Aşırı yağış, don ve sıcaklar nedeniyle geçen yıl yaklaşık 1,6 milyon ton ürün alınan narenciyede bu yıl rekoltenin yüzde 85 artması öngörülüyor.


Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Çukurova'da, eylülde başlayan narenciye hasadı sürüyor.

 

Adana Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, narenciye, 2019'da çiçeklenme dönemindeki aşırı sıcak, 2019 sonu ve 2020 yılı başında da aşırı yağıştan olumsuz etkilendi.

 

Ülkenin önemli ihraç ürünlerinden olan narenciyede, 2021'de yine çiçeklenme dönemindeki aşırı sıcaklar ve geçen yıl mart ayında etkili olan don nedeniyle rekolte düştü.

 

Üretim alanı geçen yıla göre yaklaşık 25 bin dönüm artışla 745 bin dekara ulaşan nareciyede hasat, eylülde başladı.

 

Bu yıl, özellikle çiçeklenme döneminde uygun sıcaklığın yanı sıra aşırı yağış ve don gibi olayların yaşanmaması dolayısıyla ürünün rekoltesinde yüzde 85'lik bir artış bekleniyor.

 

Adana Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, pamuğun ardından hasadına başlanan narenciyeyle kentin "turuncu rengini" bulduğunu söyledi.

 

Narenciyede, 2019'dan itibaren Adana, Mersin ve Hatay civarlarında etkili olan olumsuz iklim şartları nedeniyle istenen rekoltenin bir türlü gerçekleşmediğini aktaran Kökçüoğlu, geçen yıl yine bu sebeple 720 bin dekar alandan yaklaşık 1 milyon 670 bin tonluk ürün alınabildiğini belirtti.

 

Bu yıl uygun iklim şartlarıyla narenciyede rekolte beklentisinin arttığını dile getiren Kökçüoğlu, şöyle konuştu:

 

"İklim yönünden çok güzel bir sezon geçirdik. Bu da bizim üretimimize yansıdı. Şu anda yaklaşık 745 bin dekarlık alanda yaklaşık yüzde 85'lik bir artışla 3 milyon 100 bin ton civarı bir ürünü hasat etmeyi, ülke ekonomisine kazandırmayı planlıyoruz. Bunun sevinci içerisindeyiz. Çiftçilerimizin bu sene üretim yönünden yüzü gülüyor. Çiftçilerimizin yüzünün gülmesi demek; ihracat anlamında da bir sorun yaşayamayacağımızı, kaliteli ürün elde edebileceğimizi, bu kaliteli ürünleri de yurt dışına çok rahat bir şekilde pazarlayabileceğimizi düşünüyoruz."

 


AKDENİZ MEYVE SİNEĞİYLE MÜCADELE

 

Kökçüoğlu, üretim miktarı kadar ürünün kaliteli şekilde pazara sunulmasını da öncelediklerini, bunu aksatacak tüm unsurların ortadan kaldırılması için yoğun çaba içerisinde olduklarını vurguladı.

 

Bu kapsamda ürüne büyük zarar veren Akdeniz meyve sineğiyle mücadele konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlatan Kökçüoğlu, 3'er kişiden oluşan 50 ekiple çiftçilere eğitimler verdiklerini belirtti.

 

Sahada 125 bahçede zararlı takip tuzakları kurduklarını dile getiren Kökçüoğlu, Akdeniz meyve sineğiyle mücadele kapsamında ilgili kurumu ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalıştıklarını söyledi.

 

Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özler de yaklaşık 600 hektarlık alanda narenciye üretimi yaptıklarını anlattı.

 

Bu yıl narenciyede yüksek rekolte dolayısıyla tüketicinin ürüne rahatça ulaşabileceğini dile getiren Özler, gübre, ilaç, mazot, paketleme girdilerini düşürecek küçük önlemlerle üretimin daha da artacağını sözlerine ekledi.

19 Ekim 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar