kullanmamak için daha uzun rotalar ile yol almak durumunda kalan diğer gemilerin yeni uzun rota riskleri nakliyat sigortalarında yeni risk değerlendirme süreçlerini başlattı.

 

GEMİ KAZASI DERİNDEN ETKİLEYECEK

 

Kızıldeniz krizinin etkileri henüz kontrol altına alınamamışken mart ayında bir kargo gemisinin Baltimore’da bulunan Francis Scott Key Köprüsü’ne çarpması sonucu köprünün yıkılması da yine global olarak sigorta sektörünü derinden etkileyeceğe benziyor. Hem geminin hem de köprünün sigortasının mevcut olduğu bilgisi paylaşıldı. Tahmin edilen hasar 3 milyar dolara yakın görünmekte.

 

Deniz sigortalarındaki bugüne kadarki en büyük hasar olduğu muhakkak. Haliyle hangi ülkede olduğuna bakılmaksızın bu ve benzeri büyük hasarlar maalesef ki reasürans piyasasını ve dolayısıyla sigorta şirketlerinin risk kabul kriterlerini fazlasıyla etkilemekte. Görünen o ki önümüzdeki yıllarda bu hasar maliyetini yerine koyabilmek adına primler nakliyat sigortalarında yüksek seyredeceğe benziyor.

 

Spesifik olarak yaşanan bu ve benzeri hasarlar sigortacılığın önemini ve kayba uğrayan bu büyük değerlerin yeniden kısa sürede yerine konmasının ne kadar elzem olduğunu ve bunun ancak sigorta ile mümkün olduğunu kanıtlar nitelikte. Gönül ister ki büyük kayıplar ile karşılaşmadan sigortanın gerekliliği ve ihtiyacı bilinsin ve zorunlu sigortalar dışında özel sigortalarında daha fazla talep edildiği bir noktaya gelinsin.

 

YILSONUNA DOĞRU ‘ZAS’ GELİYOR

 

1999 depremi sonrası hemen aksiyon alınarak hayata geçirilen ve halk genelinde DASK olarak bilinen deprem sigortasının, son yıllarda yaşanan diğer doğal afetlerinde ne kadar büyük kayıplara sebep olduğuna şahit oldukça genişletilmesi ihtiyacı yıllardır gündemde yer almakta. Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun 2024 yılı bitmeden ZAS adı altında Zorunlu Afet Sigortası olarak yeni bir ürüne geçmesi bekleniyor. 2024 Ocak ayı itibariyle zaten zorunlu deprem sigortasında tarife ve uygulama değişikliği gerçekleştiren DASK’ın bu yeni ürünü ile ilgili son gelişmeleri bizlerde yakından takip ederek süreç içerisinde görüşlerimizi ve sektörün ihtiyaçlarını ilgili kurum ile paylaşıyoruz.

 

İTO’DAKİ KOMİTE TOPLANTISINDA DEĞERLENDİRİLDİ

 

DASK’ın 2024 yılı Ocak ayında gerçekleştirdiği uygulama ve tarife değişikliğinin daha net anlaşılması adına İTO Sigortacılık Meslek Komitesi olarak mart ayında bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik. Konu toplantıda hem zorunlu deprem sigortası hem de deprem tarifesindeki değişiklik nedeni ile konut ve işyeri sigortalarında verilen ihtiyari deprem teminatının ne şekilde etkileneceğini birlikte değerlendirerek katılımcı meslektaşlarımızı konu ile ilgili bilgilendirdik.

 

Sektörümüzü ilgilendiren her konuda sektör paydaşlarının konunun muhatabı kurumlardan bilgi alması çok önemli, bu nedenle gerek TOBB-SAİK olarak gerek ise İTO Sigortacılık Meslek Komitesi olarak ilgili kurumlar ile sürekli irtibatta olarak sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirmeye önem veriyoruz. Sigortacılığın gelişmesi ve doğru şekilde yapılabilmesi için en önemli aşama doğru bilgi ile bu işi yapabilmekten geçiyor.

 

MALİYETLERİN BÜYÜKLÜĞÜ ÖLÇÜLEBİLİR DEĞİL

 

Doğal afetler sonrası oluşabilecek hasar maliyetlerinin büyüklüğü maalesef ölçülebilir değil. Maddi kayıplar bir yana en büyük kayıp can kayıpları ve maalesef bu kayıpları yerine koyabilecek dünya üzerinde hiçbir güç yok. En azından doğal afetler sonrası maddi kayıpları telafi edebilmek, eski düzene birebir dönülemese de en azından tekrar yaşanabilir ve hayata devam edilebilir bir noktaya getirebilmek önemli. Burada muhakkak ki eğer sigorta işin içinde varsa sigorta sektörüne büyük iş düşüyor. Sigorta yoksa da devlet ekonomisi bu kayıpları telafi etmekle yükümlü kalıyor.

 

Dünya genelinde bazı ülkelerde doğal afet hasarlarında devlet desteği var iken bazı ülkelerde de tamamen hasar maliyetleri sigorta sektörüne devredilmiş durumda görünmektedir. Bu tür risklerin sigorta sektörü güvencesi altında olabilmesi ancak o toplumda sigorta bilincinin oldukça yaygın olması ve sigortalılık oranının bütüne yakın olması ile mümkün olabilir.

 

RİSK GERÇEKLEŞMEDEN ÖNCE ÇALIŞMA YAPILMALI

 

Son yıllarda yaşanan büyük spesifik hasarlar bize gösteriyor ki risk olduktan sonra değil de risk gerçekleşmeden önce kaybı minimuma indirmek adına çalışmalar yapılması daha önemli. Geldiğimiz yüzyılda teknoloji bu kadar gelişmişken, insanların eğitim düzeyleri gitgide artarken sigortalılık oranında hâlâ istenilen seviyeye gelinememiş olması şaşırtıcı olsa da sigortalanma talebinin aslında eğitim seviyesi ve teknoloji ile değil de kaygı ile artıyor olması işin daha şaşırtıcı tarafı.

 

KAYGI AZALDIKÇA TALEP DE AZALIYOR

 

Yaşanan büyük risklerden sonra kaygı ile sigorta talebi artarken, zaman geçtikçe olayın etkisinden uzaklaştıkça azalan kaygı ile birlikte sigorta talepleri de azalmaya başlıyor maalesef. Aslında risk sonrası artan sigorta talepleri var iken sigortayı sunan sigorta şirketlerinde de riskten dolayı arzın azalmasını da anlamak lazım.

 

SİGORTA HAFTASI EKİMDE KUTLANACAK

 

2011 yılından bu yana her mayıs ayının son haftası kutlanan sigorta haftası, 2024 yılı itibariyle ekim ayının ilk haftasında kutlanacak. Geçtiğimiz yıllarda pandemi ve 6 Şubat Depremi sonrası Sigorta Haftası tarihleri ileri aylara atılarak kutlanmıştı. Bu sene itibariyle sigorta haftası için ekim ayının ilk haftası Sigorta Haftası olarak belirlenerek yine eskisi gibi bir düzen yaratılacak.

 

Sigorta bilincinin artırılması, sektör liderlerinin ve sektör temsilcilerinin bir araya gelerek istişare edebilmesi, inovatif yeni ürün ve süreçlerin sektöre tanıtılması adına Sigorta Haftası oldukça önem arz ediyor.

05 Mayıs 2024 Pazar

Kosova'nın başkenti Priştine'de Arnavut İş İnsanları Birliği 10. Yıl Fuarı'na katılan Bursa merkezli Arnavut İş İnsanları Derneği üyeleri, milyarlarca dolarlık hacme sahip Arnavut iş dünyasıyla ticareti geliştirmeyi hedefliyor.


Priştine'de bir otelde 17-18 Mayıs'taki Arnavut İş İnsanları Birliği 10. Yıl Fuarı'na Türkiye'nin çeşitli kentlerinden katılan 25 iş insanı, farklı ülkelerden gelen Arnavut kökenli iş insanlarıyla yatırıma ve ihracata yönelik bağlantılar yaptı.

 

Arnavut İş İnsanları Derneği (ARNİAD) Başkanı Gökhan Biçen, Türkiye'de farklı alanlarda üretim yapan iş insanlarının fuara katılım sağladığını söyledi.

