tatil-sepeti

HABER: CANAN BİLGİN

Dünya nüfusunun giderek yaşlanacağı önümüzdeki 32 yıllık dönem, Türkiye için büyük bir avantaj haline gelecek. Avrupa’nın en genç ülkesi Türkiye, genç ve eğitimli nüfusu sayesinde 2050 yılına kadar ‘demografik fırsat periyodu’nda kalacak.
Bu fırsat, ekonomik büyüme ile sonuçlandırıldığında ise Türkiye yaşlılık dönemine ‘zengin’ olarak adım atacak. Japonya ve Güney Kore başta olmak üzere Asya Kaplanları’nı bugün zengin ve gelişmiş ülkeler ligine taşıyan bu fırsat sürecinde şimdi sıra Türkiye’de…

TARİHİ TEŞVİKLER

Çalışma çağındaki yani 15-64 yaş arasındaki nüfusun zirve yaptığı bu dönem, yılbaşından bu yana ard arda açıklanan, reel kesimden tüketiciye, yatırımdan istihdama, vergiden girişimciliğe, Ar-Ge’den ihracata yayılan Cumhuriyet tarihinin en büyük teşvikleriyle birlikte Türkiye’yi de katma değerli bir üretim sürecine taşıyacak büyük bir fırsat niteliğinde. Tarihi teşviklerin yanısıra ‘Burası Türkiye Burada İş Var’ sloganıyla geçtiğimiz hafta başlatılan ve yılsonuna kadar 2.5 milyonluk istihdamı öngören 2019 İstihdam Seferberliği de, bu periyodun kilometre taşlarından biri olacak.

EN ÜRETKEN NÜFUS

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre, dünyada her 8 kişiden biri 60 yaş ve üstünde. Gelişmekte olan ülkelerde hızla artan, dünya nüfusunun yüzde 9’una denk gelen ‘yaşlı nüfus’un, 2050 yılına kadar yüzde 22’ye yükseleceği tahmin ediliyor.
Türkiye ise şu anda her ülkenin tarihinde sadece bir kez karşılaşacağı bir ‘armağan’ olarak değerlendirilen demografik dönüşüm sürecinden geçiyor. Demografik fırsat penceresi olarak da adlandırılan bu dönem, 15-64 yaş arası çalışma çağındaki nüfusun ekonomik olarak en aktif, en üretken olduğu bir dönem.

NİTELİKLİ İSTİHDAM

2023’te yaklaşık 87 milyona ulaşıp Türkiye nüfusunun yüzde 67.2’sini oluşturarak zirve yapacak bu genç nüfus, daha sonra azalacak ve yerini yaşlı nüfusa bırakacak. Ekonomik büyümeyi hızlandırma, milli geliri artırma ve Türkiye’yi gelişmiş ülkeler ligine taşıma olasılığının en yüksek ve koşulların en elverişli olduğu demografik fırsat periyodu, 2050 yılına kadar devam edecek.

Genç ve dinamik nüfus, bu süreçte 64 milyonun üstüne kadar çıkıp en büyük sermayemiz ve zenginliğimiz olacak. Ancak, bu fırsatı değerlendirebilmenin yolu, çalışma çağındaki bu nüfusun iş gücüne katılmasından geçiyor.
Genç nüfusun eğitimi ve daha fazla katma değer üretecekleri nitelikli işlerde istihdam edilmesiyle Türkiye, ekonomik atılımlarını gerçekleştirip yaşlanan dünyada güçlü bir aktör olma imkanı bulabilecek.

Türkiye, şu anda 31.6 milyonluk iş gücüyle Avrupa’nın üçüncü en büyük iş gücü havuzunu oluşturuyor. Sayısı hızla artan üniversiteler de genç nüfusun donanımlı ve kalifiye iş gücüne dönüşmesini sağlıyor. YÖK verilerine göre Türkiye’de yüksek öğrenim gören 6.7 milyonu aşkın öğrenci var. Üniversitelerden mezun olanların sayısı ise yılda yaklaşık800 bine ulaşıyor.

YAŞLILIĞA ZENGİN BAŞLADILAR

Son 50 yılda genç nüfus potansiyelini değerlendiren ülkelere en iyi örnek, ‘Asya Kaplanları’ olarak adlandırılan Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Singapur. Özellikle Japonya ve Güney Kore, 1970-1980 döneminde girdikleri demografik fırsat periyodu’nu avantaja çevirerek ekonomik büyüme ile taçlandırdı. Şu anda dünyanın en yaşlı ülkelerinin başında gelen iki ülke, yaşlılık dönemine zengin ve gelişmiş olarak girmeyi başardı. 1980’lerin taklitçisi Güney Kore, genç ve üretken nüfusun işgücüne katılmasıyla bugün dünyanın en ‘icatçı’ ülkelerinden biri... Yaklaşık 51 milyonluk nüfusa sahip Güney Kore, dünyanın 13. büyük ekonomisi. Ülkede kişi başı milli gelir 37 bin 900 dolar civarında. Bu süreçte Samsung ve Hyundai gibi markalar çıkaran Güney Kore, dünyanın önemli otomobil ve elektronik eşya ihracatçılarından biri konumunda. Demografik fırsat periyodu avantaja dönüştürülebileceği gibi sosyal ve ekonomik politikalarla desteklenmediği takdirde tehditler de barındırabilir. Ortadoğu’da Arap Baharı ile başlayan süreç bunun en somut örneği. Ortadoğu ülkelerinde gençlerin işsizlik oranı oldukça yüksek.

AVRUPA’NIN NÜFUSU AZALACAK

Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre, bugün yaklaşık 7.7 milyara ulaşan dünya nüfusu, 2050’de 10 milyarı bulacak. Her yıl yaklaşık 84 milyon artan dünya nüfusu, yüzyılın sonunda da 11.2 milyara yükselecek. UNFPA’ya göre, 2017-2050 arasında dünya nüfusuna 2.2 milyar kişinin eklenmesi bekleniyor.
Söz konusu dönemde dünya nüfusuna Afrika kıtasından 1.3 milyar, Asya’dan 750 milyon insanın katılması öngörülüyor. Bu dönemde nüfusunda azalma olması beklenen tek bölge ise Avrupa kıtası. Tahminlere göre, 2050 yılında dünya nüfusunun yarısını sadece dokuz ülke oluşturacak.
Bu ülkeler Hindistan, Nijerya, Kongo, Pakistan, Etiyopya, Tanzanya, ABD, Uganda ve Endonezya olarak sıralanıyor.

64 MİLYON ÇALIŞMA ÇAĞINDA

TÜİK’in 2018-2080 nüfus projeksiyonuna göre, demografik eğilimler devam ettiği takdirde 80 milyon 810 bin 525 kişi olan Türkiye nüfusu, 2023 yılında 86 milyon 907 bin 367 kişiye, 2040 yılında ise 100 milyon 331 bin 233 kişiye ulaşacak. 2069’da 107 milyon 664 bin 79 kişiyle en yüksek değerini elde edecek ülke nüfusu, bu yıldan itibaren azalışa geçecek. 2080’de ise 107 milyon 100 bin 904 kişi olacak. Çalışma çağındaki nüfus oranı 2023’te yüzde 67.2 olacak. Bu oran 2040’ta yüzde 64.4, 2060’ta yüzde 60.4 ve 2080’de yüzde 58.7’ye gerileyecek. Çalışabilir nüfus 2040’ta 64 milyonla zirve yaparak azalma eğilimine geçecek. Bu da nüfus piramidimizin yukarı yaşlara doğru yoğunlaşması anlamına geliyor. Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş ve üzerindeki nüfusun oranı 2023’te yüzde 10.2’ye, 2040’ta yüzde 16.3’e, 2060’ta yüzde 22.6’ya, 2080’de yüzde 25.6’ya çıkacak. Bu nüfus, üretimden çok tüketen, sağlık ve sosyal güvenlik harcamaları ekonomide büyük pay alan bağımlı nüfus olarak değerlendiriliyor. 0-14 yaş grubundaki çocuk nüfusun oranı ise 2023’te yüzde 22.6, 2040’ta yüzde 19.3, 2060’ta yüzde 16.9 ve 2080’de yüzde 15.7’ye gerileyecek.