 

Fuarın ikili iş görüşmeleri şeklinde geçtiğini anlatan Biçen, şöyle devam etti:

 

"Aramızda enerji, inşaat, otomobil, tekstil ve mobilya sektöründen iş insanı bulunuyor. Dünyadaki Arnavut diasporası iş insanlarıyla bir araya gelerek güzel iş birliklerine imza atıyorlar. Türkiye'de yaşayan Arnavut kökenli iş insanlarının, dünya üzerine yayılmış Arnavut diasporası iş insanlarıyla ortak proje üretesini sağlayarak ülkemize, ekonomimize de katkı vermeyi amaçlıyoruz. Derneğimizin kuruluş amacı da bu. Dünya üzerinde Arnavut diasporası olarak 7 milyon insan yaşıyor ve 150 milyar dolara yakın bir ekonomiye sahipler, bundan ülkemizi ve Türkiye'de yaşayanları faydalandırabilmeyi amaçlıyoruz."

 

Küresel Arnavut Diasporası İş Ağı Birliği Onursal Başkanı Lazim Destani'nin 35 bin kişiye istihdam sağlayan dünyanın önemli iş insanlarından biri olduğuna işaret eden Biçen, "22 ülkenin temsilcisi ve dernek başkanı burada. Bunlar bulundukları ülkelerin ekonomilerine yön veren sanayiciler, Türk iş adamlarıyla buluşmaları çok değerli." ifadesini kullandı.

 

İş insanı Lazim Destani de organizasyona çok büyük katılım olduğunu belirterek "Önümüzdeki yıllar daha geniş çapta bu etkinlik devam edecektir. Bizim sınırımız yok, 20’yi aşkın ülkeden gelen iş insanları burada. Kosova çok yeni bir ülke, hedefimiz her geçen yıl ilerlemek ve gelişmek. İnşallah hedeflerimize ulaşacağız." değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye ile ekonomik işbirliklerinin ve çalışmalarının olduğuna değinen Destani, “Türkiye’deki insanları çok seviyoruz. Geçen yıl davet edildim, Bursa’da bulundum ve çok memnun kaldım. 7 büyük Türk firmasıyla çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye bundan 20 yıl önce nasıldı, bugün nasıl. Türkiye’nin gelişimi, bizim için çok güzel bir örnektir." diye konuştu.

 

TÜRKİYE’DEN GELDİĞİMİZİ DUYAN HERKES BİZİMLE TİCARETİNİ ATTIRMAYA ÇALIŞIYOR

 

Küresel Arnavut Diasporası İş Ağı Birliği Avrupa Başkanı Yll Blakaj ise fuara 433 firmanın katıldığını söyledi.

 

Türk iş insanlarının da fuarda olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Blakaj, "Geçen yıl Bursa’daki fuara katılmıştık. Oradaki ihracat ve ithalat kapasitesinin büyüklüğünden de memnunuz. Ekonomik işbirlikleri konusunda iş insanlarımızı da yönlendiriyoruz." diye konuştu.

 

Blakaj, milyonlarca avroluk ticari anlaşmaların fuardaki görüşmelerle yapıldığına işaret etti.

 

Almanya Arnavut İş İnsanları Derneği Başkanı Nazmi Vika ise Türkiye ile işbirliğini arttırma noktasında girişimlerde bulunacaklarını dile getirerek "Avrupa genelindeki tüm Arnavut iş insanların amacı iş birliklerini attırmak. Bununla ilgili çalışmalara devamlı katılmaktayız." dedi.

 

ARNİAD üyesi iş insanı Bayram Taşocak da otomotiv ve plastik ham madde alanında faaliyet gösterdiklerini aktararak şunları kaydetti:

 

"Geçtiğimiz yıl bu fuarın aynısını Türkiye’de düzenledik. Orada tanıştığımız iş insanlarıyla tekrar görüşme fırsatı bulduk. Ticaretimizi daha da geliştirme açısından görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerimiz çok olumlu geçti. Bu coğrafyayla ticaretimizi arttırmayı hedefliyoruz. Buralar bizim ata topraklarımız, kendi akrabalarımızla bir arada olmak çok değerli. Ticaretimizi geliştirmek bizim için önem taşıyor. Ülkemizin bu bölgenin tarihinde önemli bir yeri var. Türkiye’den geldiğimizi duyan herkes bizimle ticaretini attırmaya çalışıyor. Çok önem veriyorlar."

18 Mayıs 2024 Cumartesi

Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu Açılış Toplantısı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde gerçekleştirildi.