KÜRESEL YATIRIMCI İÇİN AVANTAJ

Genç nüfus, küresel yatırımcı için de büyük bir avantaj. Yabancı yatırımcı ülkeye girişte, nüfusun büyüklüğünü, yaş ve yerleşim dağılımını, tüketim gücü ve tercihlerini de dikkate alıyor. Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı 2019 Raporu’nda Türkiye, 2018’e göre 17 basamak yükselerek 190 ülke arasında 43. sıraya yerleşti.

HER 8 KİŞİDEN BİRİ 60 YAŞ ÜSTÜNDE

UNFPA’ya göre, gelişmekte olan ülkelerde hızla artan, dünya nüfusunun yüzde 9’una denk gelen yaşlı nüfus, 2050 yılına kadar yüzde 22’ye yükselecek. Halihazırda dünyada her 8 kişiden biri 60 yaş ve üstünde.

11 Mart 2019 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici güven endeksi verilerini açıkladı. Tüketici güven endeksi eylülde aylık bazda yüzde 2.4 artarak 78.2'e yükseldi.


 


Buna göre, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, ağustosta 76,4 iken eylül ayında yüzde 2,4 artarak 78,2'ye yükseldi.

 

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi geçen ay 63,1 iken eylülde yüzde 2,8 artışla 64,8'e çıktı.

 

Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi ağustosta 76,6 iken bu ay yüzde 1 yükselişle 77,4 oldu.

 

Ağustosta 71,5 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 4,2 artarak bu ay 74,5'e yükseldi.

 

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise ağustosta 94,3 iken eylülde yüzde 2 artışla 96,2 olarak hesaplandı.

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : TÜİK tüketici güven

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), ağustosta aylık bazda yüzde 2.95, yıllık bazda yüzde 28.67 artış gösterdi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin YD-ÜFE verilerini açıkladı.

 

Buna göre, YD-ÜFE, ağustosta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,95, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 20,63, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28,67 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 52,55 yükseldi.

 

Sanayinin 2 sektörünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 32,84, imalatta yüzde 28,6 artış görüldü.

 

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri dikkate alındığında ise ara mallarında yüzde 26,67, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 33,94, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 33,09, enerjide yüzde 0,7 ve sermaye mallarında yüzde 34,03 artış gerçekleşti.

 

Sanayinin 2 sektörünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,42, imalatta yüzde 2,98 artış olarak hesaplandı.

 

Ana sanayi gruplarının aylık değişimlerinde de ara mallarında yüzde 2,66, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,25, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 3,03 ve sermaye mallarında yüzde 4,37 artış, enerjide ise yüzde 4,09 azalış kayıtlara geçti.

 

YD-ÜFE'nin aylık ve yıllık değişim oranları şöyle:

YD-ÜFE'nin aylık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

1,83

-1,79

3,44

4,93

4,19

-3,24

-2,33

-1,41

0,82

1,17

-0,45

1,81

2020

2,39

0,77

3,48

5,46

1,47

0,95

1,64

7,46

3,08

4,62

2,02

-0,76

2021

-1,37

-2,46

7,45

7,14

4,69

3,93

0,34

-0,92

1,55

7,93

13,49

25,92

2022

3,25

2,35

7,29

2,61

6,51

9,18

0,66

2,64

0,67

1,34

2,28

2,77

2023

4

0,42

1,65

2,43

0,45

15,62

15,34

1,95

-0,59

1,35

3,51

2,28

2024

4,57

2,38

4,7

1,37

0,42

0,97

1,7

2,95





YD-ÜFE'nin yıllık değişim oranları













Yıl/Ay

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2019

35,35

30,71

32,24

33,43

30,66

22,23

16,32

-2,94

-11,15

-2,88

5,59

8,93

2020

9,53

12,38

12,43

13

10,06

14,82

19,49

30,23

33,15

37,69

41,12

37,56

2021

32,51

28,27

33,19

35,31

39,6

43,72

41,89

30,81

28,87

32,96

47,89

87,64

2022

96,44

106,13

105,82

97,11

100,54

110,66

111,34

118,94

117,04

103,79

83,66

49,9

2023

50,98

48,13

40,35

40,1

32,13

39,92

60,32

59,24

57,25

57,25

59,15

58,4

2024

59,27

62,38

67,25

65,53

65,48

44,51

27,41

28,67





 

20 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : ÜFE fiyat