Açılışta konuşan Türk Yatırım Fonu Başkanı Bagdad Amreyev, Anadolu kıyılarından Hazar Denizi'ne, Orta Asya bozkırlarına kadar Türk milletlerinin, sınırları aşan ve dayanışma ruhuyla birleştiren ortak bir mirası paylaştığını söyledi.

 

Amreyev, "Bugün Türk Yatırım Fonu'nun faaliyetlerini resmi olarak başlatmak üzere burada bir araya gelmemiz önemli bir dönüm noktasıdır. Türk Yatırım Fonu'nun kurulması, ülkelerimiz arasında ekonomik ilişkileri, bağlantılılığı, yenilikçiliği ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme vizyonunu temsil etmektedir." diye konuştu.

 

Fon'un güven, işbirliği ve ortak refah üzerine kurulu daha parlak bir geleceğe doğru birlikte çalışma konusundaki kolektif kararlılığın bir kanıtı olduğuna dikkati çeken Amreyev, "Türk Yatırım Fonu olarak kalkınma projelerini finanse edeceğiz, yatırımların ülkelerimize çekilmesinde etkin bir araç olacağız. Aynı zamanda Türk dünyasının ekonomik entegrasyonunu destekleyecek bir mekanizma olmayı da amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ÜYESİ DEVLETLERLE TİCARETİMİZDE YÜZDE 24'LÜK BİR ARTIŞ VAR

 

Azerbaycan Ekonomi Bakan Yardımcısı Elnur Aliyev de Azerbaycan'ın Türk Devletleri Teşkilatı kapsamında işbirliğinin sürdürülmesine büyük önem verdiğini belirterek, karşılıklı çıkarların, Türk Devletleri Teşkilatı'na üye ülkelerle her alanda bağların güçlendirilmesi Azerbaycan dış politikasının temel önceliklerinden biri olduğunun altını çizdi.

 

Aliyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türk Devletleri Teşkilatı'nın Azerbaycan'ın ana uluslararası örgütü olduğunu vurgulamasını anımsattı.

 

Azerbaycan'ın Türk Devletleri Teşkilatı üyesi devletlerle olan ticaretinde bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 24'lük bir artış olduğunu dile getiren Aliyev, "Yapay zeka sektörünün gelişmesini ve ülke rekabet edebilirliğini sağlamak için inovasyon ve inovasyona yönelik projelerin hayata geçirilmesinin desteklenmesi temel önceliklerimizden birinin olması gerektiğini özellikle vurgulamak isterim." dedi.

 

FON'UN FAALİYETLERİ, GELECEĞİMİZE HİZMET EDECEKTİR

 

Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Milli Ekonomi Bakanı Nurlan Baibazarov da Kazakistan'ın Türk dünyasının entegrasyonuna çok ciddi çaba sarf ettiğini vurguladı.

 

Baibazarov, ekonomik entegrasyon adına, fonun amacının ekonomik kalkınmayı artırmak olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

 

"Ortak finansal projelerle, Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri bünyesinde bölgesel ticaretin artırılması ve ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi amaçlanıyor. Fonun faaliyetleri, geleceğimize hizmet edecektir. Bu fonun kurulması zaten Türk Devleti Teşkilatı'nın üye devletlerinin ortak ve büyük çaplı projeler de yer almak, ekonomik ve teknolojik paylaşımlarda bulunmak ve bütün üye devletlerin refahını artırmak yönünde çaba göstereceğinin bir kanıtıdır."

 

FON'UN KURULMASI SON DERECE ÖNEMLİ BİR OLAY

 

Özbekistan Yatırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Laziz Kudratov da Türk Cumhuriyetleri için Fon'un kurulmasının son derece önemli bir olay olduğunu dile getirdi.

 

Kudratov, "Çünkü daha fazla işbirliği ve ekonomik kalkınma için yeni ufuklar açıyor. Yatırım ve sanayi işbirliği alanında bize bir platform sunmakta. Bugünkü toplantımız da zaten bunun kanıtı. Biz burada işbirliğini desteklemeye, ekonomik katkılarımızı artırmaya ve çabalarımızı da artırmaya yönelik bir söz veriyoruz halklarımız için." diye konuştu.

 

Bu fonun kuruluşunun Özbekistan için kendilerine özgün bir rol sunduğunu aktaran Kudratov, ortak hedeflere ulaşma noktasında yeni fırsatların eşiğinde olunduğunu da sözlerine ekledi.

18 Mayıs 2024 Cumartesi